SEZARYENLE DOĞAN BEBEKLER OBEZ OLUYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sezaryenle dünyaya gelene bebeklerin erişkin yaşa geldiklerinde obez olma ihtimallerinin normal yoldan doğan çocuklara göre yüzde 15 fazla olduğu, riskin sezaryen için kesin bir endikasyon olmadan doğan çocuklarda yüzde 30’a çıktığı bildirildi.

Risk annenin kilosu ve hipertansiyon gibi sezaryen doğum oranlarının yüksek olduğu gebelik komplikasyonları hesaba katıldığında da devam ediyordu.

Cinsiyetlere göre yapılan değerlendirmede, obezite riskinin erkek çocuklarda yüzde 18 kızlarda yüzde 12 olduğu da belirlendi.

Aile içi analizler sezaryenle doğan çocukların obezite riskinin normal yolla doğan kardeşiyle aynı çevrede yaşamasına rağmen yüzde 64 fazla olduğunu da gösteriyor.

Buna karşılık, daha önce sezaryenle doğum yapan kadınların normal doğumla dünyaya gelen bebeklerinin obezite riski ise yüzde 31 daha az.

Kısa adı GUTS olan Growing Up Today Study, 15271 kadından doğan 22068 çocuk üzerinde gerçekleştirildi ve JAMA Pediatrics’ te yayınlandı.

Araştırma kapsamındaki 22 bin çocuğun sadece yüzde 22’ sinin sezaryenle dünyaya gelmiş olmasına dikkatinizi çekmek isterim.

Araştırmacılar, sezaryenle dünyaya gelen bebeklerdeki obezite riski yüksekliğini annelerinin doğum kanalında bulunan ve bağışıklığın sağlıklı gelişebilmesi için alınması şart olan faydalı bakterileri alamamaları ile ilişkilendiriyorlar.

Mikrobiyota sağlıklı yaşamanın anahtarı

Sağlıklı yaşamada ve hastalıklardan korunmada mikrobiyota adı da verilen bağırsak bakterilerinin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

Ana rahminde steril bir ortamda gelişen bebeğin mikrobiyotası doğum kanalından aldığı bakterilerle şekillenmeye başlıyor.

Sezaryenle doğan bebeklerin bu dost mikroplardan (Lactobacillus and Bacteroides) mahrum kalmaları onları obeziteden diyabete kalp hastalıklardan astım ve alerjilere pek çok hastalığa daha yatkın hâle getiriyor.

Sezaryenle doğan bebeklerin de doğum kanalındaki dost bakterileri almasını sağlamak için bebeklerin ağzı yüzü ve vücudunun diğer kısımları annesinin vajinasından elde edilen sürüntülere maruz bırakılarak bu bakterileri almasını sağlayan çalışmalar var (2).

Gelelim neticeye

BİR: Araştırmada sezaryen oranının sadece yüzde 22 olduğuna dikkatinizi çekerim. Bu oran bizde bunun en az iki misli, bazı özel hastanelerde ise neredeyse 3-4 misli fazla!

İKİ: Sezaryen doğum cerrahi bir müdahaledir ve ancak anne ve çocuk sağlığı bakımından “gerçek” bir tehlike varsa uygulanmalıdır.

ÜÇ: Bir takım temizlik ürünlerini satmak için toplumda bilinçli bir mikrop korkusu yaratıldı.

Elbette bizi hasta eden mikroplar da var ama bazı mikropların sağlıklı yaşamak için şart olduğunu unutmayın.

DÖRT: Sağlıklı hayatın normal doğumla ve ana sütü emerek başlar!

Kaynaklar:

1. http://archpedi.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=2548440

2. http://www.nature.com/nm/journal/v22/n3/full/nm.4039.html

Siz de yorumunuzu paylaşın: