STATİN İLAÇLARI TEHLİKELİ Mİ?
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Milliyet gazetesinde Prof. Dr. Murat Tuzcu’ nun “Statin ilaçları tehlikeli mi?” başlıklı yazısını okuyunca “Plasebo denen boş ilaçların ne kadar çok yan etkisi olduğunu, ne kadar çok tehlikeli olduğunu” anladım.
“Fındık, fıstık veya bademden hiçbir farkı olmayan statinlere tehlikeli diyenler utanır mı bu yazıdan” bilemiyorum.
FDA’ ya “statinlerin ilaç araştırmalarında plasebo olarak kullanılmasını” teklif ediyorum.
Sayın Tuzcu’ nun yazısı:
Statinlerin yan etkileri var ama kalp damar hastalarında yararları çok fazla. Tedaviye başlarken hastanın özellikleriyle beraber elde olan bilimsel verileri göz önüne alarak ilaçların yarar ve olası zararını hesaba katmak gerekir…
Geçen haftaki yazımdan sonra okurlardan gelen soruların önemli bölümü statin ilaçlarının yan etkileriyle ilgiliydi. Birini örnek olarak vereyim.
Baypas ameliyatı geçirmiş olmasına rağmen doktorunun tavsiye ettiği statin ilacını almayan okur endişelerini şöyle dile getiriyor: “Karaciğer çürümesi, Alzheimer hastalığı yapıyormuş, böbrekleri bozuyormuş. Yok yere şeker hastası olmak da var. Bu kadar zararı varken niye alacakmışım.”
Yerinde bir soru. Bir ilacın ciddi zararı varsa, ya da zararı yararından fazlaysa kullanılmamalıdır. Doktor tedaviye karar verirken hastanın özellikleriyle beraber elde olan bilimsel verileri göz önüne alır. Tedavinin yarar ve olası zararının boyutunu ve niteliğini hesaba katarak karar verir.
Karşılaştırma olmadan olmaz: Bir tedavinin yararlı olup olmadığının sınanmasında olmazsa olmaz kural karşılaştırma yapmaktadır. Sadece ilacı alanları inceleyip ortaya çıkan şikâyet ve belirtileri ilaca bağlamak yeterli değildir. Benzer özellikleri olan ama ilaç almayan insanlarda bu belirti ve şikâyetler yoksa o zaman yan etkinin varlığından söz edilebilir.
Bazı yan etkiler o kadar enderdir ki gerçekten ilaca bağlı olduğundan emin olmak zordur. On binlerce insanı içeren birçok karşılaştırmalı araştırmanın bir araya getirilerek incelenmesi gerekir.
Statinlerin yan etkilerini, özellikle diyabete yol açma gibi ciddi olanlarını, beklenen yararı da göz önüne alarak değerlendirmeliyiz. Resimdeki örnekle açıklayalım: Kalp krizi geçirmiş, 5 yıldır statin alan 250 hasta var. Statin kullanmayanlara göre kaç ölümün, kalp krizinin, inmenin önleneceği, aynı sürede kaç yeni diyabetin oluşacağı görülüyor. Bu yüksek riskli durumda karar vermek kolay. Buna karşılık, beklenen yararın çok düşük olduğu durumlarda küçük de olsa ciddi yan etki riski varsa tedaviye başlamak akıl karı olmayabilir.
Statinler diyabet yapar mı?
Statin ilaçlarının küçük de olsa diyabet yapıcı etkileri olduğunu düşündüren veriler var. Şimdiye kadar yapılmış karşılaştırmalı çalışmalara baktığımızda bu etkinin ortalama binde 4 düzeyinde olduğu anlaşılıyor. İlaçtan yarar görmeyecek insanlar için bu risk binde dört bile olsa yüksek. Çünkü ilaç alınmadığı zaman kaybedilen bir şey yok.
Buna karşılık kalp damar hastalığı olan birinde statinlerin ölüm, kalp krizi ve inme geçirme tehlikesini ciddi oranda azalttığını biliyoruz. Yani, ilaç alınmazsa yan etki riski yok ama kaybedilecek yarar büyük.
Beyin fonksiyonlarını ilaçlar bozuyor mu?
Birkaç yıl önce ABD’de ilaçların onay ve denetiminden sorumlu olan Besin ve İlaç İdaresi (FDA) statin ilaçlarının unutkanlığa, hafıza kaybına ve kafa bulanıklığına yol açabileceğini bildiren bir uyarı yayınladı. O sırada elde olan bilgilerin çoğu statinlerin bunamayı önlediği, beyindeki damar sertliğine bağlı hasarı azalttığını gösterdiği için bu uyarı şaşkınlıkla karşılandı.
Sözü edilen yan etkilerin ciddiyeti uzmanları bu konuyu derinlemesine incelemeye yöneltti. Geçen ay ‘Annals of Internal Medicine’ adlı dergide yayımlanan bir bilimsel makale bu çabanın ürünü. Tıp literatürünün bu konudaki tüm araştırmaları göz önüne alarak yapılmış kapsamlı araştırma, endişeleri büyük ölçüde giderecek ayrıntılarla dolu.
Son 20 yılda yapılan çalışmalarda tıbbi adı ‘demans’ olan bunama ve Alzheimer hastalığının statin alanlarda daha sık görüldüğünü gösteren hiçbir kanıt yok. Aksine, bu ilaçların yararlı olabileceğini düşündüren veriler var. İdrak, muhakeme, hafıza, dikkat, tepki verme hızı gibi beyin fonksiyonlarının incelendiği karşılaştırmalı çalışmalarda da statin verilen kişilerle boş ilaç (placebo) verilenler arasında fark olmadığı görülüyor.
Her şikâyet önemli
ABD’de her ilaç ve tıbbi cihaz piyasaya çıktıktan sonra doktorların veya hastaların ilaca veya cihaza bağlı olduğunu düşündükleri olumsuzlukları Besin ve İlaç İdaresi’ne kolayca bildirebilecekleri bir sistem var. Ender görülen yan etkilerin ilk işaretlerinin fark edildiği bu izleme yöntemi çok yararlı. Ancak bildirilen yan etkilerin öznel bir değerlendirme olduğunu da unutmamak gerek.
Bir örnek vererek açıklayayım. Diyelim ki yüksek tansiyonun için yeni bir ilaç almaya başladınız. Aynı zamanda gözlüğünüzü en son nerede bıraktığınızı hatırlamakta güçlük çekiyor ya da bir süredir görmediğiniz bir kişinin ismini hatırlamakta zorlanıyorsunuz. Bu şikâyetlerinizin yeni almaya başladığınız ilaca bağlı olma ihtimali tabii ki var. Ama, ilaçla hiçbir ilişkisi olmaması da muhtemel. Kısacası böyle bir şikâyet bildirildiğinde dikkate alınmalı ama arada bir ilişki olduğu sonucuna varılmadan önce derinlemesine incelemelidir.
Bilimsel bir veri yok
Yukarıda sözünü ettiğim araştırmada FDA’ ya bildirilen şikâyetleri de değerlendirebilmek için ilginç bir yöntem kullanıldı. Statinlerle çok kullanılan bir tansiyon ilacı ve kanda pıhtı oluşumunu önleyici her stent takılan hastanın kullandığı bir ilaç için FDA’e gönderilen yan etki şikâyetlerini karşılaştırdılar.
Her üç ilaç için yapılan “Beyin fonksiyonlarını bozuyor” şikâyetlerinin hemen hemen aynı oranda olduğu ortaya çıktı. Elde ettikleri tüm verileri inceledikten sonra araştırmacıların vardığı sonuç: Statinlerin beyin fonksiyonlarına zarar verdiğini gösteren bir bilimsel veri yok.
Ya diğer yan etkiler?
Kanser: İskoçya ve Hollanda’da 90’ların sonunda 3 yıl süren ve 70 yaşın üstündeki insanlarda yapılan karşılaştırmalı bir araştırmada statin alan 100 kişi arasında, almayanlara göre fazladan 1 kanser vakası olduğu görüldü. Ama izleme süresi uzadıkça bu ilişkinin gerçek olmadığı anlaşıldı. Yapılan diğer karşılaştırmalı araştırmalar da bu sonucu doğruladı.
90 bin hastalık toplu değerlendirmede statinlerin kanseri artırdığına ait hiçbir ipucu bulunmadı. Son yıllarda, büyük araştırmaların on yıllık izleme sonuçları bu konudaki tartışmaya son noktayı koydu: Statin ilaçlarının kanser riskini artırıcı etkisi yok.
Karaciğer hasarı: Statin grubu ilacı alan yüz kişiden bir veya ikisinde karaciğer enzimi denilen maddelerde yükselmeler görülüyor. Lakin, bu yükselişler karaciğerin hasta olduğunun veya olacağının işareti değil. Bu nedenle ilaç alanlarda bu testlerin yapılmasına gerek görülmüyor.
Şimdiye kadar tıp literatüründe, statine bağlı olduğu kanıtlanmış kalıcı ciddi bir karaciğer hastalığı vakası yok. Öyle ki, çok ileri aşamada karaciğer yetersizliği oluşturmamışsa, uzmanlar sirozlu hastaların bile gerektiğinde statin alabileceğini söylüyor.
Kas erimesi: Statinlere bağlı tehdit edici ciddi kas erimeleri çok ender, yüz binde bir görülüyor. Buna karşılık kas ağrıları ender değil. Statinlerin en sık rastlanan yan etkisi olan kas ağrılarının büyük çoğunluğunda altta yatan ciddi bir kas problemi bulunmuyor.
Yüksek dozda ilaç alanlarda ağrılar daha sık görülüyor. Diğer bazı ilaçlarla beraber alındığında ve bazı başka hastalıklar varsa kas problemleri daha sık görülüyor.
Ne yapmalı?
Son 20 yılda yapılan araştırmalara topluca baktığımızda kalp damar hastalığı olan, olmasa da riski yüksek olan kişilerde kullanılan statin ilaçlarının yararlarının olası zararlarından kat kat fazla olduğunu biliyoruz. Ama bu demek değil ki statinlerin yan etkileri yok.
Her ilacın ve tedavinin olduğu gibi bu ilaçların da yan etkileri var. Ama geri dönüşümsüz hasar, hayati tehlike fevkalade ender. İlaca bağlı şikâyetler ortaya çıktığında kişi ilacı kendi kendine kesmemeli mutlaka doktoruna danışmalıdır.
Yan etkiyi kolaylaştırıcı başka bir hastalık veya aynı zamanda alınan bir ilaç yoksa ve şikâyetlerin ilaca bağlı olduğu kanaatine varılırsa ilaç kesilebilir, dozu azaltılabilir, aynı aileden başka bir ilaç denenebilir. Bu yollardan hangisinin seçileceğine ancak doktor hastasıyla beraber karar verilebilir.
KAYNAK: http://gundem.milliyet.com.tr/statin-ilaclari-tehlikeli-mi-/gundem/ydetay/1800983/default.htm
***
EK (21.8.2024): This study suggests that memory loss is a notable adverse event associated with atorvastatin and provides evidence indicating a potential causal relationship between atorvastatin and memory loss. We also found that statins may further affect memory by affecting mitochondrial function. Therefore, in the clinical use of atorvastatin, it is important to carefully monitor the changes in cognitive function of patients. Second, a pharmacovigilance analysis combined with MR was used in this study to provide a new approach for the study of adverse drug reactions. This comprehensive analysis method helps to evaluate the safety of drugs and the risk of adverse reactions more comprehensively and provides doctors with a more accurate clinical decision-making basis.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38963511/
Makale: Exploring the Relationship Between Atorvastatin and Memory Loss: A Comprehensive Analysis Integrating Real-World Pharmacovigilance and Mendelian Randomization
***
Q. How long and how many “lipidologists” can dance on an LDL particle ?
A. That depends on the money available to make them dance.
FDA Şubat 2012 tarihinde ilaç kutularına Şeker hastalıgı yapar, unutkanlık yapar kayıtlarının konulmasını zorunlu kılmıştır.
Bizim hekimlerimiz hala böyle yan etkisinin az olduğunu bildiliriyorlar. Özellikle kadınlarda Yüzde 30 oraninda şeker hastalığı yaptığı, erkekelerde de Jupiter çalışmasında yüzde 13 oranında şeker hastalığına neden olduğu gösterilmiştir.
Kolesterol kalp krizi nedeni değildir. Kalp krizi nedenleri FDA ‘e göre: Şekerler ve de Transyağlardır. 2013 Kasımda Açıklanmıştır bu!
Hastaların kalp krizi geçirmemesi için neden şeker ya da Transyağlardan bahsedilmez?
Artık bu riskleri öğrensinler ve bunları yazaya başlasınlar biraz da…
Artık kolesterol vagonundan inip, Transyağların vagonuna binmeleri gerekir diye düşünüyorum.
İlaç firmalarının yürüttürdüğü araştırmaları ve renkli grafikleri, tutup tutup halkın önüne çıkarmasınlar diyorum. Ayıptır, günahtır!!!
İlaç firmalarının ceplerini düşünen ticarethaneler olduğunu hatırlatmak isterim.
Canan Karatay
THINCS colleagues. This is the first of what will be a flood. Duane
Lipitor Suit Alleges Failure Warn of Diabetes Risk
Pfizer Inc. failed to warn that its cholesterol-lowering drug Lipitor can cause type 2 diabetes, a South Carolina woman alleges in a suit filed March 25 in the in the U.S.. District Court for the District of South Carolina (Smalls v. Pfizer Inc., D.S.C., No. 13-796, complaint filed 3/25/13).
Evalina Smalls alleges she was first prescribed Lipitor in 1999. Despite a healthy weight and lifestyle, Smalls says she developed type 2 diabetes in June 2009 while still taking Lipitor. In type 2 diabetes, either the body does not produce enough insulin or the cells ignore the insulin.
As a result of her illness, she must undergo regular blood glucose testing, adhere to a restrictive diabetic diet, and take medication, Smalls alleges. She is also at markedly increased risk for developing heart disease, blindness, and kidney disease, according to the complaint.
Smalls alleges Pfizer overpromoted Lipitor despite evidence of its propensity to cause diabetes, and failed to perform post-market surveillance of Lipitor. The defendant also made misrepresentations to, and concealed adverse information from, plaintiff and her physicians, the complaint says.
Pfizer and/or its corporate predecessors had been in possession since 1996 of data demonstrating that Lipitor increases the risk of type 2 diabetes, according to the complaint.
Additionally, Smalls alleges Pfizer and/or its predecessors conducted insufficient studies regarding the safety and efficacy of Lipitor in women before and after the drug’s launch.
Small’s physicians would not have prescribed Lipitor for her had they been aware of the misrepresentations, the complaint asserts.
In 2012, the Food and Drug Administration ordered label changes for all statins—the class of drugs including Lipitor. The changes included a warning about the potential risk of increased blood sugar levels (40 PSLR 283, 3/5/12).
Yet, “Lipitor’s label continues to fail to warn consumers of the serious risk of developing type 2 diabetes per se when using Lipitor,” the complaint says. The complaint is at http://www.bloomberglaw.com/public/document/Smalls_v_Pfizer_Inc_Docket_No_213cv00796_DSC_Mar_25_2013_Court_Do.
Duane Graveline MD MPH
4414 Cormorant Ln
Merritt Island FL 32953
http://www.spacedoc.com
https://www.facebook.com/pages/Spacedoc/373791966069660
https://twitter.com/spacedoc_com
Sayın hekimlerimizin yorumları nedei acaba?
Letter to the Editor
Statins and diabetes: Are numbers tortured on JUPITER?
Luca Mascitelli a,⁎, Mark R. Goldstein b
a Comando Brigata Alpina “Julia”, Medical Service, 8 Via S. Agostino, Udine 33100, Italy
b NCH Healthcare Group, 1845 Veterans Park Drive, Suite 110, Naples, FL 34109, USA
a r t i c l e i n f o
Article history:
Received 12 November 2012
Accepted 18 January 2013
Available online xxxx
Keywords:
Cardiovascular prevention
Cholesterol
Diabetes
Statins
The purpose of preventive medicine is to avert or delay the onset of
disease; importantly, the benefits accrued fromthe preventive treatment
should outweigh any risks in both the short and long-term. Disturbingly,
a wealth of evidence has established that cholesterol-lowering statin
drugs, widely used for the prevention of cardiovascular disease, do increase
the risk of new-onset diabetes [1,2], possibly by impairing pancreatic
beta cell function and decreasing peripheral insulin sensitivity, and it
has been highlighted how lowering cholesterol at the expense of increasing
diabetes might be counterproductive over the long-term [3].
Recently, the diabetogenic effect of statin therapy has been rekindled
when a large randomized placebo-controlled primary prevention trial,
Justification for Use of statins in Prevention: an Intervention Trial Evaluating
Rosuvastatin (JUPITER), revealed that subjects randomized to
rosuvastatin 20 mg daily over the 1.9-year trial developed a significantly
higher incidence of new-onset diabetes [4]. In fact, a post hoc analysis of
the JUPITER trial concluded that the positive, although multiple and composite,
cardiovascular benefits of statin-treated subjects outweighed the
risk of developing diabetes [5]. However, a closer look at the JUPITER’s
data suggests that in clinical practice, the beneficial effects of statin
therapy do not outweigh the risk of diabetes, even in short-term.
The analysis of participants fromthe JUPITER trial, to address the balance
of vascular benefits and diabetes hazard of statin use after a median
follow-up of 2 years, found that rosuvastatin therapy was associated
with 65 fewermajor vascular events (MVE) or deaths at no risk of diabetes
in the 6095 participantswith nomajor diabetes risk factors, andwith
93 fewerMVE or deaths at a cost of 54 new diagnoses of diabetes in those
(n=11,508) with major diabetes risk factors [5]. Of note, most of the
reduced MVE were represented by arterial revascularizations, which
represent a physician-guided, “man-made” variable, with potentially
limited clinical validity. Interestingly, the hazard of diagnosis of newonset
diabetes has been calculated as 5–6 weeks earlier in participants
allocated rosuvastatin as compared with placebo [5]. However, it was
not calculated how great was the delay in clinical manifestations of
MVE, and how much longer was the survival in subjects allocated
rosuvastatin as compared with placebo.
The Cholesterol and Recurrent Events (CARE) trial was a secondary
prevention study in which patients were randomized to pravastatin
40 mg or placebo [6]. The median predicted 5-year MVE in the CARE
trialwas 26.1% [7]. In the 4159 participants, statin therapy was associated
with 97 fewer revascularizations [6]. It has been calculated that the average
delay of revascularization in the CARE trial was 4–5 weeks over
5 years [8].
Since the median predicted 5-year MVE risk of the JUPITER trial was
only 4.4% [7], it is likely that the delay ofMVE in JUPITERwas not greatly
superior to the earlier diagnosis of new-onset diabetes in participants
allocated rosuvastatin as compared with placebo.
It seems that on JUPITER, if you torture the numbers they will say
anything you want.
Acknowledgment
The authors of this manuscript have certified that they comply
with the Principles of Ethical Publishing in the International Journal
of Cardiology.
References
[1] Sattar N, Preiss D,Murray HM, et al. Statins and risk of incident diabetes: a collaborative
meta-analysis of randomized statin trials. Lancet 2010;375:735–42.
[2] Mascitelli L, Goldstein MR. Long-standing statin therapy and the risk of new-onset
diabetes in the elderly: collateral damage caused by preventive medicine? Drugs
Aging 2012;29:9–13.
[3] Mascitelli L, Goldstein MR. Statins, choles
Sayılara işkence yaparsanız, onlar sizin istediğiniz her şeyi işkence altında söylerler.