GİZLİ TÜKÜRÜK

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sabah’ ta Salih Tuna‘ nın köşesinden:

Bilim insanları ne zaman sessizliğe gömülse “Sinsi sinsi neyi keşfediyorlar” diye düşünmekten kendimi alamam.
İnsanlığın hep hayrına çalışmadıkları aklıma gelir felaket işkillenirim.
Birçok bilim insanının “biyolojik ve kimyasal silahlar” üretmek maksadıyla virüs ve mikrop peşinde koştuğunu söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
Hep böyledir…
Bir kısım bilim insanı hastalıklara deva ararken bir kısım bilim insanı da hastalığın nedenini modern silahlara dönüştürmenin peşindedir.
Modern dünyamız birçok şeyi HeisenbergHahnEinstein ve Planck‘ın teorik fizik çalışmalarına borçludur.
Lakin Robert Oppenheimer de ürettiği nükleer silahları bu çalışmalara borçludur.
Nasıl ki Einstein‘le birlikte çalışan Oppenheimer’in keşfettiği atom bombasından habersiz Hiroşima ve Nagazaki‘deki çocuklar çember çevirmişse, bugün bizim çocuklarımız da gizli mahfillerde kendileri için hazırlanan felaketlerden habersizdirler.
Sizi bilmem ama ben “aylak bilim insanlarını” sevimli bulurum. Hiç değilse insanlığın zararına çalışmazlar.
Bazen ne yapıyorlar diye de merak ederim.
Böylesi bir merak sonucunda, Oregon National Primate Araştırmalar Merkezi‘nde çalışan bir bilim insanının “Şimdi birbirinin aynısı 50 maymunun doğmasını bekliyoruz…” dediğini okumuştum.
Demek, klonlama işine girmişler. O vakit sormuştum: Neden 49 değil de 50 maymun? Birileri sipariş mi vermiş?
Newton‘ın başına elma düştüğü, Arşimed‘in hamamdan fırladığı o eski zamanlar çoktan bitti.
Modern bilim, amentüsü kapitalizm olan dünya sisteminin inisiyatifinde.
Haliyle, bilim insanları da insanlığın hayrına olsa da dünya sisteminin hilafına hiçbir şeyi keşfedemezler.
Yine de mademki işin içinde “insan” var, hepten umut kesmek olmaz.
Zaten bu nedenle birçok hastalığa, mesela kanser illetine karşı bir çare bekliyoruz onlardan.
Dün medyaya bir haber düştü. Kansere çare ararken gizli tükürük bezi bulmuşlar.
Gülmeyin, şaka yapmıyorum.
Radyoterapi ve Onkoloji dergisinde yayımlanan makalede dokuları yüksek çözünürlüklü bir alet ile insan vücudunu tarayan bilin insanları kafatasında, burun boşluğunun boğazla birleştiği bölgeye sıkışmış vaziyette bir çift büyük tükürük bezi bulmuşlar.
Araştırma ekibinden Hollanda Kanser Enstitüsü Doktoru M. Valstar, “Herhangi bir modern anatomi kitabında kulaklara yakın, çenenin altında ve dilin altında olmak üzere sadece üç ana tür tükürük bezi vardır. Şimdi dördüncüsünün olduğunu düşünüyoruz” demiş.
Yeni keşfedilen bu tükürük bezi yedek organ mesabesindeymiş.
İnsan bu buluş karşısında acayip heyecanlanıyor tabii.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/10/22/gizli-tukuruk

 

Siz de yorumunuzu paylaşın: