SÖMÜRÜYORUM; BEN KAPİTALİZM! VE TEDAVİ-18

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Reşat Nuri Erol‘ un Milli Gazete’ deki yazısı:

Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCA’MIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini HATIRLATMA yazılarıdır…

17 yazıdır yazmakta olduğumuz “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır… ŞUBAT ayında Erbakan Hoca’mızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım… ERBAKAN METODU ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…

Bugün (dün) Cumartesi, “KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ” 1103’üncü seminer günümüz; bu yazılar her gün bu seminerlere hazırlığın bereketiyle yazılıyor; elhamdülillah…

Evet, bu yazının yazıldığı Cumartesi gününe de günlük okumalarla başladım…

Okuyup da dikkatimi çeken ilk yazıyı yazar şu cümlelerle sona erdirmiş: “Yoksa siz Covid, Maske, Mesefe, Hijyen, HES Kodunu bir sağlık tedbiri mi sanmıştınız! ‘İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım!’ (A’râf, 155)”

 

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın bugünkü kısa mesajı ile devam edelim: “100 senedir bilinen GRİP VİRÜSÜNÜN ne ‘adam gibi’ etkili bir ilacı ne de aşısı bulunamadı ama henüz bir yaşındaki KORONAVİRÜSÜN onlarca ilacı ve aşısı hazır! Sağlık olsun!”

Profesör bir yazar da, yeni bir anayasa yani yeni bir devlet sözleşmesi tartışmaları vesilesiyle, bugün “din/düzen/devlet/sistem/siyaset” merkezli bir yazı yazmış…

Geçen ay Ocak ayı başında yazdığım “Yine, yeniden, 2021 de reformlar yılı olacak!” başlıklı yazı dizimin bir yerinde şu hatırlatmayı yapmıştım: “Kapitalizmin ve sosyalizmin zirvede olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Kapitalizmi ABD, sosyalizmi Çin temsil ediyor, ancak her ikisi de artık gerilemeye ve mukadder akıbetlerine doğru yol almaya başlamışlardır. Kur’an diyor ki; “Her ümmetin (her topluluğun) bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir saat ertelenir ne de bir saat öne alınır. Ve likulliummetin ecel, fe izacaeeceluhum la yeste’hırunesaaten ve la yestakdimun.” (A’râf, 34) KUR’AN insanlara bunu hatırlatıyor…

Büyük âlim İbni Haldun’un Mukaddeme adlı eserinde hatırlattıkları ile devam edelim. İbn Haldun devletlerin ömürlerini tayin etmiş ve ilk olarak gelecekle ilgili kurallar koymuştur. Marks bunu daha ileri götürerek sistem aşamalarını sıralamış ve sonunda komünizme gidileceğini söylemişti. 1960’larda başlayan “Kur’an/İslam ve İlim” merkezli çalışmalarımızda, bu konudaki ilk konferans notlarından oluşan İslamiyet ve Ekonomik Doktrinler isimli kitapta tahminlerde bulunmuş ve sistemlerin döngü içinde gelişeceklerini anlatmıştık. Orada yapılan tahminlere göre Sovyet sisteminin (SSCB) liberalizme dönüşeceğini, ABD’nin ise sosyalizme dönüşeceğini yazmıştık. 1960’larda söyleyip yazdıklarımız 1990’larda Sovyetler sistemi ile yönetilen ülkelerde gerçekleşti. Amerika’da ise sözde gerçekleşmedi ama fiilen sosyalizm uygulanıyor. Sosyalizmin tarifi olarak biz şunu anlıyoruz; eğer bir ülkede vergilerin yüzdesi gelirin %50’sini aşıyorsa o ülke sosyalisttir. Amerika’da bugün büyük Sermaye hâkimdir ve devlete %50’den fazla gelirini vergi olarak paylaşmaktadır. Yine sosyalizmin başka bir tanımında da diyoruz ki; eğer devlet kontrolsüz para basabiliyor ve halkın elinden istediklerini satın alabiliyorsa o da sosyalist ülkedir.

Bu tanımlar o zaman da yapılmıştı. Bugün buna bir tanım daha ilave edebiliriz. Sosyalizm ile kapitalizm arasındaki fark şudur. Sosyalizmde tekel vardır, devlet tekeli vardır. Kapitalizmde ise tekel yok gibidir ama tekel seviyesinde büyük firmalar ve bunlar arasındaki rekabet vardır. Aslında bu büyük firmalar da sonunda Sermaye tekeline bağlıdırlar. Ancak zamanla Marks’ın dediği gibi Sermaye firmaları gelişen ekonomi şartlarına dayanamadıkları için sonunda bir veya iki firma dünyaya hükmetmeye başlar. Bugünkü durum böyledir. Tekelleşince de yine sosyalizm gelmiş olur. Merkezde ya Sermaye’nin zenginlerinden biri oturur yahut siyasilerden biri oturur; hangisi oturursa otursun sistem sömürü sistemidir. Teşhis olarak ABD ve dünyadaki durum budur; 50 sene önceki tahminimiz gerçekleşmiştir…

Tedavi: “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN…” (Necmettin ERBAKAN)

Kaynak: https://www.milligazete.com.tr/makale/6491074/resat-nuri-erol/somuruyorum-ben-kapitalizm-ve-tedavi-18

Siz de yorumunuzu paylaşın: