Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Aşırı dozda D vitamini almanın risklerinden biri hiperkalsemi yani kanda kalsiyumun yükselmesidir.

Yüksek doz D vitamini rodendisit (kemirgen öldürücü) olarak kullanılır; hayvan yumuşak dokuların kalsifikasyonu ile ölür.

Bununla beraber insanlarda hiperkalsemi, D vitamininin fizyolojik supra-dozların (insanlarda günde 30-40 bin IU) üzerine çıkmadan nadiren görülür.

D vitamini alanların çoğu bunun çok altında miktarda D vitamini alırlarsa da alınan bu daha düşük dozun güvenli olduğu söylenemez.

Vücutta kalsiyum seviyeleri çok sıkı düzenlendiği için anormalliklerin hepsi kanda yapılan ölçümlerle ortaya konamaz, bunlar başka şekillerde belli olur.

Bunlardan biri hiperkalsüri yani böbrek taşlarıdır.

Hiperkalsüri vücuttaki fazla kalsiyumu böbrekler yoluyla atmanın bir sonucudur ve buna dayanarak da yüksek D vitamini desteğinin böbrek taşlarına yol açabileceği iddia edilir.

Huzurevinde kalanlarda gerçekleştirilen bir çalışmada 6 ay süreyle günde 5 bin IU D vitamini alanlarda idrarda kalsiyum/kreatinin oranının arttığı yani vücuttaki fazla kalsiyumun idrarla atıldığı belirlendi.

Diğer taraftan başka bir araştırmada ise vitamin D seviyeleri 20-100 arasında olanlarda böbrek taşlarının görülme oranları bakımından bir fark bulunamadı.

Hiperkalseminin tek riski böbrek taşları değildir.

Vücut kalsiyum seviyelerini düzenleyemediğinde kalsiyum damarlar dâhil yumuşak dokulara çökmeye başlar ve maalesef bazı çalışmalara göre D vitamini çok arttığında bu gerçek bir ihtimaldir.

Hayvan çalışmalarında çeşitli D vitamini dozlarında damar kalsifikasyonunun arttığı ve fazla D vitamininin kardiyo-vasküler fonksiyonlara zarar verdiği gösterildi.

Yüksek doz D vitamini desteğinin arterler ve yumuşak dokularda kalsiyum seviyelerini artıyor olması yüksek D vitamini dozlarının emniyeti hakkında ciddi şüpheler doğuruyor.

Hele de kalp-damar hastalıklarının prevalansının giderek arttığı dikkate alındığında!

Hapı yutmadan önce dur ve düşün!

D vitamini ve kalsiyum arasındaki hassas dengeyi bir daha hatırlayın ve D vitamini desteği almadan önce D vitamini seviyelerimizin neden düşük olabileceğini bir daha düşünün.

Kalsiyum seviyeleri yüksek olduğu için D vitamini seviyeleri azalıyor!

Vücut, kalsiyumun daha fazla yükselmemesi için bir negatif-feedback mekanizmasıyla D vitamini üretimini ve aktivasyonunu baskılıyor.

Peki, kalsiyum seviyelerimiz neden yüksek?

İhtimaller arasında magnezyum eksikliği, pH dengesizliği, protein eksikliği, karaciğer disfonksiyonu ve daha fazlası olabilir.

Bir başka ifade ile D vitamini seviyelerinin azalması yeteri kadar D vitamininden zengin gıdaların yenmemesi veya yeteri kadar güneş ışını alamama olmayabilir.

D vitamini eksikliği tamamen bir koruyucu mekanizma olarak da karşımıza çıkabilir.

Böyle bir durumda yani D vitamini eksikliğinin gerçek sebebini bilmeden D vitamini desteklerine başlamak çok riskli olabilir.

Not: Devam edecek.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

1. Hasan Kahraman dedi ki:

   12 Aralık 2016, 21:41

   Vitamincilerin ekmeğine mani oluyorsunuz sayın hocam. ne güzel dayıyorlardı vitamini, balık yağını, q enzimi falanı filanı. Millet de yutuyordu. Yazınızın devamını heyecanla bekliyorum.

Siz de yorumunuzu paylaşın: