PROBİYOTİKLER VE KEFİRİN GERİ DÖNÜŞÜ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Aslında başlıktaki tabir doğru değil, en azından bizim gibi tam yağlı sütten yapılan yoğurt, ayran ve kefir yiyip içenler için.

Bunlar gitmedi ki geri gelsin.

Biz mis gibi tam yağlı yoğurdumuzu yiyor, ayranımızı kefirimiz afiyetle içiyor keyfimize bakıyor, Allah’ a şükrediyoruz.

Bu sayede hem birinci hem ikinci beynimizi tam kapasite tıkır tıkır çalıştırıyoruz ama bunları tatmayanlara da üzülüyoruz bir taraftan.

Neyse ki bize ayak uydurmaya başlayan etıbbanın sayısı giderek artıyor.

Bugün de bir meslekdaşımız ayrana kefire methiyeler düzmüş ki, sözlerinden bu harika gıdaları yeterince tükettiği net olarak anlaşılıyor.

Darısı gerçek gıdaların kıymetini bilmeyenlerin başına diyelim, haberi keyifle okuyalım.

***

Bilim insanları bağırsakların beynin sağlıklı çalışmasındaki önemine vurgu yaparak “bağırsaklarımızda sağlıklı bakterilerin sayısını arttırabilirsek beynimiz de daha iyi fonksiyon gösterecektir” iddiasında bulunuyorlar.

İNSANDA 2. BEYİN Mİ VAR?

Antalya’da düzenlenen Psikofarmakoloji Kongresi’nde ilginç bilimsel tartışmalar yaşanıyor. Bilim insanları bağırsakların beynin sağlıklı çalışmasındaki önemine vurgu yaparak “bağırsaklarımızda sağlıklı bakterilerin sayısını arttırabilirsek beynimiz de daha iyi fonksiyon gösterecektir” iddiasında bulunuyorlar.

Psikofarmakoloji Derneği tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 4. Uluslararası Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu’nda konuşan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar “mikropların önemli bi kısmı sağlığımızı bozan hastalıklar yapsa da, bu özellikleriyle ön plana çıksalar da bazı bakteriler sağlığımızın korunması için oldukça önemlidir.

İnsan bağırsağında bulunan bazı bakteriler bağışıklık sistemimizi güçlendirirler. Bağırsakla beyinin fonksiyonlarını düzenlerler. Vücudumuzun daha sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yürütmesine yardımcı olabilirler. Bu son yıllarda bütün dünyada oldukça dikkat çeken bir konu. Eskiden bizim düşüncemiz beynin bağırsakları yönettiğiydi. Örneğin strese girdiğimizde bağırsak fonksiyonlarında bozulmalar olur.

İshal, kabızlık, karın ağrıları olabiliyor. Beyin fonksiyonları bağırsakları düzenliyor gibiydi fakat son yıllarda şunu görüyoruz ki bu sistem ters yöne de işleyebiliyor. Bağırsaklarımız, beynimizin sağlıklı biçimde çalışmasıda oldukça büyük role sahip.

Bu konuda örneğin şizofrenide, otizmde, Alzheimer hastalığında, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğunda birçok çalışmalar yapılıyor ve çalışmanın çok büyük bir oranı eğer vücudumuzdaki bağırsaklarımızda sağlıklı bakterilerin sayısını arttırabilirsek beynimizininde daha iyi fonksiyon göstereceğini işaret ediyor” dedi.

Temel amacı psikiyatrik hastalıkların bilimsel temelinin daha iyi anlaşılması için psikofarmakoloji ile diğer ilgili disiplinler arasında iletişim ve işbirliği kolaylaştırmak olan, Psikofarmakoloji Derneği tarafından düzenlenen kongrede bu konuya dönük tartışmalarda şu tespitler yapılıyor: “Son yıllarda, bağırsak bakterilerinin sağlık üzerine yararlarını kanıtlayan araştırmalar baş döndürücü hızla artmıştır.

Tıbbın hemen her dalından bilim insanları bazı mikropların sağlığımızı korumamıza ya da iyileştirmemize nasıl olduklarını incelemektedir. Alanda çalışan birçok araştırmacı bağırsakları “ikinci beyin” olarak nitelendirmekte, bağırsaklarda bulunan 1000 civarındaki mikroorganizmanın bazılarının çeşitli yollarla beyin çalışmasını düzenlediğini bildirmektedir.

Depresyon, stresle ilişkili hastalıklar, otizm, Parkinson hastalığı ve Alzheimer gibi hastalıkların oluşumunda ve tedavisinde bakterilerin rolü konusunda kanıtlar giderek artmaktadır.

PROBİYOTİKLER VE KEFİRİN GERİ DÖNÜŞÜ

Bağırsaklardaki bakterilerin bozulmuş dengesinin düzenlenmesi amacı ile kullanılan probiyotikler ve beyin işlevlerini düzeltme amacıyla kullanılan psikobiyotikler tüm dünyanın dikkatini çeken yeni bir tedavi alanıdır.

Türklerin geleneksel fermente süt ürünü olan kefirin faydaları son yıllarda adeta yeniden keşfedilmekte ve kefir probiyotik gıda olarak yeniden doğmaktadır. Kefir, proteinler, lipitler ve şekerlerden bir matris içinde laktik asit bakterileri ve mayaların bir karışımını içerir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar kefirin antioksidan, antihipertansif, antiinflamatuar, bağışıklık sistemini güçlendirici etkilerini göstermektedir. Tarihsel olarak, geleneksel tıpta kullanılmış olan kefir, modern tıbbın içinde kendisine yer bulmakta ve probiyotiklerin ucuz ve kolay elde kaynağını temsil etmektedir.

Kaynak: http://www.haberturk.com/saglik/haber/1228702-insanoglunun-2-beyni-var-mi

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Mesut kaya dedi ki:

    Hocam annemi muayeneye getirmek istiyorum. 3 telefondanda ulasamiyorum. İletişim için yardım lütfen. Mesut Kaya 05342989154

Siz de yorumunuzu paylaşın: