KARATAY: OBEZİTE VE DİYABETLE MÜCADELENİN KAHRAMANI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Canan Karatay hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi (1).

Bence buna en çok sevinmesi gereken bizzat, duyuruyu yapan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) olmalıdır.

Dernek, muhtemelen kendini bilim adamı sanan “sivri akıllı” bir üyesinin aklına uyarak çok büyük bir yanlış yapmış, bu memleketin “obezite ve diyabetle mücadelesinin kahramanı” Karatay Hoca’ yı suçlama hatasına düşmüştü.

Neyse ki savcılığın takipsizlik kararı ile “yanlış ve eksikliklerinin” bir de mahkeme kararı onaylanmasından kurtulmuş oldular.

Dilerim bundan sonra zamanlarını, suç duyuruları ile harcamazlar, obezite ve diyabetle “adam gibi mücadeleye” ve bilimsel araştırmalara ayırırlar.

Diyabette dünya şampiyonuyuz

Türkiye Diyabet Vakfı (TDV) başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Türkiye’de diyabet oranının dünyadaki diyabet oranının 2 katı olduğunu” vurguluyor ve ekliyor:

Türkiye’deki artış, Avrupa’daki artış oranından ise 4 kat daha fazla. Bu durumda Türkiye Avrupa’nın en fazla artışının yaşandığı ülke. Ülkemizde diyabet 10 yıl içinde yüzde 100 arttı. 2013 Diyabet Atlası verilerine göre Türkiye’de diyabetin görülme sıklığı yüzde 14.5” (2).

Hem TEMD hem TDV ve hem de diğer ilgili tıp derneklerinin asli işi halkın sağlığını korumak ve hastalıkları önlemek, bilhassa da obezite ve diyabetle mücadeledir.

Bu mücadelenin dünya çapında bir “fiyasko” olduğu ise kendi beyanları ile ortadadır.

Bunlar, “bizde obezite ve diyabet tüm ülkelerdekinden fazla artıyor” deyip kendilerinin hiçbir mesuliyeti yokmuşçasına kenara çekilemezler.

Obezite ve diyabetten, Kanarya Sevenler veya Minibüsçüler Derneklerini sorumlu tutacak hâlimiz olmadığına göre onlar da bu artışın hesabını vermek zorundadırlar.

Bu nasıl bir bilimsel dernektir Allah aşkına?

TEMD, halkın sağlığına bu kadar duyarlı ise neden memleketin en önemli sağlık meselesi olan obezite ve diyabetteki artışın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmuyor?

Neden ot-çöp şarlatanları için sesini yükseltmiyor?

Neden obezite ve diyabetin başta gelen sebepleri arasında gösterilen mısır şurubu, beyaz zehir şeker, hazır gıdalar hakkında tek bir kem söz etmiyor?

Yoksa…

Kendilerinin yapması gereken mücadeleyi adeta “tek başına” yürüten bu kahraman Hoca’ yı mı kıskanıyorlar veya kendilerini yönlendiren bir “üst akıl” mı var?

TEMD kendisi için suç duyurusunda bulunmalıdır

Halk sağlığına bu kadar çok önem veren TEMD şimdi kendisi hakkında suç duyurusunda bulunarak “itibarını” koruması gerekir.

Dilekçelerinde, ülkemizde obezite ve diyabetteki artışta kendi sorumluluklarının da bulunduğunu, bu konudaki çalışma ve tavsiyelerinin eksik ve/veya yanlış olduğunu, bu hastalıkların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayamadığını, hekimlerin ve halkın gerektiği şekilde eğitimlerini başaramadığını, dolayısıyla da suçlu olduğunu belirtmesi yerinde olur.

TEMD, obezite ve diyabetin suçlularını biliyorsa ve bunları -hadi suç duyurusundan vazgeçtik- “açıklamıyorsa”, bu hastalıkların önlenme yollarını biliyor ama bunları “anlatamıyor, duyuramıyor, dediklerini yaptıramıyorsa” gene suçlu ve sorumludur.

Gelelim neticeye

BİR: Canan Karatay, ülkemizde tabuları yıkan, dürüst, cesur yürekli bir HOCA’ dır.

Bu millet birçok gerçeği onun sayesinde görmüş, senelerce nasıl aldatıldığını onun sayesinde öğrenmiştir.

İKİ: Bilimsel kuruluşlar ve bilim adamları, haklılıklarını yabancı derneklerden veya mahkemelerden medet umarak değil kendi araştırmaları, kendi bilimsel verileri ve fikirleriyle ispatlarlar.

Muhtemelen en azından birkaç yüz uzman üyesi olduğunu sandığım bir derneğin bildiği doğruları halka, “mahkemeye başvurmadan anlatabilmesi” gerekir; bunu başaramıyor olması bile derneğin zafiyetinin, işini iyi yapamadığının bir işaretidir.

ÜÇ: Endokrinoloji ve metabolizma camiası, kendi başaramadığı işleri yapan Karatay Hoca’ ya teşekkür etmelidir.

Kaynaklar

1. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/19/haftanin-haberi/canan-karatay-hakkindaki-suc-duyurusuna-takipsizlik-karari/

2. http://www.milliyet.com.tr/turkiye-de-obezite-yuzde-44-artti–gundem-1969398/

Yazı için 3 yorum yapılmış:

  1. www.aciamagercek.com dedi ki:

    HUKUK GEREKEN CEVABI VERDİ

    http://www.aciamagercek.com

    Engizisyon dönemi üzerinden 2 çağ geçti ama hala düşünce ve ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışan anlayış devam ediyor.
    Halk sağlığını korumak bahanesiyle, aykırı düşünceleri susturmak isteyenlere, hukuk gereken cevabı verdi. Hastalıkları önleme, sağlığı koruma ve sağlıkta dönen dolaplar hakkında halkı aydınlatan ve halkın sevgi ve güvenini kazanan İç hastalıkları yanında kalp ve damar hastalıkları alanında uzman olan Prof. Dr. Canan Karatay hoca için, yüce mahkeme yapılan suçlamaların yersiz olduğu kararını verdi. Bu karar, bilimi ve halk sağlığını mahkemelerde arayanlara ders olsun.

    Halk sağlığı için bilimi mahkemelerde arayanlara, halk sağlığının nerede olduğunu bir kere daha anlatalım da bundan sonra yanlış adrese gitmesinler.
    Doğru adres : PREVENTİVE MEDİCİNE
    Ne demek? Kısaca ÖNLEYİCİ VE KORUYUCU TIP demek.

    Yani şeker hastalığı ortaya çıktıktan sonra tedavi etmek değil, çıkmasını önlemek için kafa yormak. Bu yolla bir düzine hastalığı önlemek ve ülkeye 10 milyar dolar kazandırmak, hastalık lobisinin bindiği dalı kesmek demektir.

    Bundan sonra bilim dünyamızın yapacağı iş basit : Şeker hastalığı neden patlama yapmış tek tek araştırmak. Şeker hastalığını önlemek için ne gerekiyorsa yapmak.
    İlk derse Atatürk hastalıkları nasıl önlemiş, Atatürk’ün hastalıkarı önleme ve sağlığı koruma mücadelesi nasıl yapılmış buradan başlamak gerekiyor.

    Bilimde aykırı fikirleri engizisyon anlayışı ve postmodern darbeyle susturmaya çalışanlara, bilimi mahkemede arayanlara, 4600 yıl önce yazılan tıbbın ilk yazılı metnini bir kere daha hatırlatalım :

    Süper doktorlar hastalıkları önler, vasat doktorlar erken teşhis ve tedavi eder, adi doktorlar ise hastalıktan rant sağlar.

    Herkes grubunu ve cephesini belirlesin !

    Hangi gruba dahilsiniz?

    Hangi cephenin askerisiniz?

    Cepheler : Hastalık veya Sağlık cephesi.

  2. www.aciamagercek.com dedi ki:

    HUKUK GEREKEN CEVABI VERDİ

    http://www.aciamagercek.com

    Engizisyon dönemi üzerinden 2 çağ geçti ama hala düşünce ve ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışan anlayış devam ediyor.
    Halk sağlığını korumak bahanesiyle, aykırı düşünceleri susturmak isteyenlere, hukuk gereken cevabı verdi. Hastalıkları önleme, sağlığı koruma ve sağlıkta dönen dolaplar hakkında halkı aydınlatan ve halkın sevgi ve güvenini kazanan İç hastalıkları yanında kalp ve damar hastalıkları alanında uzman olan Prof. Dr. Canan Karatay hoca için, yüce mahkeme yapılan suçlamaların yersiz olduğu kararını verdi. Bu karar, bilimi ve halk sağlığını mahkemelerde arayanlara ders olsun.

    Halk sağlığı için bilimi mahkemelerde arayanlara, halk sağlığının nerede olduğunu bir kere daha anlatalım da bundan sonra yanlış adrese gitmesinler.
    Doğru adres : PREVENTİVE MEDİCİNE
    Ne demek? Kısaca ÖNLEYİCİ VE KORUYUCU TIP demek.

    Yani şeker hastalığı ortaya çıktıktan sonra tedavi etmek değil, çıkmasını önlemek için kafa yormak. Bu yolla bir düzine hastalığı önlemek ve ülkeye 10 milyar dolar kazandırmak, hastalık lobisinin bindiği dalı kesmek demektir.

    Bundan sonra bilim dünyamızın yapacağı iş basit : Şeker hastalığı neden patlama yapmış tek tek araştırmak. Şeker hastalığını önlemek için ne gerekiyorsa yapmak. İlk derse Atatürk hastalıkları nasıl önlemiş, Atatürk’ün hastalıkarı önleme ve sağlığı koruma mücadelesi nasıl yapılmış buradan başlamak gerekiyor.
    Peki gece gündüz halkı tedavi ediyoruz diye aldatan şarlatanlar ne olacak? Bilim insanları tartışmalı konularda birbirini yıpratırken meydan onlara mı kalacak? İşte asıl mahkemeye verilecek olan bunlar. Bilim kurumlarına ve meslek odalarına düşen iş bu konuda halkı ve yetkilileri bilgilendirmek. Alınması gereken önlemleri anlatmak. Devlet organlarına düşen iş ise gereğini yapmak.

    Bütün bunları yapmak yerine, bilimin mutlak gerçek olmadığını bile bile, meslekdaşlarının aykırı fikirlerini, engizisyon anlayışı ve postmodern darbeyle susturmaya çalışanlara, bilimi mahkemede arayanlara, 4600 yıl önce yazılan tıbbın ilk yazılı metnini bir kere daha hatırlatalım :

    Süper doktorlar hastalıkları önler, vasat doktorlar erken teşhis ve tedavi eder, adi doktorlar ise hastalıktan rant sağlar.

    Herkes grubunu ve cephesini belirlesin !

    Hangi gruba dahilsiniz?

    Hangi cephenin askerisiniz?

    Cepheler : Hastalık veya Sağlık cephesi.

  3. Yetkin Yılmaz dedi ki:

    Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinede obezite ve dıyabet araştırma merkezi kuruldu.O kadar paraya ve emeğe yazık.Yukarıda bahsettiğiniz obezite ve diyabetin başta gelen sebepleri arasında gösterilen mısır şurubu, beyaz zehir şeker, hazır gıdalar hakkında gerçekler açık ve cesur bir şekilde halka anlatılsa mesele hallolur.
    FAKAT KAPİTALİZM MAALESEF BAZI İLİM ADAMLARINI DA SATIN ALDI VE PAZARLIYOR DA…

Siz de yorumunuzu paylaşın: