TAM GÜN TARIŞMALARI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla

Sabah’ ta Nazlı Ilıcak‘ ın yazısı:

Tam gün yasasının, dar gelirli vatandaşların devlet hastanelerinde daha iyi hizmet almaları için çıkarıldığına herhalde kimse itiraz etmez. Bir devlet hastanesinde çalışan doktor, üniversite hastanelerindeki unvanlı öğretim üyeleri de dahil, muayenehanesi ile kamu hastanesi arasında tercih yapacak. Böylece, bazı usulsüzlüklerin önüne geçilebilecek. Zira devlet hastanelerinde kimi doktorlar, vakit darlığından ya hastaya yeterli özeni göstermiyorlardı ya da onları muayenehanelerine veya özel hastanelere yönlendiriyorlardı.
Devlet, tam gün çalışana yüksek ücret ödeyecek. Döner sermayeden aldıklarıyla birlikte, doktorların eline 10 ilâ 15 bin lira geçecek. Ama bu para, özel hastalardan çok büyük imkânlar elde edenler açısından devede kulak.

***

Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Ahmet Rasim Küçükusta ile konuştum. O zaten emekliliğini istemiş ve özel muayenehanesinde görevini yapıyor. Yasanın dar gelirlilerin lehine olduğunu söyleyerek, yukarıda sıraladığım avantajları dile getirdi; tam güne taraftar olduğunu belirtti.
“Çok sayıda doktor, kamu hastanelerinden istifa etmez mi?”
 diye sordum. Küçükusta, özellikle, İstanbul ve Ankara’daki gibi büyük devlet hastanelerinde (Cerrahpaşa, Çapa, Hacettepe, Ankara Tıp vs) doktor yoğunluğu olduğunu, dolayısıyla, istifa sonucunda hizmette bir aksama meydana gelmeyeceğini ifade etti. “Zaten, profesör unvanını almış ve emekliliği gelmiş olanlar daha ziyade istifa eder. Gençlerden çoğu devlette kalır” dedi.
Küçükusta bir takım muhtemel aksamalara da dikkat çekti; bazı önerilerde de bulundu:
1) Bir süredir, performans ölçümü yapılıyor. Doktor ne kadar çok hasta bakarsa ve ne kadar çok tetkik isterse, o kadar yüksek puan alıyor. Ama bu durum, gereksiz tetkiklere yol açabilir. Hastanın aleyhinedir.
2) Neden sadece tıp sahasında tam gün uygulanıyor da, aynı şekilde üniversitelerde görev yapan mühendislere, hukukçulara, “Büronuzu kapatıp, gelin” denilmiyor. Burada bir eşitsizlik yok mu?
3) Farklı formüller de üretilebilir. Meselâ, devlet memurluğu yerine, kimi doktorla sözleşme imzalanabilir. Bu kişiler, yalnız ders vermek için üniversitelere giderler; muayenehanelerini de muhafaza ederler. Hatta gene sözleşmeyle, bazı günler, muayyen saatlerde, devlet hastanesinde hastalara hizmet vermek ya da ameliyat yapmak gibi bir uygulamaya geçilse, bunun faydalı olacağını düşünüyorum.

Yazının tamamını okumak için

Siz de yorumunuzu paylaşın: