ÖZGÜVEN Mİ AŞILIYORSUNUZ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Yeniçağ’ da Arslan Bulut‘ un yazısı:

Medyadan insanlara korku haberi yaymak normalleştirildi. Kitleleri korkutarak istediğiniz istikamete yönlendirebilirsiniz, gazete satabilir veya izlenebilirliğinizi artırabilirsiniz! Fakat acı gerçekler ortaya çıkarsa ortada kalırsınız!

“Pandemi ve “aşı” haberleri, bu yöne doğru gidiyor.

Hani Abraham Lincoln‘ün söylediği gibi; “Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz, herkesi bazen kandırabilirsiniz ama herkesi her zaman kandıramazsınız!”

***

İşte şimdi, aşıların mutasyon geçiren koronavirüse karşı hiçbir işe yaramadığını aşı üretenler de söylemeye başladı. Üstelik “aşı olsanız bile bulaştırabilirsiniz” diyorlar. Aşıdan sonra hastalanan ve ölenlerle ilgili verileri yayınlamıyorlar, saklıyorlar veya çarpıtıyorlar. Varsa yoksa aşı! Öyle ki Şener Şen‘i bile ikna etmişler! Şener Şen, bu işin bir komedi olduğunu mu düşündü acaba?

Bir zamanlar Metin Akpınar ile Zeki Alasya‘nın oynadığı bir reklamda Akpınar“Aşılar ikiye ayrılır: yarma aşu, karma aşu!” diyordu! Şimdik, aşı işini çorbaya çevirdiler! İki doz Çin aşısı, üçüncü doz Amerikan/Alman aşısı! Veya benzer formüller! Bu tavsiyeler küresel düzeyde skandaldır ama henüz tam anlaşılamadı!

***

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önce “Aşı olanların kendine güveni artar. Aşımızı hemen yaptıralım.” diye mesaj yayınladı. Eleştiriler gelince de “Aşı olanların birbirine güveni artar. Aşımızı hemen yaptıralım.” dedi.

Tabii mesajlar Twitter’dan veya diğer sosyal medya kuruluşlarından yayınlanınca cevap da verilebiliyor.

İlk mesaja verilen cevapların bazıları şöyle:

alaiye07: Özgüven mi aşılıyorsunuz?

nurcancb: Bizim özgüven zaten yerinde, aşıya gerek yok. AVM’lere girebilmek için aşı oluyor millet.

DNZGS: Evet kendilerini android sananlar var.

Mehmet Aşıla: Ne oldu bu güce güvenin diyordunuz, şimdi kendinize mi oldu?

Eda Fırat: Neden? Denek sıvıları özgüven eksikliğine iyi mi geliyor?

Funda Şengül Akı: Kendime güvenim yerinde de sizin zevata güvenim yok hoca, sıkıntı o…

yasemin: Sayın bakanım vaka sayıları da doğru orantılı artmasın sonra…

Berkant: Aşı olanların birçoğunun çekiciliği de artıyormuş! Mıknatıs gibi çatal, kaşık, mutfak seti vs. ne varsa çekiyormuş.

Hülya: Kendimize olan güvenimiz zaten var. Güven için kobay olmaya ihtiyacımız yok.

Şaban Şahin: Ben Allah’a güveniyorum. Küreselcilere teslim olmuyorum.

AynSinKaf: Kendine güveni mi yoksa sizin bahsettiğiniz güce mi güveni geliyor?

***

Fahrettin Koca‘nın ikinci mesajına yani “Aşı olanların birbirine güveni artar” sözlerine verilen cevapların bazısı da şöyle.

Maide: Aşı olanlar o kadar güvensizler ki aşı olmayanlardan ödleri patlıyor! Maskesiz gezemiyorlar, kimseye yaklaşamıyorlar! Bu nasıl bir güven?

bu ne selma: Yok bakanım ben aşı olsam da ona güvenim kırıldı bir kez…

SoftBlue: Ablalara leğeeen. Mandal da vaar! Geeell!

uyuyan kuzucuklar uyanın: Evet yani aşılılar aşısızlara güvenmesin! Allah bunları bildiği gibi yapsın…

DAVUT: Aşı olanlar da başkalarına bulaştırıyor! Biz değil amiriniz DSÖ söylüyor bunu…

Ayşenur Taşkın: Bu kadar ısrar, daha çok şüphe uyandırır! Aşıya güvenmediğimiz gibi aşı olanlardan da uzak durmamız gerektiği düşüncesi çoğalıyor. Aşı sonrası kalp krizi ve ölen sayılarını çok merak ediyoruz.

Nur: Sanırsın pr çalışanı

zenesra: Ne güzel dalga geçiyorsunuz! İnsanları ayrıştırmak, yaptığınız en iyi iş zaten. Biraz da yan etkilerinden yazın; o kadar tweet atıyorsunuz!  

Evli bir kadınla öpüşürken görüntüleri yayınlanan İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock istifa etti. Eşi de evi terk etti. Hancock’un İngiliz halkına maske-mesafe diye kural koyarken kendisinin bu kurala uymamasının üzerinde de duruluyor. Bunlardan daha önemli bilgiler de var.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ozguven-mi-asiliyorsunuz-459198h.htm

***

EK 1 (25.6.2021): Aşı ölümleri de virüse yükleniyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın “65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının iki kattan fazla arttığını tespit ettik. Gelecek 3 yıl boyunca mevcut ölümlerin üç dört katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir” sözlerini, sosyal medyada “aşıların sebep olduğu ve olacağı ölümleri de korona virüse yükleme hazırlığı” olarak yorumlayanlar var.

ABD Salgın Kontrol Merkezi bile BioNTech ve Moderna aşısı yaptıran 30 yaş ve altı yetişkinlerde kalp iltihaplanmasına rastlandığını açıklarken Bilim Kurulu üyesi Prof. Ateş Kara‘nın “Türkiye’de uygulanan aşılarda ciddi yan etkiler görülmedi” demesi de garip!  Çünkü aşıdan sonra hastanelik olanlar veya ölenler Türkiye’de de var ama veriler açıklanmıyor!

***

ABD Gıda ve İlaç Dairesi, Pfizer/BioNTech ve Moderna’nın Corona virüsü aşıları için bilgi formlarına, ergenlerde ve genç yetişkinlerde nadir görülen kalp iltihabı vakaları hakkında bir uyarı ekleyeceğini açıkladı.

Türkiye’de de böyle bir uyarı eklenecek mi? Yani “aşı olduktan sonra, kalp kası iltihabı sorunu yaşayabilirsiniz” diye vatandaşa bildirim yapılacak mı?

ABD’deki çalışmaya başkanlık eden Dr. Grace Lee“Görülen kalp kası iltihabı vakalarının aşıyı takiben ortaya çıktığı belirgindi ve sıklıkla ikinci dozdan sonraki hafta içinde genel olarak göğüs ağrısı şeklinde kendisini belli etti.” dedi.

***

Koca ise Türkiye’de aşıların yan etkilerinin günlük hayatı etkilemeyecek düzeyde olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Bizim ülkemizde aşının istenmeyen etkileri, yan etkileri yakın takip ediliyor. Aşı sonrası istenmeyen etki izlem sistemi çerçevesinde düzenli olarak bu bilgiler toplanıyor. Her ilde yapılıyor. Bu bildirimleri hem sağlık çalışanları hem de ayrıca kişiler isterse yapabiliyor.”

Bu açıklama, “Doktorun feryadı: İnsanları yanlış tanı ve tedavi öldürüyor” başlıklı yazımda görüşlerine yer verdiğim doktorun “İlaç verilene ne oldu, verilmeyene ne oldu? Bunu görmek ve göstermek için çalışma yapmak istiyorum ama izin istesem vermezler, izin istemesem ayrı bir dert! Bu rakamlar bakanlıkta var” sözlerine yeterli bir cevap teşkil etmiyor. Zira araştırma yapmak isteyen doktora bakanlık izin verse bile ildeki yetkililer engel çıkarıyor.

***

Fahrettin Koca‘nın “Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması gibi 10 milyonun üzerinde ölüm de Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi değerlendiriliyor.” sözleri de Türkiye’deki ölümlerin sorumluluğunu yok etmiyor! Çünkü halk öyle bir korkutuldu ki ciddi hastalığı bulunan insanlar, hastanelere gitmedi, gidemedi. Bu sebeple ölenlerin, “virüs tedavisi” sırasında ölenlerden daha fazla olduğu böylece itiraf edilmiş oluyor!

Koca, “Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının iki kattan fazla arttığını tespit ettik.” diyor. Bu ölümlerin sebebi, yaşlı hastalara da aynı tertip verilen ilaçların organ yetmezliğine yol açması olmasın! Özellikle ilk gün verilen 16 hap!

***

Bu arada, Kanada’nın Saskatchewan eyaletinde, geçmişte yerlileri asimile etmek için kullanılan bir okulda yüzlerce isimsiz çocuk mezarı daha bulundu.

Ülkede geçen ay British Columbia eyaletinde de benzer bir yatılı okulda 215 çocuğun ceset kalıntıları bulunmuştu.

Kanada’da 1863-1998 yılları arasında, ailelerinden ve evlerinden koparılarak zorla bu yurtlara konan çocukların sayısı 150 binden fazlaydı.

Sadece Kanada’da 150 bin Kızılderili çocuğunu yatılı okullarda toplayıp çoğunu katlederek toplu mezarlara gömen bir “medeniyet”in ürettiği aşılara güven olur mu?

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/asi-olumleri-de-viruse-yukleniyor-459362h.htm

***

EK 2 (26.6.2021): Mehmetçiklere ve çocuklara bulaşmayın!

Türkiye Katarlı askerî öğrencilere tıp ve sağlık eğitiminin sınavlı mı sınavsız mı olacağını tartışırken, “manyetik etki alanına sahip maddelerden oluşan sıvılar” Mehmetçiklere de uygulanmaya başlandı! İlkgül adlı Twitter kullanıcısı, “Çok sayıda askerden bilgi alıyorum; deneme aşamasındaki aşıları zorla askere yapamazsınız! Bu suçtur! Biz evlatlarımızı vatana hizmet için size emanet ettik; küresel çetenin deneği olsun diye değil!” diye yazdı…

Ordunun tamamı, aşılardan sonra hastalanır veya her askerin beyninde bulunacak o manyetik parçacıkların elektromanyetik dalgalarla kontrolü sağlanırsa vatan savunmasını kim yapacak?

Burada “parçacık” tabirine dikkat lütfen! Bill Gates, “parçacık” tabirini kullanıyordu; Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da…

Şimdi “İkinci Türk aşısı” da “parçacık” tabiriyle açıklanıyor! Ve bu aşıyı dünyada başka hiçbir ülkenin yapamayacağı söyleniyor! Çok garip ve bilim dışı bir iddia!

***

Katarla imzalanan askerî sağlık alanındaki iş birliği protokolünde “Misafir öğrenciler, kabul eden tarafın mevzuatına ve imkânlarına uygun olarak seçilir” deniliyor. Türkiye’de mevzuat, yabancı öğrencilerin özel üniversitelere, lise diplomasıyla sınavsız alınmalarına izin veriyor. Birçok özel üniversite bunu yapıyor zaten… Devlet üniversiteleri ise “Yabancı Öğrenci Sınavı”na göre öğrenci alıyor!

Yabancı öğrencilere bu haklar tanınırken, Türkiye’de en iyi üniversitelerden birini kazanan gençlere engelli koşu yaptırılıyor.

Yüksek puanla öğrenci alan Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör atamasını protesto eden öğrencilerin bazılarının bursunun kesilmesi, bir öğrencinin açtığı davada ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verilmesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun “Bursu kesilen öğrenci bize başvursun. İBB de bir devlet kurumudur” diye garanti vermesi, bu engelli koşunun sadece bir örneğidir!

***

Kendi üniversite öğrencisine böyle davranan Türkiye’nin Sağlık Bakanı da “Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük” itirafında bulundu ve “Örneğin, kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10’dan fazla artış gösterdi. Bu durumun temel sebebi salgın döneminde sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina edilmesidir.” dedi.

Bir örnek de ben vereyim:

Uzun süreden beri yazıştığımız bir okurum, korona tedavisi görürken, karnının sağ alt tarafında çok keskin bir ağrı hissettiğini, 12 gün içinde, dört doktorun, ağrıyı koronaya bağladığını ama fiziki muayeneye yanaşmadığını, beşinci doktorun ise ısrar üzerine fiziki muayene sonunda apandisitten şüphelendiğini ve hocasını çağırdığını, hocanın da apandisit tanısı koyduğunu ve hemen ameliyata alındığını yazdı.. 

Hasta, yine de “Çok şanslıyım ki apandisit patlamamış. Vücut ender olarak bazı durumlarda apandisiti yağ dokusu ile kaplayarak patlamasını engelliyormuş. Ama o kadar uzun süre fark edilmeyen apandisit çok yoğun şekilde iltihaplandığı için ameliyatta alamamışlar, ikinci ameliyatı olacağım… Ben ısrar etmesem hâlâ kovid tedavisi uygulanacaktı. Kanımdaki yüksek enfeksiyona da kovid deyip geçtiler ama sebebi apandisitmiş. Teşhisimi koyan altıncı doktorun ‘Çok şanslısın, apandisitin patlasaymış ki bugüne kadar kimse fark etmemiş; seni öldürürdü ve adı ‘kovidden öldü’ olurdu’ sözlerini unutmayacağım” diyor.

***

Biz “Mehmetçiklere bulaşmayın” derken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, çocuklara koronavirüs aşısı yapılması konusunda “Genç erişkinlerde elimizdeki aşıların dozunun fazla gelebileceği ile ilgili görüşler olduğu için, onların güvenlik verileri değerlendirilip belki doz azaltılması düşünülebilir” dedi.

Hamile kadınları aşılıyorlar ama! Daha ana karnındayken, insana manyetik maddeler veriyorlar! Bu gidişin sonu iyi değil!  

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mehmetciklere-ve-cocuklara-bulasmayin-459549h.htm

***

EK 3 (28.6.2021): Hitler gibi hatırlanacaklar!

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock’un, Dünya Sağlık Teşkilatı henüz pandemi ilan etmeden önce Bill Gates ve Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab ile fotoğrafları ortaya çıktı. Gerçi Hancock, Bill Gates ile Dünya Ekonomik Forumu toplantısında çektirdiği fotoğrafı, kendi Twitter sayfasına koymuş ama 24 Ocak 2019 tarihinde! Pandemi ilanı ise Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinde oldu.

Yani 13.5 ay önce…

Böyle bir toplantıya katılanların fotoğraf çektirmesinde bir sorun yok elbette. Fakat pandemi ilanından 13.5 ay önce çekilen bu fotoğrafın altına Hancock, “Küresel düzeyde antimikrobiyal dirençle mücadele etmenin önemini tartışmak için Bill Gates ile buluşmak muhteşemdi” diye yazması İngiliz halkını uyandırmış durumda!

Hancock’un bu mesajına gönderilen cevaplara baktım. “Aşılarını al da bir yerine sür” gibi küfürler yanında “Pandemiyi bu toplantıda mı planladınız? Kendi ürettiği bilgisayar işletim programına para kazanmak için virüs yerleştiren Bill Gates, tıp doktoru veya virolog mu ki antimikrobiyal dirençten bahsediyor?” diye soruluyor.

Hancock’un Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab ile de fotoğrafı var. Bilindiği gibi, Schwab, Time dergisini kapak konusu olarak yayınladığı “Büyük Sıfırlama” projesinin de mimarı!

***

Bakın İngilizler, şimdi istifa eden İngiltere Sağlık Bakanı’nın Bill Gates ile çektirdiği fotoğrafın altına başka neler yazmışlar:

Sabrina Harvey: Bunlara güvenen var mı? Millet yürürken uyuyor! Çocuklarımızın geleceği için her zamankinden daha fazla uyanık olmalıyız.

Natalie Harper Howell: Gerçekler ortaya çıktığında Hitler gibi hatırlanacaklar!

Simon Collins: Megalomanyaklar hayatımızın her bölümünü kontrol etmeye çalışıyor.

Leilani Dowding: Bill Gates, ne zaman doktor oldu?

Joanne Griffiths: Oğluma kenevir yağı verilmiş olsaydı yüzlerce nöbet geçirmezdi. Ayrıca bu ilaçlarla, beyninde daha fazla hasar oluşmazdı. Mümkün olduğunca antibiyotik kullanmamak bu enfeksiyonlarla daha kolay savaşmanıza yardımcı olacaktır. Oğlum gibi epileptikler, vücuda aşırı ilaç yüklemesi nedeniyle daha düşük bağışıklığa sahiptir. Kenevir ilacı varken neden epileptikleri bu ilaçlarla yatağa düşürdünüz?

Stephen Spencely: Joanne Griffiths! Kenevir ilacında para yok. Bu yüzden sürekli aşı diye bastırıyorlar!

Charlotte Le Poidevin: İktidar, yıllar önce ruhlarını satmış, küfre sapmış, soykırımcı, sosyopat insanlardan oluşuyor. İlk günden itibaren bize anlatılan her şey yalandı..

InThisTogether: Bir milyarder endüstriyel casusluk uzmanı, sağlık politikası kararlarınıza katkıda bulunmak için hangi tıbbi bilgilere sahip olabilir Matt?

Tasleem Mulhall: Sana ne kadar ödedi?

Amanda.E: Yani nüfus azalmasını satın alıyorsunuz? Umarım yüzde 99’un aldığı aynı aşıyı alırsınız?

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hitler-gibi-hatirlanacaklar-459960h.htm

Siz de yorumunuzu paylaşın: