BESLEME BASIN BUNU DA YAZIN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sabah’ ta Salih Tuna’ nın yazısı:

Bir süre önce Başkan Erdoğan‘ın LGBT hakkında yaptığı bir konuşma üzerinden algı operasyonu yaparken yakalanan bir internet sitesi var.
Adı gelsin derseniz, şu kadarını söyleyeyim:
American Progress adlı ünlü bir düşünce kuruluşunun (Max Hoffman, A. O’Donohue ve Alan Makovsky imzalı) raporunda ABD’nin fonladığı besleme medya arasında yer alıyor.
Ee, haliyle, ABD taşeronları FETÖ ve PKK aleyhine sadra şifa tek cümleleri yok.
Türkiye’nin milli çıkarları veya bağımsızlığı da umurlarında değil.
Varsa yoksa Başkan Erdoğan ve hükümeti itibarsızlaştırmak… Bunun için de hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Fırsat bulamadıklarında bizzat üretiyorlar.
Yetenekleri tartışılmaz. Boşuna “besleme basın” kapsamına alınmadılar.
Çok da kurnazlar.
Haberleri tarafsızmış gibi verip sinsice algı operasyonları çekmekte Portakal‘la yarışırlar.
Fakirle ilgili tarafsızmış gibi verdikleri her haberin ardından bu sitenin müptezel trolleri anında lince kalkıştılar. Bir değil iki değil üç değil… Her haberlerinden sonra bu böyle.
Nasıl cibilliyetsiz, haysiyetsiz küfürler, aklınız almaz!..
Bu rezil, bu kepaze “insan altı” mahlukların bir özelliği de iki satırı anlamaktan aciz olmaları.
Sanırım mahut sitenin editörleri de bunun farkında; haberleri “sinyal” işlevi görüyor.
Geçen gün namuslu bir “muhalif” yazarın tırnak içinde aktardığım bir benzetmesi üzerinden organize saldırıya geçtiler yine.
Oysa, “Manukyan kadar zengin” şeklindeki benzetmeyi 2019’dan itibaren (söz konusu muhalif yazarın adını da vererek) birçok kez aktardım. En son olarak, adını vermeden, ama bana ait olmadığını da belirtmek için tırnak içinde aktardım. Bunca kelimeyi “intihal” yaptığım sanılmasın diye yazıyorum. Yoksa “O benzetme benim değil, falancanın” demek için asla değil. Altına imzamı atıyorum. Müptezellerin linci umurumda değil.
Her şeyden evvel söz konusu benzetmede meslek, cinsiyet, yaş, etnisite veya dine değil sermayeye vurgu var. Mesleğe vurgu olmadığı için sermayenin elde ediliş şekliyle de alakası yok.
Benzetmelere haşiye düşülmez ama yine de yarım akıllılara söyleyeyim:
Vurgu, muamma ve kirliliğedir.
Muamma dediğim, FETÖ’nün belediyeler imamıyla malum ilişkisi. Bahs-i diğer.
Kirlilik mi?
Mesele, Cengiz Alçayır‘ın bilgili belgeli onlarca yolsuzluk iddiasına hiçbir cevap veremeyip kulağının üstüne yatması.
Diyarbakır‘da başka Trabzon‘da başka tavır almak veya hem Kur’an okuyup hem de “Eşcinsel evliliklere toplum olarak henüz hazır değiliz” demek de kirliliktir.
Necip Fazıl olsaydı, “fikrin fahişesi” tesmiye ederdi. Hadi bakalım besleme basın, bunu da yazın.
Fakat adamınız daha fazla sıçrayamadı, Trabzon’da çakıldı, görmezlikten gelerek örtemezsiniz.
Arife günü PKK’nın şehit ettiği Eren Bülbül‘ün mezarına gitmekle PR yapmayı planladı ama Eren Bülbül’ün annesi onu protesto etti.
Ayşe Bülbül, İmamoğlu‘nu görmek istemediği için çocuklarını (Eren Bülbül’ ün kardeşlerini) alıp yaylaya çıktığını söyledi.
Yok öyle gece kurtla sürüye dalıp, gündüz çobanla yas tutmak…

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/08/01/besleme-basin-bunu-da-yazin

 

Siz de yorumunuzu paylaşın: