HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
FDA ŞAŞIRMA, SABRIMIZI TAŞIRMA
Son günlerde statin-lobisinin kafası iyice karışık fakat bu sefer benim yüzümden değil.
Önce tıbbi fetva kurumu FDA, statin sınıfı ilaçların etiketlerine diyabete ve hafıza kaybına yol açabilir uyarısı konmasını istedi.
Kılavuzları gereği her diyabetliye gözü kapalı statin yazmayı görev bilen, buna karşı çıkanları ise cahillikle ve malpraktisle suçlayan lobiciler “Bu yan etkiler seyrek görülüyor, ilaç bırakılınca düzeliyor, sonra kan şekeri o kadar da yükselmiyor ki…” benzeri gerekçelerle bu uyarıyı sulandırma faaliyetlerine başladılar.
Ardından FDA, her ikisi de piyasada şakır şakır satılmakta olan iki kolesterol düşürücü ilacın kombine formuna “yeterli veri yok” diye onay vermedi.
Oysa kombine ilaçtaki maddelerden biri atorvastatin diğeri ise ezetimibe. Atorvastatin karaciğerde kolesterol sentezini, ezetimibe ise bağırsaklardan kolesterol emilimini azaltarak kolesterolü düşüren ilaçlar.
FDA’ nın bu kararını anlamak gerçekten mümkün değil: Çünkü atorvastatin (Lipitor) hâlen dünyanın gelmiş geçmiş en çok satan ilacı unvanına sahip.
Ezetimibe (Zetia) ise onun kadar olmasa da satış rakamları yüksek olan bir ilaç.
Üstelik Amerikan ilaç piyasasında benzer özelliğe sahip olan ve içinde (simvastatin + ezetimibe) bulunan Vytorin isimli bir ilaç da var.
Ayrıca içinde statin + niasin (hem kötü-kolesterolü azaltıyor hem de iyi-kolesterolü yükseltiyor) bulunan kombine ilaçlar da var: Advicor (lovastatin +niasin) ve Simcor (simvastatin + niasin) gibi.
FDA’ nın bu yaptığını Chicago’ lular bile yapmaz.
Binlerce kardiyologun FDA’ nın merkezinin önünde toplanıp binanın camlarını indirmelerini, “Kahrolsun FDA” sloganları atmalarını, “FDA başkanının kuklasını yakmalarını” boş yere bekledim.
Statin lobisinin bu karara “gıkı bile çıkmadı”.
Bizim Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı “FDA’ yı malpraktis yapmakla suçlar” veya hiç değilse bir “teessüf bildirisi” yayınlar diye de umdum ama bunlar da olmadı.
Demek onların gücü de ancak “emekli göğüs hastalıkları profesörüne” yetiyormuş!
Varan üç!
Amerikan Kardiyoloji Kolejinin son kongresinde sunulan yeni bir ilaçla ilgili faz I araştırma sonuçları ise statin-lobisinin aklını iyice karıştırdı; ağızlarını bıçak açmaz oldu.
Bu çalışmalarda, PCSK9 isimli bir enzimi bloke eden ilaçların kötü-kolesterolü statinlere göre çok daha fazla miktarda düşürdükleri gösteriliyor.
Statinlerin pabucu dama atılırken iş bununla da bitmiyor.
Bu yeni ilaçlar ruhsat alsa da almasa da bir gerçeği ortaya koyuyor:
“Kolesterol yüksekliği kolesterolün fazla sentezinden değil, karaciğer tarafından kandan yeteri kadar temizlenememesinden kaynaklanıyor”.
25 seneden beri on milyonlarca insan kolesterol ilaçlarını boşu boşuna içmişler; iyi mi?
Bazı hekim ve kardiyolog arkadaşlar PCSK9 blokerine bağlı araştırmanın önemini hala anlayamamışlar. Yani hücre içi kolesterol sentezini durdurmakla, hücre reseptörlerini çalıştırarak kolesterolü düşürmek arasında bir fark görmüyorlar, göremiyorlar ki bu çok ayıp ve utanç verici bir durum. ‘Yani hücre içinde steroid-kolesterol sentezini durdurmanın ne anlama geldiğini’ bilmiyorlar, bu bilimsel açıdan zavallılıktır. TKD’nin durumu ise tamamen bence ‘utanç’ verici…En azından bazıları TKD’nin bazı üyeleri ‘Kolesterol tartışmaları’ndan dolayı insanlardan ve sizlerden özür dileme erdemini gösterebilmeli…Bu elbette zorunlu değil, sadece ERDEM meselesi….’Sizi ve görüşlerinizi değerlendirirken acele etmiştik’ diyebilmeliler..
Kolaylıklar diliyorum Ahmet Hocam. Zor olan araştırma yapmak, fikir üretmek değil Türkiye’ gibi ülkelerde… Zor olan, bu yolda sizi çeşitli şekillerde engelleyen, sizi sürekli yıpratmaya çalışan insanlarla uğraşmak zorunda kalmak…
Tekrar kolaylıklar diliyorum..
Mevlüt
Değerli Ahmet Hocam;
Bazıları hala kolesterol sentezini hücre içinde engelleyen ilaçlarla (statinlerle), Reseptörlerin işlevini kazandıran PCSK9 blokeri arasındaki farklı anlayamamış görünüyor. Bu durum ‘hücre içinde steroid-kolesterol’ sentezinin önemini kavrayamamış bir sürü insan-araştırmacı-uzman demek….Bu insanlara tekrar tekrar steroidleri-kolesterolü anlatmak ise utanç verici…
Yani size sabırlar diliyorum, işiniz çok zor. Türkiye’de zor olan fikir ya da düşünce üretmek değil, yeni fikir ve düşüncelere direnen, gruplaşmış ‘elit’lerle uğraşmak zor olan ve siz de ‘en zor olanı’ seçtiniz….
Yani ‘adam gibi adamlarla tartışmak’ güzeldir, bilgilendirir, fikir kazandırır, geliştirir…Ama bizim, sizin şanssızlığınız adam gibi adamlarla değil ‘küçük adamlar’la tartışmak zorunda kalmanızdır…
Çünkü ‘adam gibi adamlar’ özür dileme erdemine sahip insanlardır, ‘küçük adamlar’dan ise böyle bir şey beklenemez….Yani erdem, gerektiğinde özür dileyebilmektir. Ve TKD’nin size, bize karşı basın toplantısı yapan, kolesterolü çok bildiğini sanarak ‘kolesterol tartışmaları’nı başlatan üyeleri özür dilemele erdemini gösterebilmelidir…
Yolunuz zor, kolaylıklar diliyorum…
Selamlarımla
Mevlüt Durmuş
Keşke kolesterol ilaçlarına karşı yürütülen kampanyayı, her gün medyada boy gösterip, halka yalan-yanlış bilgiler sunan şarlatanlara karşı da gösterebilsek