DİYABET CERRAHİ GİRİŞİMLERLE, ENDOSKOPİK GRİŞİMLERLE TEDAVİ EDİLEMEZ, KUSURA BAKMAYIN!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Prof. Dr. Canan Karatay‘ ın yazısı:

İç organlarımıza biriken yağların adı trigliseridlerdir.

Kan şekeri toksiktir. Dokulara, hücrelere, DNA’lara zarar vermesin, serbest oksijen radikallerin çoğalmasını önlemek gerekcesiyle, insülin hormonu kan şekerini trigliserlid yağlarına dönüştürür ve depolara gönderir.

Kilo alınmasının nedeni de budur. Yağlanmanın ilk belirtisi de göbek çevresinin genişlemesidir. Yani karaciğer yağlanmasıdır.

Karaciğer yağlanması ile birlikte aynı süre içinde, en hassas organlarımız olan pankreas ve tiroidimiz de yağlanmaya başlar.

Ancak depo edilen, organlarda biriken, iç organların yağlarının bir enddokrin organ olarak çalıştığı, ve 20 türlü hastalık yapan hormon ve enzim ürettiği 2000 yıllarından beri, bir çok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir.

İç Hastalıkları Uzmanlarına, Diyabet Uzmanlarına, Endokrinoloji Uzmanlarına sesleniyorum:

HİPERİNSÜLİNEMİK HASTALIKLAR DA dediğimiz bu hastalıkları önlemek, hepimizin boynunun borcudur.

ÜLKEMİZDE, HİPERİNSÜLEMİK HASTALARA, YANİ OBEZLERE, HİPOGLİSEMİK ATAKLARI OLAN ZAYIF KİŞİLERE VE FİZYOLOJİK HİPERİNSÜLEMİK OLAN GEBELERE OGTT YAPARAK, ŞEKER HASTALIĞI YAYGINLAŞTIRILMIŞTIR, VE ÇOCUKLARIMIZA KADAR İNMİŞTİR! DİYABET BU KADAR ARTTI DİYE, NEDEN ŞAŞIRIYORUZ Kİ?

NEDENİ İŞTE ORTADA! GÖZÜMÜZÜ AÇALIM!

DİYABET CEMİYETİNİ KURAN PROF. ŞEVKİ YENER ‘ OGTT ŞEKER HASTALIĞI YAPAR!’ DEMİŞTİR.

Saygın İngiliz Medikal Tıp Dergisi olan BRITISH MEDICAL JOURNAL (BMJ)’den bir medikal rapor başlıığını bildiriyorum:

‘SURGEON: A MEDİCAL RİSK FACTOR’

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Mücahit Altuntaş dedi ki:

    Mustafa Koç neden vefat etti ? Ülkemizde en zengin olanlar bile kendi yaşadığı kültürün kurbanı oluyor. Metabolik sorunlarını cerrahi yöntemlerle debride ermeye çalışıyorlar.Yada pasajları geri dönüşümsüz biçimde hızla yavaşlatıyorlar.Müthiş bir stres boşalması demek ! Kalp krizine zemin hazırlıyor. Bilmeyenler cahillik, bilip de yapanlar ahmaklık ve fıtratın doğası gereği maalesef kabul etmek durumundayız ihanet tutumu içindeler.

    Bir kültürle bireysel olarak savaşamazsınız.Bilimsel yöntemlerle gereğini yapmak zorundasınız.Rafine karbonhidratın metabolizma üzerindeki sorunlu etkilerine (hızlı sindirilmesi ve insülin ve kan şeker regülasyonundaki olumsuz dengesizliğine dikkat etmek zorundasınız.Aynı acelecilik , kültürümüzdeki acelecilik gıda tercihlerinde rafine karbonhidrata aşırı ağrılık verme gibi metabolik tercihlerde de var) , tüketim oranlarına, gıda ve reklamcılık sektörüne, kar hırslarının kültürel yansımalarına değinmez iseniz havanda su döver, kültür debritmanı gibi bedenden artçı yağ kütlelerini cerrahi yöntemlere çıkarmaya mahkum olursunuz.Son derece maliyetli ve bireysel yaklaşımlarla !

    Dr.Mücahit Altuntaş
    İç hastalıkları uzmanı
    05.06.2016

  2. Mücahit Altuntaş dedi ki:

    Her konu kendi özellinde ve özgünlüğünde tartışılmalı.Elbette doğrudur.Fakat her şeyin, yani obezitenin başlangıcı olan metabolizma sorununda, hız ve hodonizmi tercih edenler (şeker— > beyin—> hoşnutluk ilişkisi) yani rafine karbonhidratı tercih eden kültürler, daha çok şişmanlıyor ve daha çok hastalanıyor.

    Gıdaları pazarlarken, satarken, içine kazanç, hız ve şeker kattığımız kültürler şişmanlıyor.Hızla şişmanlıyor. Sorun yok, her türlü bilimsel yöntemlerle canhıraş biçimde, son perdede mücadele ediyoruz ya ! Alan memnun satan memnun, bir cahillik, bir ahmaklık, bir hödüklük.Obezite, şişmanlık, olunca da bir çaresizlik, bir çaresizlik ki sormayın.

    Karatayın her ne kadar tartışmalı argumanları varsa da çok doğru dedikleri de var.Aman kaçırmayalım. Katagorize etmek bilimsel yöntemlerde belki usulden gibi görünüyor ama, her şeyi, kişileri de, farklı alt başlıkları da aynı kalıba koymak bilimselliğe yakışmaz. Yakışmamalı ! Kendi özgünlüğünü kendine özgü sorunları içinde tanımlamak zorundayız.

    “İç Hastalıkları Uzmanlarına, Diyabet Uzmanlarına, Endokrinoloji Uzmanlarına sesleniyorum:

    HİPERİNSÜLİNEMİK HASTALIKLAR DA dediğimiz bu hastalıkları önlemek, hepimizin boynunun borcudur.”

    Doğrudur.Peki biz neredeyiz?Hangi yolda yol aldık !

    Dr.Mücahit Altuntaş
    İç hastalıkları uzmanı
    05.06.2016

Siz de yorumunuzu paylaşın: