KÖYÜN YARISI KORONAVİRÜSE YAKALANDI, KİMSE VEFAT ETMEDİ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

EK 1 (29.11.2020): Burun-boğaz sürüntü testi tekrarlanan 131 hastadan 22’ sinde (%16.7) pozitif sonuç elde edildi. Hastaların birçoğunda yorgunluk (%51), nefes darlığı (%44) ve öksürük (%17) vardı ama bu belirtiler testleri negatif olanlarda da mevcuttu. Özellikle boğaz ağrısı ve nezlesi olanlarda testin pozitif olma ihtimali daha yüksekti. Testin pozitif olması bu hastaların “bulaştırıcı” oldukları manasına gelmiyor.

***

Koronavirüse bağlı ağır hastalık ve ölümlerin sebebinin işlenmiş, sağlıksız gıdalar ve bunun sebep olduğu bağırsak mikrobiyotasının bozulması, kronik enflamasyon ve insülin direnci olduğunu savunuyorum.

Bunların ille de obezite, diyabet, kalp-damar hastalığına veya başka bir kronik enflamatuar hastalığa dönüşmüş olması şart değildir.

Bana göre, sapasağlam görünen, herhangi  kronik bir hastalığı olmayan, kilo ve vücut kitle endeksi normal olan birinde bile tek başına insülin direnci ölüm riskini artıran bir etkendir.

Maske + mesafe + musluk tedbirleri virüs bulaşmasında tabii ki işe yarar, mutlaka uyulmalıdır ama virüs bulaştıktan sonra bunların artık o kişi için bir hükmü kalmaz.

Virüs bulaşan kişilerin hastalığı belirtisiz veya hafif atlatabilmelerinin olmazsa olmaz şartlarından başında benim “adam gibi beslenme” diye tarif ettiğim “atalarımız gibi, onların yiyip içtikleri gıdalarla, onlar gibi beslenme” gelir.

İshaklar köyünün salgını kayıp vermeden atlatmasının altında onların da dile getirdikleri gibi “sağlıklı beslenme” ve “temiz hava” yattığını ben de tasdik ediyorum.

Gelelim neticeye

Beslenme ile ilgili hiçbir açıklamalarına, ikazlarına, tavsiyelerine rastlamadığım Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’ nu derin uykularından uyanmaya davet ediyorum.

Tamam “kelle-paça yiyin” demeyin ama hiç değilse “sağlıklı gıdalarla beslenin, işlenmiş gıdalardan uzak durun” da mı diyemiyorsunuz?

Evet, bu da yeter!

***

 

YAŞAMINI YİTİREN OLMADI: SIRRI DOĞAL BESLENMEDE

Büyük kısmı yaşlılardan oluşan köylülerden kimse corona virüsten dolayı hayatını kaybetmedi. Ormanların içinde bulunan ve oksijen deposu olan köyde köylüler tükettikleri her şeyi kendi yetiştirip organik olarak besleniyor. Corona virüse yakalananların iyileşmesi sonucu köydeki karantina kaldırırken, köydeki herkes sağlıklı yaşantısına devam ediyor.

Muhtar Emre Oruç, “Köyümüzdeki vatandaşların yarısından fazlası corona virüse yakalandığından dolayı köyümüz uzun süre karantina altında kaldı. Corona virüse yakalanan vatandaşlarımızın yarısı 65 yaş ve üzeriydi. Çok şükür 65 yaş ve üzeri hastalarımız olmasına ve hastanede de yatan hastalarımız olmasına rağmen köyümüzde corona virüsten kimse ölmedi. Biz bunu doğal beslenmeye bağlıyoruz. Köyümüzde oksijen oranı yüksek. Şu an mahallemizde bir tane bile pozitif vatandaşımız kalmadı” şeklinde konuştu.

Kaynak: https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/koyun-yarisi-corona-viruse-yakalandi-kimse-vefat-etmedi,fdFcwNpRGEyeKb8Ep8z7YA/ivyD1fK3LkysJ3c92yDFCw

***

EK 1 (29.11.2020): Burun-boğaz sürüntü testi tekrarlanan 131 hastadan 22’ sinde (%16.7) pozitif sonuç elde edildi. Hastaların birçoğunda yorgunluk (%51), nefes darlığı (%44) ve öksürük (%17) vardı ama bu belirtiler testleri negatif olanlarda da mevcuttu. Özellikle boğaz ağrısı ve nezlesi olanlarda testin pozitif olma ihtimali daha yüksekti. Testin pozitif olması bu hastaların “bulaştırıcı” oldukları manasına gelmiyor. Kaynak: https://www.ajpmonline.org/article/S0749-3797(20)30393-7/fulltext

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. semih dizdar dedi ki:

    Hocam İshaklar köyü örneğiniz çok güzel ama Türkiye’deki temiz havalı bol doğal gıdalı belde de orası olmasa gerek ve tüm o kırsal bölgelerde çok sayıda korona kaybı var. Acaba o köyün insanlarına özel genetik bir şanslılık da söz konusu olamaz mı? Beslenme mutlaka çok önemlidir ama herşeyi ona bağlamak da ne derece gerçekçi? Saygılarımla.

  2. CANAN KARATAY dedi ki:

    Bu memleketin insanlarına yazık oluyor, yazık.Boş yere telef oluyoruz!

    Ölen ölür, kalan sağlık bizimdir, öyle mi?

    COVİD-19 için bir tek çocuk hastalıkları uzmanının ya da bilim kurulu uzmanlarının doğal beslenmenin/doğal yaşam biçiminin önemini halk ile paylaştıklarını duyduk mu?

    D vitamininin yaygın olarak kullanılmasının, şu sıralar son derece hayati önemli bir konu.

    COVİD-19 ÖLÜMLERİNİ önlediği bir çok bilimsel çalışma ile gösterildi… KANITLANDI
    Sayın Bilim Kurulu üyeleri…

    Ağızları var, konuşmazlar
    Gözleri var, görmezler
    Kulakları var, duymazlar.

  3. Yasin Kumcuoğlu dedi ki:

    Semih Dizdar Bey önemli bir noktaya dikkat çekmiş. Genetik faktörlerin etkisi olabilir ama acaba temiz havalı bol gıdalı hangi köylerde çok sayıda korona ölümü olmuş. Birkaç köy ismi ve bunun kaynağını yazarsanız öğrenmiş oluruz.

  4. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    İNGİLTERE’DEN D VİTAMİNİ KARARI

    İngiltere salgınla mücadele kapsamında halka D vitamini takviyesi yapma konusunda karar aldı.

    D vitamini eksikliğinin koronavirüs (Kovid-19) riskini artırdığına dair çalışmalar üzerine İngiltere’de yaklaşık 2,7 milyon insana D vitamini takviyesinin ücretsiz sağlanacağı açıklandı.

    Ücretsiz teslimatın Ocak ayından başlayarak 4 ay geçerli olacağı belirtildi.

    https://www.hurriyet.com.tr/dunya/ingilterede-koronaviruse-karsi-halka-d-vitamini-destegi-41674539

Siz de yorumunuzu paylaşın: