BEN ÜÇÜNCÜ AŞIMI OLDUM!..

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

İki defa Sinovac aşısı yapılan, üzerine Kovid geçiren, antikorları 7 binlerde olan Hıncal Uluç’a üçüncü Sinovac aşısı yapılmış. 

Yarasın” diyelim ve soralım.

BİR: Dünyada bunun benzeri bir örnek var mı? Bu uygulamanın bilimsel dayanağı nedir?

İKİ: Dünyada daha bir doz aşıya ulaşamamış kaç yüz milyon insan var?

ÜÇ: Yalnızca 2 doz mRNA aşısı talep eden Almanya Hıncal Uluç’ u alır mı yoksa ille de 2 doz Biontech der mi?

Kaynakhttps://www.medimagazin.com.tr/guncel/koronavirus/tr-bakan-koca-dorduncu-doz-yalnizca-yabanci-ulkelere-seyahat-edecekler-icin-getirilen-bir-duzenleme-11-686-96819.html

DÖRT: DSÖ Başkanı’ nın “üçüncü dozu erteleyin” ikazından haberiniz var mı?

Kaynak: https://www.dw.com/tr/ds%C3%B6-genel-direkt%C3%B6r%C3%BC-%C3%BC%C3%A7%C3%BCnc%C3%BC-dozu-erteleyin/a-58761513

BEŞ: Prof. Dr. Murat Akova’ nın “Üçüncü doz bilimsel açıdan son derece sakıncalı olan bir durum” sözünü duydunuz mu?

Kaynak: https://www.dha.com.tr/saglikyasam/dunyada-ilk-coronavac-faz-3-calismasinin-ilk-bilimsel-sonuclari-turkiyeden-cikti/haber-1836816

ALTI: Biontech CEO’ sunun bile “Aşının yarattığı Covid-19 bağışıklığı düşüyor fakat şu an üçüncü bir doz aşıya nadiren ihtiyaç var” demesi ne manaya geliyor?

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/ugur-sahinden-ucuncu-doz-asi-aciklamasi-asinin-etkisi-azaliyor-ama-6557025/

YEDİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben aşıya zorlamadan yana değilim”. Hıncal Uluç’ u zorlayan kim?

Kaynakhttps://www.yeniakit.com.tr/haber/beklenen-aciklama-cumhurbaskani-erdogandan-zorunlu-asi-sorusuna-cevap-1563560.html

SEKİZ: Kaç doktorun antikora bağlı şiddetlenmeden haberi var? Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41564-020-00789-5

Gelelim neticeye

Nereden esti bilmem, “Seni mermi manyağı yaparım” diyen mafya babasını hatırladım.

Biri Hıncal Uluç’a dur demeli.

Hıncal Uluç Kimdir? Kaç Yaşında ? Aslen Nereli? Kısaca Hayatı

***

Hıncal Uluç‘ un yazısı:

Dün Medipol Hastanesi’nden gelen bir uzman (Dr. Abdullah Şumnu) eşliğinde, bir hemşire (Esra Akbulut), Caner’e ve bana üçüncü aşılarımızı yaptı.
Ben ilk iki aşıyı Sinovac olmuştum. Doktorla daha önce konuştum. Üçüncü aşı olarak BioNTech tavsiye ediliyormuş, ama o aşı, olanı biraz rahatsız ediyormuş..
“Klavyede yazı yazmamı engelleyecek kadar mı?” diye soruma, benden evvel BioNTech olan yardımcım Fatma cevap verdi.. “Ben bir hafta sol elimi kullanamadım..”
Bre aman.. Tek elli kalmam, benim bu yazıları yazamamam demek.. Telefonda anlattım randevu veren doktora.. “Ben iki Sinovac’tan sonra, haberim bile olmadan Kovid geçirmişim.
Tesadüfen test yaptırdık da ordan öğrendim. Geçen ay, antikor testi yaptırdım. 50’nin üstü ‘Pozitif’, 150 mükemmel iken bende 7 bin 250 çıktı.. Yani antikor durumum iyi. Üçüncüyü de Sinovac yapsak olur mu?” dedim. Doktor “Olur” dedi..
Bahçede önce benim Sinovac’ımı yaptı hemşire hanım.. Sonra da ben doktorla Kovid hakkında sohbet ederken, Caner’in BioNTech’ini..
Doktora, “İşin içinde bulunan birisi olarak Kovid’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?” dedim..
“Bu virüs ortadan kalkmaz.. Ama sonunda nezle, grip gibi ayakta bile geçirilen bir hastalığa dönüşür” dedi.. Ki o hastalıklar da başta milyonlarca insanı öldürmüştü. Şimdi haber bile olmuyorlar, ama gene de öldürdükleri var..
“O hâle dönüşmeleri için tüm dünyanın sürü bağışıklığına ihtiyacı var yani” dedim..
Evetledi.. “Bu bağışıklık için de herkesin bu virüsle tanışması gerek.. Ya aşı ya hasta olarak bütün insanlar bu virüsle tanışır ve onunla savaşacak antikorları, vücuda saldıran her bakteri ve virüsle doğal savaşan kanımızdaki T hücrelerini bol üretirlerse, ‘Nezle oldum’ der gibi ‘Üzerinize afiyet Kovid olmuşum’ diyecek hale geleceğiz, sonunda..” Yani sevgili okurlar!.
Kovid’i sıradan nezle haline getirecek sürü bağışıklığını sağlayacak şey, herkesin aşı olması.. Bu en kolay ve acısız yol.. Ya da herkesin Kovid olması.. Çok acılı ve çok ölümlü yol..
Ellerinden eksik olmayan cep telefonu ve tabletleriyle, en yalan, en yanlış haberleri birbirleriyle paylaşan, bu rezil yalanlara anında inanıp hemen kendi sosyal siteleriyle duymayanlara yayan, aşı olmuş anne ve babalarına bile direnip “Ben aşı olmayacağım” demeyi ve olmamayı kahramanlık sanan gençler bu kafada gittikçe, Kovid sıradanlaşmaz.
Aşı olmayanları yoğun bakımlarda bir nefes oksijen için çırpınır hale getirip “Ben ne eşeklik etmişim” itirafları içinde ağlatır durur, ama zararları sadece kendilerine olsa iyi.. Bizim gibi bilime inanan ve onun tavsiyelerine uyanları da bir gün azalan, ama ertesi gün daha ağır uygulamalarla dönen yasaklar içinde yaşamaya mecbur eder, bu direnmeyi kahramanlık sayanlar..
Buna hakkınız var mı?.
Doğru.. O vücut sizin.. Ama her türlü kurala (maske, mesafe ve aşı) uyduğu halde sizin sebep olduğunuz kısıtlamalar içinde tadını kaybeden bu hayat da bizim..
Benim yaşım 82 mesela.. Yani ziyan edecek saatim yok aslında.. Yok ama sizin aptal isyanınız yüzünden yarın ne olacağımız belli değil..
Bana sövün.. Tamam.. Ama yaşama hakkıma da saygı duyun..
Çünkü sizin özgürlüğünüz, benimkinin başladığı yerde biter..

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2021/08/19/ben-ucuncu-asimi-oldum

***

EK 1 (19.8.2021): Johns Hopkins Üniversitesi’nde aşı araştırmacısı olan Anna Durbin, aşıların hastaneye yatışları, ciddi enfeksiyonları ve çoğu aşılı arasında ölümleri önlemede oldukça etkili olmaya devam ettiğini; aşıların zamanla hafif hastalıkları önlemede iyi çalışmamalarının mutlaka aşıların başarısız olduğunun bir işareti olmadığını söyledi. İnsanların bu gerçeği kabul etmeleri gerektiği konusunda ısrar eden Durbin, “Dozları artırmaya devam ederek ‘herkesin soğuk algınlığını önleyemeyiz” dedi. Durbin’in görüşüne göre, ülkenin aşı kullanımını bu kadar erken artırma kararı bilime dayalı değil: “Bence kaygıya dayalı bir gel-git dalgası var. Güçlendirici doz ihtiyacının bilimsel delillere dayandığını düşünmüyorum.”

Kısa adı ACİIP olan ve aşılarla ilgili verileri gözden geçirerek Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezine aşıların kullanımına ilişkin tavsiyelerde bulunan Advisory Committee on Immunization Practices üçüncü doz için verilere bakmak üzere gelecek hafta toplanacak.

Kaynak: https://www.statnews.com/2021/08/18/u-s-decision-on-covid-19-booster-shots-baffles-and-upsets-some-scientists/

***

EK 2 (19.8.2021): Dünya Sağlık Örgütü, mevcut verilerin ışığında Kovid-19 ile mücadelede şu an için ‘güçlendirici’ aşı dozuna ihtiyaç olmadığını belirtti. Korona virüs salgını ile mücadelede tüm dünyada aşılama kampanyaları hızla devam ederken, yoksul ülkeler aşıya ulaşmakta zorluk çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan açıklamada, mevcut verilerin ışığında Kovid-19 ile mücadelede şu an için “güçlendirici” aşı dozuna ihtiyaç olmadığını belirtilerek, yüksek gelirli ülkelerin yeni bir güvenlik önlemi almadan önce dünyanın en savunmasız insanlarının da tam olarak aşılanması gerektiği vurgulandı.

Birçok ülkede “güçlendirici” ya da diğer adıyla “hatırlatıcı” aşı dozları uygulanırken, DSÖ uzmanlarından Soumya Swaminathan, güçlendirici aşı dozu hakkındaki soruya, “Bugünün verilerine bakınca hatırlatma dozuna gerekli olmadığına açıkça inanıyoruz” dedi. Yüksek gelirli ülkelerde uygulanan güçlendirici aşı dozlarına atıfta bulunan DSÖ’nün Kıdemli Danışmanı Bruce Aylward, “Dünyada yeterince aşı var, ancak doğru yerlere doğru sırayla gitmiyor” ifadelerini kullandı. Tam aşılı olan kişilere güçlendirici aşı dozları uygulanmadan önce dünya çapında en savunmasız kişilere iki doz aşı uygulanması gerektiğine dikkat çeken Aylward, “Bundan çok çok uzağız” dedi.

ABD’den 3’üncü doz aşı uygulaması 20 Eylül’den itibaren başlayacak

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yapılan ortak açıklamada, Kovid-19’a karşı Pfizer/BioNTech ve Moderna aşısı olan vatandaşlara, ikinci dozun ardından 8 ay sonra 3’üncü dozu yaptırmaları tavsiye edildi. Söz konusu 3’üncü dozların 20 Eylül’den itibaren uygulanmaya başlayacağı ifade edildi.

Kaynak: https://tr.sputniknews.com/20210818/dso-guclendirici-asi-dozlarina-su-an-ihtiyac-yok-1048142374.html

***

EK 3 (19.8.2021): Bir zamanlar Kovid’i yenme modeli olan İsrail, yeni bir enfeksiyon dalgası ile karşı karşıya. En çok aşılanan toplumlardan biri olan İsrail, şu anda dünyadaki en yüksek enfeksiyon oranlarından birine sahip ve aşının etkinliği hakkında soru işaretleri uyandırıyor. İsrail’in önceki enfeksiyon merkez üssü kalabalık, daha az aşılı ultra-Ortodoks toplulukları iken, yeni bela öncelikle iyi aşılanmış, orta sınıf banliyölerde kendini gösterdi. Kaynak: https://www.nytimes.com/2021/08/18/world/middleeast/israel-virus-infections-booster.html

***

EK 4 (19.8.2021): Bir virüsün tüm suşlarına karşı sonsuza dek koruyan “mükemmel aşı” hiçbir zaman icat edilmedi ve virüslerin değişebilirliği ve insan bağışıklık sisteminin zayıflıkları göz önüne alındığında, muhtemelen asla da olmayacak. Jeffrey Kluger, TIME. Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1428466444287815684?s=20

***

EK 5 (21.8.2021): BMJ “Dünya nüfusunun %20’sini oluşturan dünyanın en fakir 50 ülkesi, tüm Kovid-19 aşılarının sadece %2’sini aldı. Zengin dünya utanmalı.” Kaynak: https://www.bmj.com/content/374/bmj.n2027

***

EK 6 (22.8.2021): MUHARREM SARIKAYA “Ancak ekranlarda Sinovac yerden yere vuruldu; sanki hiç koruma sağlanmamış, çöpe atılması gereken aşı vücudumuza zerkedilmiş muamelesi yapıldı… Şimdi ben de diyorum ki “Yanılmışsınız, asıl Biontec’in üçüncü dozlarını boşa yapılmışız…”. Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/3169581-demek-biontechi-bosuna-olmusuz

***

EK 7 (26.8.2021): Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Serhat ÜNAL antikor seviyesi yüksek olduğu için aşı olmayacağını söylüyor. Iyi de vatandaşın da böyle bir hakkı yok mu? Aşı ve PCR dayatmasından önce antikor seviyesine bakılması gerekmiyor mu? Sn Sağlık Bakanı bu meseleye neden hiç girmiyor?” Kaynak: https://twitter.com/Mehmetali_Onel/status/1430290709681147916?s=20

***

EK 8 (26.8.2021): MARTİN KULLDORF “İsrail’de aşılanmış kişiler, önceki KOVİD hastalığından doğal bağışıklığı olanlara kıyasla 27 kat daha yüksek semptomatik KOVİD enfeksiyonu riskine sahipti [95% CI:13-57, aşı/hastalık zamanına göre ayarlanmış]. Her iki grupta da KOVİD’ den ölüm yok”. Kaynak: https://twitter.com/MartinKulldorff/status/1430660291579105284?s=20

Makale adı: Comparing SARS-CoV-2 natural immunity to vaccine-induced immunity: reinfections versus breakthrough infections

Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.08.24.21262415v1

***

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    Hıncal Bey’i aşılayıp, COVİD gribi yapmışlar. Farkında değil!

  2. Enthusiast dedi ki:

    Bu masalcıyı kaa’le almaya lüzum yok…

  3. Mustafa Çınar dedi ki:

    Canan hocam aşılanıp Covid gribi nasıl oluyor?

  4. CANAN KARATAY dedi ki:

    mRNA = Sars CoV-2 virüsünün RNA’sıdır da ondan.

    Sinovac aşısında da yarı canlı
    Sars CoV-2 virüsü, insan vücuduna injekte ediliyor da ondan.

    Delta varyasyonu bulaştı deniliyor ya, yayıldı diyorlar ya.

    Delta virüsü aşıların insan vücudunda geliştirdiği Sars CoV-2 virüsü de ondan.

    Aşı yapılan kişiler bu nedenle ağır geçiriyorlar, ya da hayatlarını kaybediyorlar.

    Beyin kanaması geçirdi, kalp krizi geçirdi diye haber yapılıyor.

    Bu kişiler aşı oldu mu diye soran neden yok? Sorgulama neden yasdak!

Siz de yorumunuzu paylaşın: