TIBBIN ALTERNATİFİ OLMAZ
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Son senelerde tüm dünyada modern tıp öğretisinde yer almayan tedavi yöntemlerine karşı hızla artan bir alâka var. Bu yöntemlerin tümünü ifade eden ve herkes tarafından kabul edilmiş bir terim olmamakla beraber alternatif tıp, tamamlayıcı tıp ve destekleyici tıp en rağbette olan tanımlamalar.
Kocakarı ilaçları, Lokman Hekim tedavisi, doğal tedaviler, geleneksel tedaviler gibi isimler de kullanılıyor.
Biraz uzun olacak ama kanaatimce en doğru isim ‘modern tıp dışı tedavi yöntemleri‘.
Birbirinden çok farklı ve sayıları her geçen gün artan bu yöntemleri ben basitçe ‘tıp fakültelerinde okutulmayan, hatta adı bile geçmeyen tedavi yöntemleri‘ olarak tarif ediyorum.
Buna, modern tıp dışı tedavi yöntemlerinin tüm dünyada çoğu zaman ‘tıp doktoru olmayan kişiler’ tarafından uygulandığını da eklemek gerekir.
Bu yöntemler günümüzde ister tıp doktorları ister okuması yazması olmayan bir çoban tarafından uygulansın temel amaç çoğu zaman tababet değil, ticarettir.
Modern tıp dışı tedavi yöntemlerinin bildiğimiz anlamda eğitimleri ve okulları yoktur. Bunların temelleri dine, inançlara, kültürlere, gözleme ve tecrübeye dayanır.
Genellikle usta-çırak, hoca-talebe, baba-oğul ilişkisi ile öğrenilir. Usta veya hoca ‘kerameti kendinden menkûl’, eğitimleri, hatta okuma-yazmaları bile olmayan ağızlarından metafizik, mistik, dinî söylemler düşmeyen kişilerdir.
En fazla, bazılarının zaman zaman bakılan bir ‘kara kaplı kitabı’ varsa vardır. Diploma yerine de ‘el verme’ sistemi uygulanır. Bir öğrencinin artık uygulayıcı olabilmesi bir imtihan ile değil hocasının ona ‘tamam, sen artık oldun’ demesi ile gerçekleşir.
Modern tıbbın dediği dedik, çaldığı düdük!
Modern tıp okumuş ve öğretmiş biri olarak ben bu modern tıp dışı tedavi yöntemlerinin tümüne körü körüne karşı değilim.
Her şeyden önce bu yöntemlerin birbirlerinden her bakımdan farklı pek çok türü var ve bunların hepsinin aynı kefeye konulması doğru değil.
Bunların içinde modern tıbbı gerçekten de tamamlayabilecek veya destekleyebilecek uygulamalar olduğundan da hiç şüphem yok. Meselâ, bunlardan akupunktur, hipnoz, yoga artık modern tıp tarafından kabul gören ve günümüzde bazı gelişmiş ülkelerin tıp fakültelerinde kürsüsü bile olan yöntemler.
Modern tıp ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ prensibine sıkı sıkıya bağlı bir kurumdur. Kendi öğretisinde yer almayan hiçbir tedavi yöntemini tartışmaya bile gerek görmeden kesinlikle reddeder ve bunları uygulayanları veya savunanları da gözünü kırpmadan ‘şarlatan’ ilan eder.
Oysa modern tıbbın elinin kolunun bağlı kaldığı pek çok hastalık olduğu gibi ‘kendi şarlatanlarının’ sayısı hiç de az değildir; belki daha bile fazladır.
Tabii ki modern tıptan etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış bir tedaviyi itirazsız kabul etmesini ve ona onay vermesini beklemiyoruz, ama bunları araştırıp incelemeden reddetmek de bilimsellikle uyuşmuyor.
Toplumların yüzlerce yıldan beri uyguladıkları yöntemlere en azından merak duymak, her şeyden önce bilimselliğin bir gereği.
Günümüzde modern tıp uygulamalarının birçoğunun bu geleneksel tedavilerden esinlendiği, faydalandığı da unutulmamalı. Bitkilerden elde edilen ilaçlar bunun en güzel misâli.
Bu yöntemler neden ilgi çekiyor?
