RÖFLESİ VE REFLÜSÜ OLMAYAN İYİ AİLE KIZI ARIYORUM

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
mutlu tönbekici

Mutlu Tönbekici’ nin Vatan gazetesindeki yazısı:

Göğüs Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, dünkü yazım üzerine şahane bir mektup yazmış bana. Biz, zavallı fani kazlar… pardon… “hasta”lar söyleyince kimse ciddiye almıyor, dedim bir de Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın kaleminde anlatalım derdimizi…

Evet Doktor bey, söz sizde!

***

“Son senelerin en çok prim yapan hastalıklarının başında reflü geliyor. Bir gecede imara açılıp fiyatı katlanan çorak tarlalar gibi değerlendi bu ‘sözde’ hastalık! Devir reflü devri: Bundan on-on beş sene önce kimsenin adını bile bilmediği ‘tıbbın bu son harikası’ astımı, alerjiyi, kanseri, hepatiti, damar sertliğini, AİDS’i… kıskandıracak bir şöhrete ulaştı. 

Reflü, gastriti de, ülseri de, koliti de tarihin derinliklerine gömdü. Üstelik bir de ses kısıklığından öksürük ve astıma; geniz akıntısından sinüzit ve otite; zatürreeden farenjit ve larenjite reflü ile ilişkilendirilmeyen hastalık da kalmadı. Kapsama alanı da ‘el kadar bebeklere’ kadar genişledi. 

Reflü nedir?

Reflü kelimesinin Türkçe karşılığı geriye akıştır. Burada sözü edilen, mide içeriğinin ve asidinin yemek borusuna akmasıdır, kaçmasıdır. Normal şartlarda, yemek borusu alt ucunda halka şeklindeki kaslar sayesinde mide içeriğinin yemek borusuna geçmesi engellenir. Ancak, normal kişilerde bile, özellikle de yemeklerden sonra, kısa süreli ve az miktarda reflü meydana gelebilir. Bu reflü, yemek borusuna zarar vermez ve herhangi bir belirtiye de sebep olmaz, yani fizyolojik bir durumdur.

Mide fıtığı, şişmanlık, gebelik, sık kusmalar gibi çeşitli sebeplerle bu sifinkterin gevşemesi, mide asidi ve yiyeceklerin yemek borusuna kaçmasını, yani reflüyü kolaylaştırır. Uzun süre ve fazla miktarda olan reflü de bazı kişilerde zamanla yemek borusu alt ucunda iltihaba, yani özofajite yol açabilir. İşte, reflü yemek borusunda iltihaba ve çeşitli belirtilere neden olduğunda masum bir olay olmaktan çıkar ve o zaman bir hastalık (‘reflü hastalığı’) olarak kabul edilir. Yoksa, tek başına ‘reflü’ bir hastalık değildir; her ‘beni ademde’ olan bir fizyolojik bir durumdur. 

Reflü hastalığının en önemli belirtisi, göğüs kemiği arkasında ağrı olmasıdır. Bu, yemeklerden sonra ve geceleri şiddetlenen, öne eğilmekle artan, yanma şeklinde bir ağrıdır. Bazı kişilerde ağza mide içeriği ya da acı su gelmesi, geğirme ve yutma güçlüğü gibi şikayetler de görülebilir.

Reflü neden bu kadar moda? 

Bazı hastalıkların zaman zaman moda olmasında hastaların da, doktorların da, ilaç endüstrisinin de rolü var. 

Hastalardan başlayalım: Onlar artık gastrit ve ülser teşhislerinden bıkmışlardı ve kendilerine yeni ve mümkünse ‘modern’ bir hastalık arıyorlardı. Reflü Hızır gibi yetişti.

Aynı şey doktorlar için de geçerli. Üstelik ‘kamu doktorları’ için her yeni hastalık, her yeni ilaç toplantı, seminer, kongre; yani promosyon ve bedava seyahat-yeme-içme; ‘muayenehane doktorları’ için de yeni hastalar ve daha çok kazanç anlamına geliyor. İşin kaymağını ise her zaman olduğu gibi ilaç ve tıbbı âlet endüstrisi yiyor. Belirli bir hastalığı gündeme getirerek, abartarak, âdeta bir ‘hastalık paranoyası’ yaratmak ve sonuçta da tüketimi artırmak bunların temel felsefesi. 

Reflü astım yapar mı?

Reflü ile ilişkilendirilen olan hastalıkların başında da astım geliyor. En çok da bu ‘seviyeli ilişkiye’ sinirleniyorum. Öksürüyor musunuz? Reflü… Astımınız tedaviye cevap mı vermiyor? Tamam gene reflü… Kan beynime çıkıyor. Hayır, yok öyle bir şey! 

Gelelim neticeye.

Yüksek tahsilli, aileden varlıklı, geleceği parlak bir işte çalışan, açık fikirli, hoşgörü sahibi gencim. Midesine endoskopi yapılmamış, proton pompası inhibitörü kullanmamış iyi aile kızıyla hayatımı birleştirmek istiyorum.” 

***

Teşekkürler Doktor bey! Evet stüdyomuza geri döndük. Demek ki neymiş? Her “reflün var, kanser olup ölürsün valla” diyene inanmayacağız… Bir de diyorlar ki dolaştığınız doktorlar arasında birisi mutlaka tıp fakültesi doktoru olsun. 

Tabii tabii. Ondan da koyun torbaya. Bizim işimiz ne zaten di me…

Kaynak: http://www.gazetevatan.com/mutlu-tonbekici-220903-yazar-yazisi-roflesi-ve-reflusu-olmayan-iyi-aile-kizi-ariyorum/

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. Kasım dedi ki:

    Bulamazsın hocam biri yoksa öteki kesin vardır. Boşuna yorma kendini. İkisi bir arada olmayanı ara, onu da zor bulursun ama gene de ara.

  2. Derya A dedi ki:

    Röflem de reflüm de yok. Ama kaynanam beni istemiyor. 🙁 🙂

Siz de yorumunuzu paylaşın: