DOKTOR BEY SİZİN BAŞKA İŞİNİZ YOK MU?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Melih Altınok‘ un köşesinden:

Hekimlik kariyerininin son günlerinde önerdiği asayiş tedbirleriyle yıldızı parlayan Prof. Dr. Mehmet Ceylan bugünlerde önemli bir çalışmayla meşgulmüş.
Açık havada maske zorunluluğu gibi izolasyon tedbirlerini eleştiren “hainlerin” listesini çıkartıyormuş.
Peki listeyi ne yapacakmış? Duvarına asıp kurşun mu sıkacakmış?

Yok, hoca devlete jurnallemek için böyle bir “tıbbi çalışmaya” soyunmuş.
Sakıncalıları isim isim Sağlık Bakanlığıyla da paylaşacakmış.
Herhalde bunlara hastaneye gelirse gereği yapılsın diye…
Mehmet Bey sizin başka işiniz yok mu?
İspinyonculuk için mi para alıyorsunuz?
Yoksa bu işi hobi olarak mı yapıyorsunuz?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/03/22/abdest

***

KORONA BASINININ AKLI BAŞINA MI GELİYOR?

Pandeminin ilk günlerinden beri genel kabul gören teoriye bilimsel itirazlar getirenleri “komplo teorisyeni” diye küçümseyen korona basınımıza bugünlerde bir haller oluyor.
Toplumda yaratılan korku ve paniğe benzin döken köşe yazarları “Ama özgürlüklerimiz” diye söylenmeye başladılar. “İnsanlar birbirini düşman, tehdit gibi görmeye başladılar” diye yakınıyorlar.

Pasaport almak için aşı olma şartı getirilecek dediğimizde “Yine mi süt akıl” diye akıllarınca kafa bulanlar, şimdi “Gerçek olan bir komplo teorisi, AB pasaport almak için aşıyı şart koşuyor” diye haberler yapıyorlar.
Dün de pandeminin başından beri iktidarı “yetmez ama evet” diyerek daha fazla kapanma için kışkırtan bir mecradaki şu satırlar gözüme çarptı:
“Bakan itiraf etti. Okullar boşuna okuldan olmuş… Eğitimcilerin ‘kayıp nesil’ uyarıları, okul çağındaki çocukların Kovid-19 için risk grubunda bulunmadığı gibi virüsü yetişkinlere bulaştırarak da vakaların artışına yol açtığı yönünde bir veri olmadığına dair araştırmalara rağmen yüz yüze eğitime ısrarla geçilmemişti.”
Ne güzel, akıllarına başlarına gelmiş, zararın neresinden dönülse kârdır diyeceğim de…
Yarın bir gün, pandeminin ilk günlerinden beri akıntıya karşı kürek çekip izolasyon tedbirlerinin işlevini sorgulayan, fatura ağır olur diyen benim gibileri “sessiz kalmakla” suçlarlar diye çekiniyorum.
Zira kendilerini tanıyoruz. Çark hızlarına yetişmek imkânsız.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/03/24/helal-olsun-dogu-bey

Yazı için 7 yorum yapılmış:

  1. Hasan dedi ki:

    Prof. Mehmet Çilingiroğlu, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın maske konusunda yaptığı eski bir televizyon konuşmasını Twitter’dan paylaştı.

    “Bilim mi değişti, siz mi değiştiniz?”

    Çilingiroğlu, Ceylan’ın daha önceden katıldığı bir televizyon programından bir kesiti alıntıladı ve Twitter’dan “Mehmet hocam önceden maske takılmasın diyenlerdendiniz. Şimdi takın diyorsunuz. Bilim mi değişti, siz mi anlayamadım. Yani bulaşıcı üst solunum yolu enfeksiyonlarında en basitinden maske takmıyorsunuz öyle mi? Bu ne biçim enfeksiyon kontrolüdür hocam” paylaşımını yaptı.

    https://indyturk.com/node/244681/haber/iki-profes%C3%B6r%C3%BCn-maske-tart%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1-mehmet-ceyhandan-%C3%A7ilingiro%C4%9Fluna-seni-adam-yerine#.X2H7uneowvY.twitter

  2. Nurten dedi ki:

    ‘Koronavirüs için maske kullanmak gereksiz, hatta zararlı bile olabilir’SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Şu an Türkiye için maske kullanımı çok gereksiz. Hele ki N95 ve FFP3 olarak bilinen özel maskeleri asla kullanmayın.
    ‘Koronavirüs için maske kullanmak gereksiz, hatta zararlı bile olabilir’
    SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Şu an Türkiye için maske kullanımı çok gereksiz. Hele ki N95 ve FFP3 olarak bilinen özel maskeleri asla kullanmayın. Koronavirüsten korunmak için bu maskelere ihtiyaç olmadığı gibi, bu maskeleri gereksiz kullanmak yalancı güven duygusuna sebep olur. Maske takan kişi korunuyorum zannederek, el yıkama ya da diğer hijyen, korunma yöntemlerini ihmal

    https://www.dailymotion.com/video/x7rhk7q

  3. Sabahattin dedi ki:

    Corona virüsü pandemisi sürecinde önemli açıklamalarıyla dikkat çeken Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın paylaştığı maskesiz bir fotoğrafı sosyal medyada eleştirildi.

    https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/prof-dr-mehmet-ceyhanin-maskesiz-fotografina-elestiri-5993104/

  4. Cemal Kaya dedi ki:

    Cerrahi maskeler gelecek bir mikroptan korunsun diye imal edilmemiş.

    Kimler maske takmalı? (Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan uyarılar)

    https://www.youtube.com/watch?v=OOSptgdvddE

  5. Enes dedi ki:

    ‘Koronavirüs için maske kullanmak gereksiz, hatta zararlı bile olabilir’SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Şu an Türkiye için maske kullanımı çok gereksiz. Hele ki N95 ve FFP3 olarak bilinen özel maskeleri asla kullanmayın.

    ‘Koronavirüs için maske kullanmak gereksiz, hatta zararlı bile olabilir’SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilimsel Kurul Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “Şu an Türkiye için maske kullanımı çok gereksiz. Hele ki N95 ve FFP3 olarak bilinen özel maskeleri asla kullanmayın. Koronavirüsten korunmak için bu maskelere ihtiyaç olmadığı gibi, bu maskeleri gereksiz kullanmak yalancı güven duygusuna sebep olur. Maske takan kişi korunuyorum zannederek, el yıkama ya da diğer hijyen, korunma yöntemlerini ihmal edebilir” dedi.

    Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği, koronavirüs bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya, KLİMİK Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ve Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Önder Ergönül ile Prof. Dr. Gökhan Aygün katıldı. Enfeksiyon uzmanlarının hastalıkla ilgili Türkiye’de gereksiz ve abartılı bir panik havası yayıldığını belirterek, Türkiye’nin şu anki asıl gerçeğinin dünyada çok daha fazla ölüme neden olan İnfluenza A ve B grubu gripler olması gerektiğini bildirdi. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Alpay Azap, “Salgının çıktığı Aralık ayından itibaren çok yakın bir şekilde takip ediyoruz. Olabildiğince bilimsel veriler sunmaya gayret ediyoruz. Ama her salgında olduğu gibi bu salgında da çok fazla kirli bilgi var. Az önce Ankara’dan geldim. Havalimanında maskeli vatandaşlar gördüm. Türkiye’de maske kullanımı şu an çok gereksiz. Özellikle N95 veya FFP3 olarak bilinen tıbbi maskeleri ancak eğitimli sağlık çalışanları doğru şekilde kullanabilirler. Ayrıca maskeleri gereksiz kullanmanın zararı bile var. Yalancı güven duygusu yaratıp, kişilerin hijyen kurallarını gevşetmesine yol açabilir. Şu an için koronavirüsten korunmanın tek yolu diğer tüm üst solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi düzenli ve sık el temizliği sağlamaktır” dedi.BİR KİŞİDE VAR DİYE TÜM UÇAK TARANMAZ”Yurtdışına giderken maske takalım mı?” şeklinde sorular aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Azap, şöyle konuştu:”Zaten Çin’e gerekmedikçe gitmeyin uyarısı var. Hastalığın görülmediği ülkelere giderken maske takmaya gerek yok. Türkiye’nin termal kamera tarama uygulaması yaptığı ülkelere gidecekler maske kullanabilirler. Bu virüs uçakta çok kolay bulaşan bir virüs değil. Örneğin termal kameraya birisi yakalandı ve biz bu kişinin riskli bölgelerden geldiğini biliyoruz, ateş olduğunu tespit ettik. O kişinin sadece iki koltuk önde iki koltuk arkada ve iki koltuk yanındaki kişiler, temaslı kabul ediliyor. Yani o uçakta bulunan herkes, uçuş ekibi vesaire, temaslı sayılmıyor. Bizi sevindiren bir bulgu da hala en çok vaka sayısı ve ölümlerin Çin’le sınırlı kalması. Diğer ülkelerde vaka sayılarında dramatik artışlar söz konusu değil. Bu da salgının kontrol altına alınması konusunda ümitlerimizi artıran bir bulgu.”GRİP VİRÜSÜ GİBİ ÇABUK DEĞİŞEN BİR VİRÜS DEĞİLProf. Dr. Gökhan Aygün ise koronavirüsün gribe yol açan influenza virüsleri gibi çok hızla değişmeye müsait bir genetik yapısının olmadığına işaret ederek, “Bu salgın sürecinde yeniden koronavirüsten bir mutasyon, bambaşka özelliklere sahip, çok hızla yayılabilen ve farklı seyredilebilecek bir virüs beklentimiz yok” dedi.TEDAVİDE HIV İLAÇLARI İŞE YARADISağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyelerinden ve KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz de tedavi için yeni bir ilaç geliştirilmediğini, çalışmaların halen sürdüğünü belirtti. Yavuz şu bilgileri verdi:”Yapılan son çalışmalarda 6-7 günlük gibi kuluçka süresi söyleniyor. Ateş ile başlayan öksürük, ilerleyen günlerde nefes darlığı ve zatürreye neden oluyor. Aslında bildiğimiz bir hastalık bu, zatürre. Ölüm oranı MERS ve SARS’a göre çok daha düşük. Yüzde 2-2,5 civarında. SARS’ta yüzde 10, MERS’te ise yüzde 35-37 gibi bir ölüm oranı vardı. Tedavide şu an kesin olarak etkinliği gösterilmiş bir antiviral ilaç yok. Bizim daha önceden HIV/ AIDS tedavisinde kullandığımız ‘proteaz inhibitörleri’ özelliği olan ilaçlarımız vardı. Onlardan bir tanesinin etkisi olduğu söyleniyor, ilk sonuçların olumlu olduğu söyleniyor. Ama kesin bu işi çözüyor değil henüz. Yine aynı gruptan bir başka HIV ilacı daha var ancak onunla ilgili çalışmalar henüz deneysel aşamada, hastalarda uygulaması yok. Bu ilaçlardan biri Türkiye’de de kullanılıyor, var. Bir de grip için kullanılan bir preparat var. Hemen hemen bütün koronavirüslerde etkin. Onu da bazı hastalarda deniyorlar.”ARTIŞIN KIRILMASININ TEK YOLU KONTROLÜ SAĞLAMAKAvrupa Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ile KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, günde yaklaşık 2 bin ile 2 bin 500 arasında teşhis olduğunu belirterek, “20 bine dayandı tanı almış toplam vaka sayısı. Acaba bu çan eğrisi ne zaman tepe noktasına ulaşacak ve düşüşe geçecek? Günlük teşhis sayısı binli rakamlara düştüğünde olacak bu. Ama tepe noktasının 50-60 binden aşağı olmayacağı çok açık şu anda. Yani 75 bine kadar ulaşabilir vaka sayısı. Bu artıştaki kırılmanın tek yolu var. O da hastaların tedavi edilmesi ya da aşı bulunması değil. Asıl yöntem izolasyon. Yani enfeksiyon kontrol önlemleri. Şimdilik 26 ülkede görüldü. 20 bin 636 tanı konmuş vaka var. Yaklaşık 7 bin hastalık bulguları olan ama kesin tanısı olmamış vaka ve ne yazık ki 427 ölü var” dedi.KORONAVİRÜS TRÜKİYE’NİN GERÇEĞİ DEĞİL GRİP DAHA ÖLDÜRÜCÜTürkiyede sokaklarda koronavirüs değil grip salgınlarının olduğunu ve şu anda Türkiye’nin gerçeğinde koronavirüs bulunmadığını söyleyerek, grip virüsünün koronadan daha çok insanın ölümüne yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Ergönül, sözlerini şöyle sürdürdü:”ABD’de son bir yılda milyonlarca insan gribe yakalandı ve 10 bine yakın ölüm oldu. Grip virüsü çok daha hızla şekil değiştirebiliyor. O nedenle aşısını yapmakta problem yaşar bilim dünyası. Bu nedenle aşısı hep tartışılır. Yine de aşı koruyucudur. Koronavirüste ise tehlike bu boyutta değil henüz. Bir de şehir efsaneleri türedi. Örneğin koronavirüste tuzlu suyla gargaranın hiçbir önemi ve etkisi yok. Çin malı ürünlerden hastalık bulaşmaz. Her gördüğünüz Çinli ya da Uzakdoğulu insanın hasta olduğunu düşünmek sağlıksız bir yaklaşım. Pandemi yani Çin’deki gibi bir yayılmanın diğer ülkelerde olması söz konusu değil. Daha önce bu hastalık neden yoktu? Daha önce bilinmiyordu. Örneğin 100 yıl önce Ortadoğu’ya dönersek neredeyse bütün hastalıklar veba diye geçiyordu. Ayrıntılı analiz edilemiyordu. Tüberküloz bile topu topu 100 yıllık bir geçmişi olan bir hastalık. Son 20 yılda 20 yeni virüs keşfedildi. Bunlar giderek de çeşitleniyor. Artık adını koyabiliyoruz. Önceden de bunlar oluyordu, insanlar ölüp gidiyordu ama biz nedenini bilmiyorduk. Çin’den gelen görüntüler de gerçekçi değil çünkü korona öyle pat diye öldüren bir hastalık değil. Günler sürüyor hastalığın ölümcül evreye gelmesi.”GÖRÜNÜ DÖKÜMÜ—————————–Prof. Dr. Önder Ergönül röportajı-Prof. Dr. Alpay Azap, Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ve Prof. Dr. Gökhan Aygün’ün açıklamalarda bulunduğu basın toplantısı röportajı
    https://www.haberler.com/elazig-koronavirus-icin-maske-kullanmak-gereksiz-12884881-haberi/

Siz de yorumunuzu paylaşın: