TAM ‘GIDAMSI’Z TÜRKİYE!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Hürriyet gazetesinde iki hanımefendi tarafından kaleme alınan “Tam 30” isimli kitapla ilgili haber için duygu ve düşüncelerim özetle şöyle:

BİR: Doğru beslenmeyi öğrenmek için Amerika’ ya gidilmesi yanlış. Amerika’ ya ancak “yanlış beslenmenin” öğrenilmesi için ve orada öğrenilenlerin “tam aksinin yapılması” için gidilebilir. Beslemenin okulu, hacısı, hocası olmamalıdır. 

İKİ: Bugün tüm dünyayı saran beslenme bozukluklarının kökeni Amerika’ dır. Hanımefendiler Amerika yerine Erzurum veya Muğla’ nın bir köyüne gitselerdi daha doğru bir iş yapmış olurlardı.  

5 senede bir Beslenme Kılavuzu yayınlayan bir ülkenin beslenme uzmanlarına da beslenme tavsiyelerine de güvenilmez.

Bu tür kılavuzlar sağlıklı beslenmeyi öğretiyor olsaydı USA,USO (United Stetes of Obesity) olmazdı.

ÜÇ: Gıda entoleransının ancak “eliminasyon diyeti” ile anlaşılabileceğini söylemeleri haberin bence en önemli kısmı. Bizim “gıda entolerans testi meftunları” dilerim bu bilgiden ders alırlar da artık hastalarının yüzlerce lirasının çöpe gitmesine sebep olmazlar.

DÖRT: İşi ikide bir “kilo vermeye” getireceklerine “sağlıklı beslenmeye” odaklansalar daha doğru olurdu. Kilo ve vücut kitle endeksinin (VKE) ideal değerlerde olması bizim diyetisyen takımının sandığı gibi sağlıklı olmanın kriteri değildir. Kafayı kiloya ve VKE’ ye takmaktan ne zaman kurtulacağız merak ediyorum.

BEŞ:İçgüdüleriyle beslenen hayvanlar aleminde sadece yeterli yiyecek bulamamaktan kaynaklanan “sıkıntılar” vardır. Tabiatta yaşayan obez bir hayvan olmadığı gibi beslenme hatalarına bağlı bir hayvan hastalığı da yoktur; evcil hayvanları da kendimiz gibi endüstriyel gıdalarla biz hasta ediyoruz.

ALTI: Çölyak’ ın sebebinin gluten olduğuna itirazım yok ama 55 hastalığı sadece glutenle ilişkilendirmek de doğru değil. Gluten bu hastalıkların bazılarında sebeplerinden biri olabilir, o kadar!

Çölyak hastalığı olanlar dışında herkesin tüm tahılları sıfırlamalarını doğru bulmuyorum, “tahılları olabildiğince azaltmak” bence daha doğru.

YEDİ: Tahıllara bu kadar karşı çıkan hanımefendilerden Hülya Hanım “çavdar” olan glutenli soyadını değiştirmeyi düşünüyor mu merak ettim.

***

Hürriyet’ te Sibel Arna‘ nın haberi:

İki yakın arkadaş İpek Kip ve Hülya Çavdar; Andrew Weil, Deepak Chopra, Frank Lipman ve Mehmet Öz gibi uzmanlardan eğitim aldılar, yüzlerce danışanları üzerinde test ettikleri reçeteleri bir kitapta topladılar. ‘Tam 30’ adlı kitaptaki tarifler ve beslenme planını 30 gün uyguladığınızda 4-7 kilo veriyorsunuz. Üstelik ‘gıdamsı’ bağımlılığından da kurtuluyorsunuz.

Bu kitabı niye yazdınız?

İPEK KİP: Altı sene tansiyon yükselmesi sorunu yaşadım. Çok önemli bir profesöre gittim. İlaç tavsiye etti. İlaç konusunda biraz tutucuyum. Başka alternatifler araştırmaya başladım. Bu konularda uzman bir arkadaşım, “Unlu yiyecekleri ve sütü üç ay hayatından çıkar, 18 olan tansiyonun 12’ye düşecek” dedi ve bir holistik Hint beslenme uzmanı tavsiye etti. Üç ay boyunca unlu her şeyi ve sütü hayatımdan çıkardım. Taş Devri Diyeti’ne başladım.

Nedir bu?

HÜLYA ÇAVDAR: Protein ağırlıklı. Eski çağlarda avcı ve toplayıcıların beslendiği gibi besleniyorsun. İşlem görmüş ve paketlenmiş her şey yasak. Yediklerimin tamamı doğadaki halleriyle. Bir ay gibi kısa bir süreden sonar müzmin kabızlığım dâhil tüm bedensel sıkıntılarımın hallolduğunu gördüm. Bende maya ve glüten intoleransı olduğunu buldum.

Sonra?

HÜLYA ÇAVDAR: Beslenme konusunun daha derinine inmeye karar verdim. ABD’de Mehmet Öz’ün kızı Defne Öz’ün de muzun olduğu Bütünsel Beslenme Enstitüsü’ne kaydoldum. Ve orada İpek ile tanıştım.

İPEK KİP: Ben de aynı şekilde tiroid rahatsızlığı yaşamıştım. Doğru beslenmeyle şifa bulunca uzun yıllar yaptığım stratejist kariyerimi bıraktım, kendimi bu işe verdim. Andrew Weil, Deepak Chopra, Frank Lipman, Mehmet Öz gibi uzmanlardan aldığımız derslerle gelmiş geçmiş tüm diyet teorilerini öğrendik. Genlerimize uygun beslenme en doğrusuymuş. Üstelik besin bağımlılığı ve besin intoleransları diye bir durum varmış. Bedenimiz bu bağımlılık konusunu abarttığımızda “Artık dur” diye çeşitli sıkıntılarla bize sesleniyormuş.

Tamamını okumak için: http://www.hurriyet.com.tr/tam-gidamsiz-turkiye-40376017

Siz de yorumunuzu paylaşın: