GIDA TERÖRÜ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
yaşar süngü

Yeni Şafak gazetesinde Yaşar Süngü‘ nün yazısı:

Hollanda’da Wageningen Üniversitesi’nden Entomoloji Marcel Dicke, geçen yıl şöyle konuştu “Dünyanın herhangi bir yerinde işlenmiş besin maddesi tüketenler zaten böcek yemiş oluyorlar. Bunun miktarı da yılda yaklaşık 500 gram. Domates sosu, fıstık ezmesi ya da ekmek gibi işlenmiş tüm gıdalarda böcek var.”Profesörü Dicke’nin haklı olduğu bugün ortaya çıktı. Dünyanın en büyük kahve şirketlerinden Starbucks’ın bazı ürünlerinde ‘cochineal’ adlı böcekten elde edilen ‘karmin’ isimli renklendirici meğer işlenmiş bütün gıda maddelerinde varmış.

Market rafları reçelden bisküviye ve şekerlemelere kadar işlenmiş gıda ürünlerinin neredeyse tamamı böcekten elde edilen ‘karmin’ isimli renklendirici maddenin kullanıldığı ürünlerle doluymuş.

Peki, vatandaş tükettiği ürünlerde böcekten elde edilen renklendirici kullanıldığını biliyor mu?

Bilmiyor.

Meyveli süt, yoğurt, bisküvi, dondurma, reçel, soslar, meyve suları, et ürünleri, şekerleme ve sakız gibi yüzlerce ürünün içerisinde yer alan karminin önünde yasal engel yokmuş.

*

Peki sağlık uzmanları ne diyor?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Gıda ürünlerinde kullanılan bu tür çok madde var. Bunların güvenli olduklarından hiç emin değiliz. Çünkü bunlarla ilgili araştırmalar 40-50 yıl öncesine ve o zamanın teknolojisine dayanıyor. Böceklerden elde edilen ürünler hayvansa araştırılmalı. Gıda ürünlerinde bu tip binlerce madde var. Karmin yiyecek ve içeceğe sadece renk veriyor. Sağlığa bir faydası yok, kullanımı şüpheli. Bu tür ürünlerin sağlığa zararlı olup olmadığı araştırılmalı” diyor.

*

Karmin, Avrupa Birliği Gıda Güvenliği otoritesinin de onayladığı bir maddeymiş.

Temel sorun şu: Bu maddenin kullanıldığının beyan edilmesi gerekiyor. Firmalar bunu beyan etmiyor.

Türk Gıda Kodeksi açısından da kullanımının bir sıkıntı yokmuş.

*

İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Teknolojileri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Filiz Aksu’ya göre de karmin, ülkemizde kullanımına izin verilen bir katkı maddesi. İzin verilen dozlarda kullanılması durumunda sağlığa direkt etkisi yok.

Duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor.

Ciddi üreticiler doz miktarını belirtiyor ancak doz aşımı olabilir.

Bunu bilemiyorsunuz.

Firmanın iyi niyetine bağlı.

Ürünü daha renkli göstermek için katkı oranını arttırabiliyorlar.

Sadece bunun için değil, birçok katkı maddesinde doz aşımı risklere yol açabilir. Ülkemizde karmin maddesinin kilogram düzeyinde 100 miligrama izin veriliyor.

*

Bu açıklamadan çıkan çok vahim bir sonuç var; Toplumun sağlığı firma sahiplerinin iyi niyetine bağlı.

Denetleme görevi olan devlet nerede?

Üretici firma sahipleri vicdan sahibi ise kazanç hırsına yenilmezse bu renklendiricileri dozunda kullanıyor.

Yok, üretici firma rekabet etmek ve yüksek karlar elde etmek istiyorsa bu dozu aşabiliyor.

* Sahte baldan sonra “Yüzde 100 dana eti” ibaresiyle satılan salam ve sosis gibi ürünlerde de tavuk çıkıyorsa bunun sebebini başka yerlerde aramak lazım..

UTESAV ve Fatih Üniversitesi işbirliği ile yapılan “İş Hayatında Erdemli İnsan” konulu araştırmanın sonuçları dün akşam açıklandı.

Araştırmadan yöneticinin de, çalışanın da önce dürüstlük aradığı ortaya çıktı

İş dünyasında dürüstlük en çok aranılan değerse, gıdalarda ne çıkıp çıkmadığına hiç şaşırmamak lazım!

Enerji çıkmazı

Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış sonunda vatandaşa kadar indi. Elektriğe, doğalgaza ve benzine gelen zamlar Mart ayında enflasyon oranlarına yansımayınca fiyat artışlarında belirgin bir artış görünmedi.

Ancak enerjideki zamlar Nisan ve Mayıs aylarında enflasyona etki edecektir.

Bu etki yaz ürünlerinin bolluğundan kaynaklanan sebze meyvedeki ucuzlukla telafi edilebilir.

Petrol fiyatındaki her 10 dolarlık yükseliş, dış ticaret açığının yüzde 45’i enerji kaynaklı olan ülkemizin cari açığını 4 milyar dolar (yaklaşık olarak milli gelirin yüzde 0,5’i) artırıyor.

Buna karşılık, Rusya ve İran gibi enerji ihracatçısı ülkelerin cari dengesine milli gelirinin yüzde 1,5’i kadar katkıda bulunuyor.

Artan enerji fiyatları bizi yoksullaştırırken enerjisi bol ülkeleri de zenginleştiriyor.

 

Siz de yorumunuzu paylaşın: