Dünyanın gelmiş geçmiş en çok satan ilacının halk arasında kolesterol hapı olarak bilinen statinler olduğu bildirildi.
İlaç şirketlerinin “altın madeni” olarak da tanınan statinlerden etken maddesi atorvastatin olan Lipitor‘ un 1996-2016 seneleri arasında üreticilere sağladığı kazanç 149 milyar doları buluyor.
Yerinde kullanılan ilaçlara diyeceğim tek bir söz bile yok, Allah ilaç şirketlerine daha çok versin ama pazarlama oyunları ile insanlara gereksiz yere dayatılan ilaçlar insanın canını sıkıyor.
İşte en çok satan ilaç listesi:
Product | Approval Year | Lifetime Sales Through 2016 (in Millions) |
---|---|---|
Lipitor | 1996 | $148,744 |
Humira | 2003 | $95,625 |
Seretide | 2001 | $92,521 |
Remicade | 1998 | $85,494 |
Plavix | 1997 | $82,323 |
Enbrel | 1998 | $77,200 |
Rituxan | 1997 | $75,902 |
Herceptin | 1999 | $65,208 |
Avastin | 2004 | $62,318 |
Nexium | 2001 | $60,230 |
Zyprexa | 1996 | $60,158 |
Diovan | 1997 | $60,129 |
Lantus | 2001 | $58,340 |
Crestor | 2003 | $55,150 |
Singulair | 1998 | $47,380 |
Abilify | 2002 | $47,068 |
Seroquel | 1997 | $44,858 |
Januvia | 2006 | $42,854 |
Revlimid | 2005 | $35,610 |
Kaynaklar:
https://www.fool.com/investing/2017/03/13/the-19-best-selling-prescription-drugs-of-all-time.aspx
https://www.telegraph.co.uk/news/health/news/8267876/Statins-the-drug-firms-goldmine.html
Sayın Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay hanımefendi,
Herşeyden önce, bu satırların coşku ve heyecanını mazur görmenizi rica ederim.
Efendim bendeniz, 61 yaşında bir elektrik mühendisiyim. 12 yıldan fazladır DİYABET hastası idim. O kadar kötü idim ki , son zamanlarda, günde 3 defa ANİ ETKİLİ, günde 1 defa da 24 SAAT ETKİLİ olmak üzere , günde 4 defa çok yüksek dozda insülin iğnesi (100 ünite) yapıyordum. Ayrıca günde bir defa İKİ ADET FARKLI KOLESTEROL HAPI alıyordum. Biri “damar açıcı” olmak üzere kullandığım 3 tane başka hap da vardı… (NOT: “Her yıl yenilenen sağlık raporum” aracılığıyla SGK ‘dan edindiğim bu ilaçların tam bir listesini, talebiniz halinde zatıalinize takdim edebilirim.)
Efendim sözü uzatmayayım, kitaplarınızın tamamını defalarca okudum. Önerilerinizden yapabildiklerimi hemen uyguladım. “Ekmeği terketmek”ten başlayarak, beslenme rejimimi tamamen değiştirdim. 5,5, aydır güne “sıkılmış bir limon+D vitamini+Omega 3+multivitamin desteği” ile başlıyor, ve sabah-akşam 6 şar km olmak üzere her gün toplam 12 km hızlı yürüyüş yapıyorum. Bu rejime başladıktan sonra, yaptığım insülinlerin bana FAZLA gelmeye başladığını gördüm ; gördükçe DOZU AZALTTIM. Dört ay kadar önce 20 üniteye bile bana fazla gelince İNSÜLÜNİ TAMAMEN KESTİM. Ama belki geçici
bir şeydir diye, bu durumu doktoruma söylemeden kolesterol haplarıma devam ettim ; taa ki elimde olmayan bir aksaklıktan ötürü, bu haplardan da bir hafta kadar ayrı kalıncaya dek. Bir hafta kadar içemediğim bu haplar elime geçince, bu defa da beni bir düşünce aldı ; düşündüm… Çünkü adeta gençleşmiş gibi kendimi çok iyi hissediyordum. Ve hapları hiç kullanmamaya karar verdim. Kolesterol haplarını böylece tamamen kesmemin üzerinden 1 aydan fazla bir zaman geçti.
Kan şekeri değerlerimi hala arasıra ölçüyorum. ARTIK ASLA BİR DİYABET HASTASI DEĞİLİM. Kolesterol değerlerime gelince, hernekadar bu değerleri bilmesem de, gençliğim, canlılığım, cinsel aktivasyonum, uyku ve barsak düzenim yani herşey o kadar mükemmel ki onların kötü olma ihtimali bence yok. (Şehir dışında, doğada yaşıyorum. Bu ay bir ara İzmir’e gidip bunları doktoruma anlatacağım. Ama önce sizinle paylaşmak istedim.)
Size minnetimi anlatacak kelime bulmam zor. Zatıalinize ancak teşekkür edebilirim.
Biliyorum ki, benim bugün sağlıklı olmam, sizin çalışmalarınız sayesinde oldu. İşte bu mektup, uykusuz gecelerdeki değerli çabalarınızın asla boşa gitmediğinin bir kanıtıdır.
Saygılarımla efendim.
14.04.2019
Kazım K.
Elek. müh.
Bu ilaçların ne kadar boş olduğunun ama o derece de en çok satılanlardan olduğunun bir kanıtı değil mi?
Üstelik, statinlerin şeker hastalığı yaptığını da biliyoruz. Üstelik 120 kg kadar falanmış, doksanlara inmiş. İnsülin’in DM2 hastalarını kilo aldırdığını da biliyoruz!
Üstelik DM2 hayat boyu devam etmez, genetik değildir iyileşen bir sorundur diyoruz.
Üstelik yaşam biçimini kendi kendine değiştirip, düzeltince METABOLİK BOZUKLUKLARIN düzeleceğinin en canlı kanıtı! İlaca gerek yok demiyor muyuz?