TIP TARİHİNİN EN ÇOK TARTIŞILAN İLACI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Dr. Bülent Polat‘ ın tivit dizisi:

Hidroksiklorokin(HCQ) ilaç konusu tekrar gündeme geldi. Tıp tarihinde bu kadar üzerinde tartışılan, politize olarak kutuplaşılan başka bir ilaç yoktur. ABD’de FDA bu ilaç için, aynı şimdiki aşılara olduğu gibi, Acil Kullanım İzni (EUA) verdi ve onbinlerce hastaya kullanıldı.

HCQ, Romatoid artrit ve Lupus gibi bir çok otoimmun hastalıkta milyonlarca insan tarafından uzun yıllardır güvenle kullanılan bir ilaçtır. Bağışıklık sistemini dizginlemesi ve virüsün hücreye girmesini önleyici etkileri nedeniyle COVID erken döneminde kullanılması önerilmişti.

Yaptığım tüm eleştiri ve tartışmalar bu ilaç üzerinden direkt ya da dolaylı olarak yapılan dezenformasyonlara, yalanlar ve sahtekârlıklara yönelikti. Sözde akademisyenler tarafından politik muhalifliğin bayrağı haline getirilerek yansıtılmasının 2 büyük zararı olmuştur.

1-Romatoid artritli ve Lupuslu hastalar tedirgin olarak ilaçlarını bırakmış ve tedavi süreçleri aksamıştır. 2-“Bakanlığın verdiği bu ilaç ölümlere sebep oldu” yalanları sürekli tekrar edildiği için yakınlarını kaybeden insanlarda ciddi endişe ve soru işaretleri oluşmuştur.

Oysa ilacın zarar verdiğini ya da ölüme neden olduğunu gösteren hiçbir randomize bilimsel çalışma yoktur. Faydalı olduğunu bildiren pek çok çalışma yanında RECOVERY, SOLIDARITY gibi bir faydası olmadığını bildiren çalışmalar da yayınlanmıştır.

Yoğun bakım hastalarında faydası olmadığını bildiren bu iki büyük randomize çalışma bile ilacın zararlı olmadığını, herhangi bir ölüme yol açmadığını özellikle vurgulamışlardır. Zararlı olduğunu iddia eden tek çalışma ise Lancet’de yayınlanan sahtekâr yazıydı, o da geri çekildi.

Bütün bu bilimsel bulgular ışığında: “-Bu ilaç çok zararlıdır, ölümlere yol açıyor” “-Bakanlık bu ilacı herkese vererek insanların ölümüne neden oldu” şeklindeki söylemler çok yanlıştır, ağır bir ajitasyon yaratmaktan başka işe yaramaz, bilimle ise hiç bağdaşmaz.

Sevdiği yakınlarını COVID’den kaybeden insanlara “ilaç yüzünden öldü” şüphesi, soru işareti yaratmak onu hayat boyu çekeceği bir işkenceye maruz bırakmak demektir. İlacın kullanımı Haziran’da durdurulduktan sonra da ABD ve tüm dünyada milyonlarca can kaybı yaşandığı unutulmamalı.

Tıp tarihinde çok gözlenen bir konudur, bir hastalık için yeni ilaç uygularsınız, yararını görmeyince bırakırsınız. HCQ ilacı da COVID için zaten mucize bir tedavi ilacı değil, hep vurguladığımız gibi, çaresizlikten “repurposing” olarak kısmi fayda sağlama umuduyla kullanıldı.

Yeterli fayda sağlanamadığı görülünce ya da daha iyi tedavi yöntemleri ve aşılar ortaya çıkınca bırakılması doğaldır. ABD’de FDA Temmuz ayında acil kullanım iznini kaldırdı ama ilacı yasaklamadı.

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1391308879812771842?s=20

NOT: Ben de KOVİD tedavisinde artık kullanılmayacağı açıklanan bu ilaç için biri “Hidroksiklorokin muamması” ve diğeri de “Hidroksiklorokin ve klorokin etkili bulunmadı” başlıklı iki yazı kaleme almıştım. Hem de neredeyse tam bir sene evvel! Zaman sanki bir rüzgâr ve bir su gibi akmış…

Kaynaklar:

1. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/05/27/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/hidroksiklorokin-muammasi/

2https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/05/28/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/hidroksiklorokin-ve-klorokin-etkili-bulunmadi/

jehan barbur on Twitter: "Bir soru: Plaquenil denen ilaç hep mi kırmızı  reçeteliydi, yoksa alelacele kırmızı reçeteye mi alındı? Hömmm???"

***

Cumhuriyet’ in haberi:

Sağlık Bakanlığı Covid-19 tedavi rehberini güncelledi. Alınan yeni karara göre, etkinliği ve yan etkileri bir süredir tartışılan hidroksiklorokin ilacı, koronavirüs tedavisinde artık kullanılmayacak.

KOCA, ‘ÖVÜNEREK AÇIKLAMIŞTI’

15 Nisan 2020 tarihindeki basın toplantısında hidroksiklorokini dünyada en yaygın kullanan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bütün vakalara ve şüpheli vakalara hidroksiklorokin başladıklarını, bu ilacın diğer ülkelerde ancak ciddi durumdaki hastalara verilmesine karşılık kendilerinin en erken aşamada kullandıklarını övünerek açıklamış ve tedavideki başarılarını da buna bağlamıştı.

‘1 MİLYON KUTU ALIP DEPOLADIK’

Koca, ”Türkiye tedavide farklı bir yaklaşıma sahip. Hiçbir ülke pozitif, şüpheli tüm vakalarda Hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Biz bu ilaçtan daha vaka görülmeden 1 milyon kutu alıp depoladık. Çin’den getirilen Favipiravir’ini de bizdeki yaklaşımla kullanan ülke yok” demişti.

DSÖ COVİD-19 TEDAVİ ARAŞTIRMASINDAN HİDROKSİKLOROKİNİ ÇIKARDI

DSÖ, 22 Mayıs 2020 tarihinde Lancet’te yayımlanan bir araştırmayla hem hidroksiklorokinin yan etkilerine hem de Covid-19 tedavisinde herhangi bir etkinliğinin olmadığına ilişkin sonuçlar duyurdu. 

Araştırma kesitsel nitelikli olsa, bu nedenle de sonuçlarının güvenilirliği sorgulanmayı hak etse bile, yaklaşık 100 bin hastayı içeriyor olması dikkate alınmasını gerektirir.

Zaten bu nedenle DSÖ de 26 Mayıs 2020 tarihinde, yürüttüğü ilaç araştırmalarında hidroksiklorokin kullanımını durdurma kararı aldı.

SITMA İLACI HİDROKSİKLOROKİN NEDİR?

Plaquenil adı altında satılan hidroksiklorokin (HCQ), belirli sıtma türlerinin önlenmesi ve tedavisi için kullanılan bir ilaçtır.

Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/saglik-bakanligi-koronavirus-tedavisinde-tartisilan-ilacin-kullanimini-durdurdu-1834510

***

EK 1 (10.5.2021):

Zafer Arapkirli: KAÇAMAYACAĞINIZ SORU Hidroksiklorokin ile uygulanan “tedavi” sonucu ölen oldu mu? Toplam ölümlerin ne kadarı?

Bülent Polat: Çok canlı bir kara propaganda ile karşı karşıyayız Zafer Bey. Söylentilerle, dedikodularla, anekdotal bazı örneklerle bu akıl tutulması maalesef artarak devam ediyor. “Bu ilaç zarar verdi, ölümlere yol açtı” bir dezenformasyondur. Oysa yol göstericimiz bilimsel çalışmalar olmalı.

Ancak dedikodularla, kutuplaşmanın getirdiği ön yargılarla bilim dışı yollara saparak “ilaç insanların ölümüne neden oldu” hezeyanı çok zararlıdır ve yanlıştır. Sabit fikirde ısrar, kemikleşmiş ön yargılar, sürü psikolojisindeki akıl tutulmaları yerine bilimsel yöntem seçilmeli.

Bu ilacı zararlı gösteren tek büyük yayın Lancet’deki 96,000 hastayı kapsayan retrospektif bir çalışmaydı. Ancak yayınlayan sözde bilim insanları tarafından tıp tarihinde eşi benzeri olmayan bir sahtekârlık yapıldığı anlaşılınca yazı geri çekildi, çöpe gitti. Son durumu şöyle:

Resim

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1391789078362927106?s=20

Siz de yorumunuzu paylaşın: