KOVİD AŞISINDA ENDİŞELİ OLANLARIN ORANI YÜZDE 64.1

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var! 

***

Medimagazin‘ in haberi:

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) tarafından gerçekleştirilen araştırma ile aşı tereddüdü veya reddi konusunda önemli sonuçlar ortaya kondu. Buna göre araştırmaya katılanların yüzde 64,1’i aşı konusunda endişeli

AHESEN Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ersin Akpınar, yaptıkları araştırmayla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Türk toplumunda Covid-19 aşısının talep görüp görmeyeceğini bu araştırma ile ortaya koymayı amaçladık.”

Özellikle son yıllarda büyük ses getiren aşı tereddüdü veya reddi, sağlık otoriteleri tarafından halk sağlığı sorunu olarak tanımlanıyor. Covid-19 aşı çalışmaları, detayları ve sonrasında yaşanacak süreçleri ise tüm dünya kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu noktadan harekete geçen AHESEN, önemli bir çalışmaya imza attı. Geçtiğimiz aylarda başlatılan araştırma ile “Covid-19 Pandemi Sürecinde Türk Toplumunun Aşı Bilinci ve Aşılama Davranışının Değerlendirilmesi Çalışması” tamamlandı.

Araştırma, Proje Yöneticisi Prof. Dr. Ersin Akpınar ve Yardımcı Proje Koortinatörü Dr. Pelin Yıldırım önderliğinde, 01 Eylül-31 Ekim 2020 tarihleri arasında 2.032 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi ve aşılarla ilgili toplumun yaklaşımını büyük oranda ortaya koydu. Buna göre; aşıya yaklaşım konusunda kararsız ve güvensiz olanların oranı yüksek olmasına karşın, çalışamaya katılanların yüzde 49,5’i Covid-19 aşısını yaptıracağını bildirdi.

Çalışmadan elde edilen diğer bazı önemli sonuçlar ise şöyle:

  • Sadece yüzde 2,4’ü Covid-19 virüsünün “ölümcül olabileceği” konusunda endişeli değil. Buna rağmen Covid-19 aşısı yaptırmak konusunda yüzde 20,9’unun tereddüdü yok ve yüzde 49,5’i Covid-19 aşısı bulunursa kendisine yaptıracağını söylüyor.
  • Covid-19 aşısının güvenirliği, kalite kontrolü ve diğer insanlara yeterince test edilmesini konusunda endişeli olanlar oranı ise yüzde 64,1 olarak belirlendi.
  • Hastalanarak bağışıklık geliştirmenin aşı olmaktan daha iyi olduğunu düşünenlerin oranı %20,4, bunların yüzde 50’si ise bu konuda kararsız olduklarını belirttiler.
  • Doktorunun aşılar hakkında önerilerinin uygulayanların oranı ise sadece yüzde 11,9.
  • Araştırmaya katılanların sadece yüzde 29.2’si aşıların güvenli olduğuna inanıyor.
  • Aşıların, aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı kişiyi koruduğuna inanıyorum diyenler oranı ise yüzde 14.1 olarak belirlendi.

Bugün bir bebeğiniz olsaydı bebeğinize önerilen tüm aşıları yaptırmak ister miydiniz?” sorusuna sadece yüzde 9,4’ü evet olarak yanıt verdi.

Aile hekimliğinizden aşılarla ilgili aldığınız bilgilere güveniyor musunuz?” sorusuna yüzde 22’si evet yanıtını verdi.

Toplumunuzdaki liderler aşılamayı destekliyor mu?” sorusuna yüzde 29.4’ü evet yanıtını verdi.

  • Araştırmaya katılanların yüzde 72,1’i ise ‘aşılar hakkında aldığı bilgilere güvenmiyor.
  • Ankete katılanların sadece yüzde 9,5’i aşıların otizme neden olmadığına inanıyor.
  • Araştırmaya katılanların sadece yüzde 8,7’si kendisine her yıl mevsimsel grip aşısı yaptırıyor.

AHESEN Bilim Kurulu Başkanı ve Proje Yöneticisi Prof. Dr. Ersin Akpınar şu ifadeleri kullandı:

“Bizler halk sağlığı için son derece önemli bir konu olan aşı kararsızlığı oranını tespit ederek toplumu bilinçlendirmeyi, aşıyla önlenebilir hastalıkların etkin kontrolünü sağlamayı ve gelişmekte olan diğer ülkelere bu konuda örnek olabilmeyi amaçlıyoruz. Çalışmamız, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin etkilerini ve koruyucu hizmetlerin durumunu belirleyip, toplumsal aşılama görüşleri ile planlama yapılmasına katkıda bulunacaktır.” 

Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık Sağlık ve Sosyal Bakım Kurumu ile National Institute for Health Research (NIHR), Birleşik Krallık Araştırma ve İnovasyon birimi Tıp Araştırma Konseyi ile desteklenen çalışmada; Proje Yöneticisi; Prof. Dr. Ersin Akpınar, Yardımcı Proje Koortinatörü; Dr. Pelin Yıldırım, Birleşik Krallık Koordinatörü; Dr. Cemal Kavasoğulları, Biyoistatistik Danışmanı; Dr. Cumali Uri ve Türkiye Yardımcı Araştırmacılar; Dr. Rabia Eroğlu Kıraç, Dr. Seda Dardan, ve Dr. Gaye Çabukoğlu yer alıyor.

Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-covId-19-asisinda-endiseli-olanlarin-orani-yuzde-641-11-686-92876.html

***

EK 1 (18.12.2020): Ben de ailem de risk altında değil diyen Elon Musk’ ın, covid-19 aşısı kolayca erişilebilir olsa bile kendisinin de ailesinin de aşı yaptırmayacağını açıklaması ortalığı karıştırdı. Kaynak: https://nypost.com/2020/09/29/elon-musk-says-he-wont-take-coronavirus-vaccine/

***

EK 2 (20.12.2020):  ABD’nin Teksas eyaletindeki El Paso Üniversitesi Tıp Merkezi, 5 sağlık çalışanına uyguladığı Kovid-19 aşılama sürecini yayınladığı videoyu izleyen binlerce kişi aşılamanın sahte olduğunu iddia etmesi krize neden oldu. ABD’ nin Teksas eyaletindeki tıp merkezinde sağlık çalışanlarına uygulanan aşıya ilişkin yayınlanan video büyük tepki çekti. El Paso Üniversitesi Tıp Merkezi, (UMC) 5 sağlık çalışanına Kovid-19 aşısı yapılma anını video klip haline getirerek, TV’lerde yayınladı.

‘ŞIRINGA PİSTONU AŞAĞIYA DOĞRU İTİLDİ’ İDDİASI

Videoyu izleyen binlerce kişi, Ricardo Martinez adlı sağlık çalışanına yapılan aşı uygulamasında bir sorun tespit ettiklerini iddia ederek, aşı yapılmadan önce şırınga pistonunun aşağıya doğru itilmiş olduğunu fark ettiklerini söyledi. Aşılamadan sonraki basına açıklamasında Martinez aşı olduğu için onur duyduğunu söyledi. Öte yandan UMC, sağlık çalışanlarından birinin aşının tamamını almadığını ve şüpheleri ortadan kaldırmak için ikinci bir aşı yapıldığını belirtti. UMC’den yapılan açıklamada, “Sosyal medyada, salı günü aşı yapılan 5 sağlık çalışanından birinin tam doz aşı almadığını iddia eden çok sayıda yorumun ardından, çalışanın tam olarak aşılanmadığına dair şüpheleri ortadan kaldırmak ve aşılama sürecine olan güveni daha da güçlendirmek istiyoruz” ifadelerine yer verildi. Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abdde-tum-dunyayi-soke-eden-iddia-sahte-asilama-krizi-41693554

***

EK 3 (28.12.2020): Pekin gümrüğünde görülen COVID-19 vakası sebebiyle gümrük hareketliliğine geçici olarak ara verilmiştir. Bu nedenle gümrük işlemlerinden sonra yola çıkması beklenen aşılarımızın gelişi bir iki gün ertelenmiştir.  Kaynak: https://www.indyturk.com/node/291656/d%C3%BCnya/pekin%E2%80%99de-kovid-19-vaka-say%C4%B1lar%C4%B1ndaki-ani-art%C4%B1%C5%9F-nedeniyle-acil-durum-ilan-edildi

***

EK 4 (28.12.2020): Ahmet Rasim Küçükusta:

Atalarımız “elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz” demişler. Senelerdir yazıyorum, aşılar yerli ve milli olmak zorundadır. Aşılar ticari ürün değildir. Daha çok ertelenir, belki de hiç gelmeyebilir de.

Çin aşısının gelişi ertelenmiş. Şaşırmadım, elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Çin’ den İtalya’ ya tıbbi malzeme taşıyan uçağın Fransa’ ya indirildiğini, Çin malı test ve maskelerin bozuk olduğu için iade edildiğini unuttunuz mu?

https://twitter.com/drahmetrasim/status/1343254085265485827?s=20

https://twitter.com/drahmetrasim/status/1343253301031219201?s=20

***

EK 5 (13.8.2021): A new study found that the most educated are the least likely to get jabbed. Kaynak: https://unherd.com/thepost/the-most-vaccine-hesitant-education-group-of-all-phds/

***

EK 6 (16.8.2021): SEVDA TÜRKÜSEV “Aşı olmayanların üzerine bu kadar gidilmeseydi en az yarısı çoktan aşı olmuştu. Bazı vekillere konuşma yasağı getirilmeli! Onca emek bu tiplerin egosu i.Kaynak: https://twitter.com/sevdaturkusev/status/1427124294677671937?s=20

***

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    EYVAH YİNE Mİ ŞARTALANLIK

    KELLE PAÇA, GARGARA gibi önerileri kimi çevrelerce şarlatanlık olarak nitelendirilen Prof.Canan Karatay, TURP üzerinden de aynı itham ile karşılaşabilir.

    Son yapılan araştırmalarda koronavirüsün ACE2 reseptörüne bağlanabilmesini önleyerek virüsün etkisini kıracak yeni bir ilaç üzerinde çalışıldığı duyuruluyor.

    Yine benzer şekilde; TURP, LAHANA, SOĞAN gibi yiyeceklerin içindeki Kuversetin isimli antiviral maddenin de virüsün vereceği zararlara engel olabileceği yönünde bilimsel çalışmaların mevcut olduğu bildiriliyor.

    Bu haberi okuyunca hemen akla Canan hocanın TURP hakkında söyledikleri geliyor.

    Yıllardır söylediği “TURP YİYİN TURP GİBİ OLURSUNUZ” deyimi adeta bir slogan olmuştu.

    İster misiniz bu süreçte bir de bu deyim yüzünden şarlatanlık ithamıyla karşılaşsın.

    Yıllarca “TURP, LAHANA, SOĞAN gibi yiyecekler sizi GRİP VİRÜSLERİNDEN KORUR” derken yıllar sonra bir salgında öngörüsünde haklı çıkması bir tesadüf mü?

    İbni Sina’nın 10 asır önce “Turp tarlasından geçseniz bile sağlıklı olursunuz.” dediğini aktaran Prof.Karatay’ın söyledikleri gün geçmiyor ki doğrulanmasın!

    Tekrar olacak ama Canan hoca; KELLE PAÇA, GARGARA, TURP gibi tavsiyeler TEK BAŞINA VİRÜSTEN KORUR demiyor. Hepsi bir bütün olarak ele alınmalı, adam gibi beslenilmeli ve D VİTAMİNİ AŞISI yapılmalı diyor. Tabii ki maske, mesafe, temizlik gibi tedbirleri de ihmal etmeden diyor.

    Diyor ama kimilerince yine de bir türlü şarlatanlık ithamından kurtulamıyor.

    Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler
    O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.
    (Hayalî)

  2. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    SUDA YAŞAYAN BALIKLAR

    Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler
    O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler. (Hayalî)

    Manası : Bu dünyanın içindeki yaratılanlar dünyayı bilmezler, tıpkı denizin içinde olup da, denizi bilemeyen balıklar gibidirler.

    16. asırda padişah Kanunî Sultan Süleyman’ın iltifatlarına mazhar olmuş şair Hayâlî Bey¸ bu beyitinde düşünmeyen¸ içinde bulunduğu güzelliklerin farkına varamayan insanları balıklara benzetiyor.

    Suda yaşayan balıklar için dünya sudan ibarettir. Başka dünyanın bulunduğunu bile düşünemezler.

    İnsanların çoğu bulunduğu ortamdan habersiz bir hayat sürdürürler. Etrafındaki türlü güzelliklerden¸ nimetlerden habersiz yaşarlar.

    Su¸ hava¸ nefes¸ sağlık gibi şeylerden biri eksik olsa hemen onu aramaya başlarlar¸ tıpkı denizden çıkarılmış balık gibi çırpınırlar.

    Bizler de aynen balıklar gibi etrafımızda sahip olduğumuz değerlerin farkında değiliz.

    Düşünsenize, çağımızın İbn-i Sina’sı diyebileceğimiz bir sağlık duayeni Prof.Canan Karatay’a sahibiz ülke olarak.

    Ama kendisinden faydalanacağımız yerde alay etme, küçümseme, hakaret etme ile meşgul olunuyor.

    Kendi branşı dışında görüş belirten hekimlere şarlatan denir diye hor görülüyor.

    Söyledikleri dikkate alınmıyor, umursanmıyor, görmemezlikten geliniyor.

    Ömrünü halk sağlığına adamış Prof.Karatay, onca olumsuzluğa rağmen küsmeden, yılmadan insanlarımıza yol göstermeye devam ediyor.

Siz de yorumunuzu paylaşın: