Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Posta gazetesinde Ferhan Kaya Poroy’ un yazısı:

Baharı çok seviyorum. Erguvanlar, güller, leylaklar, yaseminler derken doğanın canlanmasına çocuklarla birlikte her yıl yeniden şahit olmak müthiş bir mutluluk veriyor bana. Gelgelelim, baharın kendini göstermesiyle uçuşmaya başlayan polenler, kavak ağacı ve fıstık çamı polenleri hayatımızı zehir etme sürecinin de başlangıcı oluyor.

Bizim evin küçüğü için burun akma ve hapşırma mevsimi başlıyor! Ve bitmek tükenmek bilmeyen önlemler zinciri… Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’ya bu zorlu süreci sordum ve ilginç bilgiler aldım. Sizinle paylaşmak istedim.

Önce ilginç bilgiler, sonra öneriler… Ülkemizde, bölgelere göre farklı olmakla beraber polenlerin atmosferde en çok bulunduğu dönem nisan-haziran ayları.

Sıcak iklimlerde, polen mevsimi 8-9 ay sürer. Küresel iklim değişikliğinin polen zamanlarını uzatarak alerjik hastalıkları artıracağı tahmin edilmekte. Sıcak, kuru, rüzgarlı ve fırtınalı günlerde atmosferdeki polen sayısı çok artıyor. Rutubetli ve yağmurlu günlerde ise polenler su ile yere indikleri için havadaki miktarları azalıyor. Birçok hasta, yağmurdan sonra şikayetlerinin bıçak gibi kesildiğini çok iyi bilir, hatta çok rahatsız olduğu zaman yağmur yağsın diye dua ederler. Bitkilerin çoğu, polenlerini gündoğumu ile saat 08.00 arasında, bir kısmı öğle saatinde, bir kısmı ise öğleden sonra salar.

BUNLARA DİKKAT!

– Evinizin kapı ve pencerelerini sıkıca kapatın.
-Evde ve arabanızda polen filtreli klima kullanın.
-Evinizdeki polen miktarı fazla ise hava temizleyicilerden yararlanın.
-Polenlerin atmosferde yoğun olduğu sabahın erken saatleri, sıcak, kuru ve fırtınalı havalarda dışarı çıkmamaya özen gösterin. Mutlaka dışarı çıkmanız gerekiyorsa, ağzınızı ve burnunuzu koruyan maskelerden faydalanın.
-Polen mevsiminde, açık havada spor ve egzersizden kaçının.
-Polen zamanı ağaçlık, çimenlik yerlere gitmeyin, deniz kenarını tercih edin.
-Dışarıda mutlaka güneş gözlüğü kullanın, eve gelince gözlüğünüzü bol su ile yıkayın.
-Şapka takın. Takmıyorsanız, yatmadan önce saçınızı yıkayın.
-Günlük kıyafetlerinizi eve gelir gelmez, yatak odası dışında bir yerde değiştirin.

Bu arada unuttum sanmayın, bu, bir Anneler Günü yazısı yerine alerji yazısı oldu. Ama anne kalbi işte, Anneler Günü kutlaması yapmak için yer seçerken bile alerji yapmayacak bir ortam düşüncesiyle yola çıkınca insan, mecburen yazı da bu yöne kayıyor. Başta canım annemin olmak üzere tüm annelerin bu özel gününü kutlarım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: