MEHMET CEYHAN BİLİM İNSANI MI?
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Dr. Kaan Arslanoğlu‘ nun yazısı:
DERDİMİZ KİŞİLERLE DEĞİL, SİSTEMLE… Ne var ki sistem kişileri çıkartır dur duraksız önümüze “star” suretinde… Onlarla oyalar bizi, onlarla aldatır. Öyle ki starlarla uğraşmaktan sistemi göremez insanlar. Böyle yüzlerce starı vardır, birileri düştüğünde yenilerini atar önümüze. Eskilerin yaldızları döküldüğünde arkada sıra bekleyen binlercesinden tazelerini seçer, sürer cepheye.
Bunu medya aracılığıyla yapar. Medyanın işlevi halkın kafasını karıştırmak, bilgi çarpıtmak, akıl düşürmektir… Elbette medya önde gidenleri bu görevlerini itiraf etmezler. Tam tersi… çoğu samimiyetle iyi bir şeyler yaptıklarını sanırlar. Kongreler, toplantılar düzenleyip “vatandaşın zihnini nasıl bulandıracağız? Hadi bunun yollarını, yöntemlerini tartışalım!”, “Hadi gelin zekayı geriletmenin planını, programını çıkartalım” demezler. Kendiliğinden yürür bu işler… Kendiliğinden dedikse… Patronlarının çıkarları, kendi çıkarları ve kişiliksizlik… olağan rehberleridir. Bu rehbere uygun hareket ettiklerinde taşlar zaten yerine oturur.
Star yapacaklarını da bu kişiliksizlik havuzundan rastgele seçerler. Pek uygun bulmadıklarını elerler. Ortaya çıkar medyanın popüler kahramanları.
“Halk” dediğimiz kitle ise okumuşları en başta.. iç huzuru, manevi tatmin için tezgaha baştan teşnedir. Kim kendilerine en güzel, en saçma yalanları aktarıyorsa ona hayran kesilirler. Her kim ki gerçek bilime uygun tutarlı şeyler söylüyor, asıl saldırıya uğrayıp kolayca yok edilenler onlardır. Asıl sessiz lince uğrayan onlardır. Sessiz linç yetmediğinde “peki çözümün ne, çözümün?” diye bağıran bir grup kalabalık onları bastırmak için yeterdir. Starlarda “çözüm” boldur ne de olsa!
Mehmet Ceyhan beyin bir dediği bir dediğini tutmayan medyatik tavrını başından beri ara ara izliyor, böyleleri gittiğinde yerlerini hangi başka starlar dolduracak, sabırla bekliyorum. Ömrü hayatımız bu üfürükten tayyare gösterileri izlemekle geçti. Şimdi de bu son salgında ortaya çıkan ve de tıbbın çaresizliğini, sözde bilimin çözümsüzlük skandalını gizlemekle görevli bilgiçler karnavalına katılmış bulunuyoruz. Ki onlar bize yüz yıl öncesinin, hatta bin yıl öncesinin ilkel yaklaşımlarını modern bilim diye yutturmaya kalkıyorlar. Ki bu ölüler karnavalıdır, eğlenceli bir yanı da yoktur, vatandaşın moralini bozmak, salgına karşı direnci, her melanete karşı savunmayı çökertmek için patolojik reflekslerle çalışan kara propagandistlerin çılgınlığıdır.
Mehmet Ceyhan’ın tutarsızlıklarını (ki tek biri bile bilimde sınıfta kalması için yeterdir) başka bir medya starı olan hocamız Prof.Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’dan aktaralım. Kendisinin bazı görüşlerine katılır, birçok fikrini destekler, bazı fikirlerine ise katılmayız. Ancak hiç değilse başından beri tutarlı bir çizgide yürümektedir. (Her starı da bir tutmadığımız, kıskançlıkla değil, yalandan usanmışlığımızla davrandığımız bu vesileyle görülsün).
Kaan Arslanoğlu
***
İşte Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın yazısının büyük bir kısmı:
MEHMET CEYHAN NE DEDİ NE ÇIKTI, BİLİM NE DİYOR, GERÇEKLER NE?
Mehmet Bey, doğru olmak kaydıyla her türlü bilgiyi verebilir; hatta felâket tellallığı da yapabilir.
Bunların hiçbir sakıncası yok hatta ben şahsî olarak faydalı da bulurum ama onun toplumun önemli bir kesiminin tepkisini çekmesinin çok önemli sebepleri var:
BİR: Bir senden fazla zamandır neredeyse her gün hem de birkaç kanala birden çıkması doğru değil, itici oluyor. “Yüz eskimesi” diye bir şey var neticede.
İKİ: Pandemi esas olarak bir halk sağlığı meselesidir. Halk sağlığı uzmanları, epidemiyologlar, erişkin enfeksiyon hastalıkları uzmanları dururken sürekli olarak bir çocuk doktorunun konuşması yakışık almıyor.
ÜÇ: “Bardağın yarısı boş diyen de yarısı dolu diyen” de aynı şeyi söylüyordur ama yaratacağı etkiler çok farklıdır. “Üslûp esastan önemlidir” sözü burada da geçerlidir. Ciddi bir üslûp sorunu var. Fıkra anlatsa bile ağlatacak biri âdeta.
DÖRT: Birbirinin tam zıddı açıklamaları sanki ilkini kendini söylememiş gibi yapması tepki çekiyor. Bunu en azından bir özür dileyerek ifade etmesi gerekirken insanlar kendini “aptal” veya “unutkan” yerine konmuş hissediyor.
BEŞ: Karşısındaki meslekdaşlarını küçümsemesi, saygısızca hatta hakaretâmiz sözleri, memlekette “ondan başka bilen yokmuş” havası rahatsızlık yaratıyor.
ALTI: Aşı, ilaçlar ve pandeminin seyri ile öngörülerinin bazıları tamamen yanlış çıktı. Bu, toplumda ciddi bir güven kaybının ötesinde “aldatılmışlık” hissi de yarattı.
YEDİ: Kendisi herkesi çok ağır sözlerle ve çoğu zaman da haksız yere tenkit ederken, meslekdaşı hakkında suç duyurusunda bulunurken kendisi en küçük bir eleştiriye bile tahammül edemiyor.
SEKİZ: Birçok mevzuda akıl ve mantıkla uyuşmayan, bilimsel hiçbir dayanağı olmayan açıklamaları var. Örnekleri aşağıdadır.
DOKUZ: Toplumda, bugüne kadar umut veren hiçbir açıklaması olmayan, sözleriyle korku salan Mehmet Bey için “Ağzını büzüşünden Ömer diyeceği belli” algısı iyice yerleşti.
ON: Netice olarak “Allah neden virüsleri yaratmış? Çünkü insanların belli bir sayının üzerinde çoğalmaması gerekir. Yoksa insanlar yiyecek ekmek bulamaz” mantığını savunan birinden ne beklenir ki?
Ahmet Hakan’ dan Mehmet Ceyhan’ ı da bir sene önceye kadar başköşelerde ağırladığı Canan Karatay gibi tek bir hatasını bahane ederek bir kalemde satmasını beklemiyoruz ama şayet “adam gibi” bir gazeteci ise Mehmet Ceyhan’ ın yanlışlarını da eksiklerini de görmek ve yazmak zorundadır (2).
Yoksa Ahmet Bey, herkesi kör âlemi sersem mi sanıyor ya da bu ayaklara mı yatıyor acaba?
MEHMET CEYHAN NE DEDİ NE ÇIKTI, BİLİM NE DİYOR, GERÇEKLER NE?
Gelin şimdi de Mehmet Ceyhan’ ın dediklerine bir göz atalım.
SÖZCÜ GAZETESİ: 3 TEMMUZ 2020 (3)
CEYHAN: Aşı konusunda tecrübesi olmayan arkadaşlar bunu ilaç gibi aşı bulunur mutlaka sonbaharda en geç önümüzdeki senenin başında uygulanır şeklindeki açıklamaları çok yanlış.
Gerçek: Birçok aşı senenin başından itibaren tüm dünyada uygulanmaya başladı.
Aşı konusundaki tecrübelerinin işe yaramadığı anlaşılıyor.
***
CEYHAN: 40 yılını aşı çalışmalarına vermiş biri olarak söylüyorum ki; etkili bir aşının bulunup insanlara uygulanması için gerekli süre 3 yıldan aşağı olmaz.
Gerçek: Daha bir sene dolmadan ondan fazla aşı uygulanmaya başladı.
40 yılını boşa harcadığı anlaşılıyor.
***
CEYHAN: Bizim ikinci dalgadan söz etmemiz için dünyada bu salgının tamamen bitmesi lazım.
Gerçek: Salgın tamamen bitmeden bırakın ikinciyi dördüncü dalgalar başladı. Kendisi bile dördüncü dalgadan bahsediyor (4).
Demek ki salgınların dalgaları hakkındaki görüşü de yanlış. Bizimle dalga geçtiği anlaşılıyor.
CEYHAN: Bu salgında da virüs aşı ile değil mutasyona uğrayarak biter.
Gerçek: Binlerce mutasyona rağmen salgın bitmedi!
***
SÖZCÜ GAZETESİ 7 EKİM 2020 (5)
CEYHAN: Karbonatlı gargara gibi öneriler halkta yalancı güven duygusu oluşturur ve son derece tehlikelidir.
Gerçek: Gargara virüs bulaşmasına karşı tedbirlerin yerine değil onlara ek olarak tavsiye ediliyor.
Gargaraların faydalı olabileceğini gösteren onlarca araştırma olduğu gibi Almanya Sağlık Bakanı vatandaşlarına gargara tavsiyesinde bulundu.
CEYHAN: Gargaranın virüsü bırakın öldürmeyi ortamdan uzaklaştırmak için bile bir etkisi yok.
Gerçek: Bunu gösteren pek çok çalışma yayınlandı. Bilim Kurulu üyesi Serap Yavuz da “ağzın alkolle çalkalanmasının virüs yükünü azaltacağını” açıkladı.
CEYHAN: Kışın patlamalar şeklinde artış beklemiyoruz.
Gerçek: Dünyanın birçok ülkesinde kışın patlamalar şeklinde artışlar (dalgalar) görüldü.
***
BİLİMSEL TARTIŞMA DEĞİL KAHVE SOHBETİ
CEYHAN: Televizyonda karşısındaki immünoloji uzmanına “Hasta görmeyen bir bilim insanına bu soruları sorarsanız, alacağınız bilgi de doğru olmaz” diyerek saygısızlık yapıyor (6).
Gerçek: Bir çocuk doktoru olarak hiç görmediği erişkin hastalar hakkında da virüsler hakkında da ahkâm kestiğini unutuyor.
***
REYE SENDROMUNU BİLMİYOR/ASPİRİN ÜZERİNDEN HALKA KORKU SALIYOR (7)
CEYHAN: Uzun süreli aspirin alan kişilerde grip geçirirse Reye sendromu riskinin arttığını biliyoruz.
Gerçek: Grip KOVİD değildir. Erişkinlerde aspirinle SARS-CoV-2 arasındaki münasebeti gösteren hiçbir bilimsel veriye rastlamadım.
CEYHAN: Reye Sendromunun son yıllarda yetişkinlerde de giderek arttığını gösteren yayınlar oldu. Artık biliyoruz ki yetişkinlerde de görünüyor.
Gerçek: Reye Sendromu, erişkinlerde yok denecek kadar az görülür. Ülkemizde bildirilmiş tek bir erişkin vakası bile bulamadım.
CEYHAN: Reye Sendromu’ nun henüz bir tedavisi yok.
Gerçek: Hastalığın etkinliği ispatlanmış “özel bir ilacı yok” denebilir ama tedavisi yok denemez. Bal gibi tedavisi vardır.
CEYHAN: Reye Sendromu ölüm oranı için aşağı yukarı yüzde yüzdür.
Gerçek: Mortalite erken teşhis ve yoğun tedavi sayesinde son 40 senede yüzde 60’ lardan yüzde 20’ lere kadar inmiştir.
***
YENİÇAĞ GAZETESİ 7 KASIM 2020 (8)
CEYHAN: Grip geçiren biri aspirin alırsa Reye Sendromu riski 35 kat artıyor.
Gerçek: Bugün dünyada milyonlarca insan düşük dozda aspirin kullanıyor ve her sene milyonlarca insan da grip geçiriyor.
Aspirin erişkinlerde Reye Sendromuna yol açıyor olsaydı her sene yüz binlerce Reye Sendromu vakası olurdu.
Bu sözleri, halk sağlığı açısından risklidir; aspirin kullanan insanları korkutarak onların ilaçlarını bırakmalarına ve hayatlarının riske girmesine sebep olabilir (9).
Mehmet Ceyhan mantığına göre tam da suç duyurusunda bulunulacak bir söz.
***
SÖZCÜ GAZETESİ 18 Ağustos 2020 (10)
CEYHAN: Onların içinde corona virüsü taşıyan birileri varsa eğer onlar, bardağı kirletebilir ve o şekilde gelebilir size. Bu şekilde bulaşlar biliniyor.
Gerçek: Bardaktan veya tabak çanaktan koronavirüs bulaştığını dair tek bir yayın bile yok.
Mehmet Ceyhan’ın uyarılarına rağmen kendisinin bir restoranda çekilmiş maskesiz fotoğrafı yoğun eleştiri aldı.
***
Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu Ceyhan için şunları söylüyor (11):
Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu: “Mehmet hocam önceden maske takılmasın diyenlerdendiniz. Şimdi takın diyorsunuz. Bilim mi değişti, siz mi anlayamadım. Yani bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonlarında en basitinden maske takmıyorsunuz öyle mi? Bu ne biçim enfeksiyon kontrolüdür hocam… keşke benden önce takın deseydiniz. Ama yanıldınız diğerleri gibi. O nedenle dediklerinizin benim için hiç bir önemi yok.”
***
HÜRRİYET 5 HAZİRAN 2020 (12)
CEYHAN: Benim düşündüğüm; aşının uygulanabilir hale gelip uygulanması yüzde 5 olasılık.
Gerçek: Bir sene bile geçmeden ondan fazla aşı uygulanmaya girdi.
CEYHAN: Tedavi çok daha kolay. Belki ondan çok daha önce belki sonbaharda etkili bir tedavi veya etkili bir ilaç bulunabilir.
Gerçek: Bugüne kadar koronavirüse doğrudan etkili olan bir ilaç bulunamadı. Aşı öngörüsü gibi ilaç öngörüsü de yanlış çıktı.
***
YAŞLI VE GENÇLERİ EVE KAPATMAK SALGINI ARTIRIYOR
CEYHAN: 65 yaş üstü ve 20 yaş altını evlere kapatmanın, salgını artırdığını sonradan fark ettik (13).
Gerçek: Günaydın! Evlerine kapatıldıkları için hareket edemeyen, güneş göremeyen, strese giren insanlar daha çok zarar gördüler.
***
CEYHAN: “Kendinize bir Pandemi Kontrol Kurulu kurun. Bu Kurul karar versin. Kurulda epidemiyolog olsun. Ama ortopedist arkadaşlarla fizik tedavici arkadaşlarla salgını kontrol etmeye kalkarsanız böyle olur” (14).
Gerçek: Gelin de gülmeyin. Bunu söyleyen arkadaş da çocuk hastalıkları uzmanı!
***
GRİPTE YOĞUNLAŞMA BEKLENİYOR
CEYHAN: Eylül itibariyle grip vakalarında yoğunlaşma bekleniyor. (15)
Gerçek: Bırakın yoğunlaşmayı, bu sene grip de nezle de neredeyse hiç görülmedi.
***
CEYHAN: Kişi Kovid-19 ile birlikte grip geçirebilir, arka arkaya geçirdiğinde ağır tablolar görülebilir. Kovid-19 ile karıştırılıp hastane yükü, test ihtiyacı aratabilir. (16)
Gerçek: Aynı anda Kovid ve grip geçirdiği bildirilen tek bir vaka bile olmadığı gibi viral enfeksiyonların koronavirüs enfeksiyonunu önlediği anlaşıldı. Tivindemi palavra çıktı!
***
D VİTAMİNİNİN FAZLASI, KİREÇLENME NEDENİ
CEYHAN: D vitaminini fazla alırsanız, vücutta hiç istenilmeyen yerlerde beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar ortaya çıkar (17).
Gerçek: Toplumun büyük bir çoğunluğunun kanında vitamin D seviyesi düşük hatta çok düşük iken, insanların kısıtlamalar yüzünden yeteri kadar güneş görmedikleri, hareket edemedikleri de dikkate alındığında vitamin D fazlalığının kireçlenmelere yol açacağı iddiası abestir.
Vitamin D’ nin bu çok ciddi kireçlenme riskinden bihaber olan İngiliz hükumeti üç milyon hasta ve yaşlıya bu kış ücretsiz D vitamini verme kararı aldı!
Yüksek dozlarda tabii ki aksi tesirler görülebilir ama bunun için kasten çok yüksek miktarlar alınması gerekir ve bu risk her ilaç için, yiyecek ve içecekler için de geçerlidir.
Senede birkaç vaka bildirisini gerekçe gösterip de milyonlarca insanın kullandığı bir vitamin hakkında “beyin dâhil kireçlenmeler ve buna bağlı ciddi hastalıklar görülebilir” diye korku salmanın âlemi yok!
Vitamin D’ nin hem enfeksiyona karşı koruyucu olduğuna hem ağır tablo ve ölümleri önlediğine dair onlarca gözleme dayalı araştırma yayınlandı.
***
MİLLİYET 29 NİSAN 2021 (18)
CEYHAN: Biz çocuklarda akciğer tutulumuna bağlı ağır vakalar mutant virüsten önce nadir görüyorduk. Ama şimdi direkt akciğer tutulumu ağır seyreden çok sayıda çocuk görmeye başladık.
Gerçek: Gazetedeki haberin başlığına bakın: “Mehmet Ceyhan’dan korkutan açıklama! ‘Çocuk vaka ve ölümleri arttı’.
Herhangi bir istatistiki bilgi vermeden “çocuklarda çok sayıda ağır vaka görüyoruz” ifadesi ancak emekli kahvesi sohbetlerinde dile getirilebilir.
Oysa bilimsel veriler vaka sayısındaki artışa uygun olarak çocuklardaki vakaların da arttığını ama daha ağır tablolara yol açmadığını gösteriyor (19).
Çocuk hasta sayısı vaka oranına paralel artıyor, ama oran aynı ve halen ağır hastalık oranı çok çok düşük. Daha önce influenza (grip) sezonunda ölen çocuk sayısı Covid nedeniyle ölenlerin 4-5 katı (20).
Gelelim neticeye
Senelerdir, toplumun -hele de böyle bir pandemi döneminde- tam ve doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ve şeffaflığı savunuyorum.
Herhangi bir olayın tamamen iyi niyetle olsa bile küçümsenmesini de abartılmasını da yanlış buluyorum.
Hele de bir bilim insanının verdiği bir bilginin yanlış çıkması, toplumun sadece o şahsa değil, genel manada bilime olan inancını ve güvenini de sarsar.
Korkutma, tehdit, dayatma, dediğim dedik gibi yöntemler yerine îzah ve iknâ yöntemlerinin daha faydalı olduğuna inanıyorum.
Üslup da esas kadar mühimdir.
Bir kişinin bir senedir neredeyse her gün ve hem de günde birkaç defa açıklama yapmasının doğu olmadığını, bunun insanlarda red, bıkkınlık ve inkâr hisleri uyandırdığını ve meselenin suç duyurusuna kadar vardığını düşünüyorum.
NOT:
BİR: İsrail’ de hiç aşı yapılmaz dediği için büyük bir mutlulukla Canan Karatay’ ın tükenişini ilan eden Ahmet Hakan bakalım Mehmet Ceyhan için neler yazacak ya da yazabilecek mi?
İKİ: “Aşıların içinde alüminyum var, bu ileride Alzheimer tehlikesini ortaya çıkarır” dediği için Canan Karatay hakkında suç duyurusunda bulunan Mehmet Ceyhan da bakalım kendisinin birbirini tutmayan, bilime dayanmayan, tam aksi gerçekleşen ifadeleri için kendi hakkında suç duyurusunda bulunacak mı?
Kaynaklar:
1. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/mehmet-ceyhan-tutuklansinmis-41806455
2. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/kafe-ve-lokantalara-ramazanda-acik-olma-hakki-taninmali-41779517
3. https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/prof-dr-mehmet-ceyhan-su-an-hicbir-ulkede-ikinci-dalga-diye-bir-sey-yok-5908440/
4. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/prof-dr-mehmet-ceyhandan-dorduncu-dalga-aciklamasi-kacinmak-mumkun-degil-1832687
5. https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/prof-dr-ceyhan-karbonatli-gargara-gibi-oneriler-son-derece-tehlikeli-6070057/
6. https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/04/30/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/bilimsel-tarisma-degil-kahve-sohbeti/
7. https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-profdrceyhan-aspirin-icin-reye-sendromuna-dikkat-cekti-11-681-92160.html
8. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/grip-geciren-kisi-o-hapi-kullanirsa-olum-orani-yuzde-100-rastgele-kullaniyorlar-diyen-prof-dr-me-313661h.htm
9. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/11/10/yazilar/elestirel-yazilar/ilaclar/aspirin-reye-sendromu-munasebeti-endiseye-mahal-yok/
10. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/08/18/yazilar/tip-yazilari/beslenme/kelle-paca-corbasi-giren-vucuda-korona-girmez/
11. https://indyturk.com/node/244681/haber/iki-profes%C3%B6r%C3%BCn-maske-tart%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1-mehmet-ceyhandan-%C3%A7ilingiro%C4%9Fluna-seni-adam-yerine#.X2H7uneowvY.twitter
12. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/prof-dr-mehmet-ceyhandan-kritik-asi-aciklamasi-41534446
13. https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1379732152124850180?s=20
14. https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-profdrmehmet-ceyhandan-futbol-federasyonuna-ortopedist-hekimlerle-salgin-kontrol-etmeye-kalkarsaniz-boyle-olur-11-681-95207.html
15. https://www.gazeteduvar.com.tr/saglik/2020/08/06/covid-19da-ikinci-dalga-beklenirken-influenza-da-kapida
16. https://www.aydinlik.com.tr/prof-dr-mehmet-ceyhan-risk-grubu-grip-asisi-olmali-216430#2
17. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/prof-dr-mehmet-ceyhan-uyardi-koronavirus-riskini-azaltan-d-vitamininin-fazlasi-kireclenme-nedeni-41624248
18. https://www.milliyet.com.tr/galeri/mehmet-ceyhandan-korkutan-aciklama-cocuk-vaka-ve-olumleri-artti-6493401/8
19. https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/04/02/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/ingiliz-varyanti-cocuklarda-daha-agir-seyretmiyor/
20. https://twitter.com/BurcinNlbntgl/status/1389139734488829953?s=20
***
EK 1 (26.4.2021): MC: – “Kapanmanın süresi önemli. 17 Mayıs’a kadar olan kapanma şöyle bir sorun çıkarabilir. Bu hastalığın, maksimum 14 gün kadar kuluçka süresi var bu hastalığın. Bu kişileri eve kapattığımız zaman 14 gün sonra yeni hastalar çıkabilir. Oradan çıkacak hastaları farkına varıp onları da yeniden izole etmek için toplam 28 gün kapanma süresi gerekir. Sanıyorum bu da 17 Mayıs’ta yeniden değerlendirilecektir”. Kaynak: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tam-kapanma-kararinin-ardindan-mehmet-ceyhandan-flas-cagri-1831232
***
EK 2 (12.5.2021): Mehmet Ceyhan: “14 ay önce, pandeminin henüz başında hidroksiklorokinin yararlı olmadığını belirtip, ciddi yan etkilere yol açtığı konusunda uyarmıştım. Bugün Habertürk ‘e canlı yayında benim tersini söylediğimi belirten mesaj yazan umarım utanır.” Kaynak: https://twitter.com/mehmetceyhan23/status/1392223337649160197?s=20
Oysa… AHABER-Cemil Barlas: Prof. Dr. Mehmet Ceyhan (20.4.2020): Genel gidişatımız iyi durumda. Sıtma ilacı tedavide etkili oluyor. Hala tam etki sağlayan ilaç bulunamadı. Kaynak: https://www.facebook.com/watch/?v=772671826596117
***
EK 3 (12.5.2021): Favipiravir, hidroksiklorokin ve azitromisin etken maddeli ilaçlar hastalarda kullanılıyor ve olumlu sonuçlar alınıyor ancak yüzde 100 tedavi etmesi gibi bir durum bilimsel olarak ispatlanmış değil” https://www.aksam.com.tr/guncel/corona-virus-tedavisinde-umutlandiran-gelisme/haber-1056474
***
EK 4 (12.5.2021): KANITA DAYALI TIPTAN DUYUMA DAYALI TIBBA! Mehmet Ceyhan, 19.03.2020: “Klorokin eczanede tezgâh altı satılıyor, ben de duydum bugün, klorokin çok ucuz bir ilaçtır, 10 katı fiyatına kadar tezgâh altı satıldığını duydum.” Kaynak: https://aeo.org.tr/DuyuruModulu/Duyurular/Details/48055?AspxAutoDetectCookieSupport=1
***
EK 5 (14.3.2021): Prof of Pediatrics and Biomedical Sciences Cedars Sinai Medical Center. Los Angeles. Director, Division of Pediatric Infectious Diseases and Immunology Moshe Arditi: “Hiçbir varyantın çocuklarda daha ağır hastalık yaptığı gösterilmedi. Rahat olabilirsiniz.” Kaynak: https://twitter.com/ArditiMd/status/1388639497047339009?s=20
***
EK 6 (16.5.2021): Melih Altıok-Sabah gazetesi: 24 Nisan’da bu köşede şu satırları okumuştunuz:
“Üç haftalık tam kapanma gerçekleşirse sonrasında ekranlardan duyacaklarımızı tahmin etmekte zorlanmıyorum.
Havalar ısındıkça üst solunum yolu hastalıkları da azalacak ama bu durumun 3 haftalık kapanma neticesinde oluştuğunu söyleyecekler.
Biz de kafa sallayacağız.”
Dün bu satırlarımı hatırlatan bir okur, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın “Vaka sayılarındaki azalmanın kapanmayla ilgisi yok” sözlerini gönderip “Şaşırdınız mı” diye soruyordu.
Hayır, hiç şaşırmadım.
Zira pandeminin başından beri yasakların en sıkı savunucusu olan Mehmet Bey’in çarklarına alışkınım.
Bir programda söylediğini başka ekranda düzeltiyor… Sürekli kendisiyle ve başkalarıyla bir sinir harbinin içinde… Bir gün önceki açıklamaları hatırlatılınca kızgın bir yüz ifadesiyle “Söyledim ama önce bir sor niye söyledim” diye hepimizi azarlıyor.
Hatırlayacaksınız, 17 günlük kapatma gündeme gelince, “Bu tam kapanma değildir. Tam kapanma olması için 28 gün olmalıdır” diyerek destek veren de Ceyhan’dan başkası değildi.
Beni asıl şaşırtan, önereceği yasağın dozajı o sabah yatağın hangi tarafından kalktığına bağlı olarak değişen pandemi meşhurlarının tavsiyelerinin, bu güzel bahar havasında 17 gün evlere tıkılmamızda “bilimsel dayanak” olması dostlar. Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/05/16/mehmet-hoca-insallah-bugun-solundan-kalkmamistir
***
EK 7 (15.3.2021): HaberTürk televizyonunda konuşan Mehmet Ceyhan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
* Daha önce üç kez yanlış yaptık. İlk başta haziranda açarak, sonra sonbaharda açarak ve en büyük yanlışı da mart ayında yaptık. Büyük bir artış dönemi yaşadık. Bunları yapmamamız lazım. Normalleşmenin kademeli olması doğru ama aynı zamanda kademelendirmenin nasıl yapıldığı da önemli.
* İlk başta şuna dikkat edeceğiz; açılması elzem olan sektörlerden başlayacağız. İkinci dikkat edeceğimiz nokta; bu normalleşmenin hem sektöre hem bize yararı olacak. Önce ilk açacağımız yerler salgının yani bulaşın esas kaynağı olan yerler olmamalı. Buna baktığımız zaman, esas kaynak üç tane; bir tanesi ev ortamı, ikincisi toplu taşıma araçları, üçüncüsü de iş yerleri.
* İş yerlerini sadece kamuya özel tedbirlerle götüremeyiz. Mutlaka özel sektörün de katıldığı esnek çalışma ve gerekiyor ise vardiya usulü çalışma olmalı. Bunları bu şekilde yaparsak ve birden bire, birkaç kısıtlamayı kaldırmazsak o zaman istediğimiz sonuçları elde edebiliriz.
* Hala vaka sayımız çok yüksek. Kolay olmayacak. Ve şu bizi yanıltıyor; vaka sayılarındaki azalmaların şu anda bizim aldığımız tedbirlerle falan alakası yok. Onun büyük etkisini daha görmeye başlamadık. Eğer o eklenirse daha hızlandığını göreceğiz. Şu anki azalma; hiç aşı yapmayan, doğru dürüst tedbir almayan ülkelerde de var. Bu paralel bir şekilde bütün ülkeleri etkileyen bir süreçtir.
PARALEL DÜŞÜŞÜN SEBEBİ NE?
* Vakaların görülme yaş ortalaması giderek aşağıya iniyor. 65 yaş üzerinde vakalar daha çok belirti gösteriyor. Yaş aşağı indikçe belirti verme oranı azalıyor. Çocuklarda yüzde 5’e kadar iniyor. Biz sadece belirti verenlere test yaptığımız için artık oran düşüyor ve bizim yakaladığımız kişi sayısı azalıyor. Vaka sayısı dediğimiz virüs pozitif kişi sayısı çok değişmeyebilir ama hasta sayısı yani bizim yakaladığımız kişi sayısı belirgin derecede azabilir. Bu bizi yanıltmasın. Eğer böyle yaparsak, ‘normalleşme’ adı altında tedbirleri kaldırırsak hızlı bir artışla karşı karşıya kalırız. Bu sebeple ‘normalleşme’ kısıtlamadan daha zor ve dikkatli yapılması gereken bir düzenlemedir.”
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
YAZININ TAMAMINI ASLINDAN OKUMAK İÇİN: https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/05/08/yazilar/tip-yazilari/medya/mehmet-ceyhan-ne-dedi-ne-cikti-bilim-ne-diyor-gercekler-ne/
BENİM SON EKLERİM.. (Kaan Arslanoğlu) :
EK 1-
BALTAYI VATAN PARTİSİ DAŞINA VURMUŞUK! Salgının karanlık medya starlarını konu ettiğim son yazıma VP’li dostlardan hiç beğeni gelmedi. Oysa alışmıştım güzel ilgilerine. Ne oldi, rengim mi soldi? diye düşünürken VP’li bir akrabamdan M. Ceyhan’a arka çıkan bir yorum aldım. Onun üzerine bir baktım ki… Mehmet Ceyhan bey meğer Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın da gülüymüş! Onlarca haber… Tıp ve sağlık konusunda bize yıllar yıllar oldu, tek bir mikrofon uzatmamış bu yayınlar adı geçen kara propaganda aparatının hayranıymışlar!.. Tıpkı Birgün, Evrensel, Fox, Sözcü vb. gibi…
Nerede kaldı şimdi milliliğiniz? Biz (ben) yine olanca saflığımız, tahmin ötesi salaklığımızla uluslararası tıp kartelinin ketenperesine düşmüşüz. Halk TV’si, Fox’u, Tele-1’i, Aydınlık’ı.. bilmem nesi.. konu tıp-sağlık olunca, salgın olunca hep birlikteymiş. Aralarındaki tek fark bu hükumet salgını iyi mi idare ediyor, kötü mü? Hepsi buymuş. Bu bile değilmiş, başından beri ağzından tek bir olumlu söz dinlemediğimiz Ceyhan beyi ikide bir konuşturduklarına göre, o da değilmiş.
On yılı aşkın süredir “Tıp Bu Değil” diye kitaplar yazıyor, makaleler yayımlıyor, tartışmalar başlatıyoruz. VP’li dostlardan tek bir destek gelmedi. Şimdi daha yeni uyanıyorum. “Kelle paça lobisi”ne karşı söz konusu olan “bilim” ise eğer, hepsi birlik davranıyormuş. Onların “bilim” dediğine biz uluslararası medikal kartel tezgahı diyoruz. Sanırım artık hiç anlaşamayacağız. Çünkü bu kartelin dünya bütçesi pek çok ülke bütçesinden 3-5 kat fazla. Hiçbir bilim, hiçbir beyin karşısında dayanamıyor. Millilik oraya kadar.
İlk yoruma bir fotoğraf koydum, içine de h-ap koydum… Biz maske, mesafe diye oynarken herkesin bilimcileri hangi tefe vuruyor, bakın görün, beyefendinin onlarca görüntüsünde nerede maske, nerede mesafe? (Facebook paylaşımıdır.)
EK- 2
SALGINDA KAPİTALİZME BAĞLILIĞINA TEKRAR YEMİN EDEN SOL.. Bittabii “sistem mükemmel, salgın yönetimi harika” demiyorlar amma… Bu salgında bir kez daha madara olsa da medikal kartelin dolar tıbbına bağlılıklarını her vesileyle dile getiriyorlar. Ona da ne desinler: “Bilim” diyorlar… Alınan bu kadar sıkı önlemleri bile yetersiz görüyorlar. (Aynı anda en hafifinden bile yakınıyorlar – o da ayrı mesele).
Dünya insanlığı ise boğazı sıkılmış durumda. İşsizlik, gelir kaybı, geçim derdi, belirgin oranda artan depresyon… Başka sağlık sorunlarında ve intiharlarda patlamadan korkuluyor! Ekonomik kriz ve küçük-orta güçte devletlerin büyüklerce iyice cendereye alınması… Toplu gösteriler güçlenemese de halklar isyanda… Depresyon ve korkuyla esir alınmışlar, ama patlama noktasındalar.
Sıradan insanların içten içe öfkesi hem bu salgının artık ayyuka çıkmış büyük çıkar tezgahına, hem bu sahte tıp bilimine. Gerçek bir sol mevcut bulunsa tam da aradığı şey. Alternatifi göstererek düzeni değiştirme gayretlerini artırırlar. Oysa tam tersi. Sol tüm kesimleriyle kapitalizmin hizmetkarı değil, bizzat kapitalizm haline gelmiş.
Salgınla ilgili komplo kuramlarının kimisi saçma, kimisi çok saçma… Haklı yerleri de var… Ama hepsinin EN BÜYÜK HAKLI TEMELİ: Dünyayı yönetenlere ve onun elinde oyuncak hale gelmiş sağlık yöneticilerine, oligarşinin akademisine, maskeli balonun bilgiçlerine, medyacılarına karşı… derin bir öfke. Zamane solcuları tüm bu sistem karşıtı öfke ve tepkiyi “bilim düşmanlığı” çuvalına atıyor. Düzenlerine sahip çıkıyor. “Uzay Çağında” orta sınıfı ve yoksulları evlerine, işçileri angaryaya mahkum eden bilimlerini sevsinler!
Gerçekler birkaç yıl sonra çok daha iyi görülecek, ama o zaman da başka krizlerle boğuşuyor olacağız. Bunu unutacağız. Senaryo tekrarlanacak. Karşı seçenek bellidir: “Sosyalizm” demeyeceğim, çünkü bunu demek anaokulu çocuklarına doktora tedrisatı yaptırmaya çalışmak gibi bir şey… Güne uygun çözüm: En alt düzeyde gerçeği arama samimiyeti, dürüstlük ve optimal düzeyde millilik… (Facebook paylaşımı.)
YORUMLAR
-
-
MEDYACI MACİT 30.07.2021
Küresel Medikal Kartellerin, onların üst örgütü DSÖ’nün ayakçıları ! Medipol, Medicana, Memorial, Pfiezer, American Hospitol’ün .. Lionsçu Rotaryenci pazarlamacı çakma hekimleri .. Yıllardır Hdp/Pkk eksenindeki Tabipler birlik yönetimindeki küresel tıp yardakçıları. Sizlerden ve sizin abartı pandemi, her yıl bi kaç kere yaptırmak istediğiniz Mrna aşı baskılarından korkmuyoruz. Hepinizin nelerin peşinde koştuğunu biliyoruz, yaptıklarınız manüplasyonları kayda aldık, Türk yargısı önünde yargılanacaksınız !
-
-
-
MEDYACI MACİT 13.07.2021
Netekim .. son yorumumdan sonra 40 gün geçmiş ! nooolmuş ? mevsimsel sıcak havalar başlayınca, ”çok öldürücü/ ultra bulaşıcı” grip.. pardon pandemi diicektim ! her dönemdeki gibi etkisini kaybetmiş. Küresel medikâl kartellerin ideologları, çalgıcıları, medya may.. pardon starları; yeni üfürükler, 3. dozlar, delta teta varyantları üflemek zorunda kalmış. Twitter gibi daha ciddi, politik soslu medyalarda; pandemi abartı tezgâhına karşı olanların .. doğru, bilimsel hakikât haykırışları, çok daha gür, coşkulu ve etkili çıkmaya başlamış ! Hak görünmeye başlayınca ? Batıl zâil (ziyan, zebil) olmaya başlamış. UEFA kupasındaki stadlarda 80 bin seyircinin maskesiz iç içe oturmakta olduğu canlı yayınlar, bizim açık havada bilem maske takmaya devam eden cemaâtimize ”yetmez ama? eWet” dedirtmiş. Aynı yazlığa çıkan tatilcilerimiz gibi, aşırı bulaşıcı pandemimiz de.. Tur firmalarından kredi kartıyla 9 taksitle tatil paketi alarak, tatile gitmiş.
-
-
-
MEDYACI MACİT 3.06.2021
2 Haziran / 2021.. Saat 19.00 Sağlık bakanı Fahrettin bey, DSÖ’nün direktifi ile diğer ülke başkanlarının da.. benzer açıklaması gibi ”aman aşı olun, aşılama olursa normale döneriz, yoksa? normalleşemeyiz” içerikli ve promptemperdan okuduğu bir video koymuş sosyal medyaya. Twiter da.. izledim. Sonra da, altındaki yorumlara baktım. Aman tanrım !! insanlar bu tehdit ağırlıklı vidyoya çok tepki göstermiş. Yorum yapanların %95’i hiç te korkmadan gerçek hesap isimleriyle, bilimsel, belgeli referanslarını da yazıp koyarak tepki göstermiş. Bence bu durum.. küresel pandemi abartısının, DSÖ korku üfürüklerinin kamuoyu nezdinde dünya genelinde olduğu gibi, bizde de.. kırıldığını gösteriyor. ”Çok bulaşıcı ve öldürücü” pandemi abartı senaryolu filmin sonlarına geldiğimizin .. insanların küresel medya ve sağlık kartellerinin manüplâsyonu ile zoraki sokuldukları korku tünelinden çıkmakta olduğumuzun belirtisi olarak gördüm. İnsanların artık ”hayvan çok terli, yokuş çıkmaz” dediğini duydum.
-
-
-
MEDYACI MACİT 22.05.2021
peki.. KANALizasyon medyası, eski gözdeleri Tıp’çı pop starları olan daha popüler, reytingli, bilgili elemanları C.Karatay, Yavuz Dizdar, A.R.Küçükusta .. gibi insanları niye pandemi başlangıcında ıskartaya çekti de.. yerine düşük profilli esnaf tıpçı yeni starları ön plana çıkardı ?? Çünkü ? Karatay, Dizdar, Küçükusta .. gibi eski yıldızlar DSÖ /S.Bakanlık / İlaç Aşı kartellerinin bu düzeyde yapacağı pandemi abartısı için uygun değildi ! Onların yürüyen sistemleri, muayene hanesi, satılan kitapları, görevli oldukları üniv. kürsüleri vardı. bu kadar üst düzeyde korku üfürükleri püskürtülecek bir küresel pandemi kaosunun askeri olacak seviyeye inemezlerdi. netekim inmediler ! Pandemi korku tüneline girişimizin başlangıç evresinde tavırlarını koyarak, yavaşça geri çekildiler. Kanalizasyon medya tröstlerinin yeni starları da.. lionsçu, rotaryenci, Tabipler birliği, American Hospitalleri, ilaç aşı kartellerinin yöresel tezgâhları içinden birer birer ekranlarımızda arz_ı endâm ettiler !
-
-
-
MEDYACI MACİT 20.05.2021
aslında .. Mehmet Ceyhan da.. bu işin asıl faili değil ! son 30 yılda topluma sürekli pislik pompalayan, beyinlerini enformasyon, popülâsyon, radyasyonuna maruz bırakan ana medya işin asıl faili. başka bilim adamı yokmuş, bu işin uzmanı kalmamış gibi ?? M.Ceyhan gibi sadece 3 .. 5 kişiye mikrofon ve ekranları bırakan kanalizasyon medyası. Ceyhan gibi DSÖ taşeronu, rotaryen / lions yancısı, tabipler birliği korumasında, Pfizer arka plânlı esnâf TIPçıyı star yapan asıl mekanizma ; Mütareke Medyası ! Emperyalizmin asıl öncü güçleri, 90’larda Natocu generallerin 12 eylül ürünü ÖZAL’izm osuruğuyla ! cnn, Msnbc NTV, show, star, tgrt, ihlas, kanD, bloomberg (ciner) .. gibi holdinglerin araçlarıyla girdi bu ülkeye. M.Ceyhan bu kanalizasyon akımının ana faili değil, 3. dereceden konu mankeniydi. Ekranlara, açık oturumlara kendisi gitmedi. Show must Go on ! denilerek, ceyhan ve benzerlerine yol verildi.
-
-
AHMET YILMAZ 20.05.2021
Bunları bilim insanı diye ciddiye alan toplumda asıl kabahat. Facebook’ta bazı yorumcuların dediği gibi bunlar gazete ve televizyon bilgileri… Film insanları.
Kaynak: https://www.insanbu.com/Tip-Bu-Degil-Haberleri/897-mehmet-ceyhan-bilim-insani-mi-
***
EK 1 (5.12.2021): Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, corona virüsü salgınıyla ilgili sosyal medya hesabından bazı paylaşımlarda bulundu. “Favipiravir çocukların COVID 19 tedavi rehberinden çıkarılmalıdır” diyen Ceyhan, “Salgının başından beri hidroksiklorokin adlı sıtma ilacı dahil pek çok ilaç yetersiz veriye rağmen, bilim kurulunun çocuk tedavi rehberinde yer aldı. Son olarak favipiravir önerildi ve hala rehberde duruyor” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUK REHBERLERİNDEN HEMEN ÇIKARILMASI GEREKİR”
Ceyhan, uyarılarını şu şekilde sürdürdü:
* Biz salgının başından beri çocuklara hiç bir antiviral ilaç kullanmadık. Çocuk enfeksiyon uzmanı arkadaşlar da bazı arkadaşların kullanmanız gerekir önerisine rağmen, genellikle kullanmadılar. Çünkü çocuklarda yeterli veri yoktu.
* Bizim ulaşamadığımız çok sayıda hekim rehbere bakarak tedavi uyguladığı için, çocuklara hala kullanıyorlar. Bir toplantıda kurul üyelerinden bir arkadaş rehberlerden çıkarıldığını, zaten rehberlere de ulaşılamadığını söyledi, ancak erişiliyor ve favipiravir de orada duruyor.
* Yetişkinlerde bile etkinliği olmadığı için önerilmeyen bu ilacın çocuk rehberlerinden hemen çıkarılması gerekir.
***
EK 2 (24.3.2022): MEHMET CEYHAN “İşin gerçeği bu. Zenginler aşılarını yaptırıp refah içinde yaşamaya devam ederken, yaşamlarının daha değersiz olduğunu düşündükleri fakir insanlar üzerinde bir deney yapıyorlar, aşı olmayın diyorlar. Aşı olmayanlara ne oluyor diye merak ediyor.”
“2) Ne yazık ki onlara inanıp aşı olmayanlar, “sen çocuklarına aşı yaptırdın mı, kendine aşı yaptırdın mı diye araştırmıyor. Sorsalar foyaları ortaya çıkacak. Hala dünyada her yıl 3,5 milyon çocuk aşı ile önlenebilir hastalıklardan ölüyor.”
“3) Onlar da Alman arabasına binip, İtalyan elbiseleri içinde, Amerikan cep telefonundan “yabancılar aşılarla bize çip takıyor” yalanını yayıp aralarınsa eğleniyorlar.”
Kaynak: https://twitter.com/mehmetceyhan23/status/1506683005544321035?s=20&t=BiAbeP_ji_FBve8sq7tiCA
***
EK 3 (18.8.2024): KAAN YILANCIOĞLU Mehmet Ceyhan sen istersen 15 aşı, üzerine de pasif bağışıklama olabilirsin, şahsen sağlıklı bireylerde öldürücülüğü çok düşük, pandemi bile yaratması düşük ihtimal olan, derisi kabarıklıklarla/su kabarcıkları ile dolu olan biri ile saatlerce ağız ağıza muhabbet edip, öpüşmedikten, sarılmadıktan sonra bulaşmayacak bu hastalık için aşı olmayı düşünmüyorum.
Kaynak: https://x.com/drkaanyl/status/1824813781320339712
***
Sen neymişsin be abi, aa! aa!
Aşıların efendisi 40 yıldan fazla AŞI ile uğraşıyormuş!
Maaşallah çok başarılı olmuş aşıların efendisi, daha ne yapsın hala da yapıyor zaten:
Aşıların efendisi ve de başında olduğu aşı çalışma grubu(!), -nereden de çıktı ki- Hıfzısıhha’yı kapattırıp, aşı satmada son derece başarı olan Bilim(!) adamlarıdır,
(????) değil mi?
MARK TWAIN:
‘SATIN ALINAMAYACAK MİLLET VEKİLİ (congressmen) YOKTUR’ demişti zamanında.
Hatırlatmak istedim.
Her gün başka bir şey söylüyor başımız döndü Aynı konulmanın içinde her türlü ihtimali de söylüyor biri çıkmazsa öteki çıkıyor tabii
Kurukafa MC; ‘Ortaçağ’da engizisyon mahkemelerinde Newton’ı yargılayıp linç etmişlerdi’
https://www.milliyet.com.tr/gundem/asi-karsitlarinin-hedef-aldigi-hekimler-endiseli-yaptirim-istiyoruz-6802234