BEN BİR BİLİM TRAVESTİSİYİM

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
top

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Son senelerde ‘bilim adamı’ yerine kulakları tırmalayan, son derecede kötü ‘bilim insanı’ ve ‘bilim kadını’ terimleri icat edildi.

Mesele kadınların başının altından çıkıyor olmalı. Çünkü çevremden biliyorum; bilimle uğraşan kadınlar kendilerine bilim adamı değil ‘bilim kadını’ densin istiyorlar. Açıkçası, bilim adamı teriminden ‘kıllanıyorlar’.

Kadınlar hem haklılar hem değiller.

Önce neden haklı olmadıklarını söyleyeyim. Haklı değiller, çünkü Türk Dil Kurumu’ nun internet sitesindeki sözlüğüne göre ‘adam’ kelimesinin bir numaralı karşılığı ‘insan’ olarak veriliyor. Buna göre bilim adamı dendiği zaman, tabii olarak anlaşılması gereken zaten ‘bilim insanı’. Bunun için de bilim adamı sözünden huylanmaya hiç gerek yok.

Adam kelimesinin diğer anlamlarına baktığımız zaman bu sefer de kadınlara hak vermek gerekiyor. Çünkü adam kelimesinin ikinci anlamı ‘erkek kişi, kadın karşıtı’ olarak bildiriliyor. Buna göre bilim adamı dendiğinde tabii olarak da erkekler akla geliyor. 

Adam kelimesinin daha başka anlamları da var. Meselâ: Birinin yanında ve işinde bulunan kimse… Birinin yararlandığı, kullandığı kimse…  Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken, kayırıcı… Görevli kimse… iyi huylu, güvenilir kimse… Bir alanda derin bilgisi olan kimse… gibi. Bunlarda da adam, ya insan ya da açık olarak belli değilse de erkek anlamında. Üstüne üstlük adamın bir de halk ağzında ‘koca, eş’ şeklinde karşılığı var.

Adam kelimesinin geçtiği deyimlerimizde de durum farklı değil. İşte birkaç örnek: Adamdan saymak veya adam yerine koymak: Bir kimseye değeri olmadığı hâlde değer vermek.  Adam etmek: Bir kişiyi yetiştirip topluma yararlı duruma getirmek. Adam evlâdı: İyi bir ailenin iyi yetişmiş, iyi eğitilmiş çocuğu. Adamına düşmek: Yapılacak bir iş güzel bir tesadüfle iyi bir adama, uzmanına verilmiş olmak.

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz, ama neticede ‘adam’ kelimesi tümünde de insan veya erkek anlamında kullanılıyor veya erkeği çağrıştırıyor. Eh, o zaman da bilim adamı sözünden memnun olmayan bilim kadınlarına mecburen hak vermek gerekiyor. 

Bilim adamlarının hemen hepsi erkek

Aslında, bilim adamı teriminin bu kadar yaygın olmasının makul izahı var: Bilim adamlarının neredeyse tamamına yakını erkek. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok az sayıda bilim kadını var. Mesela, fizikte, kimyada veya tıpta Nobel almış kaç kadın vardır dersiniz? Ya da müzikte, edebiyatta, sosyolojide sivrilmiş, deha, virtüöz seviyesine erişmiş kişilere bakarsanız, bunların içinde de parmakla sayılacak kadar az kadın çıkar.

Durun; hemen ‘Ama üniversitelerimizdeki kadın doçentlerin, profesörlerin sayısı her geçen gün artıyor. Birçok fakültede erkekten çok kadın öğretim üyesi var’ demeye kalkmayın. 

Bilim adamlığı başka şey öğretim üyeliği başka şey. Her profesör bilim adamı olmadığı gibi, bilim adamı olmak için de illâ profesör veya doçent olmak da gerekmez. Üstelik de yüksek okula veya meslek liselerine dönmüş üniversitelerimizin perişan hâli ortada iken.

Bilgin, âlim, bilimci… olabilir mi?

Bilim adamı yerine cinsiyet içermeyen bilgin, âlim, bilimci, ulema gibi karşılıklar da tavsiye edilebilir ama bunların da kadınları tatmin edeceğini sanmıyorum.

Nasıl hâkim, polis, doktor diyince hepimizin aklına erkek geliyorsa ve bunu aşmak için kadın hâkim, kadın polis, kadın doktor diyorsak, bu sefer de kadın bilgin veya kadın âlim veya kadın bilimci gibi bir sürü abuk-subuk terim ortaya çıkacak.

Gelelim neticeye

Hem bilim insanı hem bilim kadını sözlerinden muzdaripim. Hadi, madem bilim insanı var, o zaman ‘bilim hayvanı’ da olmalı diye cinslik yapmayalım ama yarın oğlanlar, lezbiyenler, travestiler, onun bunun çocukları ve daha bilmem kimler ayaklanırlarsa ne olacak?

‘Biz ne bilim adamıyız ne bilim kadını. Biz ‘Bilim lezbiyeni’ yiz veya biz ‘Bilim transseksüeliyiz’ diye herkes kendi terimini yaratırsa kim ne diyebilir?

***

***

EK 1 (21.9.2021): Televizyon ve sosyal medyada saatlerce zaman geçirenler bilim adamı olabilir mi? Bilim adamlarının bu kadar bol vakti var mıdır?

Televizyon kanallarına Amerika’ dan her gün sabah akşam bağlanan ve burada saatlerce zaman geçiren, kimi sakallı kimi sakalsız, kimi papyonlu kimi papyonsuz, kimi gözlüklü kimi gözlüksüz kişiler var ya, benim gözümde bunların hiçbirisi bilim adamı olamaz. Bilim adamının sosyal medyada, televizyonlarda böyle boşa geçirecek zamanı olmamalıdır diye düşünüyorum. Ve bir kişiye bilim adamı dendiği zaman da, buna kimsenin itirazı olmaması gerekir. Mesela, Aziz Sancar. Aziz Sancar bir bilim adamıdır. İnstagramı, Tivittiri, Feysbuku falan yoktur. Onun işi bilimdir. Başka bir şey değildir.

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1439853944939978754?s=20

***

EK 2 (21.9.2021): Bilim adamı değilim. Bilimi takip eden; bilimden faydalanan; öğrendikleri üzerinde düşünen, süzgeçten geçiren; bunları anlatan ve uygulayan biriyim.

Bana siz de bilim adamı değil misiniz diye soruyorlar. Hayır, ben bir bilim adamı değilim. Ben hekimim ve emekli bir öğretim üyesiyim. Bilimle uğraşan herkese bilim adamı dendiği zaman hakiki manada bilim adamı olanlara ayıp edilmiş olur. Her resim yapana ressam dersek Kenan Evren de Picasso’ yla Van Gogh’ la aynı kategoriye girer ki bu, kabul edilemez. Bakın, her mesleğin bir diploması vardır, çeşitli akademik unvanlar vardır, doçentlik, profesörlük gibi ama bilim adamlığının bir diploması yoktur. Bir insanı bilim adamı yapan ürettiği bilgidir, icatlarıdır, keşifleridir, araştırmalarıdır.

Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1440026755490713603?s=20

***

Yazı için 170 yorum yapılmış:

  1. Tuba AKIN20.06.2011 08:49:26

    TR de sadece son bir yuzyıldır kadınlar okuma yazma biliyor. o da teorik olarak. okuma yazma bilse bile yuksek ogretime gonderilenlerin sayısı (buyuk sehirler haric) sınırlı. Dunyada da kadınlar sadece son birkac yy.dır aktif olarak calısma hayatındalar. nobel alamazlar tabi. cunku secenler de erkek

  2. Mehmet Ağaoğulları20.06.2011 08:47:03

    KADINLARIN TÜRKİYE DE VE DÜNYADA NOBEL ÖDÜLÜ ALMIŞ KAÇ BİLİM KADINI VAR DENİYOR. BU KADINLARIN BAŞARISIZLIĞINDAN MIDIR? YOKSA BAŞARIDA ENGELLENDİĞİNDEN MİDİR. KADINLARIN ERKEKLERDEN DAHA BAŞARILI OLDUĞUNU ANKETLER VE SINAVLAR GÖSTERİYOR. HAK ETTİKLERİ YERE GETİRİLMİYORLAR. NEDENİNİ ARAŞTIRMAK GEREK.

  3. calm sharp20.06.2011 08:40:56

    Bu zihniyeti taşıyan insanlara soralım bakalım…
    …Kaç tane bayan öğrencisini alıp yetiştirmek istemişlerdir.
    Erkek egemen bir yapıya sahip olduklarından hep erkek öğrencilere ön ayak olmuşlardır.
    PROFESÖR OLMUŞ BİR İNSANIN HALEN CİNSİYET KAVRAMININ İÇİNDE SIKIŞIP KALMASI NE KADAR ACI DEĞİL Mİ.

  4. ÖNEMLI DEGIL20.06.2011 08:26:47

    PROFESÖR´ün BU KONUDAKI ACIKLAMALARI SIG VE DÜSÜK SEVIYELI. YETERINCE “BILIM KADINI” YOK ISE , BUNUN SORUMLULARI ERKEKLER. KADINLARIN HER KONUDA ÖZGÜRLÜKLERINE KAVUSMASI SON 40-50 YILDA BASLADI. HALEN KADIN ve ERKEK ESIT DEGILLER…

  5. mahir bay20.06.2011 08:09:17

    biz adam olmayız derken bunları kastediyorum işte. ha bilim adamı ha bilim insanı. ne kadar boş işlerle uğraşıyor bizdeki insanların çoğu.

  6. ilkay bozkaya20.06.2011 08:08:53

    Sayın BİLİM ADAMImıza soruyorum..Ülke gerçeklerinden ne kadar haberdarsınız..Çevrenizdeki erkeklerden ve kadına bakış açılarından en azından.Zira onlar üniversitelerde dahi çok farklı değil ne yazık ki….

  7. ender onur20.06.2011 07:51:58

    ALLAH ERKEĞİ YARATMIŞ KADINA HİZMET ETMESİ İÇİN, PROF.OLMUŞ HALA ANLAMAMIŞ.

  8. Orkun Koray20.06.2011 06:15:39

    Türkiye`de TIP dalinda kaç erkek Nobel aldi???? Siz bu konuya kafa yorun…Türkiyedeki TIP fakülteleri dünya bilimine ne katki yapmis?
    Dünya siralamsinda ilk 500`de Türkiyeden TIP fakültesi yok. Bilimsle yayin klaliteleri düsük…
    Yapilan yayinlarda Avrupa ve Amerikadakilerin tekrari…Yani takli

  9. Ogulcan Acikel20.06.2011 05:54:19

    Millet ünlü olmak için herşeyi yapıyor. Dilimiz ve pek çok dil fazla maskülen bu da öyle güzel bir şey değil. Ayrıca bilimle uğraşan kadınların az olmasının suçlusu kadınlar mı? Onu da geç bir meslek grubunda çoğunluğa göre belirleyeceksek o zaman çalışmayan erkeklere ev hanımı diyelim.

  10. feyzi önay20.06.2011 03:11:05

    Bu güne kadar madam Curie dahil 34 kadın Nobel almış !..Hem de sizden 100 yıl önce !.
    Bilim de,sanat ta spor da kadın-erkek ayrımı olmaz !..Önce insan olmak lazım !..

  11. Deniz River20.06.2011 02:06:01

    Her insanın başına gelebilecek bir şey gelmiş beyefendinin başına, herkes her an aklını yitirebilir.Yoksa,tarih boyunca erkeklerin kadınlardan herdaim korkup geri plana atmak için yırtınmalarına baglı bir durumu bu şekilde açıklamasının başka anlamı olamaz. Adamlık cinsiyette değil şahsiyettedir.

  12. nergis nergis 20.06.2011 04:41:39

    çok haklı…

  13. erkek ya da kadın ayrımından öte, bilim insanı denmesi en mantıklısı. yani, bu kadar kelimeler takılmanız oldukça cinsiyetçi olduğunuzu gösteriyor. kadınlar, yıllardır didindi, bilim için uğraş verdi ancak hep arka planda kaldılar neden toplumsal baskılar yönünden, hangi kadın gece geç saatlere kadar lab. da kalabilirki? bu yüzden kadın ilerleyemedi, onların da sorumlusu erkeklerdir. bilim travestisi demek gerekmez. biz kimsenin cinsiyetinin ön planda olup, bacak arasıyla değerlendirilmesine karşıyız. insan yaptığı işle anılmalı. bu yüzden bilim insanı demek en doğrusu..

  14. Ali dedi ki:

    Cinsiyetçilik sorunu bir çözülebilse, yeryüzünde zincirleme tüm sorunlar çözülecek, her türlü bağnazlık sırası geldikçe ortadan kalkacaktır. Kafasında beyin yerine penis taşıyan bu adam da kanıtlıyor ki profesör olmak ortalama algıya hizmet eden bir dünya düzeninin uydurduğu içi boş sıfatlardan biri! Ayrıca, ezberci bir ahlak anlayışıyla cinsel azınlıklara da sinsi sinsi giydirmeye çalışmış, onun bunun çocuklarıyla aynı listeye koyarak kendi anne-babasının belli olduğunu ima etmiş; emin ol en sıradan travesti bile söz konusu insanlık olduğunda senin kadar sıradan değildir..

  15. armağan dedi ki:

    yazının başlığı hariç hiçbir yerini beğenmedim. samimi bulmadım. fırında tavuğun kemiklerini bile sıyırıp hala doymayan bir adamın bilmiş partisel politize hali gözümde canlandı. hayatımın bir döneminde bir bilim travestisi olmak isterdim, ama siz olmak istemezdim.

  16. kadın öğrenci dedi ki:

    Ben Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan ve çok saygın bir profesorün asistanlığını yapan bir kadın öğrenciyim. Fakat kendi çevremde bile bu asistanlığı güzelliğimle aldığıma, yüksek lisansa da o ismi kullanarak girdiğime inananlar var. Ben bunları zekamı kullanarak yapmış olamam çünkü ben alımlı bir kadınım, değil mi? İki gün sonra Nobel alsam da bana benzer şeyler söyleyecek zavallılar var. Ayrımcılığın her türlüsüne lanet olsun. Dehanız da sizin olsun, varsa tabi.

  17. deniz dedi ki:

    su karikatur olayi ozetliyor, anlayana..

    http://xkcd.com/896/

  18. Hasan Atmacaoglu dedi ki:

    İşte Türkiye’de bilimin ve bilim ‘adamlarının’ geldiği nokta. Cinsiyetçilik ve önyargılardan arınamamış bir ‘bilimin’ ürettiği profesörden nameler.. Saygısızlık, horgörü ve aşağılama yüklü bu kelimeler nasıl oluyor da gurur duyduğunuz eğitiminiz sonrası hiç değişmiyor? Zaten profesörlere inan ve ciddiye alan kaldı mı bu ülkede? Sahip olduğu akademik ünvanın altını doldurabilen kaç tane profesör var? Cinsiyetçi argümanlarınız dışında ne ürettiniz? Üretmenizden de vazgeçtim, kendinize benzer kaç tane nefret yüklü nesil yetiştirdiniz acaba? Bilim ‘adamı’ olmak sırayla okulları bitirip ardarda diploma almaktan fazlasıdır.

  19. Ahmet Emre dedi ki:

    Bence profesörümüz haklı.Düşündüğünü yazmış sadece. Ona kızmak doğru değil.Tıp profesörü olmak her konuda bilgi sahibi olmayı gerektirmiyor ki. Ahmet Bey’in sosyal bilimler alanındaki bilgisi ‘ilkokul hayat bilgisi dersi’ düzeyinde ise nasıl kızabiliriz kendisine.Cerrahpaşa’da sosyal bilimler enstitüsü vardı da gitmedi mi? Oysa belli ki azimli ve çalışkan birisi kendisi.Sadece ne konuda uzman ne konuda cahil onu öngörememiş. Tabiki tıp profesörü diye sürekli çevresinden övgüler alıyor olmasının, sürekli ciddiye alınmasının da bunda etkisi mutlaka olmuştur.
    Buradan çıkarılacak dersler kanımca şudur:
    1:Tıp fakültelerinde psikoloji ve sosyoloji dersleri zorunlu ders olarak okutulmalıdır.
    2: Her profesörü ciddiye almamayı öğrenmeliyiz.
    3:Eğitimde aile sorumluluk almalı ve kişiye kendini bilme, kendisinin farkında olma öğretilmelidir.

    Sonuçta bu profesörün durumunda suçlu olanlar eğitim sistemi, aile ve çevredir.

  20. Hüsrev Hatemi dedi ki:

    Ahmet Rasim Bey,dilimizde öztürkçe olan iki kelime daha vardır.Bunlardan birisi er,diğeri de kişi kelimesidir.İkisi de daha çok erkeği çağrıştırmakla birlikte “yol eri gönül eri” gibi birleşik isimlerde “erkek”anlamı silinmiş gibidir. Bilimeri tabirini bilim adamı yerine kullanabiliriz .Kişi de erkek anlamına gelmekle birlikte sonraki yüzyıllarda”şahıs”anlamını kazanmıştır.Cenaze namazlarında”hatun kişi niyetine”denmesi de bu değişime örnektir.İsterseniz “bilimkişisi”diyelim.

Siz de yorumunuzu paylaşın: