EGZERSİZ MİKROBİYOTAYI DA ETKİLİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
obezite mikrobiyota

Sağlıklı ve uzun yaşamada, hastalıklardan korunmada bağırsaklarımızda yer alan mikropların çeşitliliği ve sayısının önemini gösteren çalışmalara her gün bir yenisi ekleniyor.

İrlanda’ da rugby oyuncuları üzerinde geçekleştirilen bir araştırma da egzersizin bağırsak mikrobiyotası üzerine önemli etkileri olduğunu gösteriyor (1).

Gut” isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma 2011 Rugby Dünya Kupasından hemen önce çok sıkı bir egzersiz programını sürdürmekte olan 40 profesyonel rugby oyuncusu üzerinde gerçekleştirildi.

Kontrol grubu olarak da yaş ve fizik yapıları rugby oyuncularına benzeyen ama profesyonel sporcu olmayan, yarısının vücut kitle endeksleri 25 yarısının ise 28’ den büyük olan 46 sağlıklı erişkin alındı.

Dışkı ve kan örnekleri alınan denekler beslenmeleriyle ilgili tüm detayları gösteren bir anket formu doldurdu ve 187 çeşit gıdayı ne miktarda ve ne sıklıkta yedikleri tespit edildi.

Hepsinin fiziksel aktivite seviyeleri hakkında da bilgi edinildi.

Rugby oyuncularının kas ve doku hasarını gösteren kreatinin kinaz (KK) enzim seviyeleri anlamlı derecede yüksek olmasına rağmen enflamatuar belirteçlerin kontrol grubundakilerin tümünden daha düşük olduğu görüldü.

Bunların metabolik profilleri de yüksek VKE’ ne sahip olan kontrol grubundan daha iyi idi.

Rugby oyuncularının bağırsak bakterilerinin çeşitliliğinin ve birçok bakteri türünün sayısının kontrol grubuna göre özellikle de yüksek VKE’ ne sahip olanlara göre çok daha fazla olduğu belirlendi.

Obezite ve bununla alâkalı metabolik hastalığı olanlarda azaldığı bilinen “Akkermansiaceae” türü bakteriler de rugby oyuncularının dışkılarında yüksek miktarda bulundu.

Diyet analizinde de rugby oyuncularının kontrol grubuna nazaran tüm yiyecek gruplarını daha fazla tükettikleri ortaya çıktı.

Bunlar, enerji ihtiyaçlarının yüzde 22’ sini kontrol grubu ise yüzde 15’ ini proteinlerden alıyordu ve bunun çoğu et ve et ürünlerinden kaynaklanıyordu.

Rugby oyuncuları birçok protein desteği de aldıkları gibi daha fazla sebze-meyve yiyor ama abur-cubur tüketmiyorlardı.

Bu sonuçlar, egzersiz ve diyetin mikrobiyota, bağışıklık ve metabolizma ilişkilerinde önemli rolü olduğunu, spesifik proteinlerin tüketilmesinin ve/veya egzersizin bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini artırdığını gösteriyor.

Yürüyelim arkadaşlar

Modern insan adeta “külçe gibi” yerinden kalmıyor.

Oysa günlük hayatın içine yedirilmiş “hareket” obeziteden diyabete, kalp krizi ve felçlerden kanserlere, enfeksiyonlardan alerjilere kadar birçok hastalığın “bir numaralı ilacı”.

Egzersizin bağışıklığı kuvvetlendirdiğini, enflamasyonu baskıladığını, hormon salgıları ve sinir sistemini etkilediğini, bağırsak hareketlerini düzenlediğini çok iyi biliyorduk.

Bu araştırma sayesinde egzersizin mikrobiyotayı etkilediğini de öğreniyoruz.

Yediğimiz içtiğimizin kalorisi kadar bunların mikrobiyota üzerine olan tesirlerinin de çok mühim olduğu anlaşılıyor.

Gelelim neticeye

Allah’ın ayak ve bacaklarımızı bize “uzatmak için değil yürümek” için bahşettiğini unutmayalım.

Oturmak yok öyle; marş marş!

KAYNAK

http://gut.bmj.com/content/early/2014/04/29/gutjnl-2013-306541

http://gut.bmj.com/content/early/2014/05/28/gutjnl-2014-307305.full

Siz de yorumunuzu paylaşın: