BALIK OLSUN DA İSTERSE CIVALI OLSUN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
balık yiyin

Yazı ve konuşmalarımı takip edenler hap şeklinde alınan vitamin, mineral, antioksidan, omega 3 gibi her türlü ürüne şiddetle karşı olduğumu, bunları “normal beslenen” bir insanın yeteri kadar alabileceğini savunduğumu çok iyi bilirler.

Bu mevzuda en çok karşılaştığım itirazların başında “Hocam, tamam balık yiyelim iyi hoş ama balıktaki cıvanın zararları ne olacak?” gelir.

fish mercury ile ilgili görsel sonucu"

The American Journal of Clinical Nutrition isimli tıp dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma bu konuda da benim ne kadar haklı olduğumu bir kere daha ispatlamış oldu (1).

Araştırma, balık tüketiminin fazla olduğu Seyşeller Cumhuriyetinde 1500’ den fazla kadın ve bunların çocukları üzerinde gerçekleştirildi.

Çocuklar 20 aylarını doldurduktan sonra iletişim, davranış ve motor maharetleri bir dizi testle değerlendirildi.

Annelerin gebe iken toplanan saç tellerinde doğum öncesindeki cıva maruziyeti ölçüldü.

Araştırmanın sonuçları

BİR: Doğum öncesi cıva maruziyeti ile nörolojik gelişim arasında bir ilişki ortaya konamadı.

İKİ: Cıva seviyesi ile psikomotor gelişim endeksi (PDI) düşüklüğü sadece omega 6/omega oranları yüksek olan annelerin çocuklarında görüldü.

ÜÇ: Omega 3 seviyeleri yüksek olan annelerde cıva fazlalığında PDI’ nin daha iyi olduğu belirlendi.

DÖRT: Omega 6/omega 3 oranı yüksekliği tüm testlerde daha düşük test skorlarıyla ilişkili bulundu.

BEŞ: Cıva maruziyeti ile düşük test skorları arasında bir ilişki bulunamadı.

Seyşeller’ de 30 sene süren ve çocukların 20 yaşına kadar takip edildikleri çalışmada da balık tüketimiyle nörolojik gelişim arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştı.

Omega 3 ve omega 6 zıt etkili

Gelişmiş ülkelerde yaşayanların diyetlerinde bir başka PUFA formu olan omega 6 daha fazla bulunuyor.

Omega 3 yağ asitleri birçok hastalığın altında yatan temel patoloji olan enflamasyonu baskılarken omega 6 ise enflamasyonun artmasına yol açıyor.

Cıvanın zararlı etkileri de oksidasyon ve enflamasyon yoluyla gerçekleştiği için araştırmacılar “omega 3‘ ün beyin gelişimine olumlu tesirleri yanında cıvanın menfi tesirlerini de önlediği” şeklinde yorumluyorlar.

Araştırmada omega 6 seviyeleri daha yüksek olan annelerin çocuklarında motor beceriyi gösteren test sonuçlarının daha kötü olması da buna delil olarak gösteriliyor.

Adalar kümesi Seyşeller

Hint Okyanusu’ nda bir adalar kümesi olan Seyşeller sürekli olarak düşük miktarda cıva alınmasının sağlığa etkilerinin araştırılması için ideal bir yer olduğu kabul ediliyor.

Ülkenin 89 bin kişiden oluşan vatandaşları USA ve Avrupa ülkelerinde yaşayanlara nazaran 10 mislinden çok fazla balık ve deniz ürünleri tüketiyorlar.

Tıbbi fetva kurumu FDA ve yandaşları “gebe kadınların cıva ile ilgili endişelerden dolayı bazı balık türlerini haftada 2 defadan fazla yememelerini” tavsiye ediyor.

Cıva nerden geliyor?

Balıklarda cıva bulunması tabiatın ve insanların kendi yarattıkları bir çevre kirliliği sorunudur.

Kömürle çalışan elektrik santralleri, döküm ve yanan atıklarla fazla miktarda cıvanın atmosfere karışır ve bu cıva sonunda yağmurla veya karla yeryüzüne geri döner.

Cıvalı bu su nihayetinde okyanus sularına karışır ve dolayısıyla buralarda yaşayan balık ve diğer deniz canlılarına ve onların yenmesiyle de insanlara geçer.

Balık ne kadar büyükse cıvanın da o kadar fazla olduğuna inanılır çünkü o balığın yediği deniz yaratıklarında da cıva vardır.

Bu olaya “biyo-akümülasyon” adı verilir ve buna göre de insanlara büyük balıkları fazla tüketmemeleri tavsiye edilir.

İnsan vücudunda biriken fazla miktarda cıvanın özellikle çocuklarda sinir sistemi üzerine ciddi zararları olabileceği biliniyor.

Gelelim neticeye

Bu araştırma balıkta bulunan “omega 3 yağ asitlerinin bebeğin beyin gelişimi üzerine müspet etkilerinden başka cıvanın yapabileceği hasarları da önleyebileceğini” gösteriyor.

Tekrar hatırlatıyorum:

BİR: Sağlıklı beslenen, haftada 2-3 gün balık yiyen insanların kesinlikle omega haplarına ihtiyacı yoktur.

Omega 3‘ e verilen para sokağa atılan paradır.

İKİ: Balıkta sadece omega 3 değil vitamin, mineral, antioksidan, protein gibi pek çok besin ögesi vardır.

Allah tek başına omega 3 yaratmadığına ve bunu bir takım besinlerin içine koyduğuna göre bunun mutlaka bir “hikmeti” olmalıdır.

Yani içinde sadece omega 3 bulunan endüstri ürünü bir hapı içmekle omega 3 bulunan besinleri yemenin aynı etkiyi yapması mümkün değildir.

ÜÇ: Omega 3 hapları, sadece, çeşitli hastalıklara veya özel bazı durumlara bağlı olarak ortaya çıkan tablolarda ve bu eksiğin gıdalarla tamamlanması mümkün olmadığında tavsiye edilebilir.

DÖRT: Hep söylüyorum: Balık yiyin, hem karnınız doysun, hem ağzınız tatlansın hem de paranız ilaç endüstrisinin kasasına gitmesin.

Kaynaklar

1. http://ajcn.nutrition.org/content/early/2015/01/21/ajcn.114.100503.abstract

2. http://www.sciencecodex.com/fatty_acids_in_fish_may_shield_brain_from_mercury_damage-149292

3. http://www.webmd.com/baby/news/20150121/could-nutrients-in-fish-shield-fetus-from-mercurys-harms

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Cem Kınacı dedi ki:

    Sevgili Hocam, hemen her alanda sizinle aynı görüşlere sahip bir hekim olarak söyleşilerinizi ve yazılarınızı da keyifle takip ediyorum.

    2002 den beri özel bir nedenle ağır metaller ile yakından ilgileniyorum ve
    Chelation ve detoksifikasyon konusunda da birikimimin iyi düzeyde olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle yukarıda bahsi geçen araştırmada bir mantık hatası olduğu görüşündeyim.

    Saçtan bakılan ağır metaller vücuttaki yük hakkında bu tür bir araştırma için yeterli sonuç veremez. Sadece atılan miktarları göstererek genel bir fikir verebilir. Ancak bu durum sadece vücudu toksinlerden arınma metabolizması yeterli çalışanlar için söz konusudur. Eğer metilasyon yolakları ile genlerde SNP’ler mevcut ise bu sonuçlar bu gruptakiler için geçerli olmayacaktır. Çünki normal yollardan atılamayan ağır metaller saça ulaşamayacağından bu kişilerin saç örnekleri gerçeği yansıtmayacaktır (çünki bu durumda sıfıra yakın atılım gözlenir) Çalışma eğer bir provokasyon ajanı (chelator) kullanıldıktan sonra alınan örnekler ile yapılsa idi gerçeği yansıtabilirdi. Sistein, taurin, glutatyon,lityum, Vit.B12, çinko yetersizlikleri bulunanlarda da doğrudan veya dolaylı olarak detoksifikasyon yeterli olmayacağından aynı durum söz konusu olacaktır.

    1 ve 5 numaralı sonuçlar bu nedenle hatalı sonuçlardır ve değerlendirme dışı bırakılmalıdır görüşündeyim.

    Diğer konularda ise aynı görüşü paylaşıyorum.

    Saygılarımla

  2. necmettin atalay dedi ki:

    Ege denizinde blnan ve yenen sardalya ve ton balıkları civalı balıklardır.Yiyen sağlıklıdır.Ton balığı Japonyaya satılmaktadır.Japonlar zekidir.

Siz de yorumunuzu paylaşın: