İŞLENMİŞ TAHILLAR ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Tahıl meftunlarına kara bir haberim var:

Dünyanın düşük, orta ve yüksek gelirli 21 ülkesinden 137.710 kişiyi kapsayan gözleme dayalı çalışmada işlenmiş tahılların kalp krizi, felç ve erken ölüm riskini artırdığı gösterildi.

Kısa adı PURE (The Prospective Urban Rural Epidemiology) olan çalışmada düşük, orta ve yüksek gelirli ülkelerdeki diyetler incelendi (1).

Katılımcıların ortalama 9 sene süreyle takip edildiği çalışmada işlenmiş tahıl ve ilave şeker tüketiminin son senelerde önemli ölçüde arttığı belirlendi.

Tahıllar, işlenmiş, tam ve beyaz pirinç olmak üzere üç sınıfta değerlendirildi.

Günde 350 gram veya 7 porsiyondan fazla işlenmiş tahıl tüketenlerin erken ölüm riski günde 50 gramdan az tüketenlere nispetle yüzde 27, kalp hastalıkları riski yüzde 33 ve felç riski yüzde 47 yüksek bulundu.

İşlenmiş tahıldan zengin beslenmenin kan basıncını da yükselttiği tespit edilmekle beraber bu, istatistiki olarak anlamlı değildi.

Buna karşılık tam tahıl veya pirinç tüketiminin herhangi olumsuz bir etkisi tespit edilemedi.

Whole grain Cereal Food Wheat flour, bread, bran, superfood, mill png |  PNGWing

İşlenmiş tahıllarda tahılın özellikle B vitaminleri, magnezyum ve çinko gibi minerallerden ve esansiyel yağ asitlerinden zengin olan kepeği ve rüşeymi çıkarılıyor ve geriye büyük ölçüde nişasta ve daha az protein bulunuyor.

Tam tahıllar liften zengin ve glisemik indeksleri de işlenmiş tahıllara göre çok daha düşük.

İşlenmiş tahıllardan elde dilen unlara ticari maksatla birçok kimyasal da ilave ediliyor.

Gelelim neticeye

Sözü değerli arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Aydın’a bırakalım (2):

5 milyon yıldır daha çok et ve yaklaşık 200 bin çeşit sebze ve meyve ile beslenen bir toplumun, 10 bin yıl gibi evrim için kısa bir sürede tahılların baskın olduğu bir diyete geçmesi birçok kronik hastalığın gelişmesine neden oldu. Bir bilim adamı esprili bir yorumla söyle ifade etmiş: “Günümüz insanı tahıllara ve tohumlara o kadar bağımlı hale gelmiştir ki kanaryalardan hiçbir farkı kalmamıştır’’.

İnsan vücudu, sindirim sistemi, bir kanarya gibi tahıl tüketmeye elverişli bir yapıda değil. Çünkü kanaryalar milyonlarca yıldır tahıl tüketiyorlar ve genetik yapıları buna göre evrimleşmiş. Hâlbuki evrimde 10 bin yıl nerdeyse hiçbir şey ifade etmez. Bu kısa süre içinde 23 bin genin belki de ancak birkaç tanesi değişmiştir. İnsan DNA’sının binde bir oranında değişebilmesi için 100 bin yıl kadar bir süre geçmesi gerektiğini söyleyen bilim adamlarına göre bugünün insanının, 50 bin yıl önceki insandan fizyolojik/genetik olarak pek bir farkı yok”.

Kaynaklar:

1. https://www.bmj.com/content/372/bmj.m4948

2https://ahmetrasimkucukusta.com/2016/02/04/misafir-yazar/40445/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Tahıllardaki sindirilemeyen gluten gliadin gibi proteinlerin rolü olması da olasıdır benim naçizane görüşüme göre.

Siz de yorumunuzu paylaşın: