SALGININ YARATTIĞI EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ STRESTİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dr. Bülent Polat‘ ın tvit dizisi:

COVID salgınının yarattığı önemli sorunlardan biri, belki de en başlıcası, stresdir. Yaşanan korku, endişe çok yoğun ve uzun süreli. Stresin insan biyolojisindeki etkilerini biliyoruz, toplum üzerindeki etkilerine bakalım. Toplum psikolojisi açısından stres nasıl etki yapıyor?

İnsanların hastalığa yakalanmadan hayatta kalabilme endişeleri, işsizlik, iflaslar gibi ekonomik sorunlar, güvenlik ve gelecek korkuları toplumsal stresi giderek yükseltiyor. Gerginliğin bu düzeyde arttığı dönemlerde stres altındaki insanlarda şu 4 davranış biçimini görüyoruz:

1-Gruplaşmaya daha eğilimli olurlar, böylece güvende olunduğu hissedilir.

2-Olumsuz haberler daha abartılı algılanır, dikkat daha çok bunlara yönlendirilir.

3-Daha kolay ikna edilebilirler.

4-Bir otoriteye itaatkâr olma, otoritenin kanatları altına girme istekleri artar.

Bütün bunlar doğal, içgüdüsel reflekslerdir. Milyonlarca yıldır grupların, toplumların felaketler karşısında hayatta kalmalarına yardımcı olmuşlardır. Ancak: Süreç uzadığında sosyal dokuda bozulmalar oluşturabilecektir. Kutuplaşmalar, grup içinde akıl tutulmaları baş gösterir.

Daha tehlikelisi, gerilmiş, kutuplaşmış ya da tehdit altındaki toplumda “kitle histerisi” veya “sürü çılgınlığı” (stupidity of herds) denilen durum ortaya çıkabilir. Bu, her türlü provokasyona, yanlış yönlendirmelere açık bir ortamdır, çok dikkat etmeliyiz.

1-Aşıyı bulmak ve üretmenin farklı süreçler olduğu çok iyi bilinen bir olgudur.
Ama bunun bizim tartıştığımız konu olan “2011’de Hıfzısıhha’yı kapatmasalardı aşıyı biz bulurduk veya üretirdik, krizden de zenginleşerek çıkardık” safsatasıyla ne ilgisi var?

2-Cumhuriyet Türkiye’sinin çok değerli kurumu olan, sağlık alanında mükemmel başarılara imza atan gurur kaynağı bu enstitümüzde maalesef zaten 1999 yılında aşı üretimi durdurulmuş ve aşı üretim tesisleri kapatılmıştı.
Bilimsel teknolojik gelişimde çok geri kalınması nedeniyleydi.

***

Kaynaklar:

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337677377460178947?s=20

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337677381587361795?s=20

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337677383315369991?s=20

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337677385056067584?s=20

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337677386993774592?s=20

https://twitter.com/drbulentpolat/status/1337753090536185856?s=20

***

EK 1 (13.12.2020): ABD’de FDA aşı için “acil kullanım onayı” verdi. Gerçek onay Faz 3 çalışması tamamlandıktan ve uzun vadeli etkileri görüldükten sonra, yani yaklaşık 1 ya da 2 yıl sonra verilebilir. İlginç konu şu: FDA danışma kurulunda 22 uzmandan 5’i bu RNA aşısının onaylanmasına karşı çıktı.

Bu 5 uzmanın karşı çıkmasının gerekçeleri tam açıklanmadı. Neden? Sadece 16 ve 17 yaş grubuna aşı uygulaması ile ilgili olduğu bildirildi. Bu gerekçe çok inandırıcı görünmüyor, çünkü 16 yaş ile 18 yaş arasında vücudun aşıya vereceği bağışıklık yanıtında bir farklılık beklenmez.

ABD’de FDA onayı alan bu RNA aşısının 18 yaş altına, örn. 17 yaşındaki gençlere yapılmasına FDA’deki çocuk hastalıkları uzmanları karşı çıkıyor, onaylamıyorlar. Bu çok önemli bir bilgi. Gerekçe, henüz yeterli çalışma yapılmaması. Ancak: Buna rağmen 16-17 yaşlara uygulayacaklar.

Kaynak:   https://twitter.com/drbulentpolat/status/1338145529331638275?s=20

 

 

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran, Çocuk İmmünoloji-Allerji Mütehassısı dedi ki:

    stupidity of herd çok yerinde bir tarif olmuş!

  2. Şakir dedi ki:

    Çok güzel bir yazı. Kimsenin görmediği görüp de görmezden geldiği gerçekleri yazmış.

Siz de yorumunuzu paylaşın: