Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Sabah’ ta Haşmet Babaoğlu‘ nun yazısı:

Az kaldı, bu melanetin aşısı bulundu bulunacak diye seviniyorsunuz, değil mi?
Dört bir yandan güzel haberler geliyor.
Rusya net biçimde “bulduk” diyor.
Trump, seçimden hemen öncesine aşıyı yetiştireceğinden emin…
İngiltere‘den gelen haberler aşının “eli kulağında” olduğunu düşündürüyor.
Ve belli ki aşı konusunda biz de “hız” yapıyoruz.
Yani…
Nihayet dünya ferahlayacak… Mı?

***

Peki, dışımızı geçtim, içimizden soruyor muyuz hiç?
Niye Covid-19 virüsü ve salgın hakkındaki çelişkili bilgiler son bulmuyor, niye kafalarımızın berraklaşmasına izin verilmiyor?
Sanki her açıklamayla biraz daha zaman geçiriliyor gibi…
Düşünsenize…
Mart ayında aşı konuşulduğunda dünyanın bütün virologları “aşı çabuk elde edilen bir şey değildir, en erken bir buçuk yıla ihtiyacımız var” diyorlardı.
Şimdi ne değişti?
Aşı yapmak, otomobil kullanmak gibi bir şey mi? Yani gaza basınca çabuk mu varılıyor?
Hatırlayın, bir takım bilimsel hesaplamalar havada uçuşuyordu: “Aşının laboratuvar çalışmaları ortalama 2 yıl sürer, tescili bile ortalama 1 yıl, 3 aydır” diye…
Ne oldu şimdi?

***

Daha önemlisi şu…
Dünyayı pandemi yoluyla avucunun içine alan Dünya Sağlık Örgütü‘nün aşı konusunda mayıs ve ağustosta iki çarpıcı açıklaması var.
İlkinde “Aşı konusunda sabırlı olunması gerektiği” özellikle vurgulandı.
Örgütün başkanının verdiği örnek, manidar ve fakat feciydi…
“Çiçek aşısını ele alalım” demişti Ghebreyesus, “Aşı ilk geliştirildiği 1796’dan ancak 184 yıl sonra hastalığın kökü kazınabildi.”
Yani DSÖ’nün başı virüsler ve halk sağlığı konusunda bugün gelinen bilgi ve uygulamadaki gelişmişliğe hiç prim vermemiş gibiydi.
Sanki aklı fikri dünyayı korkutmaktaydı.
Örgütün ağustos başındaki açıklaması ise sanki Rusya’nın “aşıyı bulduk” çıkışına ve Trump’ın hesaplarına karşı bir hazırlık niteliğindeydi: “Covid-19 salgını için sihirli formül yok!” (Ben kendi adıma bu sözlerden Çin’in henüz bir şey bulmadığı sonucunu çıkardım!)

***

Bana sorarsanız…
Artık çok net: Dünyanın Covid-19 salgını kadar önemli bir sağlık sorunu var.
Yani önce şu “Dünya Sağlık Örgütü hastalığı”na bir çare bulmak gerek.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2020/08/14/bulunan-asi-asi-midir

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. Dilek dedi ki:

   16 Ağustos 2020, 09:37

   Haşmet bey her zamanki gibi gene döktürmüş.

Siz de yorumunuzu paylaşın: