TIBBIN ALTERNATİFİ OLMAZ!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın‘ ın yazısı:

Yıllardan beri makalelerimde, kitaplarımda yazıyorum, konferanslarımda ve televizyon programlarında bas bas bağırıyorum: Tıbbın alternatifi olmaz!

Olamaz, olmamalıdır da… Tedavinin alternatifi olur, tıbbın değil…  Kimseye dinletemiyoruz. Sorumlularda ses seda yok.

Geleneksel tıp ve bitkisel tedavi olacaksa da bu, mutlaka tıp fakülteleri bünyesinde eğitimi verilmeli ve tabipler tarafından uygulanmalıdır. Paralel tedavilere(!) müsaade edilmemelidir. Aksi takdirde, yeni yeni paralel mesleklerin ortaya çıkması bir yana, toplum bunun cezasını çok ağır ödemek zorunda kalır. Günahı da, sorumlu ve muktedirlerin boynunda olmakla kalmaz, çocuklarına bile miras kalır.

Kerameti kendilerinden menkul mütetabbib, şarlatan sahtekârlar medya organlarında, her türlü hastalığı otlarla, taşlarla, çiçeklerle ve sularla bir veli(!) edalarında, “Evelallah, Allah’ın izni ile…” gibi destekleyici ifadelerle, Allah’ın adını da kullanarak tedavi ettikleri iddiası ile arz-ı endam ediyor ve dolapçı beygiri gibi dolanıp duruyorlar. Cilalı, boyalı kızların karşısında, “Hocam, Hocam” iltifatları ile nerede ise şişip şişip patlayacaklar!

Hastalar, şifalarını maalesef doktorlardan daha çok, bu sahtekâr, şarlatan, dolandırıcı mütetabbiblerde ve aktarlarda arar duruma gelmişlerdir. Bütün medya organlarını ve vatandaşları kullanarak, reklamlarını da her fırsatta yapmaktan geri kalmamaktadırlar.

Bu sahtekârlar, ne olduğu belli olmayan, bilimsellikten uzak, etken maddesi, deneysel ve klinik çalışma sonuçları, letal, toksik ve optimal dozları hiç kimse tarafından bilinmeyen üç kuruşluk sözde bitkisel ilaçları(!) allı pullu şişelerde tedavi garantili(!), çaresiz hastaları suistimalle fahiş fiyatla pazarlamaktadırlar.

Bu şekilde, on beş dakikası bilmem ne kadar lira artı KDV üstünden televizyonlara ödediklerini bahane ederek insanları soyan ve haksız kazanç sağlayan bu mütetabbiblerin bazıları ise muayenehane(!) bile işletebilmektedir. Bir başka cazip soygun sahası hâline gelen bu sektör, her nedense denetimden uzak, “köpeksiz köy bulup, deyneksiz gezenler” misali kanser gibi yayılmakta ve kimseden ses seda çıkmamaktadır.

Nerede ise eczanelerden daha çok aktarların bulunduğu zamanımızda, “alternatif tıp sahtekârları” için denetim mekanizmalarının işletilmemesi; herhâlde sorumlu ve yetkililerin, analarını ağlatabilmek için her türlü düzenleme ve uygulamalara maruz bırakılan, sahipsiz ve topluma düşman belletilen, mecburi hizmet sebebi ile aile hayatları bile paramparça edilen hekimlerle uğraşmaktan vakit bulamamalarına bağlı olsa gerek!

Nerede ise herkesin hekimleri düşman ve her türlü hastalığın esas sebebi olarak gördüğü bu ortamda, biz yine “Yaa Hayy!” isimli eserimizden “Gül Renkli Şafaklar” isimli bir rubâimizle  makalemizi bitirelim.

GÜL RENKLİ ŞAFAKLAR

(Mef’ûlü, Mefâîlü, Mefâîlü, Fa’ûlün)

Vuslat diyerek çekti bu sînem nice âhlar,
Göz yaşlarının aktığı günler, gece ağlar,
Mümkün mü senin aşkını silmek yüreğimden,
Gül renkli şafaklar bile örtündü siyahlar.

****

EK 1 (24.11.2023): ÖZCAN YÜCEL “İlaç dışı tedavileri aşağılamak için batı tıbbı “alternatif tıp” diye bir laf uydurdu. Asıl hastalığın nedenini çözeceğine sonucu ilaçla çözmeye odaklı tıbba alternatif tıp denir! Örneğin diyabeti, hipertansiyonun yaşam sitili değişiklikleri ile paşalar gibi tedavi edebilirsiniz. Bunun yerine ilacı dayamak bildiğin “alternatif tıptır”. Kolesterol gibi son derece yararlı bir bileşiğin kan değerini düşürmenin hiç bir yararı olmadığı halde ısrarla düşürmeye kalkışmak “alternatif tıp bile değildir”. En ufak bir üst solunum rahatsızlığında şak diye bağırsak mikrobiyotalarınızı acımasızca katleden antibiyotiği yazmak da saçma bir “alternatif tıpdır”. O kadar sayısız örnek var ki. Özetle; Asıl nedenleri tedavi etmeye odaklı tıbba “modern tıp”. Sonuçları tedaviye odaklı tıbba “alternatif” denilmeli.”

Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1728009348729766030?s=20

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Mütetabbib; yani tabib olmadığı halde tabiblik taslayan demek, İsmail Hakkı hoca ne kadar güzel ifade etmiş.
    Geçenlerde bir yerde haccame diye bir kelimeye ve böyle tesmiye edilen cühela kişiye hocam diye hitab edildiğini gördüm. İtiraz ettiğim anda derhal dışlandım.
    Neden böyle cehalete, hurafelere inanmaya yatkın bir millet olduk? Gayet basit, eğitim reformu yapacağız, yeni bir millet yaratacağız diye bin yıllık kültürümüzü, medeniyetimizi hâk ile yeksan etdiler de ondan!
    Sıhhiye vekaletine nezaret edenler millete faydalı işler yapan hakiki hekimler ile uğraşacaklarına, alternatif tıb belgesi dağıtmak, askeri hekimliği ortadan kaldırmak gibi akla ziyan işler yapacaklarına biraz okuyup, sorup öğrenmeliler.

Siz de yorumunuzu paylaşın: