AKTARLAR İMZA KAMPANYASINA BAŞLADI.”SADECE ECZANELERDE SATILMAMALI..!”

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Bu haberle ilgili benim düşüncelerim özetle şöyledir:

BİR: Tablet, kapsül, şurup, hap şeklinde satılan tüm ürünlere Sağlık Bakanlığı ruhsat vermeli ve bunlar eczanelerde satılmalıdır.

İKİ: Hiçbir gıda sağlık üzerinden bir hastalığı önlediği veya tedavi ettiği gibi gerekçelerle satılmamalıdır.

ÜÇ: Aktarlar tabii ki olmalıdır ve mutlaka da yaşatılmalıdır ama sattıkları ürünlerin üzerinde sağlıkla ilgili hiçbir ibare bulunmamalıdır. Manav nasıl çalışıyorsa aktar da onun gibi olmalıdır.

DÖRT: Bugüne kadar ne kendim ne ailem tek bir gün tek bir besin desteği içmedi, hiçbir hastama besin desteği tavsiye etmedim.

BEŞ: Besin desteği denen “ticari” ürünlerin yerine o besinin kendisi yenmeli veya içilmelidir.

ALTI: Besin desteği adı altında çok ciddi suistimaller var, önüne gelen bir ürün çıkarıp beş kuruşluk otu beş liraya satıyor.

YEDİ: Aktarlara katılmıyorum: İlaç görünümündeki tüm ürünler eczanede satılmalıdır.

SEKİZ: Bugüne kadar bu meseleye gereken hassasiyeti göstermeyen Sağlık Bakanlığı daha fazla geç kalmamalıdır.

***

Kendilerini “Türkiye Aktarlar Baharatçılar Bitkisel Ürün İşletmecileri Platformu” olarak tanımlayan bir grup aktar, gıda takviyesi ürünlerinin izin ve ruhsatlandırmasının Sağlık Bakanlığına geçmesi ve sadece eczanelerde satılması konusunda yapılan çalışmalara karşı, “change.org” da imza kampanyası başlattı.

Kampanyanın tanıtım yazısında “Gıda takviyelerinin izinlerinin ve ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından verilerek sadece eczanelerde sattırılması 1 Milyon kişiye ekmek kapısı olan büyük bir camianın, kültürümüzün ve bilgi birikimimizin tamamen yok olmasına neden olacaktır” ifadesi yer aldı ve bu konudaki mevzuat, yönetmelik ve kanunların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülmesi istendi. 

Aktarların açtığı imza kampanyasının açıklaması şöyle:

1000 Yıllık Aktarım Kapanmasın

Türkiye Aktarlar, Baharatçılar, Bitkisel Ürün İşletmecileri Platformu

Türkiye’de Gıda Takviyeleri (Vitaminler, Ekstraktlar, Sıvı Ekstraktlar, Bitkisel Tabletler vs.), Baharatlar, bitkisel ürünler, Gıda ürünlerinin Onay Ruhsatlandırılmaları ve denetimleri 2000 yılı itibariyle Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın sorumluluğundan Sağlık Bakanlığı’nın talebi üzerine protokol imzalanarak devir alınmıştır. Ancak Sağlık Bakanlığı protokolün imzalanmasından 2 yıl sonra 2002 yılında alt yapısının ve denetlemede yeterli yapılanmasının olmaması nedeniyle Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’na bu yetkiyi devretmiştir.

2010 yılında Resmi Gazetede yayınlanan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile Gıda Takviyeleri konusu yeniden düzenlenmiş olup Avrupa Birliği Müktesebatı ve Uyum yasaları ( 2002 – 178 ve 46. maddelerde takviye edici gıdaların satış ve izin ruhsatlandırılması) çerçevesinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.

Son yıllarda gelişen ve büyüyen gıda takviyeleri ve bitkisel ürünlerin satış alanları eczaneler, Aktarlar, Ulusal ve Yerel market zincirleridir (A101, BİM, Gratis, Watson, Rossman… vs.). Eczaneler ve Sağlık Bakanlığı yıllardır takviye edici gıdaların ilaç gibi adledilip ruhsatlandırılmalarının Sağlık Bakanlığı tarafından ve satışlarının sadece Eczanelerde olması gerektiği algısını yürütmektedir. Hâlbuki Osmanlıdan bu yana tarihi Mısır Çarşısında ve benzeri alanlarda kültürümüz bitkilerimiz geleneklerimiz aktarlık mesleği sayesinde günümüze kadar daha da gelişerek gelmiştir.

Ülkemizde aktar ve baharat sektöründe işletme kayıt belgesi olan 20.000, drog satış belgesi olan 10.000, bitkisel ürün üreticisi olarak 2.000 işletme bulunmaktadır. Sektör olarak istihdam ettiğimiz Orman köylüleri, Bitki Toplayıcıları, Müstahsiller ve Personellerimiz (Ziraat Mühendisleri, Kimya Mühendisleri, Tıbbi ve Aromatik Bitki Teknikerleri vb.) olarak yaklaşık 250.000 kişi bu sektörde çalışmaktadır. Bu sektör ailelerle birlikte en az 1.000.000 kişiye ekmek kapısı olmaktadır.

Ayrıca Takviye edici gıda üreten işletmeler, 02/05/2013 tarih ve 28635 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Takviye Edici Gıdaların İthalatı, Üretimi, İşlenmesi ve Piyasaya arzına ilişkin yönetmelik gereği” söz konusu ürünler için makine, Laboratuar, Ekipman, Kalifiye personel ve ruhsatlandırılma ücretleri olarak Milyonlarca Lira bedel ödemiştir.

Aynı zamanda Türkiye’de yıllık tüketilen takviye edici gıdaların yüzde 75’i aktar ve ulusal zincirlerde satılmaktadır. Aktarlarda satılan ürünlerin tamamı yerli sermaye ile yerli firmaların üretimidir. Eczanelerde ise bu oran % 25’ dir. Eczanelerin tedarik ettiği ürünlerin büyük bir kısmı ithal ürünlerden oluşmaktadır, bu da ciddi bir döviz kaybına sebep olmakta aynı zamanda halkımızın sağlığına harcadığı tutarı yükseltmektedir. Türkiye’deki toplam yıllık gıda takviyelerinin tüketim rakamı yaklaşık olarak 1 milyar TL dir. Bunun yerli üretimi ve tüketimi desteklemek, haksız rekabet ve tekelleşmeyi engellemek adına mevcut yapımın korunması gerekmektedir.

Türkiye’ de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetiminde Takviye edici gıda üretimi yapan firmalar, sektörün gelişmesi için Aromatik ve Tıbbi Bitkilerin üretimine önem vermekte olup ülkemizde katma değer yaratmayı hedeflemektedir. Fakat satış yetkisinin Sağlık Bakanlığı’ na devredilmesi halinde ithal ürünlerin satışı artacak olup, pazarı küçülen firmalar Tıbbi Aromatik Bitkiler üretimini durduracaktır. Bu durum yine büyük miktarda döviz kaybına neden olacaktır.

Gıda takviyelerinin izinlerinin ve ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından verilerek sadece eczanelerde sattırılması 1 Milyon kişiye ekmek kapısı olan büyük bir camianın, kültürümüzün ve bilgi birikimimizin tamamen yok olmasına neden olacaktır. Aynı zamanda milyonlarca liranın çöpe atılmasına, işletmelerin kapısına kilit vurulmasına ve işsizlik sayısının artmasına neden olacaktır.

Bu konuda Türkiye Aktarlar Baharatçılar Bitkisel Ürün İşletmecileri Platformu olarak talep ve görüşümüz mevcut mevzuat, yönetmelik ve kanunun Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenip icra edilmesidir.

Saygılarımızla arz ederiz.

BAKDER Yön Kur. Adına BAŞKAN MURAT TOP

AKTARLAR DERNEĞİ Yön Kur. Adına BAŞKAN MERT ÜNYAZICI

TÜBAF Yön.Kur. AdınaBAŞKAN HALİT ÖZDEMİR

Bu kampanyanın teslim edileceği kurum:

www.tccb.gov.tr www.tarim.gov.tr www.basbakanlik.gov.tr

Kaynak: http://eczaciyiz.net/haber/aktarlar-imza-kampanyasina-basladi-sadece-eczanelerde-satilmamali/545175500

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Zuhal Kurt dedi ki:

    Egıtımını almışlar mı ? Eczacılar bırıncı sınıftan başlayarak botanık , farmasötık botanık ve iki yıl farmakognozi okurlar. Bıtkılerle tedavı ıle ılgılı egıtım alan tek meslek eczacılıktır. Sımdı aktarlar bu derslerın ne anlama geldıgını once ogrensınler sonra karsımıza cıksınlar. Babaannelerınden ogrendıklerı formulle bıtkıler hastalara onerılmez. Bıtkılerde kı etken maddenın ne ıse yaradıgını yan etkılerını bilmek gerekir. Keten tohumu satarken hastanın meme ca tehlıkesını hıc soruyorlar mı ? Eczacı ıle aktarın ismının yanyana gelmesi abesle iştigal. Herkes kendı isine baksın aktarlar baharat satmaya devam etsinler

  2. Emrah Bilginer dedi ki:

    açık kalp ameliyatı da yapsınlar

  3. Ahmet Oğuz dedi ki:

    Aktarlar onu bunu şifa diye paylaşıyorda peki siz ne yapıyorsunuz sayın hocam? şifa diye pazarladığınız ticari ürünleri millete sattırmıyormusunuz! Bir çok insan bu yüzden birçok yan etkiye maruz kalıp yinede tedavi olamıyor. İşin aslı şu.. toplumda ahlak yoksa ilacı aktar satmış, doktor pazarlamış farketmez.

  4. Ayşe Oktaryanar dedi ki:

    yani hocam tibbi aromatik bitkiler bölümünü neden ünüversitelerde var aktarlar her zaman tıp yardımcıcı ve temeli değilmi?

Siz de yorumunuzu paylaşın: