ŞEKER EN TATLI ZEHİRDİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Prof. Dr. Canan Karatay‘ ın yazısı:

Şeker beyinde bağımlılık yapıyor ve de sürekli acıktırıp yediriyor. Gıda endüstrisi de bu gerçeği çok iyi biliyor ve tabii ki kendine çok kolay bir yolla pazar hazırlıyor.

1880 yıllarında, ABD ‘de VIRGINIA eyaleti, tütün üreticeleri, tütün yapraklarını şekerli suyla yıkamaya başlamışlardır. İnsanları tütün bağımlısı yapmak amacıyla. Ve de başardılar tabii.

Aynı uygulama, tüm endüstriyel gıda üretimcileri tarafından da uygulanmakta doğal olarak. Tuzlu bisküvi ve çubuklarda, her türlü soslarda vs. dahi artık Mısır Şurubu Şekeri kullanılıyor, çok ucuz olduğundan dolayı.

ABD’de turşular bile şekerlidir!

‘Greek Yogurt’ dedikleri de, çok az şekerli olan yoğurttur. Diğer adı da ‘PLAİN’ yoğurttur. Onda meyva aroması ve meyva resmi yoktur ama şeker eklenmiş olduğu için, tatlımsıdır.

Bizim damak tadımıza uymadığı için, ABD’de 12 sene, evde kendi yoğurdumu yapmışımdır, anneden gördüğümüz geleneksek şekilde.

Bugün tatlı ve şekerli ve yapay kimyasallara, renklere damak tatları geliştirilmiş olan çocuklar ve gençler maalesef, evde doğal maya ile yapılmış yoğurtları ekşi bularak, tüketemiyorlar.

Bütün dünyada OBEZİTE salgını, ya da OBEZİTE TSUNAMİSİ almış başını gidiyor.

Ülkeler, OBEZİTE, DİYABET ve bunlara bağlı olan tüm kronik hastalıklarla uğraşıp duruyor, yerlerinde sayıyorlar ancak. Hepsi endüstrinin oyuncağı olmuş.

Önlem alır gibi, halk sağlığından yanaymış gibi konuşuluyor, raporlar,istatiastikler yayınlanıyor ama, uygulama sıfıra sıfır, elde var sıfır!

OBEZİTE ARTIYOR DİYE RAPOR VERMEKTEN BAŞKA, hiç bir gerçek girişim ya da uygulama yok! Üstelikte hastalıklar artıyor, hiç bilmediğimiz hastalıklar ortaya çıkıyor, yeni ve modern isimlerle. Buna da MODERN TIP deniliyor.

ANA RAHMİNDE BİLE BEBEKLER TOKSİK ŞEKERE MARUZ BIRAKILIYORLAR!

Kimsenin aldırdığı yok! Kimsenin önlemeye çalıştığı yok!

Amerikan Kalp Derneği, 2016 yılında, 2 yaşına kadar çocuklara şeker vermeyin, ileride kalp hastası oluyor diye rapor veriyor. BÖYÜK kalp hekimlerimizin umurunda bile değil.

Şeker dediysek, her türlü şekerden bahsediyoruz, rafine olmuş un ve nişastalardan bahsediyoruz, tatlandırıcılardan bahsediyoruz, şekerli gazlı içeceklerden, meyva sularından bahsediyoruz….

EKMEKLERDEN, POĞAÇALARDAN, TOST VE MAKARNALARDAN, MANTILARDAN, PİLAVLARDAN bahsediyoruz. Hiç birinin en ufak besi değeri olmayan , kimyasallarla yüklü yiyeceklerden bahsediyoruz.

HEPSİNİN ŞEKER OLDUĞUNU BELİRTMEMİZ VE VURGULAMAMIZ, AÇIKLAMAMIZ GEREKİYOR!

Hele, Çocuklara şekerli yoğurt önermek ne büyük açmazlıktır! Bilinçsizliktir, hastalıklara davetiye çıkartmaktır!

Hele, Pediyatri kliniklerinde, çocukların eline ‘LOLİPOP’ sunmak ne büyük açmazlıktır.

Hiç bir besin değeri olmayan, hiç bir gerçek besin ögesi bulunmayan, yapay, renkli, kimyasalları minik çocuklara vermek, sunmak, ikram ediyormuş gibi yapmak ne büyük açmazlıktır.

Bugün her türlü meyvanın aroması, bal aroması dahil ÇİN’den ithal edilmektedir.

Aklımızı başımıza almanın zamanı gelmiştir!

ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ ! ONLAR BİZİM GELECEĞİMİZ ÇÜNKÜ.

ŞEKER EN TATLI ZEHİRDİR!

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Mesut dedi ki:

    Şimdi Canan Hocama “hocam sen şeker gibi tatlısın, seni bal gibi seviyoruz” desem kızar mı acaba

  2. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Google’da “70 li yılların gençliği” yazın ve görselleri tıklayın.

    Çıkan fotoğraflarda gençliğin dal gibi zarif ince dinamik görünümlerine bir bakın. Gram göbekleri yok!

    Yine aile fotoğraf albümlerinizi bir inceleyin, 60’lı 70’li yıllara ait aile büyüklerinizin fotoğraflarına bir bakın, göbekli hiç kimseye rastlamayacaksınız.

    O yıllarda şişman olanlar parmakla gösterilirdi. Böyle birini sizlere takdim etmek istiyorum.

    Ankaralı olup 70’li yıllarda Gençlik Parkına gidenler anımsayacaklardır : ŞİŞMANIN MARAŞ DONDURMACISI.

    Obezite kavramının ilk örneklerinden olan sanırım 200 kiloluk Şişmanın Dondurmacısı dondurma standının yanında oturur, bir yanında koca bir sepet poaça devamlı yerken, onu görmek için çoluk çocuk Gençlik Parkına gelen ailelerin bir sirk temaşası gibi ona bakıp bir yandan dondurma kuyruğuna girip dondurma almaları unutulmaz anılardandır.

    O güzel yıllarda Şişman dondurmacının haricinde ayrıca Türk sinemasının unutulmaz karakter oyuncusu Necdet TOSUN’u da rahmetle hatırlayalım.

    O günlerde bilinmeyen obazite kavramını bugün maalesef çok iyi tanıyoruz. “mısır şurubu, işlenmiş un, trans yağlar ve katkı maddelerinden zengin, besleyici değeri olmayan paketlenmiş hazır gıdalar” ile beslenme global etkilerle birlikte göbekli obez gençliği artık her yerde her sokakta çoklukla görüyoruz.

    Nereden nereye geldik, inanması çok güç, yakında göbeksiz fit insanları parmakla gösterirsek şaşırmayacağız.

    Ama bu durumu tersine çevirecek hamle 2011 yılında 4 Türk hekimi tarafından başlatıldı.

    Prof.Canan Efendigil Karatay ve Prof.Ahmet Rasim Küçükusta’nın varlığı milyonların umudu olmaya devam ediyor.

Siz de yorumunuzu paylaşın: