BOEHRİNGER İNGELHEİM’ E 95 MİLYON DOLAR CEZA

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
boehringer

USA Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, dünyanın önemli ilaç üreticilerinden Boehringer Ingelheim firması, kanunsuz ilaç pazarladığı iddialarına karşı 95 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.

Bu paranın 34.5 milyon doları Medicaid’ e (Yoksullar için sağlık yardımı kuruluşu) ödenecek.

FDA tarafından onay verilmediği hâlde kullanımları firma tarafından illegal olarak teşvik edilen 4 ilaç var.

Bunlardan biri felçlerin önlenmesi için kullanılan Aggrenox; diğeri hipertansiyon ilacı olan Micardis ve diğer ikisi de KOAH tedavisinde kullanılan Atrovent ve Combivent.

Firmaya yöneltilen suçlamalar şunlar:

BİR: Bu ilaçları yazmaları için doktorlara rüşvet vermek.

İKİ: Sadece felçleri önlemek için onay alan Aggrenox’ u Plavix’ ten daha üstün bir ilaç olarak tanıtmak; kalp krizi ve çevresel damar hastalıklarında kullanımını teşvik etmek.

ÜÇ: Doktorları, Atrovent ve Combivent gibi sadece erişkinler için ruhsatı olan ilaçları çocuklarda soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlara bağlı öksürük ve astım krizi tedavisinde kullanmaya yöneltmek.

DÖRT: Sadece hipertansiyon tedavisi için onay verilen Micardis isimli ilacın metabolik sendromun ve erken böbrek hastalığının önlenmesi için endikasyon dışı kullanımını sağlamak

BEŞ: Tüketimi artırmak için doktorları onay verilenin üzerinde dozlarda ilaç yazmaya razı etmek.

Propagandist ispiyoncu oluyor

Firma hakkındaki bu iddialar daha önce firmada 14 sene süreyle propagandist olarak çalışan Robert Heiden tarafından ortaya atılıyor.

Amerikan kanunlarına göre hükümetin lehine sonuçlanan davalarda muhbire tazminatın yüzde 15 ila 25’ i ödeniyor.

Bu davada Heiden’ e 17 milyon dolar verilmesi uygun bulunuyor ama bunun için muhbirin büyük emek sarf ettiği de bir gerçek.

Heiden, firma içindeki konuşmaları kaydediyor; 1.5 milyon sayfa dokümanı ve propagandistlerin doktorlarla görüşmelerinden sonra tuttukları 2 milyondan fazla notu analiz ediyor.

FBI’ ın bir gizli ajanının firma tarafından desteklenen pazarlama toplantısına katılmasını sağlıyor. Konuşmacı bu toplantıda doktorları Micardis’ in endikasyon dışı kullanımına teşvik ediyor.

Heiden “Doktorların tedavi kararlarını yanlış bilgilere dayandırmaları çok endişe verici idi. Sadece satışları artırmak için ciddi potansiyel sonuçları olabilecek endikasyon dışı ilaç kullanımını teşvik etmek iğrenç bir şey” diyor.

Peter Chatfield isimli avukat da “Boehringer, endikasyon dışı pazarlama oyunları sayesinde küçük bir firma iken dünyanın en büyük şirketlerinden biri oldu. Birçok doktor bu pazarlama faaliyetlerinin bir sonucu olarak aynı etkiye sahip ucuz ilaçlar yerine firmanın pahalı ilaçlarını tercih ediyor” diyor.

Firma ne diyor?

Boehringer Ingelheim tarafından yapılan açıklamada ise bu cezayı kabul etmek zorunda olmadıklarını ama davaların uzamasının sebep olacağı zaman kaybı ve masraflardan kaçınmak için hükümetle anlaştıklarını bildirdi.

Firma, 95 milyon dolarlık ceza yanında Adalet Bakanlığı tarafından denetlenen Kurumsal Dürüstlük Anlaşması’ nı da kabul etti.

Bu sayede firmanın gelecekte bunlara benzer uygunsuz pazarlama faaliyetlerinin belirlenmesi ve bunlardan sakınması da sağlanmış oluyor.

Gelelim neticeye

Bu, dünyanın en çok kâr eden kurumları olan ilaç şirketlerinin ödemeyi kabul ettiği ne ilk ne de son ceza.

Aslında onlar kanunsuz pazarlama faaliyetleri için ödeyecekleri cezalara çoktan razılar; çünkü bu sayede ödediklerinin kat be kat fazlasını çoktan ceplerine indirmiş oluyorlar.

Endüstrinin bir tek amacı var: Daha fazla kazanmak!

Bu uğurda da her türlü yalan-dolan-dalavere-oyun mubah.

Her zaman yazıp söylediğimi tekrar ediyorum: İlaç endüstrisi ile doktorlar arasındaki çıkar ilişkileri sıfırlanmadıkça bu işin sonu gelmez.

KAYNAKLAR

1. http://www.sacbee.com/2012/10/25/4938943/whistleblowers-extraordinary-efforts.html

2. http://www.abc2news.com/dpp/news/region/baltimore_city/drug-firm-pays-out-95-million-settlement

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. tuna erinçler dedi ki:

    Bu firma reklamı iyi bilir. Bir kongrede, ilaçlarının reklamını yapacağı bir oturumda, tanınmış bir ses sanatçısının da katılacağı akşam yemeği davetiyelerini tanıtım bittikten sonra dağıtmıştı. Herkes tanıtımını sonuna kadar izlesin diye. Neyse ki A.B.D.de (işini bilmeyen) yargıçlar varmış da o firma cezalandırılmış. Turgut Özal ne demişti: “Benim memurum işini bilir”. Aynı şekilde “işini bilen” yargıçlar olsaydı A.B.D.de o firma ceza almaktan kurtulabilirdi.

Siz de yorumunuzu paylaşın: