ALZHEİMER İLAÇLARINDAKİ BÜYÜK OYUN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
nöroloji doktoru

Nöroloji uzmanı olduğunu bildiren bir meslektaşımızdan aldığım mektubu yayınlıyorum. Bunu her hekimin özellikle de nöroloji ve psikiyatri uzmanı olanların okumalarını ve görüşlerini bildirmelerini diliyorum.

“Geçen gün Skytürk TV’de katıldığınız ilaç terörü konulu tartışma programını beğenerek izledim.

Nöroloji uzmanıyım. Alzheimer ilaçlarının satışındaki artışı, sizin belirttiğiniz gibi sadece nüfusta yaşlanma ile açıklamak mümkün değildir.

Bir kere, yaşlanma ile görülen mental yetersizliklerin ve unutkanlıkların çoğu “demans” değildir. Bu, çoğu fizyolojik semptomların sadece dar bir kısmı demanstır; daha da ötesi demansın sadece daha da dar bir kısmı Alzheimer hastalığı olarak tanılanır.

Hâlbuki ilaç yazma ve satma pratiğinde tüm hafif unutkanlığı olan yaşlılar Alzheimer olarak tanılanmakta “overdiagnosis” ve de gereksiz yere ilaç tedavisi başlanmaktadır.

Demek ki her yaşlılık belirtisi demans olmadığı gibi her demans da Alzheimer tipi demans değildir. Alzheimer, tüm fizyolojik yaşlılıklar içerisinde ancak yüzde 3-5 gibi bir oranda görülür, gerisi sadece ilaç firmalarının yalanıdır. Çünkü bu ilaçlar demans değil sadece Alzheimer tip demans ruhsatlıdır.

İkincisi, Alzheimer tipi demans tedavisinde kullanılan ilaçlar tedavide etkisizdir, her ne kadar ilaç firmaları iddia etse de, sizin de bildiğiniz gibi sadece pozitif çıkan bazı veriler ruhsatlandırma dosyasına konur ve negatifler çöpe gider (“data on the file”).

Hâlbuki gerçek böyle değildir, tecrübelerimden ve tek tük bağımsız literatürden anladığım şu ana kadar piyasaya çıkmış hiçbir Alzheimer ilacının hastalığı 

a. iyileştirmediği,

b. geciktirmediği,

c. yaşam süresi ve kalitesine fayda etmediğidir.

Yan etki konusu üzerinde hiç durmuyorum çünkü bu ilaçların kanıtlanmış birçok hayati yan etkisi zaten bulunmakta fakat hastalar yaşlı olduğu için göz ardı edilmektedir.

Bu konu üzerimde ısrarla durmamın nedeni, kolesterol, depresyon, aşı ve arada güme giden HPV kampanyalarından sonra, bu ilaçların giderek ucuzladığı ve haklarında şüpheler oluştuğu için ilaç firmalarının çoğunun Alzheimer’i pompaladığı ve gelecek 10- 20 yıllık planlarında bu ilaçlardan (kendi deyimleri ile “block busters”) çok paralar kazanmayı hesapladığıdır. 

Neden mi? Vademekum’unuzu (ilaç rehberi) açıp bu ilaçların fiyatlarına bakarsanız nedenini anlarsınız.

Tamamı devletçe geri ödemeye alınmış bu ilaçların aylık tedavi maliyetleri 100 – 600 TL arasında değişmektedir. (Exelon, Aricept, Ebixa, Memorix vb). Hatta bu fiyatlar da yetmemekte, doktorlar ve hastalar flaster vb formları gibi daha “hi-tech” ama daha pahalı, sonuçta bir etkinliği kanıtlanmamış formlarına yöneltilmektedir. Flaster olanların fiyatı sanırım 350 TL civarıdır.

Bir diğer konu da, Alzheimer tanısı konsa bile, bunların sadece bir kısmı için ilaç ruhsatlıdır, hepsi için değil. Buna da firmaların Ankara ve FDA ayak oyunları ile “erken dönem Alzheimer belirtileri” denmiştir.

Mesela İngiltere’de, Demans testi ve nöro-psikolojik değerlendirme yapmadan hastalara Alzheimer ilacı verilemez. Bu tıbbi hatadır ve de devlet geri ödeme yapmaz. Ama Türkiye de herhangi bir hastanenin branşı uygun herhangi bir uzmanı tek imza ile Alzheimer ilaç raporu çıkarabilir. Ne bir test, ne bir takip, ne bir sorumluluk gerekir.

Gene, bu ilaçların ileri demanslar ve Alzheimer’ in ileri tiplerinde de hiçbir işe yaramadığı bilinmesine rağmen, bedensel fonksiyonları tamamen gerilemiş, yatalak ve bakım hastalarına da bu ilaç verilmektedir, faydası sadece ilaç firmasına olduğunun bilinmesine rağmen. Pek çok bakım ve huzur evi ile evlerdeki yatalak hastalarda durum böyledir.

Sonuç olarak, yaşlılık, elbette ki artan yaşlı nüfusu ve uzayan ömür gerçekleri ile ele alındığında önemli bir evredir, ama tıpkı çocuklarda olduğu gibi fizyolojik durumları ilaç firmalarınca sömürülmeye de adaydır.

Hâlbuki işin doğrusu, yaşlanmanın fizyolojik doğal bir süreç olarak kabul edilip ele alınması ve destekleyici, sosyal ve  ekonomik yaşamın içinde kalıcı politikalar geliştirilmesi ve yaşlıların sağlıklı mutlu bireyler olarak yaşamlarının bu evresini geçirmeleri hedeflenmelidir.

Yazı için 13 yorum yapılmış:

  1. tuna erincler dedi ki:

    Hastalarımız ilaca bukadar meraklı olunca, sosyal güvenlik kurumunun işi de kolay değil.İlaç tüketiminin pompalanmasında Alzheimer ilaçları örneği ne ilk ne de son

  2. Ateş Ülker dedi ki:

    Senil demans ile Alzheimer arasındaki farklar vurgulanmalıdır.Konunun tartışılması gereken yönü,Senil demansların çoğunlukla “Alzheimer”olarak değerlendirilmekte olmasıdır.Alzheimer hastalığının Senil demansın bir ileri evresi veya farklı bir klinik şekli olduğunu öne sürenler de vardır.Alzheimer hastalığında Psikiyatriyi ilgilendiren belirtiler ön plandadır.Hangi konu olursa olsun en doğrusunu bulana kadar tartışmakda yarar vardır.
    Dr.A.Ülker
    İç.h.Uzm.

  3. aile hekimi – 12.11.2011 23:05

    sayın hocam tek soru cevap yazarsanız sevinirim:2002 den beri AKPhükümetinde değişmeyen tek bakan neden sağlık bakanıdır.başbakan bile değişmişken(abdullah gül)?aile hekimlerinin sorunlarına da değinirmisiniz lütfen

  4. zerdegüm narinoğlu – 12.11.2011 22:20

    Elinde çanta ile doktorları gören mümessil, tıp kongresi adı altında lüks tatil olduğu sürece bu ilaçlar fazlaca yazılmaya devam edecektir.

    Çözümlerden biri de kronik hastaları eğitmek,normal hastalar için ilaç kutularını küçültmek gerekirse tvde bunun için reklam koymaktır.Doktor sayısını artırmak da buna dolaylı katkı sağlar.Çünkü çoğu doktor fiziki muayene ile çözeceği hastalığı labaratuvar testi ile çözmeye çalışıyor.Bu durum labaratuvar ilaçlarının tüketimini de fazlalaştırıyor.İlaç yerine diyet ya da fiziki etkinlikte bir çok hasta için tedavi edici olabilir.Sgk ve sağlık bakanlığı bunları da düşünse iyi olur.

  5. hehe – 12.11.2011 19:53

    2002 de ilac parasi ne kadardi simdi ne kadar?
    2002 de toplanan dolayli vergi ne kadardi simdi ne kadar?
    2002 de muayene ve recete parasi adi altinda ne kadar toplaniyordu simdi ne kadar?
    2002 de toplanan saglik primi ne kadardi simdi ne kadar?

  6. Suheyla Sus dedi ki:

    Merhaba, benim anneme de alzheimer teshisi konuldu ve yukarida yazdiginiz ilaclarin bircogunu kullandi, belirtiler Prof.Dr. Cihan Aksoy’un agrilari icin verdigi LYRICA adli ilaci kullanirken basladi, defalarca Dr’u arayip ulasamadigimiz icin asistani araciligi ile gecici yan etkiler devam dedigi icin 1 yila yakin kullandik halusinasyonl, siddet egilimi, sinirlilik hali artinca Prof.Dr.Isil Baran Kulaksizoglu ve Prof.Dr. Murat Emre’ye götürdük , bu ilacin yasli hastalarda Alzheemiri tetikledigini ve one cektigini söylediler. C.Aksoya yine asistani araciligi ile bunu iletince lütfedip aradi ve reddetti tabiki devaminda ilac sirketi ile gorustugunu , bunu reddettiklerini , arastiracagini , dogru cikarsa ilac sirketini dava edecegini vs soyledi bir daha ses cikmadi ne bir özur ne ilgi aylarca beni aramissiniz ulasamamissiniz TV’de programa cikmakdan hastalarina vakit ayiramiyor. Hasta yakinlari caresiz ne yapabiliriz ki , biz kendi insiyatifimizle zaman zamn dozlari dusurmeye,(tabiki Dr umuza da danisarak) vb yontemlere basvurduk ama hemen halusinasyonlar basliyor. Onerebileceginiz bir yontem olabilirmi, Saygilar

  7. PınarvYavuz dedi ki:

    Merhaba Sevgili Hocam,
    Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz… maalesef sadece bu alanda değil pek çok alanda ilaç, tetkik ve tedavi konusunda suistimal açık bir ülkeyiz. Babam hekimlerin tanısında yada baştan savaşına göre 5 yıldır Alzheimer hastası. Tedavi konusunda çok dikkatli davrandığım için ilerlemesinin çok yavaş olduğunu gözlemliyorum. Özellikle doğal besinler vermeye özen gösteriyorum. İlk başta biraz agrasifti, cok ağır olmayan antidepresan kullandık, artık kullanmıyorum. Başlangıç evresi de verilen Demans ilacını aldım, onun dışında bir ila a geçmedi ve ilerleyen evreleri için Demans ilaçları yazdirmadim. Çünkü bu ilaçların hastalığı durduğu yönündeki iddalaein aksine daha çok arttırdığı inanıyorum. Kullandığım ilaç ise aksamlari yatmadan önce veriyorum ve dqhaxrahat uyumasini sağlıyor. Bir hastalığın içinde olmadan hastalığı tam anlamıyla algılamak çok zor, özellikle Alzheimer hastanın var ise. Keşfi ettiklerim; 1. Devlet doktorları tam olarak hastayı muayene etmiyor. Oysa her hasta farklı, dediginiz gibi her hasta Alzheimer değil. İlerleyin farklı. Her hastaya Alzheimer deniyor aynı tedavi protokolünü uyguluyor gönderiyor. Oysa yazılan bazı ilaçların ağır yan etkileri var ve hastalığın yanı sıra daha farklı ve kötü nedenlere sebep oluyor. Hasta zaten bakanın elinde, bakan kişi perişan. 2. Dediğiniz gibi ilaçlar. Oldukça pahallı ve devletin hazinesi den giden milyarlarca lira para… Üstelik yan etkileri korkunç. 3. Kaybolan, Yitip giden milyonlarca hayat.
    Her hasta yakını benim kadar artırmayı değil maalesef, Oak zorunda mı o da tartışılır, oy verdikleri, inandıkları, kendilerini emanet ettikleri devlet babaları car. Peki şimdi ne yapmak lazım. Siz söyleyin biz yapalım. Bu konunun neresinden tutalım.
    Sevgi ve saygılarımla,
    Pınar Yavuz

  8. Ali Sönmez dedi ki:

    Aynen Katılıyorum ,bir örnekte ben vereyim,sabah kahvealtısında hemşireler Demans hastalarına inisillini vurup,peşindende,karbonhidratlı yiyecekleri veriyorlar ,yani hem ilaçtan,hemde gıdalardan yolarını buluyorlar.

  9. Selma Dogan dedi ki:

    Sevgili Dr. Ahmet Bey,, hep içimizde olan şüpheleri, endişeleri atmamızı sağlayan makaleniz, bize tekrar ışık oldu, umut oldu. Çok teşekkürler.
    Anneme ilk kez 2012 yılında teşhis kondu ve 2013 te düşme sonucu oluşan travma ile hızla ilerledi. Ancak sonradan yaptığımız degerlendirmelerle aslında bu sürecin 2007-2008 civarında başladığını tahmin ediyoruz.
    Teşhis edilmesinin ardından, bahsettiğiniz ilaçların ilk 3 u ve ayrıca serequel verildi ki annem aritmi ve tip 2 diabet hastası. Ilaclara başladığımızı ikinci günü, siddetli ishal kusma sonucu 4-6 tansiyon ve şuur kaybi ile acile gittik.
    O gün bizim için dönüm noktası oldu ve ilaç vermeme kararı aldık. Çocukluğumuzdan kulaklarımızda kalan “bunama” dan daha farklı bir durum olmadığını düşündük.
    Annem, normalde sakin ve uyumlu iken, çok hareketli ve agresif oldu. Buna rağmen, Onu hep aktif hayatın içinde tuttuk ve sadece seretonin ile sakin tutmaya çalıştık.
    Bugün hala ayakta ve sağlıkla hayatın içindeyiz çok şükür.
    Tekrar çok teşekkürler, sevgi ve saygılarımızla.

  10. Öçal uysal dedi ki:

    Hep ilaç firmalarının insanları sömürdügü yazılıyor ve anlatılıyor
    Peki neden ilaç firmalarına sömürülmemek için çözümler üretmiyoruz
    Bunu halk yapamaz yapacak olan tıp camiası

  11. sevgi dedi ki:

    anneme eylül 2017 de alzheimer teşhisi kondu. ve ilaç verdiler yan etkilerine bakınca kardeşimle cok tedirgin olduk, resmen alzheimer hastalığının ileri sahfasının belirtileri ile aynıydı. annem alzheimer başlangıçı henüz hayatında cok belirgin sorunlar yokken biz bu ilacı kullanarak annemi resmen bu hastalığın içine hızla atacaktık, başka doktorlara başvurduk, tanıdık birisinin önerisi ile akapunktura gidiyoruz suan, anneme ozon tedavisi ve b 12 vitamini veriliyor tedavi süreci henüz yeni , beslenmesine çok dikkat ediyoruz, hastanın moralide çok iyi olmalı, ilaç kullanmıyoruz. hocam yazınızda rahatlattı bizi acıkçası, bazen acaba başlasakmı dediğiniz oluyor, çünkü geç kalmaktan korkuyorsunuz, ama biz doğal tedaviye devam edeceğiz, unutmayın bu hastalar sevgiye sabirla neşe ile hayata tutunurlar , allah böyle caresi zor olan hastalara hasta yakınlarına yardımcı olsun , dilerim bu hastalıklarıda en kısa zamanda etkili bir tedavi bulunur

  12. Hülya dedi ki:

    Hocamm Alzheimer ike ilgili sın çalışmakar nelerdir? Bi 10 yıla kadar çözüm bulunur işallah.

  13. Erdinc dedi ki:

    Benim anneme de yakın zamanda Alzheimer teşhisi kondu. Verdikleri ilaçların çok ağır olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yıllar önce annem guatr ameliyatı oldu ve yıllardır tiroid hastası. Acaba tiroid tedavisi için kullandıkları ilaçlar mi Alzeimer sendromları göstermesine neden oluyor bilmiyorum. Alzheimer hastalığını gerçekten nasıl teşhis edilir ve günümüzde herhangi bir tedavisi var mıdır?

Siz de yorumunuzu paylaşın: