DEFNE JOY FOSTER NEDEN ÖLDÜ?
Hayat dolu, etrafına neşe saçan, sempatik televizyon sunucusu Defne Joy Foster’ in ani olarak hayatını kaybetmesi hepimizi derin üzüntüye boğdu. Elbette her ölüm erken ölümdür ama genç insanların ölümü daha bir sarsıcı oluyor.
32 yaşındaki bu gencecik kadının ölüm sebebi henüz kesin olarak belli değil ama çocukluğundan beri astım hastası olduğundan, ölmeden önce nefes darlığından şikâyet ettiğinden ve yanında astım ilaçları bulunduğundan daha çok astım krizi ihtimali üzerinde duruluyor.
Defne Hanımı sadece televizyonlardan tanıyorum; kendisiyle hiç karşılaşmadım. Onun gerçekten astımlı olup olmadığı, astımlı ise doktor takibi altında olup olmadığı, hangi ilaçları kullandığı, başka bir hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda bir fikrim yok.
Genç yaşta ani ölüm sebepleri
Genç yaşta ani ölümlerde astım krizi de sebep olabilir ama bundan daha sık rastlanan başka hastalıklar da vardır:
- Kardiyomiyopati (kalp kası yetersizliği)
- Doğuştan kalp kapağı hastalıkları
- Doğuştan koroner damar anomalileri
- Miyokardit (kalp kası iltihabı)
- Genetik bağ dokusu hastalıkları (Marfan ve Ehler-Danlos Sendromu)
- Ani ritim bozuklukları
- Hipertansiyon krizi
- Beyin kanaması, damar tıkanıklığı, anevrizma yırtılması gibi beyin damarı hastalıkları
- Zehirlenmeler (alkol, ilaç veya diğer maddeler)
- Epilepsi
- Akciğer ambolisi (damarı tıkanıklığı)
Defne Joy Foster’ in astım krizinden öldüğü haberi astımlı hastalar ve yakınları arasında korku ve paniğe yol açtı. Pek çok hastam ve bunların anne-babaları arayarak endişelerini dile getirdiler.
Astım tıbbın en iyi tedavi ettiği hastalıklardan biri
Önce astımlı hastalara seslenmek istiyorum. Korku ve paniğe hiç gerek yok. Astım günümüz tıbbının en iyi tedavi edebildiği hastalıkların başında geliyor. Hatta her zaman söylediğim gibi kendilerine iyi bakan astımlı hastalar diğer insanlara göre daha uzun ve sağlıklı yaşarlar.
Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bugün doktor kontrolü altında olan bir hastanın astım krizinden ölmesi adeta imkânsız gibidir.
Elbette astım krizinden ölen hastalar vardır, ama bunların sayısı son derecede azdır ve çoğu düzenli takip ve tedavi altında olmayan; yanlış tedavi gören; astımla beraber kalp, tansiyon, böbrek, diyabet gibi başka hastalıkları da olan yaşlı insanlardır.
Astımdan ölümlerin sebepleri
Astımdan ölümleri üç başlık altında toplamak istiyorum:
BİR: Tedavi ile ilgili ölüm sebepleri
İKİ: Hastalığın ağırlığı ile ilgili ölüm sebepleri
ÜÇ: Astım krizi komplikasyonları
ASTIM TEDAVİSİ İLE İLGİLİ ÖLÜM SEBEPLERİ
BİR: Yetersiz ve uygun olmayan tedavi
Bazı astımlı hastalar sadece nefes açıcı spreyler (Ventolin) kullanarak tedavi olduklarını sanırlar. Oysa bu ilaçlar hastayı o an için rahatlatır ama hastalığın sebebi olan alerjik iltihaba hiçbir etkileri olmadığından astımın sinsi sinsi ağırlaşmasına, giderek daha fazla ilaca ihtiyaç duyulmasına ve neticede de tedaviye cevap vermeyen ağır astım krizi ve ölümlere yol açar.
Normal şartlarda en azından haftalarca gitmesi gereken spreylerini birkaç gün içinde bitiren ve tedaviye dirençli ağır astım krizine giren yüzlerce astımlıyla karşılaştım.
Nefes açıcı spreyler (Ventolin) yerinde ve doğru kullanıldığında astımlıların cankurtaran simitleridir ama aşırı dozda kullanım ciddi ritim bozuklukları, kalp ve hipertansiyon krizlerine ve ölüme sebep olabilir.
İKİ: Astımı olmayanların nefes açıcı sprey kullanmaları
Neredeyse her gün nefes darlığı şikâyeti olduğu için astım teşhisi konan, astım spreyleri yazılan ama astımı olmayan ve büyük çoğunluğu panik atak hastası olan kişilerle karşılaşıyorum. Bunların nefes alamıyorum paniği içinde bu tür nefes açıcı spreyleri aşırı derecede kullanmaları ölüme yol açabilir.
ÜÇ: Astımın gerekli takip ve tedavisinin yapılamaması
Astımlı hastaların şikâyetleri olmasa bile hastalıklarının durumuna göre mutlaka belirli aralıklarla doktor kontrolü altında olmaları icap eder. Kontrol dışı ve özellikle de “kendi kafasına göre” ilaç kullanan hastalarda ağır astım krizleri ihtimali oldukça yüksektir.
DÖRT: Uzun etkili nefes açıcı ilaçların gereksiz kullanımı
Uzun etkili nefes açıcı ilaçların (formoterol, salmeterol) prospektüslerinde “Sadece, sprey kortizon ile kontrol altına alınamayan veya ağır astımı olduğu için tek ilaçla tedavi edilemeyen astımlılar tarafından kullanılmalıdır’ uyarısı vardır. Ancak sadece astımlıların küçük bir grubunda kullanılması uygun olan bu ilaçlar neredeyse astım teşhisi konan hastaların tümüne sağlık kurulu raporu çıkarılarak ve uzun süre kullanılması şartıyla yazılmaktadır. Bu yanlışın sebebini siz düşünürken; uzun etkili nefes açıcı ilaçların ağır astım krizleri ve ölümlere yol açabileceği bilgisi aklınızdan çıkmasın.
BEŞ: İlaç etkileşimleri
Nefes açıcı ilaçların kalp ritmi ve tansiyonu ciddi şekilde etkilediğini biliyorsunuz. Bunlar kalp ritmini ve tansiyonu etkileyen ilaçlarla (mesela soğuk algınlığı ilaçlarında bulunan efedrin ve psödoefedrin) bir arada kullanıldıklarında çok daha tehlikeli olurlar.
Fazla miktarda alkol alımı, hipertiroidi gibi hastalıklar da nefes açıcı ilaçların daha tehlikeli olmalarına sebep olur.
HASTALIĞIN AĞIRLIĞI İLE İLGİLİ ÖLÜM SEBEPLERİ
BİR: Astımın farklı ağırlık dereceleri vardır ve bu, çoğu zaman da tedavinin eksik veya yanlış olmasıyla ilgili bir husus değildir ve bu hastalarda astım krizleri bazen ölüme yol açabilecek kadar ağır (status astmatikus) olabilir.
İKİ: Bir de “dengesiz veya kararsız astım” adıyla bilinen ve çok kısa zamanda ölüme gidebilen bir astım türü vardır.
Dengesiz astım: Çok şükür ki tüm astımlıların ancak 10 binde 3-5’ inde bir görülen bir astım türüdür. İngilizce literatürde “brittle asthma” ismiyle tanınır. Bu hastaların semptomlarını ilaçlarla kontrol altına almak mümkün olmaz ve ölümle sonuçlanan krizler gelişebilir. Bu hastalarda psiko-sosyal faktörlerin önemli rolü olduğu ileri sürülmektedir.
Dengesiz astımın başlıca iki türü vardır. Tip 1 dengesiz astımda, hastalar bütün astım ilaçlarını çok düzenli kullanmalarına rağmen, solunum fonksiyonları bir türlü kontrol altına alınamaz ve bunlar sık sık ağır astım krizine girerler. Bunların çoğu 20-55 yaşları arasındaki hanımlardır ve yüzde 90’ dan fazlasında en azından bir maddeye karşı alerji vardır. Bu hastaların sık sık hastaneye yatırılmaları ve uzun süre hastanede kalmaları gerekir. Bu grupta depresyon görülme ihtimali de yüksektir.
Tip 2 dengesiz astımda ise hastaların solunum fonksiyonları çok iyi olmasına rağmen, aniden çok ağır astım krizine girerler. Aşikâr bir sebebi olmayan bu krizler, yarım saatten daha kısa bir sürede hastanın bilincini bozacak ya da yapay solunumu gerektirecek derecede ağır olabilir. Bu tip de 20-55 yaşları arasında daha çok görülür, fakat cinsiyet farkı yoktur. Bu hastaların bazılarında alternaria cinsi küf mantarlarına karşı alerji saptanabilir.
ÜÇ: Hastalarda astımla beraber kalp-damar, böbrek ve diyabet gibi hastalıkların da olması, ilaç etkileşimleri veya birine iyi gelen ilacın diğer hastalığı ağırlaştırması gibi sebeplerle ölümlere yol açabilir.
ASTIM KRİZİ KOMPLİKASYONLARI
Şiddetli astım krizlerinde çok seyrek olarak rastlanabilen hava keseciklerinin veya küçük bronşların yırtılmasına bğlı olarak ortaya çıkan pnömotoraks(akciğer zarları arasında hava birikmesi), pnömomediasten, hava ambolisi gibi komplikasyonlar da ölümcül olabilir.
Son söz
Defne’ nin ölümünde astımının iyi tedavi edilmemesinin, hatalı ilaç kullanımının, ilaç etkileşimlerinin, astım komplikasyonlarının rolü olabileceği gibi, diğer sebepleri ve bilhassa da akciğer ambolisi ihtimalini (hele de doğum kontrol hapı kullanıyorsa) de hesaba katmak gerekir.
Kesin ölüm sebebi ancak otopsi incelemesi ile belli olacaktır.
Defne kardeşimize Allah’ tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine ise baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Nur içinde yatsın!
Hocam emeğinize sağlık size başarılar dilerim.
Hocam değerli bilgileriniz için çok teşekkür ediyorum
genç yaşta ölüm nedenlerine epilepsiyi de yazmışsınız..epilepsiden ölüm ne şekilde gerçekleşir, geçmişinde epilepsi hastalığı yaşamış genç bir birey olarak, korku içinde yanıt bekliyorum hocam?
Genç yaşta ani olarak ölüme yol açan hastalıklar hemen daima zamanında teşhis edilememiş ve doğru tedavileri yapılamamış kişilerde görülür.
Hekim takibi altında olan hiçbir hastanın – buna epilepsi hastaları da dahildir- yersiz korkulara kapılmaması gerekir.
Sizi takip eden hekiminizin tavsiyelerine titizlikle uymanız yeterlidir.
bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim hocam..başarılarınızın devamını dilerim..
Çok güzel bir makale olmuş, teşekkür ederim değerli bilgileriniz için..
Birşey sormak istiyorum.
Türk hekimler astım tedavisi için direk kombine tedavi yolunu seçiyorlar. Oysa benim bildiğim GINA basamak tedavisini öneriyor.
Sizin uygulamanız nasıl?