SÖMÜRÜYORUM BEN KAPİTALİZM! VE TEDAVİ-21

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Milli Gazete’ de Reşat Nuri Erol’ un yazısı:

Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCA’MIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini HATIRLATMA yazılarıdır…

20 yazıdır yazmakta olduğumuz “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır… ŞUBAT ayında Erbakan Hoca’mızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım… ERBAKAN METODU ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…

ÖNMLİ BİR TEŞHİS: “Modern tıp=fastfood tıbbı! İkisi de fast (çabuk) yürüyor. Fastfood el değmeden hazırlanıyor, hastalar el değmeden muayene ediliyor. Muayene süresi fastfood yeme süresi kadar. Fastfood da hasta ediyor fastfood tıp da. İkisi de çok kazandırıyor, çalışan ve tüketiciler kaybediyor…” (Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta)Advertisement

 

Sömüren kapitalizmin “TIP VE GIDA SÖMÜRÜSÜNÜN ÖZÜ” işte budur.

Bugünkü yazımıza bir tıp profesörünün teşhis ve uyarısıyla başladık; bir yazarın (Abdurrahman Dilipak, 17 Şubat) “Yediğimize içtiğimize dikkat edelim!” başlıklı yazısının hemen başında yazdığı uyarılarla devam edelim: “Önce hasta ediyorlar, sonra ilaç satıyorlar. Daha sonra bağımlı hale geliyorsunuz. Bugün dünyanın en büyük bağımlılıklarından biri ‘ilaç bağımlılığı’dır. Belki de biz, böyle giderse, kendi türünün son örnekleri olacağız. Yani bugünkü insanoğlu, nesli tüketilmeye çalışılan son insan türü olacak. Fıtrata karşı savaş açanlar; Neuralinkle, beynimize chip takarak, nesneler arası networkte bir nesneye dönüştürmeye çalışıyor…” Yazının tamamını okumanızı tavsiye ederim.

İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar vahiy öğretisi ve uyarısı devam etmiş, böylece insanlık yeryüzündeki varlığını sürdürmüş…

Artık peygamberlerin gönderilmesi sona erdiğine ve PEYGAMBERLERİN VÂRİSLERİ DE ÂLİMLER olduğuna göre; “KUR’AN VE İLİM, İLİM VE İSLAM SİSTEMİ” daha da önem kazanmış durumdadır ve bu önem kıyamete kadar devam edecektir…

Yarım yüzyıllık KUR’AN merkezli ilmî çalışmalarımız ile günlük ve haftalık (1100 haftadan beri) “KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ” çalışmalarımızın ana nedeni budur.

Bu hatırlatmaları yapmışken, bugünkü günlük okumalarımda okuduğum Prof. Dr. Ergün Yıldırım’ın “Üniversite reformu şart” başlıklı yazısının hemen başında hatırlattıkları ile devam edelim: “Üniversitelerde reform şart! Çünkü üniversitelerimiz çoğaldı, büyüdü, kalabalık hale geldiler. Verimlilik düzeyleri düşük, bilimsel ve kültürel eğitim konusunda ciddi sorunları var. AK Parti, iktidara geldiği ilk günden itibaren üniversite reformu konusunda önemli tartışmalara girişti. Sonra bu tartışmaları bir kenara bırakarak doğrudan uygulamalara yöneldi…” (Y. Şafak, 17 Şubat) Konu o kadar önemli ki; yazının tamamı dikkatle okunmalı…

İLİM VE EĞİTİM konusu öylesine önemli ki; biz göre olması gerekenleri yazalım. İnsan uzun eğitim dönemlerinden geçerek olgunluk yaşlarına ulaşır. İlk insanlar büyüklerinden görerek onları taklit etmiş, onlara bakarak topluluk içinde uyum sağlamışlar; GÖREREK EĞİTİM. Meyve TOPLAYICILIK zamanında bu eğitim yeterli olmuştur. Çünkü beşikteki çocuklar da üretim yerlerine götürülmüş ve tüm hayat gözlem yapılarak öğrenilmişti.

AVCILIK DÖNEMİNDE çocuklar avcılarla birlikte götürülmedikleri için TEDRİS DÖNEMİ başlamıştır. Mağaralarda çizilen avlanma resimleri öğretmenler tarafından çocuklara gösterilmiş, avlanmaya gitmeden önce mağaralarda avlamayı ve avdan korunmayı öğrenmişlerdi. Bu eğitim sistemi de binlerce yıl sürmüştür.

Daha sonra Sümerler döneminde gelişen sistemde TARTIŞMALI EĞİTİM başlamıştır. Tartışmalı eğitimde öğrenciler kendileri ders hazırlar, kendilerinden yaşlı olanlarla tartışır ve böylece kendilerini yetiştirirlerdi. Tartışmalı dönemde gruplar oluştu, ekoller doğdu ve ekollerin ustaları ortaya çıktı. Ne var ki bunlara kimse diploma vermiyordu. İnsanlar istediklerini kendilerine üstat kabul ediyorlardı…

İLİM VE EĞİTİM konusu öylesine önemli ki; kaldığımız yerden devam edelim…

Kaynak: https://www.milligazete.com.tr/makale/6514070/resat-nuri-erol/somuruyorum-ben-kapitalizm-ve-tedavi-21

Siz de yorumunuzu paylaşın: