D VİTAMİNİ TARAMALARININ DA HAPLARININ DA FAYDASI YOK
Sağlıklı insanların vitaminlerle, minerallerle, omega 3’ lerle, antioksidanlarla işi olmadığını bunlara harcanan paranın çöpe gitmesi bir tarafa sağlığa zararları da olduğunu savunurum.
Elbette ki tüm bu besin ögeleri sağlıklı yaşamamız için şarttır ama altta yatan bir hastalığı veya özel bir durumu olmayanlar dışında bunların hap olarak alınmasının hiçbir faydası yoktur.
Biliyorsunuz, son senelerde bir “D vitamini modası” var.
Herkes kanında D vitamini seviyesine baktırıyor, düşük çıkan da yüksek çıkan da D vitamini haplarına sarılıyor.
Şüphesiz ki D vitamini sağlıklı olmak, hastalıklardan korunmak için olmazsa olmaz bir madde fakat “standart beslenen” ve derisi her gün “güneş gören” insanların ne kanlarında D vitamini seviyesine baktırmasına ve ne de D vitamini hapları almasına gerek var.
Bu tezime USA’ dan yeni bir destek daha geldi.
Kısa adı USPSTF olan Amerikan Koruyucu Hizmetler Sağlık Kolu’ nun (U.S. Preventive Services Task Force) Annals of Internal Medicine isimli tıp dergisinde D vitamini raporu yayınlandı.
1984’ de kurulan USPSTF, kanıta dayalı ve önleyici tıp alanında ülkenin önde gelen bağımsız uzmanlarından oluşuyor ve bunların endüstri ile çıkar ilişkileri olmamasına dikkat ediliyor.
Temel amacı Amerika’ lıların sağlığını korumak olan USPTSF, her sene yaptığı değerlendirmelerle ilgili olarak Amerikan Kongresi’ ne bir rapor sunuyor.
USPSTF’ nin D vitamini raporu:
D vitamini eksikliği veya total serum 25-hidroksivitamin D (D vitamininin kandaki ana formu) tanımı konusunda bir fikir birliği yoktur.
Bazı çalışmalarda, genellikle 50 veya 75 nmol/L olarak alınan eşik değere göre, düşük D vitamini seviyelerinin kırıklar, fonksiyonel sınırlamalar, kanser, diyabet, kalp-damar hastalıkları, depresyon ve ölüm riskini artırdığı gösterilmiştir.
Total serum 25-hidroksivitamin D seviyelerini ölçen birçok test vardır.
Bununla beraber, bu testlerin D vitamini eksikliğini teşhisteki doğruluğunu belirlemek zordur zira hem enternasyonal olarak geçerli referans standartlarını kullanan araştırmalar ve hem de D vitamini eksikliğini tanımlayan laboratuar değerleri için fikir birliği yoktur.
Neticelerin test metoduna göre ve hatta aynı test metodunu kullanan laboratuarlar arasında da farklı olduğu belirlenmiştir.
Erişkinlerde D vitamini taramasının doğrudan faydasını inceleyen hiçbir araştırma yoktur.
Belirti vermeyen D vitamini eksikliğinin tedavi edilmesinin, kanser, tip 2 diyabete, toplum içinde yaşayan yaşlılarda ölüm riskine ve kırık bakımından yüksek risk altında oldukları belirlenmemiş kişilerde kırık riskine faydasını gösteren yeterli delil yoktur.
Belirtisiz D vitamini eksikliğinin tedavisinin, psiko-sosyal ve fiziki fonksiyonlar dâhil diğer sonlanımlara faydasını gösteren deliller de yetersizdir.
Birkaç sınırlı sonlanım için yeterli deliller varsa da erişkinlerde taramayla teşhis edilen ve belirti vermeyen D vitamini eksikliğinin erken tedavisinin genel sağlık sonlanımlarını düzelttiğini gösteren deliller yetersizdir.
D vitamini eksikliği için yapılan taramaların doğrudan zararını gösteren bir araştırma yoktur.
Yeterli olmayan delillere göre D vitamini eksikliğini tedavi etmenin zararları az veya yoktur.
Hiçbir araştırmada D vitamini eksikliğinin tedavisinin total yan etkilerde artış, hiperkalsemi böbrek taşı veya mide-bağırsak belirtilerini önemli ölçüde artıran zararları bildirilmemiştir.
USPTSF’ nin kararı
Belirti olmayan erişkinlerin daha sağlıklı olmaları için D vitamini taramasının delilleri yetersizdir ve taramanın fayda ve zarar dengesi ile erken tedavinin faydası değerlendirilememiştir.
D vitamini azalığı neden olur?
Kanda D vitamini düşüklüğüne sebep olan başlıca durumlar şunlardır:
BİR: Yeteri kadar güneşlenmemek (derinin esmer olması veya güneş kremleri)
İKİ: Obezite
ÜÇ: Yağ emilim bozukluğu (Çölyak hastalığı)
DÖRT: Obezite cerrahisi
BEŞ: Nefrotik sendrom
ALTI: İlaç katabolizması (HIV ve epilepsi ilaçları)
YEDİ: Granüloma yapan hastalıklar, lenfoma ve primer hiperparatoidi
Gelelim neticeye
USPTSF benim görüşümü aynen doğruluyor:
BİR: Adam gibi beslenmez, güneş yüzü görmezseniz elbette D vitamininiz düşük olur.
İKİ: Herhangi bir sağlık sorunu olmayan insanlara “D vitamini seviyesine bakılmasının hiçbir faydası yoktur”.
ÜÇ: Taramalarda D vitamini eksikliği tespit edildiği için D vitamini verilerek kanda “D vitamini seviyesinin yükseltilmesi kanseri de, diyabeti de, kırıkları da, kalp-damar hastalıklarını da, astımı da önlemez”.
DÖRT: D vitamini de dâhil tüm vitaminler çöpe, duydunuz mu?
Kaynaklar:
http://annals.org/article.aspx?articleid=1938934
http://annals.org/article.aspx?articleid=1938935
http://www.uspreventiveservicestaskforce.org/Page/Name/about-the-uspstf
90 yaşını geçen anneannem duzenli omega 3 ve d vitamini alir.genetik avantaj mi bilemiyorum.
D vitamini doğal olmayan yaşam tarzlarından dolayı düşüyor.Benim gördüğüm bankacılarda yaygın D vit eksikliği var.Anestezi uzmanları ve radyologlarda da aynı şekilde düşük D vitamini düzeyleri beklenebilir.Ben daha sık görüyorum.Yine kadının kapanma süreci bunu D vit düzeylerini olumsuz etkilenebilir.Unutmayın eskiden daha bahçeli , daha çok sokakta ve daha az AVM kültürü ile yaşıyoruduk.Kendmize daha çok zaman ayırıyorduk.Yani yaşam tarzları değişti.İletişimler telefonla ve sosyal paylaşım sitelerinden oluyor ve daha çok araca biniyoruz.Tatilde 10-15 gün ile D vit açığını kapanması zaten mümkün değil.
Dvitaminin beden üzerindeki bilimsel anlamı bir yana bu sorun doğal yaşamdan uzaklaşmak anlamında en azından halk sağlığı sorunu olarak ele alınmalı.Doğal yaşamdan uzaklaşmanın göstergesi olarak D vit düzeyini düşünebiliriz.Kosmozla (doğal yoldan ) daha az temas yaşadığımızın göstergesi olarak alıyorum.
Bilinçli olarak daha çok güneşe çıkmak gerekiyor.
Dünyadaki yaşamın kaynağı Güneş.Bu bakımdan Güneşin katkısı olduğu bu vitamin ( D vit ) yapım sürecine daha önemsemek gerektiğine dair (biliyorum çok kaba ama sadece D vit bağlanmamasını da rica ediyorum , bilemediğimiz başka dalga boyları da yada vitaminler de olabilir gibi bazılarımıza farazi gibi gelecek ) bir nevi ön yargıda bulunacağım.
Eskilerin “Güneş girmeyen eve doktor girer ” sözü daha dikkat çekici
D vit takviyesi furyası var ve bende bu furyanın içindeyim.Ama kesinlikle öncelikli D vit için güneş teması öneriyorum.Belirgin düşük olanlara vermek eğilimindeyim.Bakmaktan ve yazmaktan dolayı ben de bir sınırlama getirmek eğitilimindeyim.
Son olarak hergün düzenli yürüyenlerde yani düzenli dışarı çıkanlarda D vitamini eksikliği bu güne kadar görmedim.
Saygılarımı sunuyorum
Dr.Mücahit Altuntaş
24/07/2015
D vitamini doğal olmayan yaşam tarzlarından dolayı düşüyor.Benim gördüğüm bankacılarda yaygın D vit eksikliği var.Anestezi uzmanları ve radyologlarda da aynı şekilde düşük D vitamini düzeyleri beklenebilir.Ben daha sık görüyorum.Yine kadının kapanma süreci bunu , D vit düzeylerini olumsuz etkilenebilir.Unutmayın eskiden daha bahçeli , daha çok sokakta ve daha az AVM kültürü ile yaşıyoruduk.Kendmize daha çok zaman ayırıyorduk.Yani yaşam tarzları değişti.İletişimler telefonla ve sosyal paylaşım sitelerinden oluyor ve daha çok araca biniyoruz.Tatilde 10-15 gün ile D vit açığını kapanması zaten mümkün değil.
Dvitaminin beden üzerindeki bilimsel anlamı bir yana bu sorun doğal yaşamdan uzaklaşmak anlamında en azından halk sağlığı sorunu olarak ele alınmalı.Doğal yaşamdan uzaklaşmanın göstergesi olarak D vit düzeyini düşünebiliriz.Kosmozla (doğal yoldan ) daha az temas yaşadığımızın göstergesi olarak alıyorum.
Bilinçli olarak daha çok güneşe çıkmak gerekiyor.
Dünyadaki yaşamın kaynağı Güneş.Bu bakımdan Güneşin katkısı olduğu bu vitamin ( D vit ) yapım sürecine daha önemsemek gerektiğine dair (biliyorum çok kaba ama sadece D vit bağlanmamasını da rica ediyorum , bilemediğimiz başka dalga boyları da yada vitaminler de olabilir gibi bazılarımıza farazi gibi gelecek ) bir nevi ön yargıda bulunacağım.
Eskilerin “Güneş girmeyen eve doktor girer ” sözü daha dikkat çekici
D vit takviyesi furyası var ve bende bu furyanın içindeyim.Ama kesinlikle öncelikli D vit için güneş teması öneriyorum.Belirgin düşük olanlara vermek eğilimindeyim.Bakmaktan ve yazmaktan dolayı ben de bir sınırlama getirmek eğitilimindeyim.
Son olarak hergün düzenli yürüyenlerde yani düzenli dışarı çıkanlarda D vitamini eksikliği bu güne kadar görmedim.
Saygılarımı sunuyorum
Dr.Mücahit Altuntaş
24/07/2015