Modern tıp dışı yöntemlerin ilgi çekmesinin pek çok sebebi olabilir. Ben bunlar içinde modern tıbbın kendi uygulamaları dışındaki diğer tüm tedavi seçeneklerini hor gören, aşağılayan katı statükocu tutumunun rolünün büyük olduğuna inanıyorum.
İkinci önemli bir sebep de modern tıbbın birçok hastalık karşısında çaresiz kalması olabilir. Bir tarafta ‘artık ne yerse yesin’ denilen hastalar, bir tarafta kronik astım, romatizma gibi ömür boyu devam eden hastalığı olanlar, denize düşen yılana sarılır misali alternatif tıbbın kucağına düşebiliyorlar.
Modern tıp uygulamalarının insan ruhunu hiçe sayması, empatiyi ihmal etmesi, birçok hastalığın şifasının tabiatta olduğunu görmezden gelmesi ve her hastalığı mutlaka ilaçla veya ameliyatla tedavi etmeye çalışması, modern tıbbın pahalı olması ve önemli ölçüde ilaç endüstrisinin denetimi altında olması, hasta-hekim ilişkisinin satıcı-tüketici ilişkisine dönüşmesi gibi daha pek sebep ileri sürülebilir.
Gelelim neticeye
Alternatif tıp yöntemlerine körü körüne karşı olmak doğru değil. Modern tıp okumuş ve yıllarca da eğitimini vermiş bir kişi olarak bu yöntemler içinde modern tıp uygulamalarının yerini alacaklar bulunduğuna inanıyorum.
Alternatif tıbba üniversitelerin sahip çıkması ve bunların şarlatanlar tarafından kötüye kullanımına fırsat verilmemesi gerekiyor. Kötü niyetli kişilerin elinde suiistimale çok müsait olan tıp uygulamaları özellikle yüzlerce yıldan beri kullanılanlar bilimsel metotlarla araştırılmalı ve incelenmelidir.
Alternatif tıp yöntemlerinin birbirlerinden her bakımdan tamamen farklı pek çok türü olduğu ve bunların hepsinin aynı kefeye konamayacağı da unutulmamalıdır.
Tıbbın sömürüye çok müsait bir alan olduğu da akıldan çıkarılmamalı ve tıp doktoru diploması olmayanlara çalışma fırsatı ve izni verilmemelidir.
Modern tıbbın alternatif yöntemlere karşı çıkmasında kendi ilaç ve aletlerini, itibarını, kazançlarını kaybetme endişesi de kesinlikle gözden kaçırılmamalıdır.
Modern tıp dışı tedavilerin bazıları şunlar:
Hipnoz, akupunktur, allopati, biyorezonans, nöralterapi, homeopati, osteopati, meditasyon, ozon tedavi, aromaterapi, fitoterapi, naturopati, mezoterapi, astroterapi, biyoharmoni, holistik tıp, izopati, iridoloji, masaj, reiki, refleksoloji, ayurvedik tıp, renk tedavisi, hidroterapi, kinesiyoloji, ışık tedavisi, magnoterapi, şiatsu, tai chi… ve daha neler neler.
***
EK 1 (24.11.2023): ÖZCAN YÜCEL “İlaç dışı tedavileri aşağılamak için batı tıbbı “alternatif tıp” diye bir laf uydurdu. Asıl hastalığın nedenini çözeceğine sonucu ilaçla çözmeye odaklı tıbba alternatif tıp denir! Örneğin diyabeti, hipertansiyonun yaşam sitili değişiklikleri ile paşalar gibi tedavi edebilirsiniz. Bunun yerine ilacı dayamak bildiğin “alternatif tıptır”. Kolesterol gibi son derece yararlı bir bileşiğin kan değerini düşürmenin hiç bir yararı olmadığı halde ısrarla düşürmeye kalkışmak “alternatif tıp bile değildir”. En ufak bir üst solunum rahatsızlığında şak diye bağırsak mikrobiyotalarınızı acımasızca katleden antibiyotiği yazmak da saçma bir “alternatif tıpdır”. O kadar sayısız örnek var ki. Özetle; Asıl nedenleri tedavi etmeye odaklı tıbba “modern tıp”. Sonuçları tedaviye odaklı tıbba “alternatif” denilmeli.”
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1728009348729766030?s=20
***
[…] http://ahmetrasimkucukusta.com/2010/11/22/yazilar/elestirel-yazilar/alternaif-tip/tibbin-alternatifi… […]