NEDEN HER İKİ FİRMA DA PARA KAZANMAYI İNSAN SAĞLIĞINDAN DAHA ÖN PLANDA TUTUYOR VE PATENT İLE TEKNOLOJİLERİNİ PAYLAŞARAK DÜNYA GENELİNDE DAHA YAYGIN ÜRETİMİ DESTEKLEMİYORLAR?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Kalp cerrahı Dr. Bülent Polat‘ ın tvit dizileri:

Moderna firması da RNA aşısını Alman Biontech şirketiyle eş zamanlı üretmesine rağmen neden bu aşının bulunuşu sadece Biontech firması ve onun kurucularına atfedildi? Tarihçeye kısaca bakalım.

Ocak 2020’de daha virüsün yapısı belli olur olmaz Moderna firması hemen mRNA aşısı üretmeye başladıklarını bildiriyor (mRNA-1273). Biontech de aynı tarihte. Moderna hayvan çalışmalarını bitirip Mart 2020’de, Biontech ise daha geç, Nisan’da insanlarda Faz 1 çalışmasına başlıyor.

Mayıs’ta Faz 2, Temmuz’da da Faz 3 süreci yürütülüyor ve Kasım sonu gibi Faz 3 ara sonuçları açıklanıyor. Baş döndürücü bir hız. Görüldüğü gibi, her iki firma da eş zamanlı olarak RNA aşılarını üretiyorlar. Moderna teknolojiyi Biontech’den almıyor, tamamen kendi üretimi.

O halde neden aşıyı Biontech firması ve onun kurucuları buldu diye yayınlar yapıldı? Neden Moderna firması “yahu biz daha önce başladık üretime” diye buluşa sahip çıkmadı ve tüm tezahüratın Biontech’e gitmesine itiraz etmedi?

Son soru: Neden her iki firma da para kazanmayı insan sağlığından daha ön planda tutuyor ve patent ile teknolojilerini paylaşarak dünya genelinde daha yaygın üretimi desteklemiyorlar?

Kaynak:  https://twitter.com/drbulentpolat/status/1353733342282338304?s=20

***

COVID pandemisi ve ona eşlik eden ikinci büyük salgın, bilgi kirliliği ve dezenformasyonlar, yani infodemi bu döneme damga vurdu. Şimdi bazı aşı vb.haberleri dolayısıyla gazetelere yönelik ağır tepkiler var. Onları savunacak değilim. Ancak: Diğer tarafa da bakmak ister misiniz?

1-Harvard dahil pek çok üniversiteden bilim insanları bir araya geldiler, bir ilacı kötülemek amacıyla bilerek, isteyerek ve tasarlayarak, yani taamüden, sahtekâr bir yayın yaptılar. 600 hastaneden 96.000 hastanın verilerini değiştirdiler. Tıp tarihinde görülmemiş bir rezillikti.

2-ABD’de en önemli kuruluş olan FDA’in politik baskılarla kararlar aldığı ya da kararları değiştirdiği iddia edildi. FDA’in çok çelişkili açıklamaları bu iddiaları destekliyordu. Bilimsel açıdan en güvenilir kurumun böylesine politikaya alet edilmesi insanlarda güveni yok etti.

3-DSÖ, Dünya Sağlık Örgütü başından beri yaptığı hatalı açıklamalarla sürekli şaşkınlık yaratmayı başardı. Sahtekâr yayınlara dayanarak çalışmaları iptal etmekten tutun pandemi ilanı, maske kullanımı gibi pek çok alanda insanların kafalarında soru işaretleri oluşturdu.

4-Dr.Fauci, herkesin ağzına baktığı bu uzman pandeminin ilk aylarında maske kullanmayın, gerek yok diyordu. Sonradan “yav aslında maske çok gerekliydi ama o zamanlarda sağlık personeline yetmeyecek diye öyle söyledim” dedi. Yalanı itiraf etti bir bakıma.

5-Son derece yanlış, bilimsel olmayan fırsatçı yayın salgını yaşandı, yalan bilgiler yayıldı sözde bilimciler tarafından. Büyük bir dezenformasyon ekibi peyda oldu. Benim ÇED diye adlandırdığım sonradan ÇETE’ye dönüşen ekip ülkemizde bu furyanın en çirkin örneklerini yaşattı.

Makaleleri tahrif ederek, deforme ederek ya da bazen yanlış tercüme ederek:) bu bilgi kirliliğine, ajitasyonlara devam ettiler. Politik yaklaşımlarını bilimsel gerçeklerin önüne geçirmekte çok gayretliydiler.

6-Bazı doktorların, sözde akademisyenlerin fenomen olma gayretiyle tweet hırsızlığı, intihaller yapmaları, garip haberleri bayraklaştırmaları gözler önünde yaşanıyor. Bir rezalet kısacası.

7-Yine bu süreçte doktor demeye zorlandığım bazı kişilerin yaptığı “sağlıkta şiddet” boyutlarındaki saldırgan ve küfürlü davranışları büyük dehşet yarattı. Ayrıntılı yazmıştım bu sağlıkta şiddet olgusunu.

Şimdi perdenin bu tarafında yaşanan bu skandalların yanında, ki sadece bir kısmını yazabildim, gazetecilerin yaptığı çok masum kalır. İnsanların bilime ve bilim insanlarına güveni gazeteciler değil bu skandallar ve onları yaratanlar tarafından yok edildi.

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1354136512871469056?s=20

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Neşe Yılmaz dedi ki:

    Çok beğendim, çok haklı ve yerinde tespitler ve sorular.

  2. Suat Berberoğlu dedi ki:

    Başlıktaki sorunun cevabı çok mühim fakat cevap veren çıkacağını sanmam. Belki bunu sayın yazar yapar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: