SİGARA TİRYAKİLERİ BUGÜNLERDE NEDEN MUTLU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla

Allen Carr herhangi biri değil, kendi bulduğu biryöntemle yüz binlerce insana sigarayı bıraktırdığı iddia edilen bir İngiliz. Dünyada “anti-smoking guru” olarak tanınıyor, yani sigara içilmesine  karşı olanların ustası, piri.

Aslında Allen Carr da gençliğinde bir sigara sevdalısı imiş. Babasını akciğer kanserinden kaybetmiş olmasına rağmen, 16 yaşında sigaraya başlamış ve üstelik de birkaç yıl içinde günde en az 3 paket sigara tüketir bir duruma gelmiş. 33 yıl bu şekilde sigara içmiş. Birçok sefer sigarayı bırakmayı denemiş, ama bir türlü başarılı olamamış. Nihayet 1983 yılında kendi geliştirdiği bir yöntemle sigarayı bırakmış, hem de bu işi çok kolay, hiçbir sıkıntıya girmeden, kırıp dökmeden, sinirlenmeden, kilo almadan başarmış ve üstelik de o günden beri de asla sigara içmemiş.

Alan Carr, yöntemini önce çevresindeki insanlar üzerinde denemiş ve başarılı olduğunu görünce de yöntemini geliştirerek birebir görüşmelerden pek çok insanın katıldığı grup seanslarına geçmiş. 1983’ de de Londra’da ilk kliniğini açmış. Buraya dünyanın her yerinden akın akın insanlar gelmeye başlayınca, yöntemini uygulayacak uzmanlar yetiştirmeye, dünyanın birçok yerinde klinikler açmaya ve kitaplar yazmaya başlamış.

Sigarayı bıraktırdığı kişiler arasında Anthony Hopkins, Richard Branson… gibi ünlüler de varmış. Bizden de Akşam yazarı Mansur Forutan’ ın bir yazısından bu yöntemle sigarayı bıraktığını yazmış olduğunu hatırlıyorum. Bugün, dünyanın 30 ülkesinde sayısı 70’ i geçen kliniği olduğu ve buralarda sadece geçen yıl 45.000 kişinin tedavi olduğu söyleniyor. Bu işten ne kadar para kazandığını da siz hesap edin artık.

İşte, Alan Carr bu.

Şimdi sigara tiryakilerinin neden sevindiklerine gelelim.

Sigara tiryakisi olup bir de bunu bırakmaya çabalayıp bir türlü bırakamayanları en mutlu eden olay, sigara içmedikleri halde sigaranın neden olduğu hastalıklardan birine tutulanların haberini almaktır.

Hele de bu kişi, Alan Carr gibi kendisi de sigaraya karşı olan, binlerce insana sigarayı bıraktırmış olan biriyse.

Bu biraz da meselâ, verem, astım, kanser… olan birinin hastaneye gittiği zaman sadece kendisinin hasta olmadığını gördüğünde duyduğu mutluluğa benzer bir durumdur.

Üstelik bir de, bu hastalık o kişinin ölümüne neden olmuşsa, duyulan ‘çaktırılmayan mutluluk’ da daha fazla olur.

 ‘’Bak gördün mü, sigara içmeyen biri daha akciğer kanserinden gitti. N’ olucak, içen de kanser oluyor, içmeyen de. Adam sigara koymamış ağzına hayatta, ama öldü gitti kanserden. Bu iş Allah’ ın takdiri’’ diyerek keyifle tüttürürler sigaralarını.

 Bugün, sigaranın nasıl zararlı olduğundan başlayıp kanserlerin önlenebilir en önemli nedeninin sigara olduğunu anlatarak tiryakilerinin şu  üç paralık keyiflerine dokunmayalım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: