BÜLENT ERSOY ZATÜRRE BAŞLANGICI OLDU
Son senelerde adını her geçen gün daha çok duymaya başladığımız “uydurma” bir hastalık var: Zatürre başlangıcı!
Aslında her hastalığın bir başlangıcı vardır ve bu açıdan zatürre başlangıcı sözü hiç de yanlış değildir.
Ateş, öksürük, balgam, yan ağrısı, nefes darlığı gibi zatürre ile uyumlu şikâyetleri olan bir hastada fizik muayene bulguları da olmasına rağmen akciğer röntgeninde zatürreye ait bir bulgu yoksa “zatürre başlangıcı” terimi kullanılabilir.
Hastanın akciğerlerinde iltihaplanma olmakla beraber, röntgenin teknik olarak kalitesizliği, hastanın vücudunun susuz kalması (terleme ile su kaybı, ağızdan yeterli sıvı alınamaması…), zatürrenin kalbin arkasında kalan kısımlarda yerleşmesi gibi sebeplerle akciğer röntgeni normal bulunabilir.
Gelin görün ki, bizde konulan zatürre başlangıcı teşhislerinin yukarıda anlattığım zatürre başlangıcı tablosu ile hiçbir alâkası yok. Bu durum, hastaların dikkatle dinlenip ayrıntılı olarak sorgulanmalarından sonra net olarak ortaya çıkıyor.
Geçmeyen öksürük de zatürre başlangıcı olabilir mi?
Zatürre başlangıcı, sadece kısa zamanda gelip geçen öksürük şikâyeti olanlara çok konulan bir teşhis değil. Uzun süren öksürük nöbetleri olan hastalar da bu teşhisten nasipleniyorlar.
Son senelerde görülme sıklığı giderek hızla artan ve standart antibiyotiklere, öksürük şuruplarına, balgam sökücülere, çeşitli alerji ilaçlarına cevap vermeyen, benim ‘İstanbul Bronşiti’ adıyla tanımladığım bir klinik tablo var.
Doktorlar, her yaşta görülebilen ama daha çok 5 yaşından küçük çocuklarda rastlanan bu “geçmeyen öksürük” nöbetlerine teşhis koymakta zorlanıyorlar.
Akciğer röntgeni, tomografi, alerji ve testleri, reflü incelemesi, PPD ve daha pek çok tahlil temiz çıkıyor. İçlerinde bronkoskopi yapılanlar bile var.
Zatürre diyemiyorlar çünkü bu hastaların öksürük dışında zatürre ile ilgili ateş, balgam, iştahsızlık, hâlsizlik, düşkünlük gibi bir şikâyetleri olmuyor.
Muayenede de laboratuvar tetkiklerinde de zatürre bulgusuna rastlanmıyor. Akciğer röntgenleri “temiz” çıkıyor. O zaman da zatürre başlangıcı teşhisi ve en az 7 günlük “kuvvetli bir antibiyotik iğne tedavisi” Allah’ın emri oluyor.
İstanbul Bronşiti klinik tablosuna astım demek de bronşit demek de mümkün değil. Çünkü hastalarda alerji, hırıltı, nefes darlığı gibi astımın temel belirtileri olmadığı gibi, bronşitle uyumlu ateş, balgam, halsizlik, iştahsızlık gibi belirtiler de görülmüyor.
Onun için de bronşit başlangıcı veya astım başlangıcı gibi uydurma teşhisler de ortaya atılıyor.
Zatürre başlangıcı teşhisi neden hızla yayılıyor?
Zatürre başlangıcı teşhisinin çok tutmasının ve bu terimin salgın bir hastalık gibi yayılmasının birçok sebebi olabilir:
BİR: Bu, genellikle hastanın şikâyetlerinin tam olarak neye bağlı olduğunun anlaşılamadığı ve akciğer röntgeninin de normal çıktığı durumlarda konulan kaçamak bir teşhistir.
İKİ: Bu, ispatı olan bir teşhis değildir. Başka bir doktor aynı hastayı görüp “Bunda zatürre falan yok” dediğinde, teşhisi koyan doktorun “Zaten başlangıçtı” deme şansı vardır.
ÜÇ: Zatürre halkın korktuğu bir hastalıktır ama zatürre başlangıcı daha kabul edilebilir bir teşhistir. “Neyse ki başlangıçmış” sözü tahtaya da vurularak şükredilir.
DÖRT: Bir doktorun böyle ciddi bir hastalığı daha başlangıçta yakalaması ve tedavi etmesi hanesine başarı puanı olarak yazılır. Bu doktorun adı “Zatürreyi daha başlamadan yakalayan müthiş doktor”a çıkar.
BEŞ: Bu teşhis hastanın her öksürdüğünde “Aman gene zatürre başlangıcı olmasın” diye doktoruna koşmasına sebep olur ki bu, biz muayenehane hekimlerinin arayıp da bulamadığı bir şeydir.
Kaynak: http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/05/22/yazilar/tip-yazilari/zaturree/zaturree-baslangici/
***
Yoğun bakımda tedavi gören Bülent Ersoy’u ziyaret eden ses sanatçısı Onur Akay, sağlık durumunun iyiye gittiğini kısa sürede taburcu olacağını da söyledi.
Onur Akay, “Bülent Hanım çok ağır bir hastalık geçirdi ve tedavisi yoğun bakımda sürüyor. Doktorları 1 ay sahne yasağı koydu ama bu sesinde olan bir sorundan dolayı değil. Zatürre teşhisi ve ağır bir soğuk algınlığı nedeni ile sesi kısılmış.” dedi.
“HAPSE GİRSEM SEVGİM AZALMAZ”
Muhabirin Onur Akay’a, “Bülent Ersoy’la aranızda bir mahkeme vardı ne oldu acaba?” demesi üzerine ise Onur Akay, “Paylaştığım bir fotoğraf nedeni ile bana 50 bin TL’lik tazminat davası açmıştı ancak, ben onun yüzünden hapse bile girsem ona olan sevgim azalmaz.” ifadelerini kullandı.
BÜLENT ERSOY’A NE OLMUŞTU?
Türk sanat müziğinin usta sesi Bülent Ersoy 19 Ocak’ta Vadistanbul’daki Jolly Joker’de konser vermişti. Sahne öncesi basın mensuplarının karşısına çıkan Bülent Ersoy ayakta durmakta zorlanıyordu. Bülent Ersoy o gün şu açıklamayaı yapmıştı: ”Çok kötüyüm. Sanki sigara içen bir insanmışım gibi ciğerlerimde sorun olmuş. Buradan hastaneye gideceğim, serum takılacak. Söz verdiğim mekana çıkmam gerekiyor, profesyonel olmak budur.”
19 Ocak gecesi konser sonrası hastaneye giden Bülent Ersoy’un, ses kısıklığı ile başlayan şikâyetinin zatürre başlangıcı olduğu belirlendi.