İNSANIN BU ÜLKEDE RECEP İVEDİK OLASI GELİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Melih Altınok‘ un köşesinden:

Pandeminin başından beri bu köşede medyada dile getirilmeyen ve bu yüzden tepki alan soruları yazıyorum.
Ama hiçbirine cevap alabilmiş değilim.
Bazı yanıtlar zamanla kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Vakit geçtikçe görüyorum ki, şüphelerini aktardığım uzmanlar haklıymış…
İnsanları hasta eden, hastalıktan korumak için eve kapatıp hareketsiz bırakmakmış…
Günlük 16 doz antiviral hap da zararlıymış mesela… “Bunlar ne?” diye soranı bozguncu ilan ettikleri o hapları sessiz sedasız tedavi protokolünden çıkardılar.

Artık her hastaneye başvuranı da entübe etmiyorlar…
Hangi birini sayalım…
Durum değişecek gibi de durmuyor….
Şimdi de “Yoğun bakımda hep aşısızlar var diyorsunuz, ama son dozunu olmamışı da aşısız saydığınızı açıklamıyorsunuz” diye soruyoruz, yine kulaklarının üzerine yatıyorlar.
Cevap yerine, “Çiçek ve çocuk felci aşısı yaptırdınız, korkmayın şimdi bir şey olmayacak, çip takmıyoruz” diye dalga geçiyorlar.
Belli karşılarında kahvehanede bile mRNA aşıları ile inaktif (ölü) aşı arasındaki farkları konuşan bir halk olduğunun farkında değiller…
Acaba diyorum, Recep İvedik’ten, Ezgi Mola’dan ya da o tayfadan birinden halkın kafasındaki soruları ilgililere iletmelerini mi rica etsek?
Malum, ancak onlara anında yanıt veriyor da Sayın Bakan.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/09/04/ali-babacan-neden-dogruyu-soyledi

***

EK 1 (5.9.2021): ARKANIZA YASLANIN SİZİ ÇOCUKLUĞUNUZA GÖTÜRECEĞİM…

Haberlerde çocukların ağzında maskeler görüyorum…
“Eyvah eyvah…” diyorum.
İlkokul, ortaokul günlerinizi düşünün…
Sınıfta, tuvaletlerde, teneffüste, oyun alanında geçirdiğiniz saatleri, nasıl koşuşturduğunuzu, didiştiğinizi, hatta zaman zaman “pisleştiğinizi” hatırlayın.

Şimdi çocukların ağzına geçirdiğimiz o maskenin bu süre içinde ne hale geleceğini hayal etmekte zorlanmıyorsunuz değil mi?
İşlevi zaten tartışmalı olan maskenin bizzat kendisi, okullarda takana da karşısındakine de hastalık saçan bir hale gelmez mi?
Üstelik, virüsün çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturmadığı bilimsel olarak kabul ediliyorken…
Yasağı tavsiye eden Bilim Kurulu ve ilgili bakanlıklar, ancak cerrahların doğru kullanabildiği plastik maskelerin el kadar çocukların elinde, ağzında, cebinde nasıl bir tehlikeye dönüşeceğini hiç düşünmüyorlar mı?
Yoksa hepsi de çok uslu çocuklar mıymış…

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/09/05/bu-daha-ne-ki-siz-bir-de-ekrem-beyi

EK 2 (5.9.2021): Çocukken bez mendillerimiz vardı, burnumuzu siler, sümkürür, ıslak kısımları içeri gelecek şekilde dürer, cebimize sokardık. Sonra gene burnumuz akınca mendilin temiz kalan kısmına sümkürürdük. Sonra gene… Defalarca bu olay tekrar ederdi. Mendiller kaynatılarak temizlenirdi.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Sertabib :) dedi ki:

    Maske bir çevre felaketine dönmüşdür, sorumlularını tarih affetmeyecekdir!

Siz de yorumunuzu paylaşın: