GIDA TOLERANS TESTLERİNİN GERÇEK YÜZÜ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Gıda entoleransı”, “besin duyarlılığı” veya “gıda hassasiyeti” testleri gibi adlarla bilinen testler son senelerde adeta “moda” oldu.

Bu testleri üreten birçok firma var ve bunlar çoğu zaman da o firmaların adlarıyla anılıyor.

Bir damla kan alınarak yüzlerce yiyeceğe karşı IgG4 sınıfından antikorlar ölçülüyor ve o yiyecekler o kişide hangi hastalık varsa onun sebebiymiş gibi gösteriliyor.

Oysa bu testlerde herhangi bir yiyeceğe karşı IgG4 sınıfından antikorların belirlenmesi o kişinin o yiyecekle karşılaştığı ve bağışıklık sisteminin onu yabancı bir protein gibi algıladığı anlamına geliyor.

IgG4 varlığı, o besine karşı bir entolerans (tahammülsüzlük), alerji veya hipersensitivite (aşırı duyarlılığı) olduğunu göstermediği gibi tam aksine düzenleyici T hücreleri aktivitesiyle bağlantılı immünolojik toleransın bulgusu olarak kabul ediliyor.

IgG4 varlığı bir başka ifade ile vücudun o yiyecekle karşılaştığını gösteren fizyolojik bir cevaptan başka bir şey değil.

Herkeste yediği gıdalara karşı IgG sınıfından antikorlar üretilir ve bu antikorların kandaki seviyesi genlere ve diyete göre değişir.

IgG antikorları sağlıklı çocuk ve erişkinlerde gıda ile ilgili belirtilerin olup olmamasından bağımsız olarak sıklıkla tespit edilebilir.

IgG antikorlarının gıda alerjisi ve ya gıda entoleransını belirlemede işe yarayabileceğini gösteren yeterli delil olmadığı gibi, IgG antikorları da herhangi bir belirtiye yol açmazlar.

IgG antikorlarının varlığı bir hastalığı değil sadece vücudun o yiyecekle karşılaştığını gösterir.

Bu testler, gliadine karşı IgG antikorlarına bakarak, biyopsi ile teşhis edilmiş Çölyak hastalarının glütensiz diyete uyumlarının takip edilmesi gibi istisnai durumlarda işe yarayabilir ama sonuçları teşhis ve tedaviyi etkilemez.

Sağlıklı gıdaların yasaklanmasına yol açıyor

Yüzlerce yiyeceğe karşı yapılabilen bu testlerde sağlıklı yaşamak için yenmesi şart olan birçok gıda (mayalar, soğan, sarımsak, domates, maydanoz, tere, roka, fındık, ceviz, balık, yoğurt, peynir, zeytin, tereyağı, kahve, çay) “sakıncalı” olarak çıkabiliyor.

Bu gıdaların yasaklanması işe yaramadığı gibi tam aksine beslenme bozukluğu ve hastalıklara da davetiye çıkarıyor.

Bir yiyeceğe karşı IgE aracılıklı anafilaksisi olan birinde IgG normal bulunduğu için o yiyeceğin yenmesine izin verilerek kişi zorla anafilaksiye de itilebiliyor.

Bu testlerin fiyatının birkaç yüz dolar civarında olduğunu da hatırlatırım.

Bilim dünyası da bu testleri tavsiye etmiyor

Bu testlerin işe yaradığını ispat edecek yeterli bilimsel delil yoktur ve bunlar zaten hiçbir üniversite hastanesinde de yapılmamaktadır.

American Academy of Allergy Asthma and Immunology (AAAAI), European Academy of Allergy and Clinical Immunology (EAACI), Canadian Society of Allergy and Clinical Immunology (CSACI), The National Institute for Health and Clinical Excellence (NICE) gibi kuruluşlar ve kılavuzlar gıda entoleransının belirlenmesinde bu testlere karşı çıkıyorlar (1, 2, 3, 4, 5, 6).

CSACI diyor ki:

“There is no body of research that supports the use of this test to diagnose adverse reactions to food or to predict future adverse reactions. The literature currently suggests that the presence of specific IgG to food is a marker of exposure and tolerance to food, as seen in those participating in oral immunotherapy studies. Hence, positive test results for food-specific IgG are to be expected in normal, healthy adults and children. 

Recent guidelines emphasize that such testing plays no role in the diagnosis of food allergy or intolerance.

The CSACI strongly discourages the practice of food-specific IgG testing for the purposes of identifying or predicting adverse reactions to food” (3).

British Dietetic Association diyor ki (7):

“At present there is no convincing evidence to support this test, and it’s not recommended as a diagnostic tool.”

Bugün için bu testi destekleyen tatmin edici deliller yoktur ve bir teşhis yöntemi olarak kullanılması tavsiye edilmez.

Wikipedia diyor ki (8):

IgG4 testleri geçersizdir; IgG4 varlığı bir kişinin bağışıklık sisteminin yabancı olarak gördüğü besin proteinlerine mükerrer maruz kaldığını gösterir ki bu sonuç bağışıklık sisteminin gıda bileşenleriyle karşılaşmasını müteakip ortaya çıkan normal fizyolojik bir cevaptır.

Hassas Bağırsak Sendrom’ lu (IBS) hastalarda IgG4 testlerine dayanarak gıdaların kesilmesi semptomlarda düzelme sağlamış olmakla beraber gıda eliminasyonunun müspet etkisi IgG4 testi ile belirlenen yiyeceklerin değil buğday ve sütün eliminasyonu ile ilgilidir.

IgG4 testinin spesifikliği de şüphelidir çünkü gıda entoleransı semptomları olmayan sağlıklı kişilerde birçok gıdaya karşı IgG4 pozitifliği tespit edilir.

Gelelim neticeye

Ülkemizde de adeta moda olan gıda tolerans testlerinin gıda entoleransı ve gıda alerjilerini belirlemede yeri yoktur.

Bu testlerden mucize bekleyen hastaları da bilinçsizce bu testleri isteyen doktorları da uyarıyorum.

Kaynaklar:

1. http://www.sabinonline.com.br/GERENCIADOR/ba/arquivos/testing_for_igg4_against_foods_is_not_recommended_as_a_diagnostic_tool.pdf

2. https://www.aaaai.org/Aaaai/media/MediaLibrary/PDF%20Documents/Practice%20and%20Parameters/EACCI-IgG4-2010.pdf

3. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3443017/#B1

4. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4249938/

5. http://www.allergy.org.au/health-professionals/papers/unorthodox-techniques-for-diagnosis-and-treatment

6. https://www.allergyuk.org/food-intolerance/identifying-your-food-intolerances

7. https://www.bda.uk.com/foodfacts/AllergyTesting.pdf

8. https://en.wikipedia.org/wiki/Food_intolerance#Diagnosis

Yazı için 13 yorum yapılmış:

  1. Abdullah dedi ki:

    Allah bin kere razı olsun sizden bu halk yararına doğru bilgiler için. Bende mayalara ve fındığa alerji çıktı. Yemiyordum çok sevmeem rağmen ama bundan sonra yiyceem.

  2. Göksel dedi ki:

    Aaaah ah, sormayın efendim hiç sormayın, komşunun tavsiyesiyle bizde modaya uyduk, çarpıldık, gitti paracıkları gitti, daha önceleri nerelerdeydiniz?

  3. Hakan dedi ki:

    Sizin işe yaramaz dediğiniz bu testleri Canan Karatay herkesten istiyor. Peki o bunları bilmiyor mu, biliyorsa neden istiyor?

  4. Fatih Aydın dedi ki:

    Canan Hoca’ nın doğru söylediği şeyleri nasıl alkışlıyorsak takdir ediyorsak birçok yanlışı olduğu da aşikardır. Onun elbette dürüstlüğünden hiç bir şüphemiz yok fakat bazı konularda hakikaten çok yetersiz ve çok yanlış şeyler de söylüyor. Her neyse ben bu memlekette Küçükusta ile tartışabilecek tek bir kimse görmüyorum. Allah senden razı olsun hocam.

  5. Ömer Faruk Yılmaz dedi ki:

    Bu test neden üniversite hastanelerinde yapılımıyor bilen var mı. Bu çok önemli bir konu. Sağlık Bakanlığının da bu tür testtlerle ilgili bir açıklama yapması gerekmez mi???

  6. Fatma Şahin dedi ki:

    Telefonla sordum 800 lira dediler. benim bir testte verecek bu kadar param olmadığı için yaptıramamıştım ve bunun için de üzülüyordum ama şimdi yazınızı okuyunca iyi ki de yaptırmamışım dedim.

  7. Behiye dedi ki:

    Bu yazıyı okuyan kim bilir kaç kişi bu tuzağa düşmüştür. Az daha ben de yaptıracaktım, iyi ki bu yazıyı okudum, derhal vaz geçtim.

  8. Akil adam dedi ki:

    Bu mükemmel yazınız da bazı ünlü doktorların nasıl üfürdüğünü ortaya koyuyor. Teşekkürler.

  9. Dr.seyfullah kılıç dedi ki:

    Konuya tek taraflı yaklaşan yönlendirici bir yazı olmuş. Ahmet hoca bunu hep yapıyor.
    Bir hastalık için muhtemel tanılar araştırılırken öngörülen tanıyı destekleyen ve dışlayan testler yapılır. Destekleyen bulgu ve tetkikler ile desteklemeyenler göz önünde bulundurularak sonuca yani kesin tanıya ulaşılmaya çalışılır. Gıda veya çevresel alerji-duyarlılık içinde yapılan makale konusu testler bunlardan sadece biridir. Sadece bir tetkikle tanı konmaz.
    Ayrıca bu testler konusunda aleyhte ve lehte bir çok yayın vardır. Bunların aleyhinde olan yayınları buraya koyup tu kaka etmekte etik değil.Bunu Ahmet bey D vit konusundada sık yapıyor mâlesef.

  10. Emekli doktor dedi ki:

    Dr. Seyfullah Kılıç bu testleri destekleyen doğru dürüst bir bilimsel araştırma varsa sunsun okuyup değerlendirelim. Endüstri ortağı derneklerin bile karşı çıkmak zorunda kaldığı bu testler para tuzağıdır. Bu tür gelişigüzel yorumların hiçbir inandırıcılığı ve ikna ediciliği yok.

  11. Ahmet Hamdi Koca dedi ki:

    Endüstri dostu derneklerin bile işe yaramaz dediği testleri kim neden yaptırır anlamak mümkün değil.

  12. Prof. Dr. Canan Karatay dedi ki:

    Ben şiddetli alerjisi olan bütün hastalarımdam istiyorum.

    Her türlü çevresel faktörleri araştırıyorum. Barsak florası bozuk olan, gaz şikayeti olan ve kabızlığı olan, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, kaşıntısı olan, deri hastalıkları olan ve IgE v re TPO değeri yüksek olan hastalarımdan istiyorum.
    Haşimato hastalığı olan, tiroid nodülü olan hastalarımdan istiyorum.
    Genel muayene sonucu gerekli olanlardan, istiyorum. Sİzin yazdığıınız gibi her hastadan mutlaka istemiyorum.

    Maruziyeti önlemek alerji tedavisinde en başta gelen önlem alma olduğu için öneriyorum. Ve de son derece iyi sonuçlar elde ediyorum. Alerji demek organizmada yangın var demektir. Bu yangının nedenini bulmak tüm hekimlerin görevidir. Hastanın kişisel olarak tanınması önemlidir. Bütün hastalarından istemiyorum, gerekenden istiyorum.

    Bütün hastalarım da memnunlar, iyileşiyorlar ve de gereksiz yere ilaçları kullanmıyorlar. Kullandıkları ilaçları da bırakıyorlar.

  13. doktor dedi ki:

    Ben A.Rasim Küçükustaya katılıyorum. Kanıta dayalı konuşuyor. CK bana ne sempatik ne de inandırıcı geliyor. Nişantaşı ağzı ile konuşuyor…

Siz de yorumunuzu paylaşın: