KOVİD mRNA AŞI UYGULAMASI YASAKLANMALIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Covid mRNA Aşısı olarak tanıtılan LNP-spike-mRNA uygulaması yasaklanmalıdır

2019 yılı Ekim-Aralık ayları arasında Çin’in Wuhan kentine bırakılan SARS-CoV-2 (SARS2) virüsü Covid-19 (C19) pandemisine sebep oldu. 2020 yılının ilk yarısında Moderna ve Pfizer-Biontech firmaları C19’a karşı “LNP-spike-mRNA aşısı” yaptıklarını ilan ettiler.

“Aşı” olarak lanse edilen bu uygulama, SARS2 virüsüne ait spike proteinini kodlayan genetik yapının insan hücrelerine sokulmasıdır. Yani aslında bir gen transfeksiyonudur.

LNP-spike-mRNA transfeksiyonu güvenlik testleri yapılmadan ve etkinliği kanıtlanmadan acil kullanım onayı (AKO) denilen daha önce görülmemiş, güvenlik ve etkinlik testleri tamamlanmadan verilen bir onayla birçok ülkede insanlara yaygın olarak uygulandı.

LNP-spike-mRNA transfeksiyonu insanların kanında haftalarca yabancı genetik elemanların dolaşmasına ve bu genetik materyallerin tüm vücuda dağılmasına sebep olmaktadır.

Vücuda dağılan spike-mRNA transfekte ettiği dokularda aylarca toksik spike/spike-like proteinlerin üretilmesine sebep olmaktadır.

Sağlıklı insanlara gen transfeksiyonu yapılmasının anayasa ve yasalarımızda dayanağı yoktur

Covid-19 hastalığını ve bulaşmayı engelleyemeyen, pandeminin seyrini değiştirmeyen

İnsan sağlığı için çok büyük sakıncaları olan

LNP-spike-mRNA transfeksiyonu YASAKLANMALIDIR!

Haluk VAHABOĞLU, Fatih Ali CANLI, Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA, Korcan AYATA, Gülümser HEPER, Özcan YÜCEL, Neva Çiftçioğlu BANES

Bu metni okuyup onaylıyor iseniz aşağıdaki linki tıklayarak açılan sayfada e-posta adresinizi yazıp imzala butonuna basmanız yeterlidir. 

⤵️ ⤵️ ⤵️

http://www.spikeyasaklanmalidir.com.tr/

***

LNP-spike-mRNA Transfection Should be BANNED

The SARS-CoV-2 (SARS2) virus, first released in Wuhan, China, between October and December 2019, is responsible for the Covid-19 (C19) pandemic. In the first half of 2020, Moderna and Pfizer-Biontech announced the development of an “LNP-spike-mRNA vaccine” to fight against C19.

This application, deceptively promoted as a “vaccine,” actually entails gene transfection and has recklessly been administered to people in numerous countries under emergency use approval (EUA), disregarding the crucial need for safety tests and the establishment of its long-term effectiveness.

The LNP-spike-mRNA transfection causes the circulation of foreign genetic elements in people’s blood for weeks, spreading throughout the body.

The spike-mRNA distributed throughout the body is translated into toxic spike/spike-like proteins in various tissues, and these toxic proteins circulate in the blood for months.

The practice of gene transfection in healthy individuals lacks a foundation in our constitution and laws.

Furthermore, it has not been effective in preventing the Covid-19 disease and the transmission of the virus, nor has it altered the course of the pandemic.

Instead, it has resulted in unprecedented serious complications for human health.

Therefore, the use of LNP-spike-mRNA transfection SHOULD BE BANNED.

***

EK 1 (18.6.2023): Bilim ve bilim insanları safsatacıların kıskacında

Aşı 2020 yılının sonunda uygulanmaya başlandı, yaygın uygulanması ise 2021 ve 2022 yılında gerçekleşti. Yapılan bir modelleme çalışması, yalnızca 2021 yılında yapılan aşı ile 20 milyon ölümün önüne geçildiğini gösteriyor.

Esin Davutoğlu Şenol – Prof Dr., Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı.

Aşılar kurtardığı insan yaşamları düşünüldüğünde, insanlık tarihinin en büyük buluşlarından biridir.  Ayrıca 20. yüzyılda beklenilen yaşam süresini %62 artırmış, 19. yüzyılda doğan bir kişinin ortalama yaşam süresi 47,3 iken 20. yüzyılda 76,8 olmuştur. Uygarlığın ilerlemesinde, insanların en verimli çağında, bulaşıcı bir hastalık nedeniyle erkenden yaşamlarını yitirmemesinin katkısı büyüktür. Çocukluk çağı aşılama programları ile kızamık, difteri, tetanoz, çocuk felci gibi ölümcül, sakatlık bırakan hastalıkların kontrolü sağlanmış böylece yaşamın ileriye doğru sağlıklı biçimde akması mümkün olmuştur.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) kayıtlı verilerine göre, 2010-2018 yılları arasında yalnızca kızamık aşılaması ile 23 milyon çocuk ölümü önlenmiştir. Ancak aşılama hiçbir zaman tekil bireylerin korunması üzerinden ele alınamaz. Toplum sağlığı ve toplumsal yaşamın sağlıklılığı bakımından “aşılama” büyük önem taşımaktadır. Çünkü yalnızca uygulandıkları kişiyi korumakla kalmazlar, aşı yapılmayanları da korurlar. Aşıyla bağışıklık kazanan kişiler enfekte olmayacakları için başkalarına da enfeksiyon bulaştıramazlar, böylece enfeksiyonun toplumdaki yayılımı da kısıtlanmış olur.

Bulaşıcı bir hastalığın yalnızca bireyin yaşamını değil, tüm toplumsal yaşamı nasıl etkilediğini, şimdilerde unutmuş gibi olduğumuz bu yüzyılın pandemisinde deneyimledik. Pan (tüm) demi (demos; insanlar); herkesin duyarlı olduğu, herkesi hastalandıran bu küresel salgın kayıtlı verilere göre 7 milyon kişinin, dolaylı verilere göre ise bunun 3 ve bazı coğrafyalarda bildirilenin  8-10 katı fazla ölüme yol açtı.

Salgının Seyir Defteri kitabımdan alıntıyla pandeminin ilk yılında sahanın tam ortasındaki bir hekim olarak şöyle not düşmüşüm “yaşam, sağ kalım ile ölüm arasına sıkışmıştı, zamansız ölümlere tanıklık ediyorduk.” Bazen bir gecede yatırdığımız kişilerin yarısının öldüğünü öğreniyorduk ertesi gün. Hâlâ bittiğini ilan edemediğimiz pandeminin ilk yılında, dolaşımdaki virüsün kimi ne kadar hastalandıracağı öngörülemediğinden, bulaşmayı önlemek için maske ve otak yaşam alanlarının kapatılması dışında bir şey yapılamıyordu.

Pandemideki yangını kontrol edebilmenin hatta pandemiden çıkabilmenin tek yolu etkili ve güvenli bir aşının bulunmasıydı. Tüm pandemi süresince gerçekleşen bir mucize varsa o da böyle bir aşının bulunması oldu. Üstelik yalnızca aşı pandemi için değil pandemi de aşı için bir dönüm noktası oldu. Çünkü ilk kez bir aşının geliştirildiği “mRNA teknolojisi” yalnızca enfeksiyonlar değil kanser, MS (multiple skleroz) gibi pek çok çözümsüz hastalık için çığır açan bir buluş olarak ışıldıyordu. Koşulların zorlayıcı gücüyle, bilim alanındaki tüm eşikleri atlatan buluşlar bir araya getirildi. Ve insanlık tarihinde ilk kez bir pandeminin başında hem çok etkili hem çok güvenli bir aşı bulundu.

Aşı 2020 yılının sonunda uygulanmaya başlandı, yaygın uygulanması ise 2021 ve 2022 yılında gerçekleşti. Aşı ile birlikte dolaşımdaki virüse rağmen ağır hastalık ve ölümü kontrol edebilmek ve böylece yeniden eğitime, çalışmaya, seyahate yani işlevsel bir yaşama dönebilmek mümkün oldu. Yapılan bir modelleme çalışması, yalnızca 2021 yılında yapılan aşı ile 20 milyon ölümün önüne geçildiğini gösteriyor.

Ancak DSÖ, pandemiden hemen önce, 2019 yılında, çocukluk çağı aşılamaların başarıları ile unuttuğumuz salgın hastalıkların kontrolü konusunda AŞI ÇEKİNCESİ’nin en büyük halk sağlığı sorunu olduğunu belirten bir rapor yayınlamıştı. Türkiye’de de pandemi ile görünür ve iyice örgütlü hâlâ gelen “Aşı Karşıtlığı”, coğrafyaya özgü şiddet iklimi ile tırmandırılarak, aşı kararsızlığını çok artırdı.

Ülkede korkulan kızamık salgını başlamışken, küresel aşı karşıtlığından sızan çarpıcı bir haber de düştü önümüze. Haber pandemi boyunca milyarlarca insana uygulanmış mRNA aşısı BioNTech ile ilişkiliydi. Haberin paylaşılma biçimi, Türkiye’de habercilik konusunda bir elin parmağını geçmeyen özgür basının ve basın özgürlüğünün ne denli yaşamsal olduğu da bir kez daha göz önüne serildi. “Almanya’da BioNTech’e şok”, “Aşının kalıcı hasarları” gibi en iyi ihtimal ile liyakatsizlik ya da kendilerinin de aşı/bilim karşıtlıklarının manşetleri ile AŞI/BİLİM KARŞITI örgütlerin yayın organları gibi sorumsuz ve sorunlu haberlere imza attılar. 

Haberin gerçeği ise şöyleydi; Almanya’da iki avukat bürosu aşıdan zarar gördüklerini iddia edenlerle beraber BioNTech’e tazminat davası açmıştı ki bu büronun başındaki Tobias Ulbrich isimli avukat, tazminat davaları kazanmakla ve komplo teorisyenliği ile ünlüydü. Bu çağrı ile Almanya’da aşılanmış olan 64 milyon kişiden 356’sı aşıdan zarar gördükleri iddiasıyla dava açmak için başvurmuştu ki şimdi bu davalardan ikisi görülecek. Dünyada miyarlarca doz aşı uygulandığı halde bu tazminat davasının neden Almanya’da açıldığına gelince, avukata göre “ispat yükü” (burden of proof) Almanya’da diğer ülkelere daha düşük. 

Yani, aşı ile ilişkisi ispatlanamasa bile tazminatı kazanabileceklerini iddia ediyorlar. Türeci ve Şahin insanlık için en önemli buluşu yapan biliminsanları. Bu davadan bir şey çıkar mı bilemeyiz. Gerçeğin ve hukukun büküldüğü bir “post-truth” zamanındayız. Ama bu iki biliminsanı, kendilerini dijital ortaçağın engizisyon mahkemelerinde mahkûm etmeye neredeyse cadı kazanlarında yakmaya yeltenenleri izlemekle yetinen Almanya’yı terk ederek, çalışmalarını başka ülkelerde sürdürecek. 2030 yılından önce çözümsel bir kanser aşısını bulacaklarını öngörüyorlar. Pandemi yalnızca kendi belirdiği zamanı değil, toplumsal bağlarımızı da yırtmışa benziyor.

Kaynak: https://www.birgun.net/makale/bilim-ve-bilim-insanlari-safsatacilarin-kiskacinda-446331

***

EK 2 (22.6.2023): HALUK VAHABOĞLU “Bu kişi daha etkili evet ama daha sinsi olacağını sanmam TTB içinde falan da etkili aslında Sorun bilgisizlik Bu halk sağlıkçılar okumaz yazmaz işleri bürokrasi siyaset falan Zannediyorlar ki Nusret Fişek dönemindeyiz ve aşılar kamunun kontrolünde”

Yaşı tutanlar hatırlar yetmişli yıllarda yabancı ilaç sektörünün hastalanın da tedavi olun bizim ilaçlarımızla tedavi olun mantığına karşı dışa bağımlı olmak yerine kendi yaptığımız aşılarla hastalıktan korunalım mantığı sol arasında yaygın anlayış idi ve doğru idi

Bu gariplerim (TTB’de ki solcu kardeşler (işbirlikçiler değil) ve bu tipler) yani yetmişli yılları ve efsane Nusret Fişeği abilerinden dinleyenler söylemin içeriğini tam da anlamadan (hep olduğu gibi) aşı sektörünün kamunun kontrolünde olmadığını anlayamıyorlar

Kayıhan Bey vb leri halk sağlıkçı TTBci “solcular” aşı sektörünün uluslararası kartellerin kontrolünde olduğunu ve bu şeytanların aşı pazarlamak için her şeyi yapacaklarını ve bu işe bu çerçevede hep şüphe ile bakmamız gerektiğini anlayamıyorlar

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1671748985235595264?s=20

***

EK 3 (24.6.2023): Peter A. McCullough: “LNP-mRNA teknolojisini kullanmak tam bir felaketti. LNP-mRNA aşıları geliştirdiğini iddia eden herkes sorumlu tutulmalıdır. 2020’de bunun tehlikeli bir kumar olduğunu söyledim ve ciddiydim!”

Kaynak: https://twitter.com/P_McCulloughMD/status/1672594032256491521?s=20

***

EK 4 (24.6.2023): Peter A. McCullough: “Thorp verileri hakem tarafından incelendi ve yayınlandı. Hamilelik sırasında C19 aşısı anne ve bebek için bir felakettir. Gebelik Kategorisi X, McCullough ve Stricker 2021 tarafından belirlenmiştir.”

Kaynak: https://twitter.com/P_McCulloughMD/status/1672581939692281859?s=20

***

EK 5 (26.6.2023): HALUK VAHABOĞLU “okuyun bakalım dostlar belki fikriniz değişir kısa bir not: doktorlar hastaları adına kar zarar hesabı yapmaz doktorlar hastalarını aydınlatır hastalar kendileri kar zarar hesabı yaparlar buna aydınlatılmış onam deriz”

Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1673210752000315392?s=20

TÜRK TORAKS DERNEĞİ SOLUNUM SİSTEMİ ENFEKSİYONLARI ÇALIŞMA GRUBU
MRNA AŞILARI YAN ETKİLERİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI
Aralık 2019 tarihinden itibaren tüm dünyada çok ciddi bir sağlık sorunu oluşturan
COVID-19 pandemisinde bugüne dek yaklaşık 768 milyon doğrulanmış vaka bildirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 14 Haziran 2023 itibariyle dünyada yaklaşık 7
milyon (6.943.390) ölüme neden olmuştur (1). Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı verilerine göre
COVID-19 nedenli 100 bin üzerinde ölüm bildirilmiştir (2).
COVID-19’a karşı geliştirilen aşılar vücudun bağışıklık sistemini, insanların SARSCoV-2 virüsü ile enfekte olmasını önlemek veya enfekte olurlarsa ciddi/ölümcül durumları
önleyebilmek için hazırlanmaktadır. Haziran 2023 tarihine dek dünyada toplam
13.396.701.847 doz aşı yapılmıştır (1).
Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan mRNA aşılarından biri de ülkemizde
uygulanan BioNTech/Pfizer aşısıdır. BioNTech/Pfizer aşılama ile hem erken dönem hem de
6. ay sonuçlarına bakıldığında etkinlik bir miktar azalmakla birlikte güvenli olduğu
saptanmıştır. Aşılamadan ortalama 2 ay sonra gözlemlenen güvenlik profili, aşılamadan 6 ay
sonra da doğrulanmış ve hiçbir ciddi yan etki kaydedilmemiştir (3, 4). Son dönemde yapılan
araştırmalara göre, BioNtech/Pfizer aşısı, belirtili COVID-19’a yakalanma olasılığını
plaseboya göre %98, ciddi-kritik hastalığı %95.7 azaltmaktadır (5). Ciddi yan etki oranlarının
düşük olduğu saptanmıştır.
Aşı ile ilişkili en sık görülen yan etkiler, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik
gibi hafif ve geçici yan etkilerdir. Ayrıca yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem
ağrısı, kusma, ishal gibi yan etkiler de görülebilir. mRNA bazlı COVID-19 aşılamanın
(Pfizer-BioNTech ve Moderna) ardından bildiren en önemli ciddi yan etkiler arasında
miyokardit (kalp kası iltihabı) sayılmakta olup bu ciddi yan etkinin daha çok genç, erişkin
erkeklerde görüldüğü bilinmektedir (6). Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesince,
COVID-19 aşılamasından sonra “yarar-risk analizleri” gözden geçirilmiş ve aşının
faydalarının, nadir görülen ciddi yan etkilere ilişkin risklerden ağır bastığı sonucuna
varılmıştır (7).
Türk Toraks Derneği olarak, hala hastalık ve ölümlerin devam ettiği COVID-19
salgını ile mücadelede, aşılamanın en güçlü yöntem olduğunu ve önemini azaltacak hiç bir
veri olmadığını kamuoyuna önemle bildiriririz.
Türk Toraks Derneği
Kaynaklar:
1. https://covid19.who.int/
2. covid19.saglik.gov.tr
3. Polack FP, Thomas SJ, Kitchin N, et al; C4591001 Clinical Trial Group. Safety and
Efficacy of the BNT162b2 mRNA Covid-19 Vaccine. N Engl J Med. 2020 Dec
31;383(27):2603-2615. doi: 10.1056/NEJMoa2034577. Epub 2020 Dec 10. PMID:
33301246; PMCID: PMC7745181.
4. Thomas SJ, Moreira ED Jr, Kitchin N, et al; C4591001 Clinical Trial Group. Safety
and Efficacy of the BNT162b2 mRNA Covid-19 Vaccine through 6 Months. N Engl J
Med. 2021 Nov 4;385(19):1761-1773. doi: 10.1056/NEJMoa2110345. Epub 2021
Sep 15. PMID: 34525277; PMCID: PMC8461570.
5. Graña C, Ghosn L, Evrenoglou T, Jarde A, Minozzi S, Bergman H et al. Efficacy and
safety of COVID-19 vaccines (Review). Cochrane Database of Systematic Reviews
2022, Issue 12. Art. No.: CD015477
6. Marschner CA, Shaw KE, Tijmes FS, Fronza M, Khullar S et al. Myocarditis
Following COVID-19 Vaccination. Cardiol Clin 40 (2022) 375–388
7. Rosenblum HG, Hadler SC, Moulia D, Shimabukuro TT, Su JR; Tepper NK et al. Use
of COVID-19 Vaccines After Reports of Adverse Events Among Adult Recipients of
Janssen (Johnson & Johnson) and mRNA COVID-19 Vaccines (Pfizer-BioNTech and
Moderna): Update from the Advisory Committee on Immunization Practices. MMWR
/ August 13, 2021 / Vol. 70 / No. 32

Kaynak: https://toraks.org.tr/files/mf/site/2023/06/mrna-asi-ye-18596ec6.pdf

***

EK 6 (26.6.2023): Birleşik Krallık Hükümeti’ne göre, tüm yaş gruplarında aşılanmayanlar arasında ölüm oranları en düşük seviyede.

Chart shows the monthly age-standardized mortality rates by vaccination status among each age group for Non-Covid-19 deaths in England between January and May 2022, according to a recently published dataset collated by the UK Government agency, the Office for National Statistics

Resim

https://t.co/sTr1NICw25

In every single month since the beginning of 2022, partly vaccinated and 2X vaccinated 18-39-year-olds have been more likely to die than unvaccinated 18 to 39-year-olds.

Resim

2022’nin başından bu yana her ay, kısmen aşılanmış ve 2X aşılanmış 18-39 yaşındakilerin ölme olasılığı, aşılanmamış 18-39 yaşındakilere göre daha yüksek.

Kaynak: https://twitter.com/pwleaks/status/1673109622322806789?s=20

***

EK 7 (29.6.2023): Serious adverse events from Pfizer’s mRNA vaccine are not “rare” Despite repeatedly claiming that serious harms of Pfizer’s mRNA vaccine are RARE, an investigation found no drug regulator could quantify the rate. Experts say it’s “hypocritical.”

Kaynak: https://maryannedemasi.substack.com/p/serious-adverse-events-from-pfizers

***

EK 8 (30.6.2023): Avustralya hükümeti, Moderna’nın (Spikevax) 12 yaş altı çocuklara yapılan Kovid-19 aşı sessizce geri çekti ve sebebini de açıklamıyor.

Kaynak: https://maryannedemasi.substack.com/p/no-more-moderna-jab-for-children

***

EK 8 (30.6.2023): Çocuklara aşı yapılmasına karşı çıkılıyor. Düzinelerce sağlık görevlisi, doktor ve bilim adamı, aşı tavsiyeleriyle ilgili “ciddi endişelerini” ifade etmek için MHRA’ya (FDA gibi) mektup yazdı.

Kaynak: https://www.telegraph.co.uk/news/2021/05/18/vaccine-roll-children-faces-backlash/

***

EK 9 (8.9.2023): A SYSTEMATIC REVIEW OF AUTOPSY FINDINGS IN DEATHS AFTER COVID-19 VACCINATION

Elsevier ve Lancet’in Kovid-19 aşılarından sonraki en büyük otopsi araştırmasını sansürleme girişimi, tüm ölümlerin %73,9’unun aşıya atfedildiği sonucuna daha fazla dikkat çekerek patlıyor. Aşılar reddedilseydi bugün birçok kişi yaşıyor olacaktı.

Resim

Kaynak: zenodo.org/record/8120771

Makale: A systematıc revıew of autopsy fındıngs ın deaths after covıd-19 vaccınatıon

***

EK 10 (8.7. 2023): Kovid-19 ve Aşı ile Bağlantılı Stevens-Johnson Sendromunda “Endişe Verici” Yedi Kat Artış “Bildirilen 14 vakadan aşılanmamış olan bir kişide bile SJS/TEN (Stevens-Johnson Sendromu) vakası bildirilmedi.”

A sudden increase in Stevens-Johnson syndrome (SJS)—a rare and potentially fatal skin disorder—may be triggered by COVID-19, increased vaccination rates, or a lowered threshold caused by vaccines or previous infection, according to a large case series recently published in Burns.

Researchers with the burns unit at Concord Repatriation General Hospital in Australia saw two to four cases of SJS, or toxic epidermal necrolysis (TEN), per year prior to COVID-19. In the first six months of 2022 alone, the same burn center observed a sevenfold rise in cases.

Of the 14 reported cases, five patients had COVID-19 a month before developing SJS/TEN, and three of 14 patients received a COVID-19 vaccine one month prior. Not a single case of SJS/TEN was reported in an unvaccinated individual.

Researchers said the rarity of the condition and presence of medications known to trigger the disease make the link difficult to prove, but the rapid rise in cases since the beginning of the pandemic and vaccine rollout is “alarming.”

SJS/TEN is a severe hypersensitivity condition where the skin develops rashes, blisters, and peels forming painful areas that resemble a severe hot water burn. Mucous membranes, including the eyes, genitalia, and mouth, are often affected or severely damaged, leading to sepsis, pneumonia, infection, or death.

Although SJS and TEN were once considered separate conditions, they are now part of the same disease—with SJS representing the less severe end of the disease spectrum and TEN representing the most severe.

Medications, including epilepsy medicines, antibiotics, and anti-inflammatory painkillers, are the chief cause of SJS/TEN, but certain viruses and vaccines can also cause the condition. Due to its potentially fatal nature, SJS/TEN is considered a medical emergency, and patients are treated in burn units.

Researchers’ 3 Theories for Sudden Rise in SJS/TEN Cases

The researchers proposed three theories for the sudden increase in SJS/TEN cases.

Virus-Induced

The first theory is that the SARS-CoV-2 virus may induce SJS/TEN by directly binding to receptors that trigger a T-cell-mediated response. Other viruses known to cause SJS/TEN include the herpes simplex virus, Epstein-Barr virus, and influenza.

Vaccine-Induced

A second theory is that COVID-19 vaccines may directly bind to cell receptors that trigger SJS/TEN and influence the body’s T-cell immune response initiating SJS/TEN. This T-cell response peaks at seven and 28 days post-vaccination, consistent with the observed cases.

Of the three cases attributed to vaccination in the study, two patients had received an mRNA vaccine, and one received a viral vector vaccine within a month of developing SJS/TEN. Researchers identified eight other cases of SJS following COVID-19 vaccination in published literature—four were associated with mRNA vaccines, three with viral vector vaccines like AstraZeneca and Johnson & Johnson, and one with a whole virus vaccine.

According to the U.S. Vaccine Adverse Event Reporting System (VAERS), 198 cases of SJS/TEN following COVID-19 vaccination were reported between Dec. 14, 2019, and June 23, 2023. Historically, VAERS has been shown to report fewer than 1 percent of actual vaccine adverse events, which means other cases of SJS/TEN may have occurred but were unreported.

Threshold Lowering

The third theory proposed by the authors is that developing a COVID-19 infection or receiving a vaccine “primes” the immune system, lowering the threshold for a drug to trigger SJS/TEN. Without this “priming,” the drug would otherwise not cause the condition, as noted in each of the following cases:

  • A 26-year-old male received two previous doses of a viral vector vaccine and one mRNA vaccine dose. After experiencing vaccine-associated symptoms, he took paracetamol and ibuprofen and developed SJS. He had previously taken both medications with no adverse effects.
  • A 60-year-old female had COVID-19 six weeks before the onset of SJS/TEN. During that time, she received allopurinol for gout and experienced a reaction, despite taking the drug in the past with no ill effect. The woman had received two doses of an mRNA vaccine.
  • A 45-year-old male developed a reaction to a seizure prophylaxis drug. He was diagnosed with COVID-19 four weeks before developing SJS/TEN and was triple vaccinated with an mRNA vaccine.
  • A 53-year-old female received a viral vector vaccine three weeks before the onset of SJS/TEN. She was quadruple vaccinated with viral vector and mRNA vaccines and reacted to medications received for a life-threatening scleroderma complication.

Regulatory agencies in the United States and abroad have not acknowledged the potential link between SJS/TEN and COVID-19 vaccines or studied the ability of the virus or vaccine to prime the immune system. The study’s authors say more research should be done to investigate the impact viruses like SARS-CoV-2 have on immune-mediated disorders such as SJS/TEN.

Kaynak: https://www.theepochtimes.com/health/alarming-sevenfold-increase-in-stevens-johnson-syndrome-linked-to-covid-19-and-vaccine_5378601.html

Makale: ‘Alarming’ Sevenfold Increase in Stevens-Johnson Syndrome Linked to COVID-19 and Vaccine.

***

EK 11 (20.7.2023): FERHAT ARSLAN “Suç duyurusunda bulunuyorum!

@TC_HSK

 @tcbestepe

Epidemiler sırasında yapılan aşılama kampanyası hastalığın yaygınlığının artırılmasına yol açar. Bilinçsizce yapılıyorsa görevden alınsınlar, bilinçli yapılıyorsa haklarında soruşturma başlatılsın. Bu çok iyi bilinen bir etkidir. Makalesini de koyuyorum.”

K: https://academic.oup.com/biomet/article-abstract/67/1/191/276416

Makale: On the spread of a disease with gamma distributed latent and infectious periods

Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1681957738434158592?s=20

***

EK 12 (10.8.2023): Korona aşıları uyuyan Mycobacterium leprae’yı tetikleyerek cüzzama (lepra) yol açabiliyor.

Makale: COVID-19 vaccination and leprosy–A UK hospital-based retrospective cohort study

Kaynak : https://journals.plos.org/plosntds/article?id=10.1371/journal.pntd.0011493

***

EK 13 (5.9.2023): ÖZCAN YÜCEL “Bahsettiğiniz çalışma bağımsız bir kuruluş tarafından yapılmamıştır. Araştırmanın ortalama takip süresi sadece 6 hafta idi. Çalışmanın tüm masraflarını Pfizer karşıladı. Dünya çapında hiçbir bağımsız plasebo kontrollü çalışma yapılmamıştır. Aşının çok etkili olduğunu iddia ederek çalışmayı hemen durdurdukları gibi plasebo grubunu da arayıp onlara da aşı da yaptılar. Böylece kimse iki grup arasındaki farkı göremeyecekti. İşlenen suç çok büyük ve organizedir. Son olarak dünya çapındaki milyonlarca doktorun %1’i bile bu çalışmayı okumamıştır. Yalnızca CDC’nin tavsiyelerine uymayı seçtiler.”

Kaynak: https://twitter.com/drozcanyucel/status/1698886474240798890?s=20

***

EK 14 (6.9.2023): The COVID-19 pandemic caused much illness, many deaths, and profound disruption to society. The production of ‘safe and effective’ vaccines was a key public health target. Sadly, unprecedented high rates of adverse events have overshadowed the benefits. This two-part narrative review presents evidence for the widespread harms of novel product COVID-19 mRNA and adenovectorDNA vaccines and is novel in attempting to provide a thorough overview of harms arising from the new technology in vaccines that relied on human cells producing a foreign antigen that has evidence of pathogenicity. This first paper explores peer-reviewed data counter to the ‘safe and effective’ narrative attached to these new technologies. Spike protein pathogenicity, termed ‘spikeopathy’, whether from the SARS-CoV-2 virus or produced by vaccine gene codes, akin to a ‘synthetic virus’, is increasingly understood in terms of molecular biology and pathophysiology. Pharmacokinetic transfection through body tissues distant from the injection site by lipid-nanoparticles or viral-vector carriers means that ‘spikeopathy’ can affect many organs. The inflammatory properties of the nanoparticles used to ferry mRNA; N1-methylpseudouridine employed to prolong synthetic mRNA function; the widespread biodistribution of the mRNA and DNA codes and translated spike proteins, and autoimmunity via human production of foreign proteins, contribute to harmful effects. This paper reviews autoimmune, cardiovascular, neurological, potential oncological effects, and autopsy evidence for spikeopathy. With many gene-based therapeutic technologies planned, a re-evaluation is necessary and timely.

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37626783/

Makale: ‘Spikeopathy’: COVID-19 Spike Protein Is Pathogenic, from Both Virus and Vaccine mRNA

***

EK 15 (19.9.2023): Kovid hatırlatma dozları tipik olarak tip 1 diyabetli kişilerde glikoz seviyelerinde geçici, klinik olarak önemsiz yükselmelere sebep olur, ancak bazı kişilerde daha belirgin hiperglisemi gelişebilir.

Kaynak: https://www.medscape.com/viewarticle/996455

***

EK 16 (25.9.2023): Aşılara karışmış olan DNA parçalarının bir kişinin genomuyla bütünleşip ‘hücrenin kalıcı bir demirbaşı’ haline gelmesi ve aşı yaptıran bazı kişilerde otoimmün sorunlara ve kansere yol açması gibi çok gerçek bir tehlike var. Ayrıca bu genom değişiklikleri ‘nesiller boyu da sürebilir.

Kaynak: https://www.spectator.com.au/2023/09/scientists-shocked-and-alarmed-at-whats-in-the-mrna-shots/

Makale: Scientists ‘shocked’ and ‘alarmed’ at what’s in the mRNA shots

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: