ANNE-BABA ve CENİN (EMBRİYO)

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
obez kadın 4

Prof. Dr. Alişan Yıldıran’ ın yazısı:

Medimagazin’de 14 Haziran 2015’de ‘Kürtaj olmak isteyen kadının devlet hastaneleriyle imtihanı’ başlığı ile çıkan yazı ilgi çekti ve konuyu değişik cephelerden ele alan güzel yorumlar yapıldı (1).

Hakîkaten  tıbbî, hukûkî, içtimâî, dînî, ferdî, ailevî, ahlâkî ve belki de iktisâdî boyutları olan ve bütün toplumu yakından ilgilendiren bir konu olduğu muhakkaktır.

Uzmanlık alanım dolayısı ile tecrübelerim ışığında âcizâne görüşümü paylaşmak isterim. Diğer alanlarda ise söz söylemek bendenize düşmez.

Döllenmeden sonraki ilk sekiz haftada rahimde tutunan insan taslağına ‘Cenin’, ecnebî adıyla ‘embriyo’ denilmektedir (2). ‘Fetüs’ Osmanlıca ismi ile ‘rüşeym’ ise dokuzuncu haftadan doğuma kadar geçen süredeki gelişmesini anne karnında sürdüren bebeğe (yani insana) verilen isimdir (3).

İlk sekiz haftada organ taslakları oluşmakta olduğu için çevresel etkiler hayatla bağdaş/abilen/mayan ağır bozukluklara yol açabilmektedir. Bu durumun önemi ancak 1960’lar kadar yakın bir zamanda husule gelen Talidomid fâciâsı ile toplumlar tarafından idrâk edilebildi (mi?) (4).

Dokuzuncu haftadan sonraki dönemde ise yine bilinen veya bilinmeyen çevresel etkenler ile embriyoda hafiften ağıra, hatta ölüme kadar yol açabilecek sonuçlar (mesela erken doğum, gebelik yaşına göre büyüme geriliği [SGA] gibi) ortaya çıkabilir.

Doğumdan sonraki ilk 28 günlük dönem ise yenidoğan dönemi olup ayrıca ehemmiyet arz etmektedir (5). Çünkü beş yaş altı çocuk ölümlerinin üçte birinden fazlası bu dönemde ve bundan önceki in utero (rahimdeki) dönemde yaşanan sorunlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (6). Doğar doğmaz, umûmiyetle ilk bir saat içinde anne babasına sormaksızın yaptıkları aşılar ile çocukların hayatlarını kurtardıkları zehabına kapılan aşı bilim kurulunun enfeksiyon uzmanlarına ithaf olunur (7, 8).

Bu dönemlerin tamamının, döllenme aşaması hariç annenin rûhî ve bedenî sağlığının yerinde olması, dolaylı olarak da babanın yine rûhî ve bedenî sağlığının yerinde olması ile mümkün olabileceği âşikârdır. Yani mantıkî olarak anne-baba ve cenin yani sıhhatli bir toplumun yapıtaşı olan AİLE söz konusudur (Her ferdin toplum içinde yaşadığını unutmayınız).

Mecburî haller dışında her üçünün de sağ ve sıhhatli olması gereklidir ancak günümüzde tıbbî imkanların artması yine tıbbî, hukûkî, içtimâî, dînî, ferdî, ailevî, ahlâkî ve belki de iktisâdî sorunlara yol açmakdadır ve bir sonraki hekim jenerasyonu bunlara kafa yormak zorunda kalacakdır (bkz taşıycı anne-9).

Bu konunun üzerinde bilhassa durmak istedim çünkü, günümüzde moleküler genetik o kadar gelişmiştir ki, çocukluğumda hayal-bilim (science-fiction) siborgların (10) gerçek olması, anne karnındaki ceninin genetik modifikasyonu ve bunun çok boyutlu sonuçlarına hazırlıklı olunması (11) gerekmektedir.

Medimagazin’deki yazının ilk paragrafı şu şekilde; “Tam üç yıl önceydi, insanların vücutlarına “Benim bedenim, benim kararım” yazarak kürtajın yasaklanmasını protesto edişi. Yasa değişmedi ancak devlet hastaneleri yasal olmamasına rağmen “İsteğe bağlı gebelik sonlandırma” operasyonu gerçekleştirmeyi bıraktı”.

Yani yukarda belirttiğim anne-baba-cenin üçlüsü yazar ve yazıya konu olan kimseler (kadınlar) tarafından doğrudan dışlanıyor ve kadın ve cinsellik düzlemine indirgeniyor (1).

Bu toprağın ekmeğini yemiş ve bu millete hizmet etmek için yetiştirlmiş bir kimse olarak millet ve memleketimizin âlî menfaatlerini korumak adına ve oldukça tecrübeli bir çocuk hekimi olarak fetüsün yaşama hakkını herkese hatırlatmak zorundayım.

Aklı başında ve hamile kalacak kadar sıhhatli hiç kimse dokuzuncu haftadan itibaren yaşama hakkına sahip olan bir insanın rahimden tahliyesi demek olan ‘küretajı’ yetkili bir heyet tarafından konulmuş tıbbî endikasyon dışında müdafaa etmemelidir!

Tıp fakültesinde hocalarımın anlattığı meşhur bir mesel vardır; “her hukukçunun kalbi tıp tıp diye atar”. Bu minvalde, konunun ehemmiyeti ve karmaşıklığının anlaşılabilmesi için bir hukukçunun vukûfiyetle kaleme aldığı yazının okunması uygun olur (12).

Ancak muhterem bir hanımefendinin yazdığı bu yazıda baba kelimesinin sadece bir (rakam ile 1!) defa o da genetik baba şeklinde geçdiğine, buna hukuk denilip denilemeyeceğine de dikkat çekmek isterim!…

Anomalileri ve/veya başka düşünceler sebebi ile yaşama hakkı elinden alınmaya çalışılan ve kendini savunamayacak durumda (kendinizi o konumda düşünün!) olan embriyo ve fetüslerin Stephen Hawking gibi sadece parmağını oynatabilen ama çok yetkin bir bilim adamı veya sanatçı olmayacağını, kazandığı para ile yaşlandığında, hastalandığında annesine bakamayacağını kim bilebilir??

Tecavüz mahsûlü gebelik ise ayrıca ele alınması gereken çok yönlü bir konudur.

Uzmanlık alanlarım dışında olmasına rağmen, konuyla ilgisi dolayısı ile; ‘İnsan zalim ve cahildir (Ahzab 72)’, ‘Her canlının rızkını veren Allah’dır (Zariyat 58)’, ‘Ekini ve nesili helak etmek için çalışırlar (Bakara 205)’ ayetlerinin tam da bu karmaşıklığa işaret etmiş olabileceğini de ilgilenenlere ve Kur’an’ı Kerîm’i felsefe zannedenlere hatırlatmak uygun olur kanaâtindeyim….

 Kaynaklar

1. http://www.medimagazin.com.tr/hekim/genel/tr-kurtaj-olmak-isteyen-kadinin-devlet-hastaneleriyle-imtihani-2-12-66087.html

2. https://en.wikipedia.org/?title=Embryo

3. https://en.wikipedia.org/?title=Fetus#Legal_issues

4. https://helix.northwestern.edu/article/thalidomide-tragedy-lessons-drug-safety-and-regulation

5. https://en.wikipedia.org/wiki/Infant

6. PMID: 12842379

7. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/05/04/etibba-diyor-ki/derhal-milli-bir-asi-bilim-kurulu-ihdas-edilmelidir/

8. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/23/misafir-yazar/sihirli-degnek-asi-efsanesi/

9. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-bin-cocugun-babasi-olmak-istiyorum-1-76-60624.html

10. https://en.wikipedia.org/?title=Cyborg

11. http://www.medimagazin.com.tr/authors/nurettin-basaran/tr-insan-embriyo-duzenlemesinde-yeni-bir-etik-savas-72-42-3837.html

12. http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=web&cd=2&ved=0CCEQFjABahUKEwi1mNv_v5bGAhWBhiwKHVwpBwY&url=http%3A%2F%2Fe-dergi.marmara.edu.tr%2Fmaruhad%2Fissue%2Fdownload%2F5000001567%2F5000000650&ei=QEmBVbX4B4GNsgHc0pww&usg=AFQjCNHAo27lFkKdmV6NtABjl4D9_S644g&bvm=bv.96041959,d.bGg

 

Siz de yorumunuzu paylaşın: