İŞLENMİŞ GIDALARA DA KORONAVİRÜS MUAMELESİ YAPILMALIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

İndependent Türkçe‘ deki yazım:

KOVİD ile sadece virüsün bulaşmasına karşı alınacak maske, mesafe, musluk, kapanma gibi tedbirlerle başa çıkmak mümkün değildir. 

Hele de virüsün binlerce mutasyona uğradığı, aşıların bu mutantlara karşı koruyuculuklarının azalmaya başladığı ve dünyaya yetecek miktarda aşı temininin mümkün olmadığı da dikkate alındığında şahsi korunmanın ne kadar mühim olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Virüsü aldıktan sonra hastalığın hafif atlatılmasının ilk şartı sağlıklı bir metabolizmaya sahip olmaktır. 

Koronavirüs salgınında ağır hastalık geçiren ve hayatını kaybedenlerin yüzde 90’dan fazlasında obezite, tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, kanserler, Alzheimer gibi beslenme yanlışlarından kaynaklanan hastalıkların olduğu aslında salgının ta başından beri biliniyor.

Gel gelelim bu kronik hastalıkların ve bunlara zemin hazırlayan risk faktörleriyle mücadele etmenin adını ağzına alan yok.

Oysa hem bu kronik hastalıkların hem de bu hastalarda KOVİD ölümlerinin önlenmesi için atalarımız gibi sağlıklı yiyecek ve içeceklerle beslenmemiz yani adam gibi beslenmemiz olmazsa olmazdır.

Bunun evvel emirdeki şartı ise işlenmiş gıdaların zerresinin bile yenmemesidir. 

Aşırı işlenmiş yiyecek ve içeceklerde trans yağlar, tohum yağları, işlenmiş tahıllar, nişasta, mısır şurubu, ilave şeker ve sayısız katkı maddesi bulunuyor.

Bu gıdalar uzun raf ömürleri, kolay erişilmeleri, rahat tüketimleri, cazip görünmeleri, ucuz olmaları gibi sebeplerle tercih ediliyor ama besin ögeleri bakımından son derecede yetersiz ve değersizler.

Aşırı işlenmiş gıdalar bağırsaklardaki zararlı bakterileri artırıyor

Binden fazla insanın diyet, sağlık ve mikrobiyomlarının incelendiği araştırmada besin değeri yüksek tam gıdaların “faydalı bakterilerin”; şeker, tuz ve diğer katkı maddelerinden zengin aşırı işlenmiş gıdaların ise metabolik sağlığı bozan “zararlı bakterilerin” çoğalmasını teşvik ettikleri belirlendi. 1

Böylece yediğimiz gıdanın kalitesi, mikrobiyomlarımızın kalitesi ve nihayetinde sağlığımız arasındaki bağlantı ilk kez gösterilmiş oluyor.

Araştırma, yiyeceklerin mikrobiyota üzerine olan tesirlerinin genlerden daha fazla ve bazı bitkisel ve hayvansal gıdaların diğerlerinden çok daha faydalı olduğunu da gözler önüne seriyor.

Beyaz ekmek, rafine tahıllar, işlenmiş et, meyve suları ve meşrubat tüketenlerin metabolik sağlıklıları çok kötü

Ispanak, brokoli, domates, fındık ve tohumlar gibi yüksek lifli bitkilerden zengin çeşitli diyetlerin yanı sıra balık ve tam yağlı yoğurt gibi minimal işlenmiş hayvansal gıdaları yiyen insanlarda faydalı bakteri kümeleri, liften fakir aşırı işlenmiş gıda tüketenlerde ise zararlı bakteri kümeleri daha yaygındı. 

Faydalı bakteri suşları arasında, her ikisi de iç organların etrafında biriken ve kalp hastalığı riskini artıran daha düşük iç organ yağlanmasıyla ilişkili Prevotella copri ve Blastocystis vardı.

Bunlar, diyabet riskinin bir göstergesi olan kan şekeri kontrolünü iyileştiriyorlardı.

Diğer faydalı mikroplar, enflamasyonun azalması ve yemeklerden sonra kandaki yağ ve kolesterol seviyelerindeki artışların azalması ile ilişkiliydi ve bunların hepsi kardiyovasküler sağlıkta rol oynuyordu.

İşlenmiş gıdalar bağırsak bariyer geçirgenliğini artırıyor, mikrovasküler hastalıklara sebep oluyor

Kemirgenlerde yapılan çok yeni bir araştırmada da işlenmiş diyetin uzun süreli tüketiminin bağırsak bariyer geçirgenliği ve kronik böbrek hastalığı riskini nasıl artırdığı gösterildi. 2

Gıdalarda ısıl işlemler sonucu ortaya çıkan Maillard reaksiyon ürünlerini ortaya çıkaran ileri glikasyon yolağının baskılanmasının böbrek hasarını geriye döndürdüğü tespit edildi.

İşlenmiş bir diyetin doğuştan immün kompleman aktivasyonuna ve enflamasyonu teşvik eden güçlü bir molekül olan kompleman 5a (C5a) yoluyla lokal böbrek enflamasyonu ve hasarına yol açtığı belirlendi.

Bir diyabetli fare modelinde ise yüksek dirençli nişasta lifli diyet bağırsak bütünlüğünü koruduğu ve komplemanın baskılanması yoluyla böbrek hasarının ağırlığını azalttığı görüldü.

İşlenmiş gıdalar telomerlerin boyunu kısaltıyor

American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan araştırma günde üç porsiyondan fazla aşırı işlenmiş gıda tüketenlerde telomerlerin iki misli kısa olduğunu gösteriyor. 

Telomer uzunluğu, biyolojik yaşlanmanın belirteci olarak kabul edilir ve bunların giderek kısalmaları yaşlanmaya, programlanmış hücre ölümüne (apoptozis) ve kanser gelişimine sebep olur.   

Aşırı işlenmiş gıda alımının özellikle fizik aktiviteleri az, hipertansiyon, fazla kilo/obezite ve tüm sebeplere bağlı ölüm oranlarına sahip hastalarda depresyonla da ilişkili olduğu görüldü.

En fazla aşırı işlenmiş gıda tüketenlerin ailelerinde kalp-damar hastalığı, diyabet ve kan yağları yüksekliği de daha fazla idi.

Birleşik Krallık’ta başlangıçta aşırı işlenmiş gıda tüketimi yüzde 22 olan 21 bin 730 katılımcının 5.4 sene takip edilmesiyle yapılan araştırmada bunların tüketiminin tip 2 diyabet riskini artırdıkları gösterildi. 4 

Tip 2 diyabet ülkemizde de sadece erişkinlerde değil her yaş grubunda her sene giderek artıyor.

Tahıl meftunlarına ve veganlara kötü bir haber

Dünyanın düşük, orta ve yüksek gelirli 21 ülkesinden 137.710 kişiyi kapsayan gözleme dayalı çalışmada işlenmiş tahılların kalp krizi, felç ve erken ölüm riskini artırdığı bildirildi. 5

Günde 350 gram veya 7 porsiyondan fazla işlenmiş tahıl tüketenlerin erken ölüm riski günde 50 gramdan az tüketenlere nispetle yüzde 27, kalp hastalıkları riski yüzde 33 ve felç riski yüzde 47 yüksek bulundu.

İşlenmiş tahıldan zengin beslenmenin kan basıncını da yükselttiği tespit edilmekle beraber bu, istatistiki olarak anlamlı değildi.

Buna karşılık tam tahıl veya pirinç tüketiminin herhangi olumsuz bir etkisi tespit edilemedi.

Ev dışında yemek de ölüm riskini artırıyor

Günde 2 veya daha fazla öğünü evden uzakta yiyenlerde tüm sebeplere bağlı ölüm riskinin seyrek olarak ev dışında yemek yiyenlere göre yüzde 49, kalp-damar hastalıklarından ölüm riskinin yüzde 18 ve kanserden ölümlerin yüzde 67 daha fazla olduğu hesaplandı. 6

Araştırmacılar bu sonuçları, evden uzakta hazırlanan yemeklerin sık tüketiminin tüm sebeplere bağlı ölüm riskinin artmasıyla önemli ölçüde ilişkili olduğu, kardiyovasküler mortalite ve kanser mortalitesi arasındaki münasebetin ek araştırma gerektirdiği şeklinde yorumluyorlar.

Evde dışında yemek yeme bir bakıma “aşırı işlenmiş yeme” olarak da tanımlanabilir. 

Gelelim neticeye

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun KOVİD’de ağır tablo ve ölümlerin kardiyo-metabolik bozukluklardan kaynaklandığını bir an önce kavraması ve buna uygun tavsiyelerde bulunması gerekiyor.

Koronavirüslere karşı alınan sıkı tedbirlerin işlenmiş gıdalara karşı da alınması şarttır:

Maske: Bu gıdaları yemeyi ve içmeyi önlemek için ağzı tamamen kapatan maskeler takılmalıdır; icabında çift maske de olabilir.

Mesafe: İşlenmiş gıdalardan olabildiği kadar uzak durulmalıdır; ideali bunların görüş alanının tamamen dışında olmasıdır.

Musluk: İstemeden veya farkında olmadan bu tür gıdalara temas edilebileceği için eller su ve sabunla iyice ve sık sık yıkanmalıdır.

Kapanma: İşlenmiş gıdaların bulunduğu mekânlar tamamen ve süresiz kapatılmalıdır. 

Kaynaklar: 

  1. https://www.nature.com/articles/s41591-020-01183-8
  2. https://advances.sciencemag.org/content/7/14/eabe4841
  3. https://academic.oup.com/ajcn/article-abstract/111/6/1259/5824715
  4. https://www.clinicalnutritionjournal.com/article/S0261-5614(20)30693-2/fulltext
  5. https://www.bmj.com/content/372/bmj.m4948
  6. https://jandonline.org/article/S2212-2672(21)00059-9/fulltext

Kaynak: İşlenmiş gıdalara da koronavirüs muamelesi yapılmalıdır | Independent Türkçe (indyturk.com)

 

***

EK 1 (8.4.2021): Ultra-processed foods: A global threat to public health

A revolution in food science and modern grocery retailing over the last 60 years has led to explosive growth in manufacturing and consumption of ultra-processed foods (UPFs). This shift began in high-income countries but has now reached countries at all income levels. UPFs are a substantial factor affecting worldwide increases in the prevalence and incidence of
obesity and other diet-related, non-communicable diseases. UPFs’ poor nutritional profiles, hyper-palatability (and, arguably, addictive nature10-12), and content of biologically harmful compounds all wreak havoc on health. Policy interventions are needed to curb rising UPF consumption and in turn, combat associated negative health outcomes and premature mortality.

Kaynak: https://globalfoodresearchprogram.web.unc.edu/wp-content/uploads/sites/10803/2021/04/UPF_ultra-processed_food_fact_sheet.pdf

***

EK 2 (1.3.2024): The BMJ’de yayımlanan yeni bir çalışma, ultra işlenmiş gıdaların insan sağlığı üzerindeki zararlı etkisini vurgulayarak, yaklaşık 10 milyon katılımcıyı içeren 45 farklı meta-analizin bir şemsiye incelemesine göre, 30’dan fazla olumsuz sağlık sonucu ile bir korelasyon olduğunu ortaya koydu.

Çalışmada; paketlenmiş atıştırmalıklar, şekerli tahıllar ve tüketime hazır ürünler gibi ultra işlenmiş gıdalar, yüksek oranda ilave şeker, yağ ve tuz içermelerinin yanı sıra düşük vitamin ve lif içeriği nedeniyle uzun süredir kötü sağlık koşullarıyla ilişkilendirildi.

Bu ürünlerin bazı yüksek gelirli ülkelerde toplam günlük enerji alımının %58’ine kadar katkıda bulunabildiğini, düşük ve orta gelirli ülkelerde ise önemli bir artış gözlemlendiğini gösterdi.

Kalp hastalığı riskini yüzde 50 artırıyor

Son üç yıl içinde gerçekleştirilen incelemede, her biri çeşitli meta-analizleri içeren 14 inceleme makalesinden elde edilen kanıtlar değerlendirildi. Ultra işlenmiş gıdalara maruz kalma tahminleri, gıda sıklığı anketleri ve diyet hatırlamaları dahil olmak üzere farklı kaynaklardan toplandı.

Sonuçlar, ultra işlenmiş gıdalara maruziyet arttıkça 32 olumsuz sağlık sonucu riskinin de arttığını tutarlı bir şekilde gösterdi. İkna edici kanıtlar, daha yüksek alımı kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riskinde %50 artış, anksiyete ve yaygın ruhsal bozukluk riskinde %48-53 artış ve tip 2 diyabet riskinde %12 artış ile ilişkilendirdi.

Ayrıca, çalışma bulguları, daha yüksek ultra işlenmiş gıda alımını herhangi bir nedenden ölüm riskinde %21, anksiyete ve yaygın ruhsal bozukluk riskinde %40-66 ve tip 2 diyabet riskinde %12 artış ile ilişkilendirdi.

Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/calisma-ultra-islenmis-gidalar-32-saglik-riskiyle-dogrudan-baglantili-110223

***

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    İşlenmiş tüm yiyecekler ve içecekler COVİD-19 virüs salgınından çok daha yüksek risk arz etmektedir, tüm toplumlara.

    İnsan sağlığını gerçekten düşünüyorsa, DSÖ-WHO-senelerden beri süre gelen işlenmiş gıda tüketimi pandemisi, yani salgını hastalığı uyarıları yapmalıdır tüm ülkelere!

Siz de yorumunuzu paylaşın: