ATİLLA’ NIN NAKİLLERİ BAŞARILI MI DEĞİL Mİ?

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
KAVDIR

Kavdır’ın ani ölümü tıp dünyasında tartışma yarattı.

“Kavdır, böbrek yetmezliğinden mi enfeksiyondan mı öldü?”, “Ani ölümde doktorun sorumluluğu var mı?”, “Aynı anda çift kol, bir bacak nakli ütopik bir uygulama mı?” Tüm bu soruları organ nakli ve tıp etiği uzmanlarına sorduk…

‘Nakil yüzünden ölmedi’

-İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sezai Yılmaz: “Bu organ nakli başarılı olmuştur, hasta evine gitmiştir, kullandığı ilaçlardan ya da başka bir şeyden mikrop almıştır. Tüm bu bunlar da olabilir organ nakli ameliyatları sonrası. Nakil kesinlikle başarılıdır, bu ölüm nakilden dolayı olmamıştır. Bu nakiller devam edecek bir süre sonra başka nakiller de olacak ve başarı yükselecek. Cerrahi girişim olarak sorun yok, doktorun yüzde 1 bile kabahati yoktur. Savunma sistemini baskılayan ilaçlar alan her hasta çok dikkat etmeli. Alınan ilaçların dozu azalmadan normal bir hayat yaşamamak gerek, sterile çok dikkat etmek gerek, Uğur Acar’da bunlara dikkat etmeli. Bir süre kalabalık yerlerde bulunmaması lazım, ilaçlar azalınca o zaman hayatları rahatlar. Ütopik bir ameliyat değil, doktorlar bir insanın hayat kalitesini yükseltmek icin cansiperane bir iş yapmışlardır. Organ nakilleri basit ameliyatlar değildir, basit olsa herkes yapardı bu büyük ameliyatlar sadece belli hastanelerde yapılır. Bu zor ameliyatların tabiatında da hasta ölümleri vardır.”

‘İlk kalp nakli olan hasta da ölmüştü’

– Ankara Üniversitesi Tıp Etiği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şahinoğlu: “Bunlar deneysel çalışmalardır, tıp dünyasında yeni yeni yapıldığı için de problemler oluyor. Etik kurul onayı olmadan ve hastaya da riskleri açıklanmadan bu ameliyatlar yapılmaz. Dünyada ilk ameliyatlar bunlar, kol ve bacak toplamı beden toplamından büyük alanlar oluyor çok riskli ameliyatlar. Hesaplamalar iyi yapılmalı, bir kol sonra diğer kol belki toparladıktan sonra da bacak nakli yapılabilirdi, tüm bunlar daha iyi hesaplanabilirdi. Gerek Hacettepe’de gerekse de Antalya’da hepsinde etik kurul izni alınmıştır. Etik kurul buna nasıl izin verdi rapora bakmak lazım. Doktorun isteği dışında hastanın da büyük bir arzusu var bir an önce ameliyat olmak için. Zamanla bu nakiller daha gelişecektir. Gerek Akdeniz Üniversitesi’nde gerekse de Hacettepe’deki nakillerden sonra da doktorun sorumluluğu bitmez. 1969 yılında ilk kalp naklini Dr. Bernard yapmıştı, hasta çok kısa yaşamıştı, ama sonrasında bu ilk nakil tüm kalp nakillerinin de öncüsü oldu bu olmasaydı başka kalp nakillerinin de önü açılmayacaktı. Gerek tıp gerekse medya bu meselelerde çok hassas davranmalı.”

‘Vücut bu yükü kaldırmıyor’

-Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta: “Uzuv nakilleri kişinin hayatını etkileyen nakil değildir, böbrek, akciğer, karaciğer nakliyle kıyaslanmaz. Bu nakil yapılmasaydı, Atilla Kavdır’ın hayatı devam edecekti, Kavdır sadece bu uzuv eksikleriyle hayatını zor sürdürüyor, psikolojisi de bundan dolayı etkileniyordu. Organ nakli yaparken bir takım kriterler vardır, bunlara sıkıca uymak lazım. Hastalar bağışıklığı baskılayan bir takım ilaçlar kullanıyor, Kavdır bu baskılamadan dolayı mikrop kaptı. Ayrıca kol ve bacakta dirsek altı nakillerde başarı yüksek ne kadar yukarı çıkıyorsa tavsiye edilmiyor. Doktor hatası teknik olarak yoktur, ölüm nedeni böbrek yetmezliği ve bağışıklığı baskılayan ilaçlardır, nakledilen organlarla ilgili bir problem yoktur.”

Siz de yorumunuzu paylaşın: