BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI GENETİK HASTALIKLARI BİLE ETKİLİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Bağırsak mikrobiyotasının rolünün olduğu listeye nadir bir beyin hastalığı olan “herediter serebral kavernöz malformasyonlar” da eklendi.

Bir gen mutasyonu olanlarda ortaya çıkan bu nadir hastalıkta, beyindeki toplardamarlarda içi kan dolu kabarcıklar oluşuyor, buradan beyne kan sızabiliyor veya bunlar patlayabiliyorlar.

Farelerde yapılan deneylerde, gram-negatif bakterilerin hücre duvarlarında bulunan lipopolisakkarit isimli molekülün beyindeki damarların kabarcık oluşturmalarını tetikleyebileceği ortaya çıktı (1).

Araştırmaya göre, Toll-like reseptör 4 (TLR4)’ ün aktivasyonu toplardamarlarda kabarcık oluşumunu hızlandırırken TLR4 sinyalinin genetik veya farmakolojik blokajı ise bunu önlüyor.

Bağırsaklardaki mikrobiyoma dışkı naklinde olduğu gibi farklı bakteriler ilave edildiğinde bu kabarcıkların oluşmadığı ama daha önce oluşmuş olanların bundan etkilenmediği görüldü.

Bu araştırma sayesinde genetik olarak bu hastalığa yatkın doğan bebeklerin mikrobiyomları dışkı nakliyle değiştirilerek veya bir antibiyotik tedavisiyle malformasyonların önlenmesinin mümkün olabileceği düşünülüyor.

Serebral kavernöz malformasyon nedir?

Bu hastalıkta, beyindeki toplardamarlarda içi kan dolu kabarcıklar oluşuyor, buradan beyne kan sızabiliyor veya bunlar patlayabiliyorlar.

Bu kabarcıklar atardamarlarda olduğunda “anevrizma” adını alıyor.

Her 100-200 kişiden birinde görülen bu hastalıkta vakaların yüzde 80’ inde bilinen bir gen mutasyonu olmuyor ve hastalık daha ziyade ileri yaşlarda görülüyor.

Vakaların yüzde 20’ sinde ise genetik faktörler rol oynuyor ve o zaman da buna “herediter” yani kalıtsal adı veriliyor.

Kan sızması veya kabarcıkların patlaması bazı hastalarda havale gibi belirtilere yol açabiliyor ancak hastalık daha ziyade herhangi bir sebeple çekilen beyin MR’ ında tespit ediliyor.

Hastalık, kabarcıkların bulunduğu yer beynin ulaşılabilen bir bölgesi ise bunların cerrahi olarak çıkarılmasıyla tedavi ediliyor.

Vakaların beşte birinin ailesinde böyle bir vaka bulunuyor ve tablo bunlarda daha ağır oluyor.

Hastalığın gelişiminde suçlanan üç gen var.

Gelelim neticeye

Bu araştırma, bağırsak mikrobiyotasının genetik hastalıklarda bile ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olmanın yolu ise adam gibi beslenmeden geçiyor.

Bağırsak mikrobiyotasına “gözünüz gibi bakmanızı” tavsiye ediyorum.

Kaynak:

1. https://www.nature.com/nature/journal/vaop/ncurrent/full/nature22075.html

***

EK 1 (5.6.2022): Genç farelerden yaşlı farelere dışkı mikrobiyotası nakli bağırsak, beyin ve gözlerdeki yaşlanma belirtilerini tersine çevirebilir. Bunun aksine mikrobiyotayı yaşlı farelerden genç farelere nakletmek tam tersi bir etki gösterebilir.

Kaynak: https://microbiomejournal.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40168-022-01243-w

Makale adı: Fecal microbiota transfer between young and aged mice reverses hallmarks of the aging gut, eye, and brain

***

Yazı için henüz yorum yapılmamış.

  1. esra dedi ki:

    sizce tip 1 hastası 6 yaşındaki yeğenime uygulatabilir miyiz

Siz de yorumunuzu paylaşın: