SIZMA ZEYTİNYAĞINI KİMSEYE YEDİRMEYİZ
Atalarımızın binlerce senedir hem afiyetle yiyip karınlarını doyurdukları hem onları günümüzde salgın haline gelen obezite, diyabet, damar sertliği, kanserler gibi hastalıklardan koruyan tabii yiyecek ve içeceklerimizi karalama örneklerine bir yenisi eklendi.
Yumurta, kırmızı et, tam yağlı süt, yoğurt, peynirden sonra şimdi de sırada zeytinyağı var.
Dünya Sağlık Teşkilatı her sene 500 binden fazla insanın endüstri tarafından üretilen trans yağların sebep olduğu kalp krizi ve felçlerden öldüğünü açıklayarak trans yağların yasaklanmasını istiyor.
Bir zamanlar “Zeytinyağlı yiyemem aman” diye türküler yakılarak halk köy tereyağı ile beraber dünyanın en sağlıklı iki yağından biri olan zeytinyağından soğutulmaya, endüstri tarafından üretilen bitkisel yağların önü açılmaya çalışıldı ama bilinçli vatandaş gene de zeytinyağından şaşmadı.
Yeni bir habere göre insanların binlerce senedir baş tacı ettikleri sızma zeytinyağında meğerse “okratoksin A” isminde kanserojen olan ve böbrekleri de bozan bir toksin varmış ama rafine zeytinyağında bu toksin bulunmuyormuş, rafine edildiğinde miktarı azalıyormuş (1).
Ochratoxin A (OTA), Aspergillus ve Penicillium cinsi mantarlara ait bir toksindir ve uygun olmayan şekilde kurutulan, depolanan, taşınan veya işlenen birçok yiyecek ve nemde bu tür mantar toksinleri üreyebilir.
“Sızma zeytinyağlarında toksin riski var” diyen uzmanları rafine yağlardaki toksinleri araştırmaya davet ediyorum.
Tabii gıdalardan elinizi çekin lütfen!
Damar sertliği için yumurta sarısı tüketiminin neredeyse sigara kadar kötü olduğu sonucunu bildiren dandik araştırmalar da var.
Şimdi biri çıkar da “sızma zeytinyağı motor yağı kadar zararlıdır” derse, şaşırmam.
Tabii gıdalarımızdan elinizi çekin lütfen.
Gelelim neticeye
Doğru şekilde hazırlanmayan, hile yapılan veya çeşitli maksatlarla bozulan bir yağ insan sağlığı için elbette zararlı olabilir, bu başka bir şeydir ama binlerce senedir uygulanan geleneksel bir metodu “karalamak” kabul edilemez.
Gıdalarımızı asıl bozan endüstriyel işlemlerdir ve bugün salgın haline gelen hastalıkların sebeplerinin başında “ultra işlenmiş gıdalar” gelir; haberde tavsiye edilen rafine yağlar da bunlardan biridir.
Mutfağınızda bulunması gereken iki yağdan biri köy tereyağı diğeri de soğuk sızma zeytinyağıdır.
YE-MEZ-LER!
Kaynak: https://www.cnnturk.com/yasam/sizma-zeytinyaglarinda-toksin-riski
***
CNN’ in haberi:
ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Var, rafinasyon işlemi görmeden ‘hakiki zeytinyağı’ diye piyasaya sürülen sızma zeytinyağlarını laboratuvarda toksin açısından inceledi. Araştırmada sızma zeytinyağlarında küflerin ürettiği Okratoksin A (OTA) tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Var, `Balkan Endemik Nefropatisi´ diye adlandırılan hastalığa sebep olan bu toksinin Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi tarafından ‘muhtemel karsinojen’ olarak sınıflandırıldığını vurguladı.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Var, herhangi bir rafinasyon işlemi görmeden ham maddenin preslenmesiyle üretilen ve ‘hakiki zeytinyağı’ diye piyasaya sürülen sızma zeytinyağlarını laboratuvar ortamında toksin açısından inceledi. Sızma zeytinyağlarının daha sağlıklı, kaliteli ve hakiki zeytinyağı denilerek tüketiciye tavsiye edilmesiyle bu ürünü araştırma ihtiyacı duyduğunu belirten Prof. Dr. Işıl Var, şöyle konuştu:
“Eğer elde edilen bu sızma zeytinyağı bir rafinasyon işlemi geçirmiyorsa, bunun problemli olduğunu gördük. Küflü bir ham madde kullandıysanız, bazı merdiven altı ve bilinçsiz üreticilere ait işletmelerde ‘nasıl olsa yağa işlenecek, yağda hiçbir şey kalmıyor’ mantığıyla ne kadar küflü, çürümüş, ezilmiş zeytin varsa ondan yağ elde ediliyorsa, ham maddenizde daha önceden küflerin ürettiği bir toksin varsa, bir de pres yöntemiyle yağ elde ediyorsanız biraz azalmayla da olsa yağınıza bu toksin geçmiş oluyor. Ayçiçeği, mısır özü gibi yağlara çoğunlukla rafinasyon işlemi uygulanıyor ve bu işlemle toksinin büyük bir kısmı azalabiliyor. Ama zeytinyağı daha çok sızma zeytinyağı olarak kullanıldığı için Okratoksin A’nın varlığı bu yağlarda maalesef bulunabiliyor.”
ÖZELLİKLE BÖBREKLERE ZARAR VERİYOR
Bu toksinin özellikle böbreklere zarar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Var, “Okratoksin A toksini daha çok böbreklere harabiyet veriyor. Bu sadece zeytinde, zeytinyağlarında yok. Aynı zamanda buğday, yulaf, mısır, arpa, çavdar gibi tahıllarda, kahve, kakao, kırmızı biber, kuru ve yaş üzüm fındık, et ve bazı içeceklerde rastlanılıyor. Dolayısıyla çok fazla tüketildiğinde mesela Balkanlar’da hem zeytinyağı açısından hem üzüm tüketimi açısından hem de üzümden yapılan üzüm suyu ve şarap tüketimi fazla olduğu için Nefropati daha çok görülmektedir.
O nedenle OTA, Balkan nefropatisinin bir numaralı etkeni olarak gösteriliyor. Akut bir zehirlenme olmadığı için insanlar farkında değil ama bu ürünleri fazla tükettiğimiz zaman bir de başka sağlık problemleriniz varsa, o zaman sağlığınız daha hızlı bozulmaya başlıyor. Aynı zamanda bu toksin birinci derece kanser yapıcı olmayan anlamına gelen ‘muhtemel karsinojen’ olarak sınıflandırılıyor” diye konuştu.
TOKSİNLİ KÜSPE HAYVANLARA VERİLMESİN
Tüketici ve üreticilere de önerilerde bulunan Prof. Dr. Işıl Var, “Mümkünse ham maddesi temiz olduğundan emin oldukları, güvenilir yerlerden bu ürünleri alsınlar. Denetimi yapılan, otokontrolünü yapan firmaların ürünlerini tüketsinler. İlle de sızma zeytinyağı diye ısrarcı olmasınlar. Rafine edilmiş zeytinyağlarındaki bu problem biraz daha azaltılmış oluyor. Kaliteli bir ham maddeniz varsa iyi ve kaliteli ürünler tüketiciye sunulacaktır. Yaptığımız çalışmalarda toksine hem yağda hem küspede baktık. Bazı yöntemlerle toksin geçişini yağda minimize ettik ama küspeye geçiş çok yüksek oldu. O nedenle bu tür ürünler hayvanlara bile verilmesin. O toksinli küspeyi hayvana yedirdiğinizde bu sefer hayvanın etine, sütüne ve yumurtasına geçiyor. Siz onları tükettiğinizde indirekt olarak bunları yine vücudunuza almış oluyorsunuz” dedi.
DHA-Genel Türkiye-Adana / Merkez Gülşah ÖZGEN 2021-03-29 11:10:15
***
Ayçiçek yağı ithalatı yapıldı ya maalesef. Şimdi zeytinyağı karalanacak ki pazar hazırlansın.
Ayçiçek yağı çoklu doymamış, son derece kırılgan olan bir tohum yağıdır.
Çok çabuk okside olur, yani bozulur. Soğuk olarak, yani çiğ olarak tüketilebilir. Ancak kızartma ve sıcak yemek pişirmek için kullanıldığı zaman, çok fazla transyağ oluşur. Bu nedenle, her türlü kronik inflamasyonu, Alzheimer hastalığını, Parkinson vs. gibi nörodejeneratif hastalıkları ve de her tür kanserleri başlatan en yüksek risk grubunda bulunan, sıhhate zararlı bir yağdır!
İthal edenlere duyurulur! İthal izni veren kurumlara da duyurulur.
Zeytinyağını karalamak, ayıptır, günahtır. Büyük bir yalandır. Kimlerin ceplerine hizmet ettiğini bilmek hakkımızdır!
Zeytin yağı yiyemem aman türküsü, 70 yıl önce aynı nedenlerle çıkartılmıştır. Bu türkü aslında, Yunan halk türküsüdür. Yani bir aşk türküsüdür. Margarini ülkemize pazarlayan firmalar, Nurettin Sarısözen ustamıza söyletmişlerdir.
İnternette, gerçek Yunanca sözlerini bulabilirsiniz.
ZEYTİNYAĞI ANNEMİZİN AK SÜTÜ GİBİDİR, ŞİFALIDIR
Okratoksin, bilhassa üzüm ve domuzda bulunan aspergillus gibi bazı mantarların üretdikleri bir maddedir, zeytinyağının adı bile geçmemekdedir (1).
Çok mikdarda ve hatalı üretim tekniğinde, vücuda alımında bazı tesirleri olabilir.
Balkan nefropatisi, genler hakkındaki bilgilerin çok az olduğu artık tarih öncesi denilmesi gereken 2000 yılından evvel tarif edilmiş. Ailevî hususiyeti olması da genetik geçiş ile alakalı olabileceğini düşündürmekdedir (1).
Bu açıklamayı (2) yapan öğretim üyesinin yayınlarına bakıldığında okratoksin gibi bir başka mantar ürünü olan aflatoksin ile de ilgilendiği görülmekde (3).
Yine yayınlarında şarabda da okratoksin bulunduğu hakkında bir araştırması olduğu görülmekde (4).
Hücrelerimizin yapı taşını teşkil eden en güzel yağ asitlerini barındıran, yenidoğan döneminden itibaren güvenle kullanılan, Allah teâlanın kitabında övdüğü nimetini, halkı korkutmak maksadı güderek veya gütmeyerek tabii olanı değil, işlenmiş olanı tavsiye etmek en azından bana göre doğru değildir.
Müşarünileyhin yayınlarına hızlıca bakıldığında, araştırmaları hangi finansman ile yapdığının belirtilmediğini görmek ise üzücüdür.
(1) https://en.wikipedia.org/wiki/Ochratoxin_A
(2) https://ahmetrasimkucukusta.com/2021/03/30/yazilar/tip-yazilari/beslenme/sizma-zeytinyagini-kimseye-yedirmeyiz/
(3) https://scholar.google.com.tr/scholar?start=10&q=%C4%B1%C5%9F%C4%B1l+var&hl=tr&as_sdt=0,5
(4) https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0026265X07000501
ALİ CANDAŞ
@alicandas42
·
8s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Tam öyle değil hocam:
Zeytinyağı yiyemem aman
Basma fistan giyemem aman
Diye türkü yaptırmışlar. Bir taşla iki kuş Kuş vurma misali hem basmadan yapılan fistanı hem de zeytinyağını uzun yıllar kötülemişler ve o dönemde de amaçlarına ulaşmışlardır. Halen de etkisi sürmektedir.
cumhur kurt
@bazen_
·
9s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Bu şarkı ile zeytinyağı üzerine oyun oynadılar bizim cahil cuheyla da alkış tutmakla kaldı. Bir ülke bu şekile kendi halkı tarafından cehalete kurban edilmemeli…
GÜNNUR
@GNNUR77958475
·
11s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Muzaffer Sarısözen! Ayrıca Bursa türküsüdür!
Turan Aladağ
@Konya04T
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Bulursak yeriz de içeriz de onda sıkıntı yok. Tek mâni mani…
Ayse Selcuk
@ayseselcuk1948
·
7s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Basmada
fistan giyerim
Aman
Rabia nur
@nurmutluu
·
12s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Biz kereviz yemeyiz sarkisi da vardi. Çocukluğumda çok kötü birsey sanardim kerevizi
Turhan Ertuğrul Efeoğlu
@EfeogluTurhan
·
12s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
TRT Müzik Arşivi’ne bakınız!..
Bu bir Bursa türküsüdür, kaynak kişisi de bellidir… Bu türküyü Bursa’nın öbür türküleriyle karşılaştırıp doku bütünlüğünü görünüz!..
Kültürel değerlerimizi başkalarına özgülemekten kaçınalım!..
Murat
@murataksari52
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Doğal konuşan insanları çok seviyorum çünkü gerçek doğrudur.
Nüket
@Nktbulbul
·
2s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Marketcilikle hayatımıza giren ve sağlığımızı hiçe sayanlar.
Vedat ÇAĞLAYAN
@VedatCAGLAYAN
·
5s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
nerdeeeee hocam, bulabilene aşk olsun.
İbrahim Ünal
@brahimn29802874
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Ah ahh hep kapitalist söylemler asgari ücretli bunları nasıl alsın diyen yok.
Rauf Mehmet Oğuz
@RaMeO1918
·
12s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Hocam fakir her türlü ölecek…rafineye o kadar alışılmış ki doğal tereyağı kokusunu çekemeyen yeni nesil var..
K Sempati #NormaleDön
@kozmiksempati
·
12s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Evet pahalı ama bazen bahane yaratıyoruz, örneğin 50 liraya 1 lt alıyoruz, her sabah çeyrek çay bardağı içiyoruz, yıllardır az faydasını görmedik…bu parayı şifaya vermeyen bin katını ilaçlara verecek, insancıl hocalarımızı tanıdık da şifa öğrendik..ha bir de iyi niyet tabii.
Dr.M.Yasin
@BuyukfiratYasin
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Koyun kuyruk yağı,bunlardan bile iyi olan tüketilmesi çok faydalı bir diğer yağ.
MAHMUT
@mahmutmozaik
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Çok haklısınız hocam bu millet eşşek parası var yemesini bilmiyor sayenizde öğrenecekler.
Dr.M.Yasin
@BuyukfiratYasin
·
12s
Parası haram olduğu için,haram gıdalara gidiyor.
Güldane
@Gldane40963712
·
12s
@drahmetrasim
ve
@aDilipak
adlı kullanıcılara yanıt olarak
İkiside maşallah çok ucuz.
Yanıtları göster
Daha fazla yanıt
Nüket
@Nktbulbul
·
6d
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Çekmezler, kasaları nasıl dolar sonra. Önce hasta edecekler sonra tedavi diye ölene kadar ilaç verecekler.
murat
@unelmurat
·
10s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Hocam işlenmiş gıda yemiyorum.40 günde D vitamini ampul alıyorum. Ayda bir de hacamat yaptırıyorum. Dün 11 noktadan oldum. Bugün yeniden doğmuş gibiyim.
Hakansevcan
@Hakansevcan11
·
9s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Adamın dibidir.Gözleri kalp şeklinde gülümseyen yüz
HALİL YILDIZ
@halilyildiz111
·
1 sa
@drahmetrasim
ve
@Mkrmnzl
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Neydi o büyüüükkk profesörün adı. Hani çıkıp tavuklardan özür dileyen. Yumurtayı anlamamış adam Bill’in kurulunda ya.
göksel karaibrahim
@GKaraibrahim
·
8s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
paket gıdalardaki E maddeleri , koruyucular , mısır şurubu , emügülatör , kıvam arttırıcılar….vb. maddeler hakkında acil olarak devlet eliyle insan sağlığını korumak adına çalışma yapılmasını istiyorum . Ayrıca kabul edilebilir değerlerin yeniden revize edilmesini bekliyorum.
Ferah
@ferah_avci
·
5s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Eti hallatsinler, sıra zeytinyağını gelecek.
Ali gurkan
@Alikoal37520893
·
2s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
İnsanın baş düşmanı kırmızı ettir.
nurdan
@NurdanBier1
·
10s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Demekle kalmadılar türkü bile yaptılar zamanında zeytinyağlı yiyemem amman diye
Özgecan Mutlu
@mehlikaderuni
·
10s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Bill’in adamlarının araştırmalarıdır onlar.
Allah’ın yarattıklarına alerjileri var.
NoSeSiLoDigasANadie Gökkuşağı bayrağı Diye ömür geçmiyor.
@KKoy60
·
4s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
yumurtanın kolesterol
denen saçmalığa ya da tereyağının hiç bir etkisi olmadığı yıllar önce kanıtlandı
Abdülhamit İkinci
@KalemdarMehmet
·
10s
@drahmetrasim
ve
@blc_erhan
adlı kullanıcılara yanıt olarak
Bir zamablar bilim adamları vardı. Şimdi bilim insanları…
Emine AYAZ UCARTürkiye Bayrağı
@EmineAYAZUCAR
·
21s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Hocam bazı gıda maddelerindeki(un,tuz,şeker….)rafinaj işlemi ile ilgili düşünceniz nedir?
Mi Ne
@purestnature
·
14s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Her sabah yeşillik yerim. her sabah dışarıdan börek alıp yiyen, üstüne kahve içen arkadaş diyor ki: “o kadar yeşillik zararlı”. Maalesef onlara göre yedikleri her şey çok normal ama sağlıklı olan her şeyin bir zararı var 😀
Yasin
@YasinK75
·
21s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Sızma zeytinyağı ile rafine zeytinyağı karşılaştırılamaz bile, Sızma zeytinyağı eğer doğru şartlarda yapıldıysa %100 saf ve doğaldır. Örnek büfede direk portakallardan sıkılan portakal suyu ile marketlerdeki ambalajlanmış portakal suyu bir olabilir mi? Aynı kategori bile değiller
Adnan SERPEN
@adnanserpen
·
22s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
OlduAlkışlama işareti
Mehmet
@Mehmet17721122
·
30 Mar
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Namert hocam bunlar
…
@kkubrace
·
23s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Margarin yesinler hocam onlar daha sağlıklı olsun böylece (!) Ben margarin hakkımı bu uzmanlara devrediyorum
Serdam
@Serdam93031765
·
6s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Bunu ilk olarak
@CananKaratayTR
hocamız tv de soylemişti, çok ıyı hatırlıyorum. Hocam her dedikleriniz teker teker çıkıyo ama kıymetinizi bilen yok.
atıl kapasite Uğur böceğiMavi kalp
@kypyrty
·
23s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
babamın kolestrol problemi yüzünden yıllarca adayar mısır özü yağı, sonra da ayçiçek yağı kullanıldı bizim evde. allahtan annem akıllı bir kadındı da vita ve sana yağını eve sokmadı. kahvaltılarda bize tereyağı yedirdi.
Yasin
@YasinK75
·
21s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Zeytinyağı sızma ve doğru şartlarda üretilirse %100 doğal bitkisel yağdır, tüm yağların kraliçesi olarak adlandırılır. Rafine yağ ise konvansiyoneldir maalesef maddi durumlardan dolayı alınmaktadır ve bence alınmamalıdır. Adı zeytinyağı ama ne kadar tam zeytinyağı tartışılır.
Recep CAKMAN
@RecepCAKMAN2
·
30 Mar
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
En dandik 5 litre z.yağı 120 lira hocam. Bilinçli vatandaş değil o şaşmayan..
ZBCTürkiye Bayrağı
@zkycskn
·
10s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Canan Karatay’dan Allah razı olsun.Şimdi kendisine örtülü ambargo uygulanıyor.
StockholmsGuvernör
@1JokerBey
·
21s
@drahmetrasim
adlı kişiye yanıt olarak
Ben hocam organik kanola zeytin fındık ve tereyağından şaşmadım
Bu araştırma yayınlanmış mı nerede yayınlanmış. Kontrol grubu var mı
Zeytin yağı yiyemem aman BURSA türküsü değildir.
Yerliymiş gibi algı yaratılmıştır, 1950 yıllarında sana vita memlekete syaymak için.
Orijinal bir rum halk türküsüdür.
Ben seni seviyorum, sen beni bıraktın gittin vs gibi.
Melodisi çok rahat ve şıkır şıkır olduğu için özellikle seçilerek kullanılmıştır.
Emperyalistlerin müthiş bir pazarlama oyunudur.
Sözlerini değiştirilerek halkın çok sevdiği bir sanatkar olan Sarısözen ustamıza söylettilmiştir.
Ustamız bu bağlamda farkında olmadan kullanılmıştır.
İnanmayanlar, you tube’da rumca sözleri ile dinleyebilirler.
Kesinlikle BURSA türküüsü falan değildir!