“Gürültü kirliliği diyabet riskini artırıyor” başlıklı haberi okuduktan sonra Canan Karatay Hocamızın “diyabetin sebebi şeker, tahıl, trans yağlar, işlenmiş gıdalardır” diyerek tüm memleketi kandırdığına kanaat getirdim.
Senelerdir baklavaya, böreğe, kurabiyeye, cipse, gofrete, margarine, fast fooda, gazoza, kolaya boş yere öcü gibi bakmış, bu muhteşem gıdalardan boş yere mahrum kalmışız.
Çünkü yeni bir araştırmaya göre diyabetin sebebi “gürültü kirliliği” !
Gelelim neticeye
BİR: Diyabeti önlemek için diyete, egzersize falan gerek yok, tıkayın kulaklarınızı olsun bitsin.
İKİ: Ben şimdi kulak tıkacı almak üzere doğru bir eczaneye, oradan da önce hamburger, sonra da baklava yemeye gidiyorum. Beni seven peşimden gelsin.
***
Medimagazin’ in haberi:
Science Daily’nin haberine göre, sonuçları “European Heart Journal”da yayımlanan çalışma, yalnızca hava kirliliğinin sağlık üzerinde olumsuz etkilerinin olmadığını, aynı zamanda ulaşım araçlarının çıkardığı gürültünün de kardiyovasküler hastalık ve diyabet riskini artırdığını ortaya koydu.
İsviçre Tropikal ve Halk Sağlığı Enstitüsü (İsviçre TPH) tarafından yürütülen çalışmada, 2000 ve 2008 yılları arasında İsviçre’de kaydedilen tüm ölümler göz önünde bulundurularak, hava kirliliği ve araç gürültüsünün, kalp krizi kaynaklı ölümlerdeki kombine etkileri incelendi.
Yalnızca hava kirliliğinin dikkate alındığı analizlerde parçacık kirliliğindeki her 10 g/m³ artışın kalp krizi riskini yüzde 5,2 artırdığı kaydedilirken, çalışma, yol, tren ve uçak gürültüsü faktörünün de hesaba katılmasıyla parçacık kirliliğindeki her 10 g/m³ artışın sebep olduğu kalp krizi riskinin artışın aslında yüzde 1,9 olduğunu gösterdi.
Çalışmanın lideri, İsviçre TPH’den Martin Röösli, gürültü etkilerinin hava kirliliğine maruz kalmaktan bağımsız olduğuna dikkati çekerek, “Çalışmamız, ulaşım gürültüsünün kalp krizi riskini, evdeki ortalama ses düzeyinde her 10 desibel artışta yüzde 2,0-3,4 artırdığını ortaya koydu.” ifadesine yer verdi.
Çalışma ayrıca hem hava kirliliğine hem de gürültüye maruz kalan kişilerin en yüksek kalp krizi riskini taşıdığını gözler önüne serdi.
Röösli, “Tartışmalar genellikle hava kirliliğinin ya da gürültünün sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanmakta, ancak kombine etkiyi dikkate almamaktadır. Bizim çalışmamız, her iki faktörün de aynı anda dikkate alınması gerektiğini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-arastirma-calismasi-gurultu-kirliligi-diyabet-riskini-artiriyor-11-681-78975.html
ben artık çocuklarıma sabah kahvaltısında mısır şurubu vermeye başlıyorum
Yalnız hava kirliliği ÖYLEMİ.
TOPRAĞIMIZ KİRLENDİ, SULARIMIZ KİRLENDİ, HAVAMIZ KİRLENDİ, YEMEKLERİMİZ KİRLENDİ, İÇECEKLERİMİZ KİRLENDİ.
ARILARIMIZ ÖLÜYOR! BALIKLARIMIZ SÜRÜ SÜRÜ TELEF OLUYOR!
HAVAMIZA, TOPRAĞIMIZA SIKILAN, SULARIMIZI KİRLETEN TARIM ZEHİRLERİNİ NEDEN KİMSE DİLE GETİRMİYOR..
HAZIR YİYECEK VE İÇEKLERE EKLENEN, YÜKLENEN KİMYASAL ZEHİRLERDEN NEDEN KİMSE BAHSETMİYOR!
FABRİKALARIMIZDA UNLARIMIZA YA DA EKMEKLERİMİZE EKLENEN KİMYASALLARDAN NEDEN KİMSELER BAHSETMİYOR!
vay kandırıkçı vaaay
Media magazin tam bir magazin may… U anladınız siz onu .
İlaç kullanan şeker ve kollestrol hastasıyım. Kan gurubuna göre beslenmeye başladıktan sonra, 20 günde 15 kilo verdim, şeker ve kollestrol normale döndü, zaman zaman hemoroit şikayetim olurdu artık yok. Mantar şikayetim, kaşınma, hapşırma,horlama,depresyon,yok oldu.uygun olmayan bir şey yediğimde,allerjik burun akması,hapşırma, halsizlik geri geliyor sadece bir gün sürüyor